- 24 Mart 2012
- 17.747
- 4.201
- 423
- 41
- Konu Sahibi SARILARIN FILIZ
-
- #1
Bu kadar ödün vererek kendine haksızlık edersin, tüketirsin kendini sadece. Her şeyin bir dengesi, sınırı olmalı.Selamlar.....
Dün Bahar dizisini izlerken, bir kare aklımda kaldı ve bu soruyu; kendime de sordum.... ve şimdi sizlere soruyorum....
Bir örnek ile de başlatmış olayım, tüm rağmenlerimizi.....
Yapılan kötülüklere rağmen; karşımdakine kötülük yapmamaya uğraşıyorum.
Babamın almadığı tüm sorumluluklara rağmen, ona karşı iyi bir evlat oluyorum her zaman.
Annemin içimde açtığı yaralara rağmen, onu içimde affetmeye çalışıyorum.
Eşimin kötü özelliklerine rağmen, iyi yanlarına odaklanmaya çalışıyorum
Anne olamayacak olmama rağmen, yıkılmıyorum ve içimdeki şefkati hayvanlara veriyorum...
uzar gider, listem ....
peki siz ???
mevzu ödün vermek değildi ki, ben herkese rağmenlerini sordum...Bu kadar ödün vererek kendine haksızlık edersin, tüketirsin kendini sadece. Her şeyin bir dengesi, sınırı olmalı.
hangi kadın kendine haksızlık etmiyor, hayatını bır cocuga adamak dahi delice bir şeyken mesela.Bu kadar ödün vererek kendine haksızlık edersin, tüketirsin kendini sadece. Her şeyin bir dengesi, sınırı olmalı.
hangi kadın kendine haksızlık etmiyor, hayatını bır cocuga adamak dahi delice bir şeyken mesela.
buarada cocugum yok ama az cok herkes aynı turde anne oldugundan yazdım bunu.
ya da sımdı ya da gelecekte, bır erkegı mutlu ettıkce mutlu olan bır varlık olmuyor mu kadın ...
kimi zaman çok emek veren abla, abi kimi zaman işyerinin hakkını gözeten ama haksızlığa uğrayan bir personel olmuyor muyuz
en çok da birbirimize kötülük yapmıyor muyuz biz kadınlar ! dedikodu ve iftira, kadının kadına yaptığı bir şey olmuyor mu mesela
toparlayacak olursam, tüm kötü yaşananlar, imkanlar ve imkansızlıklar içerisinde; rağmenlere rağmen yani...
o iyiyi görebiliyor muyuz, görmek istiyor muyuz, başarabiliyor muyuz, bunu sormak istedim ben...
yoksa rağmenlerdeki haksızlıklar, kötülükler, bize yapılanlar, kendimize yaptıklarımız değildi ki konu ya da amaç...
Ben anlamayana anlatmak için uğraşmıyorum artık. Yaşadığım şeyleri düşünüp üzülmek yerine anladığı bu kadarmış diyip kendime değer vermeye devam ediyorum. İnsan her yaşında daha da olgunlaşıyor.
Biyolojik olarak anne ve babamız olmaları bize hakaret edecekleri, hor görecekleri anlamına gelmiyor. Sırf spermlerinden meydana geldiğim için bana kötü davranmaya da hakkı yok. Önce insana insan gibi davranmayı bilecekler anne ve babalar.
Bu konu çok uzar yaa keşkeler rağmenler çok çok fazla çünkü
o zaman şöyle diyelim; bu şekilde aslında konunun karşılığı çıkmış olacak:Ben anlamayana anlatmak için uğraşmıyorum artık. Yaşadığım şeyleri düşünüp üzülmek yerine anladığı bu kadarmış diyip kendime değer vermeye devam ediyorum. İnsan her yaşında daha da olgunlaşıyor.
Biyolojik olarak anne ve babamız olmaları bize hakaret edecekleri, hor görecekleri anlamına gelmiyor. Sırf spermlerinden meydana geldiğim için bana kötü davranmaya da hakkı yok. Önce insana insan gibi davranmayı bilecekler anne ve babalar.
aslında doğru bir yorum ama işte ben de kendim ve belki sizler gibi bu konuyu düşünecek bir çok insan için; O KEŞKELERDEN uzaklaşmak için RAĞMENLER dedim çünkü hep KEŞKE diyoruz ve kendimizi ya da başkalarını suçladığımız olay, anı, imkan gibi yerlerde hapis kalıyoruz hatta bu sebepten.Fazla “rağmen” “keşke” doğurur diyeyim
Yani nerde rağmen dediğimize bağlı biraz daaslında doğru bir yorum ama işte ben de kendim ve belki sizler gibi bu konuyu düşünecek bir çok insan için; O KEŞKELERDEN uzaklaşmak için RAĞMENLER dedim çünkü hep KEŞKE diyoruz ve kendimizi ya da başkalarını suçladığımız olay, anı, imkan gibi yerlerde hapis kalıyoruz hatta bu sebepten.
Her gün karşılaştığımız kötü olaylara rağmen iyi insanların daha çok olduğuna inanmak istiyorum
RAĞMEN'lerimiz bir mecburiyet olarak görünebilinir , belki öyledir de ama ben aslında burda iyiye odaklanmak mı desem, hani kar altından çıkan kardelen olabilir mi, çiçek olmaz bu soğukta denilse bile, yani buna rağmen....Bence bu kişiden kişiye değişir. Mesela olmayacak şeyi oldurmak için hayatımızdan mı çalıyoruz yoksa ara sıra insan olarak yapılan hatalara mı maruz kalıyoruz ?
Ve bu hatalardan sonra pişmanlık oluyor mu yoksa bu bir yaşam tarzına mı dönüşüyor. Rağmenler içinde iyi ki dediğim şeyler oldu ama bu insandan insana değişir
evet aslında nerde rağmen dediğimiz farklı olabilir.Yani nerde rağmen dediğimize bağlı biraz da
Herkese rağmen çalıştım başardım dersek bu iyi bir rağmen ama bana şunu yapmalarına bunu yapmalarına beni ezmelerine rağmen ben onlar sevdim saydım vs gibi rağmenler kendi hayatından çalmaktan başka bir şey değildir
Rağmen diye diye aklıma Kore yemeği geldi
Rāmen (ラーメン veya 拉麺, raamen), Uygur ve Çin kökenli olan ve çorba içinde sunulan eriştenin Japon mutfağı'ndaki adıdır.
Genellikle çorbası, et suyu ile yapılır ve dilimlenmiş et, kurutulmuş deniz yosunu (海苔, nori), kamaboko, yeşil soğan ve hatta mısır gibi üst malzemeleri ile servis edilir.
Japonya'daki hemen hemen her yöre veya ada, Kyūşū'nun tonkotsu rāmeninden Hokkaidō'nun miso rāmenine kadar, kendi rāmen çeşidine sahiptir
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?