Özlem Dolu Çocukluk Günlerimiz

20 Mart 2008
141.545
213.034
1.423
60
Okudugum ilkokulun kantininde simit
> ve Camlica gazozu disinda bir sey yoktu, zaten o zamanlar
> cocuga haftalik vermek diye bir sey de yoktu. Gene de
> bakkala gidislerimde kalan para ustlerini haftalarca
> biriktirip, tupte sokella aliyordum. Onca zaman para
> biriktirilerek alinan ve bitmesin diye gidim gidim yenen o
> tupte sokellanin tadini hala hicbir seyde bulamiyorum.
>
>
>
>
>
> Ben sansliydim, babam denizciydi.
> Seyir donusleri bana envai cesit oyuncak getiriyordu
> Avrupa'dan. Ama o zamanin cocuklari bile bir tuhafti,
> ben mahalledekilerle paylasmayinca o oyuncaktan DA zevk
> almiyordum. Hala gazoz kapaklarini tasla duzeltip, bugunun
> TASO'larina benzeyen seyler yapiyordum. Dokuztas,
> misket, kukali saklambac, hele o "en de tura bir iki uc
> guzellik", unutulur gibi degildi.
>
>
> İnsaatlardan sokulen pasli
> civilerle oynanan topraga civi saplamaca gibi tamamen
> yoklugun tetikledigi yaraticilik ornekleri. Sokaklar bizim,
> dert yok, tasa yok, oyuncak yoktu, olsa DA devir hesap devri
> alacak para yoktu ve eglence yaraticiligimiza kalmisti. Yaz
> gunleri, sabahtan aksama kadar sokaktaydik. "Sokaga
> Cikmak" diye bir deyim vardi.
>
>
> Celik comagi, kukali saklambaci,
> patlangaç dediğimiz ve kendi yaptığımız içi boş
> daldan aletimizle çitlembik patlatmayı, ucu delik
> anahtarların içine kibrit çöpünün eczasını (böyle
> derdik) tıkayıp patlatmayı, karton sigara kapakları ile
> (sipahi, yenice gibi) Kumar oynamayı ! Sokakda yerlerde
> misket oynamayı, çok AZ harçlığımızla rengarenk
> macunlardan almayı ve hatta ucurtma ucurtmayi bilmiyor.
> Onlarin ucurtmalari marketlerde hazir yapilmis olarak
> satiliyor ve babayla bir Pazar gunu saatlerce ugrasarak
> sulu hamurla yapıştırarak ucurtma yapmanin zevkini ve
> yesil tepelerde ucurtma ucurmanin tadini bilmiyorlar.
>
>
>
>
> Hayat o kadar guzeldi ki, ilk askima
> ondort yasinda vurulmustum. Net hatirladigim bir sahne var:
> Adi Yalin. Babasi ona iki tekerlekli bisiklet almis ve bana
> "Yarin seni de bindirecegim" diye soz vermisti.
> Bindim MI? Hatirlamiyorum, sonra tasindilar mahallemizden.
> İkinci askim, alt katimizda oturuyordu. Bir gun gezeceğiz
> diye , Ankarada evdev çok uzakda tren yollarında
> kaybolmustuk birlikte.
>
>
>
>
> Diyarbakirli Kurt bir Karpuzcumuz
> vardi . Sali Cuma karpuz, kavun getirirdi kamyonla.
> "Kavun ye bal ye" diye bagirirdi. Hakikaten de o
> kavun bal gibiydi. Hele o zamanin cilekleri, bir recel
> kaynadi MI, degil apartman mahalleyi sarardi o nefis cilek
> kokusu. Recel yapilacak cilek neredeyse bir gun boyunca bes
> alti kez suyu degistirilerek kovalarda bekletilirdi topragi
> ciksin diye. Ustelik suya DA rengi gecmezdi. Simdi cilekler
> toprakta yetisiyor AMA topraga degmeden buyuyor. Belki de o
> yuzden NE tadi var NE de kokusu.
>
>
> Siyah beyaz ve tek kanalli
> televizyon, kucucuk parmaklarimizin arasinda kaybolana dek
> bicakla yontulan kalemler -ki kalemtiras kullanmak israfti,
> siniflardaki cop kovasi onu kalem acma kuyruklarini unutan
> var MI?
>
>
> Amerikan yardımı olarak bizlere okulda verilen sarı
> renkli peynirleri ve süt tozundan yapılmış sütü her
> sabah yer ve içer, evdekilere götürmek üzere aşırıp
> çantamıza koyardık. Öğretmenler bilirler AMA ses
> çıkartmazlardı.
>
>
> Plastik ilkel beslenme cantalari ve okula goturulmesi yasak
> olan muz. Hele IC ice gecen halkalardan olusan ve her zaman
> akitan o plastik bardaklar, kâbusumdu benim. Uclu kalem
> geldiginde memlekete, uzay mekigi gibi bakmistik ve onun ucu
> DA uzay mekigi firlatma rampasi gibi kavrardi kapkalin kalem
> uclarini.
>
>
> Bunlarin her biri guzel birer ani,
> 30 lu yillarini surenler icin. 40 li yillarini surenler icin
> o donem, terorle ozdes. Zira cogu Universiteyi ya zar zor
> bitirdi, ya DA ayrilmak zorunda kaldi. 50 uzeri icin ise
> hatirlanmak bile istenmeyen gunler. Cunku onlar cocuk
> okutmak ve yasam mucadelesi vermek zorundaydi, onca yokluga,
> parasizliga ve kardes kavgasina ragmen. Sadece cocuklar o
> yillarin tadini cikardi, sadece cocuklar mutlu ve umarsizdi
> ve sadece cocuklarda hatirlanasi guzellikler birakti.
>
>
>
>
>
> O donemin cocuklari, simdi cocuk
> yetistiriyor. Sahip olamadiklari oyuncaklarla dolu
> cocuklarinin odalari. Yedikleri dayaklarin inadina seslerini
> bile yukseltmiyorlar cocuklarina. Dizlerinden,
> dirseklerinden yara kabugu eksik olmayan o zamanin
> cocuklari, cocuklarindan kan alinirken fenalasiyorlar. Ancak
> hava karardiginda ve babasi isten geldiginde eve giren
> simdinin Ana babalari, cocuklarini kapi disari
> cikaramiyorlar, zaman zaman hakli sebeplerle. Annelerinin
> bir bakisi ile mum kesilen, aksama babana soylerim
> tehditleri ile buyumus o cocuklar, bugun kendi cocuklarinin
> psikolojisini bozar diye HAYİR bile diyemiyorlar.
>
>
>
>
> Şimdiki cocuklar doyumsuz, cogu
> bilgisayar basinda patates cipsi yedigi icin sisman, hepsi
> zehir gibi akilli ama onca imkâna ragmen okulu pek azi
> seviyor.
>
>
> Okulun
> acilacagi haftanin oncesinde onceleri zevkle baslayan ama
> sonra iskence halini alan, defter kaplamanin ne demek
> oldugundan habersizler, defterlerin kaplanmaya ihtiyaci yok
> cunku. Kâgit onlar icin burusturulup atilabilecek bir sey,
> defterden kâgit koparmanin nasil olup da YASAK
> olabilecegini akillari almiyor.
>
>
> Hic dut silkelemediler bembeyaz
> carsaflara ve hic incir agacinin ince dalina basip
> yuvarlanmadilar komsunun bahcesine.
>
>
> HATIRLAR MISINIZ BİZİM TERTİPLER !!!!!
> BİZ MUTLUYDUK
>
>
> Şimdikiler Mutlular
> mı?
>
>
> Umarim oyleler.
> Peki, cocukluklarini bizler gibi, ozlemle anacaklar mi?
>
> UMARIM...!
>
>
>​
 
Daha dün andım çocukluğumu parkta oturup koşuşturan çocukları izledim...
Hiçbirisi bizim gibi değil çünkü taş binaların arasındaki küçücük yeşilliklere sığınmaya çalışıyorlar, annelerinin gözü üzerlerinde kızacak diye kumlara dokunmaya çekiniyorlar...
Ben öylemiydim dedim kendi kendime...
Sabahtan akşama kadar usanmadan açlık hissetmeden dışarıda kalabilirdim, acıktığım zaman ise yediğim domates ekmeğin tadını hiçbir yemekte bulamıyorum...
Bizim elma ve horoz şekerlerimiz leblebi tozlarımız vardı dede bakkaldan almak için sıraya girerdik...Boğula boğula leblebi tozlarını yerdik...
Bir bayram ayakkabım olurdu bir bayram elbisem onları alınca yaşadığım sevinci asla tarif edemem, özene özene giyerdim bişey olmasın diye...Bayramlar bizim için para değil şekerdi, şeker alınca çok mutlu olurduk çanta çanta toplardık, sonrada mahalledeki çocuklara dağıtırdık...
Ağlayan bebeklerim vardı 3 tane boy boy almıştı annem, 2 arkadaşıma 2 bebeğim biriside bende evcilik oynardık, güya bebeklerimizi biz doğurmuşuz ne mutluluktu...
Ah nerede eski günlerim diyorum şimdi ve gözyaşlarımı tutamıyorum...:
gitme:
 
Bayıldım ya süper bir paylaşım,teşekkür ederim.
Yazdıklarınızın birçoğu benim çocukluk dönemimde de vardı.
Öyle dalıp gittim ki uzaklara gözlerim doldu.mafoldumben
Birgün çocuğum olursa o günlerden bahsedeceğim ama biliyorum ki üzüleceğim;çünkü o , çocukluğunu bizler ve daha öncekiler gibi yaşayamayacak
:sinifsinif:
 
Ne güzel günlerimiz geçerdi o yıllarda ...
Çocukluğumuzu dibine vurana kadar yaşamıştık bizler.
Ama şimdi öylemi.
Bilgisayar başından kalkamayan çocuklar hazır yemekler..
Sürekli hastalanan aman dokunma mikrop kaparsın diyen anne babalar.
Oyun oynamı dahi bilmeyen bir çocukluk dönemi maalesef.
Nerede şimdi saklambaçlar kuka oyunu köşekapmaca ip atlamaca birdir birler istoplar yakan toplar.
 
Daha dün andım çocukluğumu parkta oturup koşuşturan çocukları izledim...
Hiçbirisi bizim gibi değil çünkü taş binaların arasındaki küçücük yeşilliklere sığınmaya çalışıyorlar, annelerinin gözü üzerlerinde kızacak diye kumlara dokunmaya çekiniyorlar...
Ben öylemiydim dedim kendi kendime...
Sabahtan akşama kadar usanmadan açlık hissetmeden dışarıda kalabilirdim, acıktığım zaman ise yediğim domates ekmeğin tadını hiçbir yemekte bulamıyorum...
Bizim elma ve horoz şekerlerimiz leblebi tozlarımız vardı dede bakkaldan almak için sıraya girerdik...Boğula boğula leblebi tozlarını yerdik...
Bir bayram ayakkabım olurdu bir bayram elbisem onları alınca yaşadığım sevinci asla tarif edemem, özene özene giyerdim bişey olmasın diye...Bayramlar bizim için para değil şekerdi, şeker alınca çok mutlu olurduk çanta çanta toplardık, sonrada mahalledeki çocuklara dağıtırdık...
Ağlayan bebeklerim vardı 3 tane boy boy almıştı annem, 2 arkadaşıma 2 bebeğim biriside bende evcilik oynardık, güya bebeklerimizi biz doğurmuşuz ne mutluluktu...
Ah nerede eski günlerim diyorum şimdi ve gözyaşlarımı tutamıyorum...:
gitme:

Bayıldım ya süper bir paylaşım,teşekkür ederim.
Yazdıklarınızın birçoğu benim çocukluk dönemimde de vardı.
Öyle dalıp gittim ki uzaklara gözlerim doldu.mafoldumben
Birgün çocuğum olursa o günlerden bahsedeceğim ama biliyorum ki üzüleceğim;çünkü o , çocukluğunu bizler ve daha öncekiler gibi yaşayamayacak
:sinifsinif:


Bizler o dönemin çocukluğunu çok güzel yaşadık.
Kızıma anlatırım bazen o zamanları
Hala şaşırarak dinler.
 
Güzel paylasim....cok tesekkürler ank canim...

Bende o tipik sokak cocuklari gibi büyüdüm...taaki almanyaya gelene kadar...burda bitti cocuklugum....Gazoz kapagi oynacak misket pesinde kosturacak kimse yoktuki?

Nine bana receli ekmek yap diye balkona bagirip sonra o ekmegi bölüsecek kimsede yoktu!!

Ne güzel günlerdi onlar....cocuk olmakti gercekten....keske simdiklerde bunu yasayabilse
 
Güzel paylasim....cok tesekkürler ank canim...

Bende o tipik sokak cocuklari gibi büyüdüm...taaki almanyaya gelene kadar...burda bitti cocuklugum....Gazoz kapagi oynacak misket pesinde kosturacak kimse yoktuki?

Nine bana receli ekmek yap diye balkona bagirip sonra o ekmegi bölüsecek kimsede yoktu!!

Ne güzel günlerdi onlar....cocuk olmakti gercekten....keske simdiklerde bunu yasayabilse

Rica ederim sultanım...
En güzel yıllardı benim içinde..
Korkusuzca akşamlara kadar oynardık..
Acıkınca bile komşudan ekmek domates isteyecek kadar da masumduk.
Şimdikiler maalesef bunu yaşayamıyorlar..

ne güzel günlerimiz vardı,sokağa çıkar sorumsuzca oynardık.şimdi öylemi ,zaman o kadar kötüki çocuğumuzu göz önünde görmeyince hemen telaşlanıyoruz,herşeyden korkuyoruz,evler içinde sornlu çocuklar yetiştiriyoruz


Haklısın egemcim ne günlerdi onlar.
Biraz eve gelince hemen soruyoruz nerede kaldın diye.
Güven kalmadı artık her yer tehlikelerle dolu şimdi.
 
harika yıllardı o yıllar ankım:lepi:


ben şanslı bir çocuktum o yıllarda yemyeşil olan bursamda hep bahçeli evlerde büyüdüm
ağaç tepelerinden inmez sürekli bisiklete biner ve patenle kayardım

içtiğim buzlu gazozların ve komşu bahçelerden aşırdığımız gazozların tadını hiç unutamam
okul çıkışlarında rengarenk macunlar ipe dizili boynumuza kolye gibi takıp yediğimiz mayhoş meyveler patanelerden aldığımız madeni para şeklindeki ve şemsiye görünümlü çikolatalar mahalle dondurmacılarından aldığımız mis gibi kokan kaymak dondurmalar
nasıl unutulur
ramazanda apartmanların bodrum katlarında karagöz hacivat gösterileri düzenlenir abimle onları hiç kaçırmazdık

o yılları o kadar çok anıyorumki hala bursadan lise ve ortaokul arkadaşlarımla görüşüyorum ve bu beni çok mutlu ediyor


harika bir konu olmuş sıksık buraya uğrayacağım eline yüreğine sağlıkopuyorumnanaktan
 
harika yıllardı o yıllar ankım:lepi:


ben şanslı bir çocuktum o yıllarda yemyeşil olan bursamda hep bahçeli evlerde büyüdüm
ağaç tepelerinden inmez sürekli bisiklete biner ve patenle kayardım

içtiğim buzlu gazozların ve komşu bahçelerden aşırdığımız gazozların tadını hiç unutamam
okul çıkışlarında rengarenk macunlar ipe dizili boynumuza kolye gibi takıp yediğimiz mayhoş meyveler patanelerden aldığımız madeni para şeklindeki ve şemsiye görünümlü çikolatalar mahalle dondurmacılarından aldığımız mis gibi kokan kaymak dondurmalar
nasıl unutulur
ramazanda apartmanların bodrum katlarında karagöz hacivat gösterileri düzenlenir abimle onları hiç kaçırmazdık

o yılları o kadar çok anıyorumki hala bursadan lise ve ortaokul arkadaşlarımla görüşüyorum ve bu beni çok mutlu ediyor


harika bir konu olmuş sıksık buraya uğrayacağım eline yüreğine sağlıkopuyorumnanaktan


Sağolasın barçom benim opuyorumnanaktan
Macuncumuz vardı hep gelirdi sokağımıza ince tahta çubuklara macun sürdürürdük rengarenk nasılda yerdik onları.
Alıç diyede bişey vardı yuvarlak olurdu ipe geçirilmiş boynumuza takardık ve yerdik sonra.
Havıvat karagöz unutulurmu hiç ramazan ayının renkli gösterileri olurdu.
Giti o yıllar artık bir dahada geri gelmez.
Sadece anılarımızda kaldı o günler.
Beklerim canım benim her zaman hemde.opuyorumnanaktan
 



Sağolasın barçom benim opuyorumnanaktan
Macuncumuz vardı hep gelirdi sokağımıza ince tahta çubuklara macun sürdürürdük rengarenk nasılda yerdik onları.
Alıç diyede bişey vardı yuvarlak olurdu ipe geçirilmiş boynumuza takardık ve yerdik sonra.
Havıvat karagöz unutulurmu hiç ramazan ayının renkli gösterileri olurdu.
Giti o yıllar artık bir dahada geri gelmez.
Sadece anılarımızda kaldı o günler.
Beklerim canım benim her zaman hemde.opuyorumnanaktan


doğru yaa o yemişin adı alıçtı

halk arasında koca karı yemişi diye bilinirdikaydirigubbakcemile3
 



ben alıç diye biliyorum bunu.
bide hafif ekşi olurdu.
kolye gibi takardım boynuma kaydirigubbakcemile5


evet ben bayılırdım ona tam olarak hangi mevsimde getirdiklerini hatırlamıyorum ama baharlardan biriydi ilkbahar yada sonbahar olabilir

birde babam eve teneke kutularda kavuniçi renkli bir hollanda peyniri getirirdi ona bayılırdım


o zaman henüz hormon işi yoktu ve herşey organikti evlerden birinde tavuk piştiği
zaman bütün mahalle tavuk kokardı o kadarlezzetliydiki tavuklar yemeye doyamazdım
şimdi nerdeeeee:çok üzgünüm: ot gibi tatları
 
evet ben bayılırdım ona tam olarak hangi mevsimde getirdiklerini hatırlamıyorum ama baharlardan biriydi ilkbahar yada sonbahar olabilir

birde babam eve teneke kutularda kavuniçi renkli bir hollanda peyniri getirirdi ona bayılırdım


o zaman henüz hormon işi yoktu ve herşey organikti evlerden birinde tavuk piştiği
zaman bütün mahalle tavuk kokardı o kadarlezzetliydiki tavuklar yemeye doyamazdım
şimdi nerdeeeee:çok üzgünüm: ot gibi tatları

ilkbahar sanırım sokakta oynarken alır yerdik çünkü.
benim babamda tekerlek kaşar getirirdi en kocamanından ye ye bitmezdi .
evet ya ama tek tip tavuk vardı haşlama olurdu bide şimdi öylemi 40 tane modeli var
bide besili olurdu tavuklar hormonsuz.
 


ilkbahar sanırım sokakta oynarken alır yerdik çünkü.
benim babamda tekerlek kaşar getirirdi en kocamanından ye ye bitmezdi .
evet ya ama tek tip tavuk vardı haşlama olurdu bide şimdi öylemi 40 tane modeli var
bide besili olurdu tavuklar hormonsuz.


evet suni yem değil doğal yemlerle beslendikleri için çok lezzetliydiler sadece haşlanması yeterliydi başka katkılara ve pişirilişlere ihtiyaç duyulmazdı

pişen tavuğun suyu billur gibi parlak ve rengi sarı olur çorbaya bile gerek kalmadan ekmek batırılıp yenirdi
ben eski sosis ve salamların lezzetinide çok arıyorum
belki teknoloji bu kadar gelişmemişti
oyuncaklarımızda kısıtlıydı ama yiyecek yönünden şanslı bir nesildik biz
saşlıklı ve doğal besinlerle beslenirdik:lepi:
 
evet suni yem değil doğal yemlerle beslendikleri için çok lezzetliydiler sadece haşlanması yeterliydi başka katkılara ve pişirilişlere ihtiyaç duyulmazdı

pişen tavuğun suyu billur gibi parlak ve rengi sarı olur çorbaya bile gerek kalmadan ekmek batırılıp yenirdi
ben eski sosis ve salamların lezzetinide çok arıyorum
belki teknoloji bu kadar gelişmemişti
oyuncaklarımızda kısıtlıydı ama yiyecek yönünden şanslı bir nesildik biz
saşlıklı ve doğal besinlerle beslenirdik:lepi:


Evet nasılda güzel kokardı tavuklar yemeye doyamazdık resmen.

Oyuncak dedinde benim hiç bebeğim olmamıştı hani almanyadan getirilen bebekler vardı ya o zamanlar.
Annemde pazardan alırdı bana iki sıksan bebeği yırtılırdı resmen.
Hemde köylü kızı olanlardan alırdı alnında bir örtü tam ortadan bir iğne ile tutulurdu örtü.
Kumaşlardan elbise yapardık arkadaşlarla hep te etek olurdu.
Ahhhh ahhhhhhhhhhhhhh .
Şimdi sokak başlarında et bebekler satılıyor mafoldumben
 
Ayy ben bebeklerin kafasını koparıp kamyonlarla oynardım:kedi:
Birde hep boğuşurduk arkadaşlarla yere düşer dudağımı patlatır,dizlerimi kanatırdım hep.
6 yaşımdayken Barış diye bir arkadaşımla evimizin karşısında kurulan pazarda ailemizden gizli su satmıştık bir kere çok güzeldi ya
mafoldumben
 
Ayy ben bebeklerin kafasını koparıp kamyonlarla oynardım:kedi:
Birde hep boğuşurduk arkadaşlarla yere düşer dudağımı patlatır,dizlerimi kanatırdım hep.
6 yaşımdayken Barış diye bir arkadaşımla evimizin karşısında kurulan pazarda ailemizden gizli su satmıştık bir kere çok güzeldi ya
mafoldumben


Bende maç yapardım ne oynardım ama sanki futbolcuyum ya...
Geceleri saklambaç oynardık ne keyif alırdık arkadaşlarla..
Kapının önüne oturup çekirdek çitlerdik sabah oluncada elimizde süpürge temizletirlerdi bize.
 
ank o6 canim ne kadar dogru ne kadar güzel yazmissin paylasmissin inan bayildim bir anda cocukluguma gittim geldim ne kadar güzel günlerdi dönmek isterdim nerde degilmi cocuklugumdan hatiramda kalanlarin hepsini paylasmissin ve nerede o cocuklugumuz diye sorarim hep simdiki cocuklara bakiyorumda onlarin bunlari yasayamamis olmalarina üzülüyorum gercekten anlattigim zaman öylece bakip kaliyorlar ve inanamiyorlar simdiki cocuklarinda bütün bunlari yasamalarini cok arzu ederdim bizim hatiramizda kalan sevinerek mutlulukla hatirladigimiz cocukluk anilarimiz var ve ben cok mutluyum ,fakat simdiki nesilin hatirlayacagi ve ilerde sevinerek mutlulukla cocuklarina anlatacaklari hic bir güzel anilari olmayacak o yüzden üzülüyorum kimseye anlatilmasa bile ben o dönemde böyle bir cocukluk yasadigim icin cok ama cok mutluyum nekadar güzel günlerdi bize hatirlattigin icin tesekkürler canimcim.kaydirigubbakcemile5kaydirigubbakcemile3
 
ank o6 canim ne kadar dogru ne kadar güzel yazmissin paylasmissin inan bayildim bir anda cocukluguma gittim geldim ne kadar güzel günlerdi dönmek isterdim nerde degilmi cocuklugumdan hatiramda kalanlarin hepsini paylasmissin ve nerede o cocuklugumuz diye sorarim hep simdiki cocuklara bakiyorumda onlarin bunlari yasayamamis olmalarina üzülüyorum gercekten anlattigim zaman öylece bakip kaliyorlar ve inanamiyorlar simdiki cocuklarinda bütün bunlari yasamalarini cok arzu ederdim bizim hatiramizda kalan sevinerek mutlulukla hatirladigimiz cocukluk anilarimiz var ve ben cok mutluyum ,fakat simdiki nesilin hatirlayacagi ve ilerde sevinerek mutlulukla cocuklarina anlatacaklari hic bir güzel anilari olmayacak o yüzden üzülüyorum kimseye anlatilmasa bile ben o dönemde böyle bir cocukluk yasadigim icin cok ama cok mutluyum nekadar güzel günlerdi bize hatirlattigin icin tesekkürler canimcim.kaydirigubbakcemile5kaydirigubbakcemile3


Seni o günlere götürebildiysem ne mutlu bana bitosum.
Zaten unutmak mümkün değil ki o günleri.
Hayatımızın belkide en güzel yıllarıydı o günler.
Çocuklarımız ne anlatacaklar diyorsun.
Sadece okul stresleri yok üniversite sınavı bunun gibi şeyler olacak kesin.
Ama bizler çok şanslıyız ki doya doya yaşadık çocukluğumuzu.
Şimdikiler ancak bilgisayar peşinde koşmaktan çoğu şeyleri bilmiyorlar malesef.
Bende sana teşekkür ederim canım benim.opuyorumnanaktan kaydirigubbakcemile5
 
Back