primer progressif afazi (alzehimer)

kirmizigitar

Guru
Kayıtlı Üye
4 Mart 2011
10.375
11.989
kizceler selamlar

kuzenimin uyeligi olmadigi icin konuyu ben aciyorum. bilgisi olan, basindan gecen, fikir verecek yol gosterecek birileri olursa minnettar oluruz...

" annem 56 yasinda. babam ve 20 yasindaki erkek kardesim ile birlikte yasiyor. biz 3 kiz kardes evliyiz. erkek kardesim sehir disinda univ okuyor.

annem 3 yil once konusurken kelimelerin yerine fazlaca "sey, sey iste" kullanmaya basladi. sonralari bu daha da ilerledi, bir cok doktor tetkik sonucunda son gittigimiz doktor bir kac ay once mr sonucuna gore primer progressif afazi (ilerleyen konusma bozuklugu) teshisi koydu. beynin sol lobunda kuculme baslamis, cok nadir gorulen tedavisi olmayan bir hastalik oldugunu fakat normal alzeimerdan cok daha yavas ilerledigini soylediler. ilerledikce algidinda zayiflama, son asamasinda ise yuruyememe ve yutkunanamama durumlari eklenecekmis.

baslarda hafif takilmalar disinda cok sorun yoktu. gitgide derdini anlatamaz hale geldi. suan konusmasi cok sikintili, biz cocuklari olarak isaret dili eklemedikce soylemeye calistiklarinin cogunu anlamiyoruz, o da eskiye gore cok sessizlesti zaten...

kisisel ihtiyaclarini giderebiliyor simdilik, ancak bir cok yapmak istedigi is yarim yamalak oluyor. simdilik hala market pazar alisverisini yapabiliyor, parayi taniyor evin yolunu bulabiliyor. yemegini, iyi kotu temizligini yapabiliyor. ancak tabiki bunlarin hepsi minimal olcude. eskiden cok titiz olmasina ragmen suan cogunlukla evi tozlu, banyolari kirli buluyorum ben gittikce yapiyorum. gecenlerde erkek kardesim cok yaptigi keke benzeyen kendi tarifi bir tatliyi yapmasini istemis. yaptigi sey kekten baska herseye benzedigi icin oldugu gibi cope gitmis. ancak annem tatliyi yapamadiginin bile farkinda degil...

bir suredir algisi da inanilmaz bozulmus durumda. konustuklarimizin cogunu anlayamiyor. kucuk bir ilcrde yasiyorlar. gecenlerde babam ile birlikte bahcede domates biber ekiyorlarmis mesela. babam anneme "sen de su tarafa biberleri ek" diye yer gostermis. o babamin gosterdigi yere fasulye karpuz vs sacma sapan birseyler ekmis.

babam hastaligin bilincinde degil gibi. "hasta degil umursamiyor" diye tanimliyor durumu. dolayisiyla pek destekci ve yardimci oldugu soylenemez.

biz elimizden geldigi kadar gitmeye, yardimci olmaya calisiyoruz, simdilik idare ediyoruz ancak sorun su ki doktorun cok yavas ilerler dedigi hastalik annemde dortnala kosuyor sanki.

teshis koyan doktordan cok tatmin oldugumuzu soyleyemeyecegim. sirf bizi bos cevirmemek icin bir ilac yazdi, ancak faydasi olacagini sanmiyorum diye ekledi. gercekten de ilac hic fayda etmedi. hizla algisi ve konusmasi gerilemeye devam ediyor. virus olayindan suan baska bir doktora da gidemiyoruz ne yazikki.

ne yapacagimi bilemez haldeyim, bu hastaliga sahip yakini olan,doktor onerisi olan varsa, hastaligin bu denli hizli ilerlemesi normal mi? ilac kullanan, konusma terapisi alan faydasini goren varmi?

bu surecte biz nasil bir yol izlemeliyiz? hem psikolojik hem fiziksel olarak yapabileceklerimiz neler? hem anneme yardim etmek hem de kendi hayatimizi normallestirmemiz gerekiyor."

uzun bir konu ancak ne yazikki durum cok uzucu.
basindan gecen, yakininda bu hastalik olan varsa onerilerinizi heyecanla bekliyoruz.
 
kizceler selamlar

kuzenimin uyeligi olmadigi icin konuyu ben aciyorum. bilgisi olan, basindan gecen, fikir verecek yol gosterecek birileri olursa minnettar oluruz...

" annem 56 yasinda. babam ve 20 yasindaki erkek kardesim ile birlikte yasiyor. biz 3 kiz kardes evliyiz. erkek kardesim sehir disinda univ okuyor.

annem 3 yil once konusurken kelimelerin yerine fazlaca "sey, sey iste" kullanmaya basladi. sonralari bu daha da ilerledi, bir cok doktor tetkik sonucunda son gittigimiz doktor bir kac ay once mr sonucuna gore primer progressif afazi (ilerleyen konusma bozuklugu) teshisi koydu. beynin sol lobunda kuculme baslamis, cok nadir gorulen tedavisi olmayan bir hastalik oldugunu fakat normal alzeimerdan cok daha yavas ilerledigini soylediler. ilerledikce algidinda zayiflama, son asamasinda ise yuruyememe ve yutkunanamama durumlari eklenecekmis.

baslarda hafif takilmalar disinda cok sorun yoktu. gitgide derdini anlatamaz hale geldi. suan konusmasi cok sikintili, biz cocuklari olarak isaret dili eklemedikce soylemeye calistiklarinin cogunu anlamiyoruz, o da eskiye gore cok sessizlesti zaten...

kisisel ihtiyaclarini giderebiliyor simdilik, ancak bir cok yapmak istedigi is yarim yamalak oluyor. simdilik hala market pazar alisverisini yapabiliyor, parayi taniyor evin yolunu bulabiliyor. yemegini, iyi kotu temizligini yapabiliyor. ancak tabiki bunlarin hepsi minimal olcude. eskiden cok titiz olmasina ragmen suan cogunlukla evi tozlu, banyolari kirli buluyorum ben gittikce yapiyorum. gecenlerde erkek kardesim cok yaptigi keke benzeyen kendi tarifi bir tatliyi yapmasini istemis. yaptigi sey kekten baska herseye benzedigi icin oldugu gibi cope gitmis. ancak annem tatliyi yapamadiginin bile farkinda degil...

bir suredir algisi da inanilmaz bozulmus durumda. konustuklarimizin cogunu anlayamiyor. kucuk bir ilcrde yasiyorlar. gecenlerde babam ile birlikte bahcede domates biber ekiyorlarmis mesela. babam anneme "sen de su tarafa biberleri ek" diye yer gostermis. o babamin gosterdigi yere fasulye karpuz vs sacma sapan birseyler ekmis.

babam hastaligin bilincinde degil gibi. "hasta degil umursamiyor" diye tanimliyor durumu. dolayisiyla pek destekci ve yardimci oldugu soylenemez.

biz elimizden geldigi kadar gitmeye, yardimci olmaya calisiyoruz, simdilik idare ediyoruz ancak sorun su ki doktorun cok yavas ilerler dedigi hastalik annemde dortnala kosuyor sanki.

teshis koyan doktordan cok tatmin oldugumuzu soyleyemeyecegim. sirf bizi bos cevirmemek icin bir ilac yazdi, ancak faydasi olacagini sanmiyorum diye ekledi. gercekten de ilac hic fayda etmedi. hizla algisi ve konusmasi gerilemeye devam ediyor. virus olayindan suan baska bir doktora da gidemiyoruz ne yazikki.

ne yapacagimi bilemez haldeyim, bu hastaliga sahip yakini olan,doktor onerisi olan varsa, hastaligin bu denli hizli ilerlemesi normal mi? ilac kullanan, konusma terapisi alan faydasini goren varmi?

bu surecte biz nasil bir yol izlemeliyiz? hem psikolojik hem fiziksel olarak yapabileceklerimiz neler? hem anneme yardim etmek hem de kendi hayatimizi normallestirmemiz gerekiyor."

uzun bir konu ancak ne yazikki durum cok uzucu.
basindan gecen, yakininda bu hastalik olan varsa onerilerinizi heyecanla bekliyoruz.

Rabbim tez zamanda şifa versin.
 
3 kız kardeş değil baba da katılmalı bu duruma. Baba bu sekilde devam ettigi sürece ve ciddiye almadığı sürece çok zor . Onun için destek hepsinden önce önemli. Bu süreçlerde doktor doktor dolaşmak çok riskli bir durum maalesef. Yasaklar kalkar kalkmaz işinde profesyonel bir doktor bulmaları gerek. Hangi şehirdeyse o şehire gidilmesi gerek.

3 yılda bu hale geldiyse baba hala destek göstermeyip devam ederse 3 yıla kalmaz daha da kötü olabilir. Çünkü yavaşlıktan başlamış ve hızlı şekilde ilerliyor, ertelenirse tedaviye cevap bile vermeyebilir.
Şifalar dilerim.
 
Çok üzüldüm Allah şifa versin. Bol bol hatırlatma ve konuşma egzersizleri yaptırın. Evde başka kardeş varmış sürekli konuşmalı. Anneşzdeki sadece konuşmayla ilgili alan değil belliki asıl mesele hafızada gibi. Bence biran evvel iyi bir doktora gidin. Sonra doktor sizi yönlendirir zaten. Yaşla beraber insanda betin küçülmesi olabiliyor ama ne kadar erken tedbir o kadar az küçülme. Rutin oluşturmak çok önemli alzaymırda. Sabah kalk yüz yıka kahvaltı et, yürüyüş yap , yemek yap, öğleden sonra örgü vs gibi günlük rutinine devam etmeli. Anne hani Ayşe teyzenin kızı vardı adı neydi gibi onu zorlayıcı sorular sormak da iyi diye biliyorum. Birden aşırı zorlayıcı değil de biraz düşünüp hatırlatmaya çalışıcı sorulardan bahsediyorum. Omega3 de ek takviye tabii. Başka kronik rahatsızlığı varsa çok dikkat edecek, tansiyon varsa ona göre beslenecek vs. En temeli güvenilir ve ilgili bir doktor gözetimi tabii , Allah kimseye vermesin çok zor hastalık. Allah yardımcınız olsun 🙏🏻
 
Gecmis olsun
İlk isiniz babanin bu hastaligi kabullenmesi
Buyuk bir sehirde iyi bir norologa goturun annenizi ve babaniz da yaninda olsun
Hastaligin hizli ilerlemesinin en buyuk sebebi babanin bunu kabullenmemesi ve beraber yasadigi baba ile ogulun anneye normal davranmasi

Kusura bakmayin ama kek istedigini okuyunca kopurdum resmen , ne keki yahu , hicbirsey istemeyin ondan , o hasta ve beraber yasadigi insanlarin bilincli olmasi lazim

Benim annem hala bugun bi kitap okudum alzeimar iyilesiyormus diyor bana , iki senedir hergun anlatiyorum anneme babamin asla iyilesmeyecegini ki annem babama bebek gibi bakiyor, ama icten ice de hala tedavisini ariyor , kolay olmadigini biliyorum ancak beraber yasadigi insanlarin kabullenip acilen onun hasta oldugunu kabul ederek yasamalari gerekiyor , lutfen kek falan istemesinler valla cok uzuldum kimbilir anneniz ne kadar yikilmistir , yazıktır yapmayin bunu ona
 
Rabbim şifa versin.
Çeşidini bilmesem de anneanneme alzheimer teşhisi koyuldu. teşhisten sonra verilen ilaçlar filan yavaşlatmadı. Normal seyrinde gitti. Önce torunları sonra çocuklarını derken cinsiyet ayrımı yapamadı derdini anlatamadı en son bir gece çok şiddetli baş ağrısı geçirdi eski hayatını konuştu feryat figan kendini köyde sandı çocuklarına ineklere bakın sağın işte nenenizin yemeğini hazırlayın diye emirler veriyordu. En son sabaha karşı ağrısı dindi ve sustu ölene kadar da konuşmadı ağzını bıçak açmadı resmen. Sustuktan sonra mekan kavramı kalmadı eline üzüm kiraz veriyorduk mesela çekirdeği halıya atıyordu orayı ev olarak seçemiyordu. Daha sonra tuvalet ihtiyacını giderememeye başladı en son artık yemek de yiyemedi vurdu başını 7 sene de öyle yattı yani bu hastalık çok sinsi ama sadece beyini etkiliyor organlar tıkır tıkır çalışıyor. Çok zorlu bi süreç sizi bekliyor allahım yardımcınız olsun. İnşallah böyle olmaz.
Süreç geçtikten sonra mutlaka tıp fakültesindeki uzmanlarla görüştürün. Çapa ya cerrahpaşadaki profesörler görsün. Onlar da aynı teşhisi koysa bile en azından takip yaparlar ve doğru ilacı verirler. Allah şifa versin. Böyle düşünen babanıza da akıl fikir ihsan eylesin. Yazık kadın ömrünü veriyor ve hastalığını bile kabul edip destekleyecek kocası yok.... çok üzücü
 
Merhaba, daha buraya 8 yıldır üyeyim aslında fakat eski üyeliğimin giril bilgilerini kaybettiğim için giremiyordum, size yazabilmek için yıllar sonra tekrar üyelik açtım. Benim babam 60 yaşında ve 20 yıldır bahsettiğiniz türden nörolojik bir hastalıkla savaşıyor.. ilk yılları hastalığın tam anlamıyla teşhisini koymakla geçti teşhisi yoktu çok ender görülen demansın bir türü denildi, beyin hücrelerinde küçülme ve epilepsi tarzı nöbetler geçirirdi. Hastalık alzheimer gibi hızlı ilerlemiyor evet, verilen ilaçlar beynin küçülme hızını yavaşlatıyor bu da doğru. Babam ilk zamanlar unutkanlık, konuşma bozukluklarıyla başladı uzun yıllar hızlı ilerlemeden bu şekilde devam etti. Daha sonra evin yolunu bulamamaya başlamasıyla hastalığın belli dönemlerde bi anda ilerlediğini fark ettiriyordu. Çok üzülerek söylüyorum ki şuan artık hastalığın en çok ilerlediği dönemden geçiyoruz.bu hastalığın yanında getirdiği beyinde su toplanması(hidrosefali) vb bir çok teşhis daha konuldu bu yıl. Artık konuşamıyor,Daha doğrusu konuşmaya çalışıyor Ama Söyledikleri maalesef anlaşılmıyor. yataktan kalkamıyor suyu bile zor içiyor (yutkunmuyor genzine kaçıyor) annem ona bebek gibi bakıyor altını bezliyor.. bunları söylemek istemezdim ama Öyle kahrolası bir hastalık ki insanı yaşarken hayattan koparıyor. Ben çocukluğumdan beri babamı hasta biliyorum, bu hastalık bütün çocukluğumu, babamı benden çaldı. Umarım teşhis yanlıştır veya benim babamda olandan daha farklı ve daha hafif seyreden bir hastalıktır. Doktor tavsiye edebilirim babamın doktoru profesör ve başka şehirlerden sırf o kadına geliyorlar. Çok geçmiş olsun,üzgünüm..
 
Merhaba, daha buraya 8 yıldır üyeyim aslında fakat eski üyeliğimin giril bilgilerini kaybettiğim için giremiyordum, size yazabilmek için yıllar sonra tekrar üyelik açtım. Benim babam 60 yaşında ve 20 yıldır bahsettiğiniz türden nörolojik bir hastalıkla savaşıyor.. ilk yılları hastalığın tam anlamıyla teşhisini koymakla geçti teşhisi yoktu çok ender görülen demansın bir türü denildi, beyin hücrelerinde küçülme ve epilepsi tarzı nöbetler geçirirdi. Hastalık alzheimer gibi hızlı ilerlemiyor evet, verilen ilaçlar beynin küçülme hızını yavaşlatıyor bu da doğru. Babam ilk zamanlar unutkanlık, konuşma bozukluklarıyla başladı uzun yıllar hızlı ilerlemeden bu şekilde devam etti. Daha sonra evin yolunu bulamamaya başlamasıyla hastalığın belli dönemlerde bi anda ilerlediğini fark ettiriyordu. Çok üzülerek söylüyorum ki şuan artık hastalığın en çok ilerlediği dönemden geçiyoruz.bu hastalığın yanında getirdiği beyinde su toplanması(hidrosefali) vb bir çok teşhis daha konuldu bu yıl. Artık konuşamıyor,Daha doğrusu konuşmaya çalışıyor Ama Söyledikleri maalesef anlaşılmıyor. yataktan kalkamıyor suyu bile zor içiyor (yutkunmuyor genzine kaçıyor) annem ona bebek gibi bakıyor altını bezliyor.. bunları söylemek istemezdim ama Öyle kahrolası bir hastalık ki insanı yaşarken hayattan koparıyor. Ben çocukluğumdan beri babamı hasta biliyorum, bu hastalık bütün çocukluğumu, babamı benden çaldı. Umarım teşhis yanlıştır veya benim babamda olandan daha farklı ve daha hafif seyreden bir hastalıktır. Doktor tavsiye edebilirim babamın doktoru profesör ve başka şehirlerden sırf o kadına geliyorlar. Çok geçmiş olsun,üzgünüm..
cok uzuldum babaniz icin. muhtemelen ayni hastaliktan soz ediyoruz. sizinki cok daha genc yasta baslamis ustelik. doktor tavsiyesi verirseniz kuzenime iletmek isterim. en azindan hastaligin seyrini yavaslatmak acisindan faydali olabilir
 
merhaba eğer kendisi istanbuldaysa korona meselesi bittikten sonra ben kendisinin nöropsikolojik değerlendirmesinin yapılmasında yardımcı olabilirim, işim bu. sonrasında da eğer gidilmediyse nörologa gidilmesi gerekiyor. duruma göre bir de psikiyatriye.

edit: hızlı okuduğum için doktorlar kısmını atlamışım. bu zamana akdar nöropsikolojik değerlendirme yapıldı mı? raporu varsa göz atmam mümkün mü?
 
merhaba eğer kendisi istanbuldaysa korona meselesi bittikten sonra ben kendisinin nöropsikolojik değerlendirmesinin yapılmasında yardımcı olabilirim, işim bu. sonrasında da eğer gidilmediyse nörologa gidilmesi gerekiyor. duruma göre bir de psikiyatriye.

edit: hızlı okuduğum için doktorlar kısmını atlamışım. bu zamana akdar nöropsikolojik değerlendirme yapıldı mı? raporu varsa göz atmam mümkün mü?

merhaba, istanbulda degiller ama duruma gore gelebilirler sanirim. teshisi noroloji koydu. bildigim kadariyla noropsikolojik degerlendirme yapilmadi. mesajlari okutuyorum ona da, sizinle iletisime gecerim. cok tesekkurler
 
maalesef bilgim yok ama tavsiye icin eger maddi durumunuz musait ise iyi bir doktora tekrar gosterilmeli
 
MUTLAKA OKUYUN

Amerika Birleşik Devletleri'nde, Alzheimer hastalığı ile yaklaşık 5,4 milyon insan teşhis edilmiştir. Bu rakam yaşlanan nüfus ile hızla büyüyor.

Onlardan biri Steve Newport'du. Karısı Mary Newport bir doktordu. Mary kocasının ciddi Alzheimer hastalığı olduğunu öğrendi.

Doktor kocasını hastanede muayene ettiğinde, Steve'den bir saat çizmesini istedi. Bunun yerine, birkaç daire çizdi ve daha sonra mantıksız birkaç figür çizdi. Hiç bir saat gibi değildi!

Doktor onu bir kenara çekti ve şöyle dedi: "Kocanız çoktan Alzheimer hastalığının eşiğinde!"

Bir kişinin Alzheimer hastalığı olup olmadığının bir testi olduğu ortaya çıktı. Mary o sırada çok üzgündü, ama bir doktor olarak, sadece pes etmeyecekti. Hastalığı incelemeye başladı. Alzheimer hastalığının beyine glikoz eksikliği ile ilişkili olduğunu keşfetti.

Araştırması şunları söylüyor: “Yaşlıların demansı kafasına diyabet gibi geliyor! Birisi Diyabet veya Alzheimer hastalığı semptomlarına sahip olmadan önce, vücut zaten 10 ila 20 yıl boyunca problemleri vardı.”

Dr. Mary'nin çalışmasına göre Alzheimer hastalığı Tip 1 veya Tip 2 diyabetlere çok benzer. Nedeni aynı zamanda insülin dengesizliğidir.

İnsülinin bir sorunu olduğu için, beyin hücrelerinin glikozu emmesini önler. Glikoz beyin hücrelerinin beslenmesidir. Glikoz olmadan, beyin hücreleri ölür.

Sonuç olarak, bu yüksek kaliteli proteinler vücudumuzu besleyen hücrelerdir.

Ama beyin hücresimizin beslenmesi glikozdur. Bu iki çeşit yiyeceğin kaynağına hakim olduğumuz sürece, kendi sağlığımızın ustalarıyız!

Bir sonraki soru, nerede glikoz bulmak için? Mağazadan aldığımız hazır glikoz olamaz. Üzüm gibi meyvelerden değil. Alternatif arayışına başladı.

Beyin hücreleri için alternatif besinler, ketonlardır. Ketonlar beyin hücrelerinde gereklidir. Ketonlar vitaminlerde bulunamaz.

* Hindistan cevizi yağı * trigliserit içerir. * Hindistan cevizi yağı * içindeki trigliseritler tüketildikten sonra karaciğerde ketonlara metabolize edilir. Bu beyin hücreleri için alternatif besin!

Bu bilimsel doğrulamanın ardından Dr. Mary, kocasının yemeğine * hindistan cevizi yağı * ekledi. Sadece iki hafta sonra, resim ve saat testleri yapmak için tekrar hastaneye gittiğinde, ilerleme inanılmazdı.

Mary şöyle dedi: “O zaman, Tanrı'nın dualarımı duyduğunu mu sandım? Hindistan cevizi yağı işe yaramaz mıydı? Ama başka yolu yok. Her neyse, * hindistancevizi yağını almaya devam etmek daha iyi”.

Dr. Mary artık geleneksel tıp pratiğinin bir parçasıydı. Geleneksel tıbbın yeteneklerini açıkça biliyordu.

Üç hafta sonra, onu bir akıllı saat testi yapmak için üçüncü kez aldı, performans son kez daha iyi oldu. Bu ilerleme sadece entelektüel değil, aynı zamanda duygusal ve fizikselti.

Mary şöyle dedi: “Koşmasını yapamadı ama şimdi koşabiliyor. Bir buçuk yıldır okuyamadı, ama şimdi üç ay boyunca * hindistan cevizi yağı * aldıktan sonra tekrar okuyabiliyor.”

Kocasının hareketleri zaten değişmeye başlamıştı. Sabahları konuşmadı. Şimdi pek çok değişiklik fark etti: "Şimdi kalktıktan sonra, ruhludur, konuşuyor ve gülüyor. Suyu içiyor ve kendi başına eşyaları alıyor."

Yüzeyde, bunlar çok basit günlük görevlerdir, ancak sadece kliniğe gelen veya evde akraba olan akrabaları sevinçle karşılaşabilirler: Böyle bir ilerlemeyi görmek kolay değildir!

Hindistan cevizi yağında yeşil soğan ve soğanları kızarttıktan sonra, hindistan cevizli kekler yaptıktan sonra, 2-3 çorba kaşığı hindistan cevizi yağı alındıktan sonra, 2-3 ay sonra gözler de normal olarak odaklanabilir.

Çalışmaları, * hindistancevizi yağının * yaşlılarda demans problemini gerçekten geliştirdiğini kanıtladı.

Ekmeğe * hindistancevizi yağı * uygulayın. Hindistan cevizi kreması kullanıldığında, tat beklenmedik şekilde iyidir.

Gençler ayrıca sağlığı korumak ve önleme için kullanabilir ve bunama belirtileri varsa düzelebilirler.

Demans, besinlerin beyin hücrelerine taşınamadığı ve besinlerin insülin ile beyinden beyne geçmesi gerektiğinden kaynaklanır.

Özellikle diyabetik hastalar için insülin salgılanması kolay değildir. “Beslenme beynine ulaşamaz. Beyin hücreleri açlıktan ölünce, zekadan mahrum kalırlar. ”

* Hindistan cevizi yağı *, insülin kullanmadan beyne besin sağlayabilen orta zincirli trigliserit içerir.
* Böylece Alzheimer hastalığını ve Parkinson hastalığını iyileştirebilir *.
 
X