- 11 Kasım 2023
- 681
- 1.380
- 29
Merhabalar , hamileliğimin 18. Haftasında erkek bebeğimizde PUV adlı rahatsızlığın olduğunu öğrendik , amniyon sıvım normal olduğu için şimdilik müdahaleye gerek olmadığı fakat her an sıvımın bitebileceği, bebeğimin anne karnında ölebileceği ya da doğduktan sonra solunum yetmezliğinden ölebileceği ya da böbrek yetmezliği olabileceği söylendi.
Ben hamileliğimi bu rahatsızlığı araştırarak makaleler okuyarak geçirdim. O yüzden buraya yazmak istiyorum ki benim gibi böyle bir durum öğrenip burada arayan kişiler faydalansın.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu rahatsızlık çok farklı sonuçlara sebep olabiliyor. Tıkanıklığın ciddiyetine bağlı olarak anne karnındaki sıvıyı bitirebilir (14. Haftadan sonra amniyon sıvısını bebeğin idrarı oluşturuyor , o yüzden bu tıkanıklık idrar çıkışına engel olup bebeğin suyunu bitirebilir)
Bizim durumunuzda 32. Haftada sıvı ciddi şekilde azaldı , ben hastaneye yatırıldım, bebeğin 36. Haftaya kadar idare edebileceği düşünüldü. 36. Haftada bebeğimin doğumu gerçekleşti.
Doğduğunda solunumda bir miktar zorlandığı için yoğun bakıma alındı. Kan değerleri ( özellikle potasyum ve kreatinin değeri tehlikeli düzeyde yüksekti) . 22 gün yoğun bakımda tedavi gördü, doğum sonrası 10. Günde PUV ablasyonu ( idrar yolundaki tersine kapakçıkların ameliyat ile kesilmesi ) , sünnet ve diyaliz kateteri takılması için ameliyat yapıldı, ardından çocuk nefroloji servisinde 4 gün kaldı ardından taburcu olduk.
Nefroloji bölümü böbrek değerlerinden dolayı diyaliz kateteri takılmasını uygun gördü fakat diyaliz almıyoruz değerleri giderek iyileşti. Bu başlığı özellikle açtım bunlardan özellikle bahsettim ki hamileliğinde bunu öğrenen anne-baba adayları duygusal anlamda çok zorlanıyor bir nebze de olsa bunları duymak rahatlatabilir. Biz de çok üzüldük , bilgi eksikliği kaynaklı çaresiz hissettik , bir nebze de olsa araştıran kişileri rahatlatmak amaçlı yazıyorum. Ve şunu özellikle belirtmek isterim ki çoğu hastane bu konuda hiç tecrübeli değil mümkün olduğunca devlet üniversitelerine ait eğitim araştırma hastanelerini tercih edin.
Bu rahatsızlığa dair her türlü konuda yardımcı olmaya çalışırım. Çok farklı şekillerde ortaya çıkabilen çok farklı sonuçlara yol açabilen bir rahatsızlık. Sonuçlarını öngörebilmek hamilelikte mümkün değil maalesef ancak yaşayarak görülebiliyor. Şiddetle önerdiğim tek şey doğru hekim ve doğru hastanelerde tanı ve tedavi aramak. Diğer türlüsü çok fazla yıpratıcı olabiliyor.
Ben hamileliğimi bu rahatsızlığı araştırarak makaleler okuyarak geçirdim. O yüzden buraya yazmak istiyorum ki benim gibi böyle bir durum öğrenip burada arayan kişiler faydalansın.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bu rahatsızlık çok farklı sonuçlara sebep olabiliyor. Tıkanıklığın ciddiyetine bağlı olarak anne karnındaki sıvıyı bitirebilir (14. Haftadan sonra amniyon sıvısını bebeğin idrarı oluşturuyor , o yüzden bu tıkanıklık idrar çıkışına engel olup bebeğin suyunu bitirebilir)
Bizim durumunuzda 32. Haftada sıvı ciddi şekilde azaldı , ben hastaneye yatırıldım, bebeğin 36. Haftaya kadar idare edebileceği düşünüldü. 36. Haftada bebeğimin doğumu gerçekleşti.
Doğduğunda solunumda bir miktar zorlandığı için yoğun bakıma alındı. Kan değerleri ( özellikle potasyum ve kreatinin değeri tehlikeli düzeyde yüksekti) . 22 gün yoğun bakımda tedavi gördü, doğum sonrası 10. Günde PUV ablasyonu ( idrar yolundaki tersine kapakçıkların ameliyat ile kesilmesi ) , sünnet ve diyaliz kateteri takılması için ameliyat yapıldı, ardından çocuk nefroloji servisinde 4 gün kaldı ardından taburcu olduk.
Nefroloji bölümü böbrek değerlerinden dolayı diyaliz kateteri takılmasını uygun gördü fakat diyaliz almıyoruz değerleri giderek iyileşti. Bu başlığı özellikle açtım bunlardan özellikle bahsettim ki hamileliğinde bunu öğrenen anne-baba adayları duygusal anlamda çok zorlanıyor bir nebze de olsa bunları duymak rahatlatabilir. Biz de çok üzüldük , bilgi eksikliği kaynaklı çaresiz hissettik , bir nebze de olsa araştıran kişileri rahatlatmak amaçlı yazıyorum. Ve şunu özellikle belirtmek isterim ki çoğu hastane bu konuda hiç tecrübeli değil mümkün olduğunca devlet üniversitelerine ait eğitim araştırma hastanelerini tercih edin.
Bu rahatsızlığa dair her türlü konuda yardımcı olmaya çalışırım. Çok farklı şekillerde ortaya çıkabilen çok farklı sonuçlara yol açabilen bir rahatsızlık. Sonuçlarını öngörebilmek hamilelikte mümkün değil maalesef ancak yaşayarak görülebiliyor. Şiddetle önerdiğim tek şey doğru hekim ve doğru hastanelerde tanı ve tedavi aramak. Diğer türlüsü çok fazla yıpratıcı olabiliyor.
Son düzenleme: