Sevdebilgecim, canım….. Yazdıklarını okuyunca çok üzüldüm. Ama inan kendini boşuna üzdüğün, boşuna yorduğun için. Sana bir örnek vereceğim ve duruma objektif bakmanı isteyeceğim.
Ben eşimle çok severek evlendim. Onun da beni çok sevdiğini biliyorum. Öyle ki, çıktığımız zamanlarda akşam başımı yastığa koyduğumda ona olan sevgim içimi öyle dolduruyordu, öyle büyüktü ki, düşündüğümde duygularım içimden taşar, ağlayacak gibi olurdum. Onun da öyle olduğunu biliyorum, bana bakarken gözleri dolardı. Ama o süslü laflar etmesini bilmezdi, sade basit bir insan ben onu öyle sevdim. Benim eşim karaciğer hastası biliyorsun, eğer benim ciğerime ihtiyaç duyarsa, hiç çekinmem canımdan can veririm ona, o derecede seviyorum. Ona olan hislerimin büyüklüğünü anlatabilmek için söylüyorum bunu…
Şimdi iki noktaya dikkatini çekeceğim. Ben eşimden evvel de birini çok sevmiştim. Üniversitedeydik, henüz 19 yaşındaydım. İlk aşkımdı çok bağlanmıştım. Ayrıldıktan sonra senelerce unutamadım. 2 sene her gece ağladım. Her gece… Ölmek istedim, psikologlara gittim. Uzun seneler sürdü unutmam, belki 5-6 sene… Kalkıp Ankaraya bile gittim, onu bir kez görebilmek için, ayrıldıktan 5 sene snra…
Ama sonra bitti. Duygularım, acılarım, aşkım. Hepsi bitti. Ama hala resimleri vardır, duruyor…O zaman ona yazdığım şiirler duruyor… Ama bunun bir anlamı yok ki. Sadece hatıra. Kendim için saklıyorum. O zamanki “beni” zaman zaman hatırlamak için…
Eşime belki ona söylediğim şeyleri hiç söylemedim, onun için yaptığım fedakarlıkları yapmadım. Ama bu eşimi onun kadar sevmediğim anlamına gelmiyor. Olsa olsa onun GİBİ sevmediğim anlamına gelir, ki insan değiştikçe, büyüdükçe, olgunlaştıkça, sevme şekli, tarzı da değişir… KADAR başkadır, GİBİ başkadır…
İnan asla kıyaslama yapmak doğru değil.
Eğer eşimden örnek verseydim belki daha afaki olurdu, bak ama her duygumdan emin olarak kendimden örnek verdim sana.
İkinci nokta ise, erkeklerin evlenince değiştiği doğru. Benim eşim de bazen ilgisiz oluyor, bazen bencil oluyor, bazen kayıtsız. Ama hangimiz olmuyoruz ki….