bekarken lojmandan komsum vardı, süreyya, kız mersinli, sivasta okumus, memlekete dönmüş, sonra asık oldugu cocuk sivasta oldugu için geri buraya döndü, vakıf işine girdi asgari ücretle calıstı, sonra cocukla tekrar çıktılar, ayrıldılar, çıktılar, ayrıldılar, bi gün geldi ayse dedi biz evleniyoruz, ama bi şartı var mustafanın, neymiş dedim, annemlerin evinde kalıcaz demiş cocuk bu da kabul etti, ailenin bi oglu, iş yok güç yok, nereye girse cıkıyo, kurdugu işi batırıyo, kız akşamları işten eve gidip her aksam kayınvalidenin dediği bi oadayı silip süpürür misafirlere hizmet ederdi, hamile kaldı, sivasta yeterli olanaklar yok ankaraya gidelim demiş, kayınvalide kayınbaba izin vermedi, ve down sendromlu oglu dogdu, solunum sıkıntısı vardı, tek basına ankaralara gidip hiç bilmedigi hastanelerde cocugunu tedavi ettirdi, hastanelerde kaldı, ama bebegi 9 aylıkken melek oldu, allahım yanına aldı onu...ama bu garibim hiç isyan etmedi, telefonunda oglunun fotolarını gösterirdi her söz acılmasında...
iki gün önce personel servisinde karsılastık, hamile imiş, 1 aylık, bu kez diyo senin doktoruna gidiyorum ve teslerimi ankaraya göndertiyorum dedi.. hiç umudunu yitirmedi, mükafatı göbüşünde işte, inşallah sağlıklı mutlu sıkıntısızca alacak bu kez bebişini kucagına...