Davranış Bozuklukları Otizm

Çocuğumuzda karşılaştığımız huysuzluk, saldırı, şiddet, içe dönüklük, korkaklık, hiperaktiflik, pasiflik, dikkatsizlik, çevreye uyum, utangaçlık, hırçınlık vs birçok sorununuzun paylaşıldığı konular.
Kendimi yanlış anlattım sanırım.. Tüp bebek otizmi engelleyebilir demedim.. Tüp bebekte risk normalden daha yüksek değil demek istedim.

Yani ne otizm olmasın diye tüp bebek yapmak mantıklı ne de otizm olur korkusu ile tüp bebek yapmamak mantıklı.
Geçenlerde pgd ile otizmi engelleyebilirsiniz başlığı altında bir haber okudum. Haber pgd ile geni sağlıklı spermlerin seçilip pek çok hastalık otizmd e dahil önlenebileceğini söylüyordu. Kadın doğum dr una sordum. Pgd öyle birşey değil asparagas saçma bir haber dedi. Ciddi genetik anomaliler genetik oldugu kanitlanmis kalp karaciğer rahatsızlıkları soz konusuysa böyle birşey yapılabilir. Kaldi ki otizm multifaktoriyel yani birçok sebebe dayanan genetik oldugu kesin kanitlanmis bir durum değildir. Siz pgd ile hangi saglam geni aradidiginizi yahut otizmi olan çocukta hangi gen hasarlı bunu biliyor musunuz dedi . Bende ikinci çocuğu düşündüğümü ve ikinci bebegimdede ayni şeyleri yaşayacağım korkusu olduğunu söyledim. Tamamen şans dedi .. elde var sıfır anlayanlayacaginiz. Ikinci bebek çok istiyorum. Ve cok da korkuyorum...
 
Geçenlerde pgd ile otizmi engelleyebilirsiniz başlığı altında bir haber okudum. Haber pgd ile geni sağlıklı spermlerin seçilip pek çok hastalık otizmd e dahil önlenebileceğini söylüyordu. Kadın doğum dr una sordum. Pgd öyle birşey değil asparagas saçma bir haber dedi. Ciddi genetik anomaliler genetik oldugu kanitlanmis kalp karaciğer rahatsızlıkları soz konusuysa böyle birşey yapılabilir. Kaldi ki otizm multifaktoriyel yani birçok sebebe dayanan genetik oldugu kesin kanitlanmis bir durum değildir. Siz pgd ile hangi saglam geni aradidiginizi yahut otizmi olan çocukta hangi gen hasarlı bunu biliyor musunuz dedi . Bende ikinci çocuğu düşündüğümü ve ikinci bebegimdede ayni şeyleri yaşayacağım korkusu olduğunu söyledim. Tamamen şans dedi .. elde var sıfır anlayanlayacaginiz. Ikinci bebek çok istiyorum. Ve cok da korkuyorum...
Aynı durumdayız oğlum düzelir inşallah ama sağlıklı bir kardeşide olsun çok istiyorum tek dal kalmasın çocuk ama kafalar karışık işte nasipten öte köy yok ilki sağlıklı ikincisi otizim olanlar ilki otizim ikinci hatta 3. Yapıp sağlıklı olanlar ne bilim kısmet sanırım nasip
 
Geçenlerde pgd ile otizmi engelleyebilirsiniz başlığı altında bir haber okudum. Haber pgd ile geni sağlıklı spermlerin seçilip pek çok hastalık otizmd e dahil önlenebileceğini söylüyordu. Kadın doğum dr una sordum. Pgd öyle birşey değil asparagas saçma bir haber dedi. Ciddi genetik anomaliler genetik oldugu kanitlanmis kalp karaciğer rahatsızlıkları soz konusuysa böyle birşey yapılabilir. Kaldi ki otizm multifaktoriyel yani birçok sebebe dayanan genetik oldugu kesin kanitlanmis bir durum değildir. Siz pgd ile hangi saglam geni aradidiginizi yahut otizmi olan çocukta hangi gen hasarlı bunu biliyor musunuz dedi . Bende ikinci çocuğu düşündüğümü ve ikinci bebegimdede ayni şeyleri yaşayacağım korkusu olduğunu söyledim. Tamamen şans dedi .. elde var sıfır anlayanlayacaginiz. Ikinci bebek çok istiyorum. Ve cok da korkuyorum...

Doktorunuz mükemmel bir açıklama yapmış. Bu testler nedeni belli hastalıklar için yapılır. Testte o nedenler pozitif çıkarsa o embriyo ya da gebelik sonlandırılır. Otizm gibi nedeni belli olmayan bir olayın neyini test edeceksiniz. Bizim tüp bebekti. Baba yaşımız 40. Yani risk yüksek O yüzden ikinci çocuğu istemiyoruz. İlkinde direkten döndük.. Riskli alt yapı ve yatkınlık varken ikinci çocuğum otizm olursa kendimi affetmem.
 
Doktorunuz mükemmel bir açıklama yapmış. Bu testler nedeni belli hastalıklar için yapılır. Testte o nedenler pozitif çıkarsa o embriyo ya da gebelik sonlandırılır. Otizm gibi nedeni belli olmayan bir olayın neyini test edeceksiniz. Bizim tüp bebekti. Baba yaşımız 40. Yani risk yüksek O yüzden ikinci çocuğu istemiyoruz. İlkinde direkten döndük.. Riskli alt yapı ve yatkınlık varken ikinci çocuğum otizm olursa kendimi affetmem.
Eşimin yaşı 30 du oğlum olduğunda başka bir arkadaşının eşide 26 idi yani yine belirsizlik bakalım nasip kısmet sizin çocuğunuzun tanısı neydi kusura bakmayın çok geçmişi okuyamadım
 
Ben uzman değilim kesin konuşmak hele böyle bir konuda asla haddime değil. Ailemiz otizm cenneti derken etrafımda çok var aile genelinde çok yani. Otizmde genetik faktörler ağır basıyor deniyor son yapılan araştırmalarda. Doktorlar ya da araştıranlar daha iyi bilir. Genetik yatkınlık araştırılırken ikizler üzerinde çalışmalar yapılır. Tek yumurta ikizlerinde, eğer bir çocukta otizm varsa diğer ikizde %64 oranında artış gösteriyor. Otizmli çocuğu olan ailelerin diğer çocuğunda otizm görülme oranı % 19 iken otizmli çocuğu olmayan ailelerde bu oran %0,8. Tekrar ediyorum çok araştırma yapılıyor ve kesin olarak hala kanıtlanmadı genetik...sadece risk daha yüksek olduğundan genetik yatkınlık ağır basıyor dedim. Otizme neden olan gen bulunmadı bırakalım uzmanlar araştırsın fakat kendi ailemi örmek verdim ve genetik yatkınlık bizde var o yüzden bana mantıklı geliyor. Bu yazdığım oranlar ciddi bir hastanenin bu alanda yaptığı araştırmalar sonucunda yazılmış bir yazı. yanılmıyorsam Hacettepe. Linki bulunca atarım.
Hem genetik olsa ne olur olmasa ne? Biz anneler neler çektiğimizi biliriz gerisi bizi bağlamıyor. Çocuklarımız iyi olsun yeter ki tek tasamız onları daha ileriye taşımak olsun.
 
Ben uzman değilim kesin konuşmak hele böyle bir konuda asla haddime değil. Ailemiz otizm cenneti derken etrafımda çok var aile genelinde çok yani. Otizmde genetik faktörler ağır basıyor deniyor son yapılan araştırmalarda. Doktorlar ya da araştıranlar daha iyi bilir. Genetik yatkınlık araştırılırken ikizler üzerinde çalışmalar yapılır. Tek yumurta ikizlerinde, eğer bir çocukta otizm varsa diğer ikizde %64 oranında artış gösteriyor. Otizmli çocuğu olan ailelerin diğer çocuğunda otizm görülme oranı % 19 iken otizmli çocuğu olmayan ailelerde bu oran %0,8. Tekrar ediyorum çok araştırma yapılıyor ve kesin olarak hala kanıtlanmadı genetik...sadece risk daha yüksek olduğundan genetik yatkınlık ağır basıyor dedim. Otizme neden olan gen bulunmadı bırakalım uzmanlar araştırsın fakat kendi ailemi örmek verdim ve genetik yatkınlık bizde var o yüzden bana mantıklı geliyor. Bu yazdığım oranlar ciddi bir hastanenin bu alanda yaptığı araştırmalar sonucunda yazılmış bir yazı. yanılmıyorsam Hacettepe. Linki bulunca atarım.
Hem genetik olsa ne olur olmasa ne? Biz anneler neler çektiğimizi biliriz gerisi bizi bağlamıyor. Çocuklarımız iyi olsun yeter ki tek tasamız onları daha ileriye taşımak olsun.
Kusura bakmayın bu soruyla sizi üzmedim umarım ama diyorum ya 12 tane yeğenim var hepside sağlıklı çol şükür bir bende oldu benim doktorumda yine söylüyorum kayıplarımın çok olması üzerine genetik bir problemin olabileceği bu nedenle risk yine var ama tüp bebek riski azaltabilir dedi sağlıklı bir kardeş oğlumada iyi olurdu ama rafa kaldırdık oğlumun önünü biraz olsun görmeden yapamam
 
Eşimin yaşı 30 du oğlum olduğunda başka bir arkadaşının eşide 26 idi yani yine belirsizlik bakalım nasip kısmet sizin çocuğunuzun tanısı neydi kusura bakmayın çok geçmişi okuyamadım

Bizim ilk tanımız orta düzey otizmdi ama sonradan uyaran eksikliği olduğu ortaya çıktı. Ama ister otizm ister uyaran eksikliği olsun tüm gelişimsel geriliklerin temelinde genetik var. Bu ispat edilmiş bir gerçek. İspat edilemeyen, sadece genetik faktörler mi neden oluyor ve genetik ise hangi genler. Yoksa bilim genetik yatkınlığı kabul ediyor. Mesela benim çocuğum aşırı tv ve onunla az konuşmaya bağlı uyaran eksikliği yaşadı.. Çevremde bizden çok daha az ilgi gören ve çok daha fazla tv izleyen ama maşallah canavar gibi çocuklar var.. Bu aynı her sigara içenin kanser olmaması gibi.. Nasıl ki genetik alt yapısı olup sigara içen kanser oluyorsa genetik alt yapısı olup fazla tv izleyende de uyaran eksikliği oluyor.. Normal bir bireye göre bizde genetik yük fazla olduğu için ikinci çocuğumuzun da gelişim geriliği yaşama riski normal ailelerden yüksek. Garanti mi değil ama sonuçta artmış risk var ve ben kumar oynamak istemiyorum.. 3 aylık uyaran eksikliği serüvenimiz bile ben ve eşimi yıkmışken ömür boyu sürecek bir otizm tablosunu hayal bile edemiyorum. Burada çok güçlü anneler görüyorum ve takdir ediyorum.. Hepsi gözümde cennetlik ama maalesef benim öyle bir cesaretim yok..
 
Bizim ilk tanımız orta düzey otizmdi ama sonradan uyaran eksikliği olduğu ortaya çıktı. Ama ister otizm ister uyaran eksikliği olsun tüm gelişimsel geriliklerin temelinde genetik var. Bu ispat edilmiş bir gerçek. İspat edilemeyen, sadece genetik faktörler mi neden oluyor ve genetik ise hangi genler. Yoksa bilim genetik yatkınlığı kabul ediyor. Mesela benim çocuğum aşırı tv ve onunla az konuşmaya bağlı uyaran eksikliği yaşadı.. Çevremde bizden çok daha az ilgi gören ve çok daha fazla tv izleyen ama maşallah canavar gibi çocuklar var.. Bu aynı her sigara içenin kanser olmaması gibi.. Nasıl ki genetik alt yapısı olup sigara içen kanser oluyorsa genetik alt yapısı olup fazla tv izleyende de uyaran eksikliği oluyor.. Normal bir bireye göre bizde genetik yük fazla olduğu için ikinci çocuğumuzun da gelişim geriliği yaşama riski normal ailelerden yüksek. Garanti mi değil ama sonuçta artmış risk var ve ben kumar oynamak istemiyorum.. 3 aylık uyaran eksikliği serüvenimiz bile ben ve eşimi yıkmışken ömür boyu sürecek bir otizm tablosunu hayal bile edemiyorum. Burada çok güçlü anneler görüyorum ve takdir ediyorum.. Hepsi gözümde cennetlik ama maalesef benim öyle bir cesaretim yok..
Doktor hanim benim esim 35 yasinda biz risk altindamiyiz peki yani ben bi yerde 40 yas ustu okudum bir yerde 35 yas ustu diye okudum hangisi dogru. Bir de siz bu genetik yatkinligi tup bebekle engelleyemezmisinis cunku bir doktor genlerdense tup bebekle risk azalir demis benim sordugum doktor engellenemez demis hangisi dogru anlamadim
 
Bizim ilk tanımız orta düzey otizmdi ama sonradan uyaran eksikliği olduğu ortaya çıktı. Ama ister otizm ister uyaran eksikliği olsun tüm gelişimsel geriliklerin temelinde genetik var. Bu ispat edilmiş bir gerçek. İspat edilemeyen, sadece genetik faktörler mi neden oluyor ve genetik ise hangi genler. Yoksa bilim genetik yatkınlığı kabul ediyor. Mesela benim çocuğum aşırı tv ve onunla az konuşmaya bağlı uyaran eksikliği yaşadı.. Çevremde bizden çok daha az ilgi gören ve çok daha fazla tv izleyen ama maşallah canavar gibi çocuklar var.. Bu aynı her sigara içenin kanser olmaması gibi.. Nasıl ki genetik alt yapısı olup sigara içen kanser oluyorsa genetik alt yapısı olup fazla tv izleyende de uyaran eksikliği oluyor.. Normal bir bireye göre bizde genetik yük fazla olduğu için ikinci çocuğumuzun da gelişim geriliği yaşama riski normal ailelerden yüksek. Garanti mi değil ama sonuçta artmış risk var ve ben kumar oynamak istemiyorum.. 3 aylık uyaran eksikliği serüvenimiz bile ben ve eşimi yıkmışken ömür boyu sürecek bir otizm tablosunu hayal bile edemiyorum. Burada çok güçlü anneler görüyorum ve takdir ediyorum.. Hepsi gözümde cennetlik ama maalesef benim öyle bir cesaretim yok..
Ben bu kadar net ve iyi anlatamadım. Bende sizin gibi düşünenlerdenim, kumar oynayamam. Birçok aile tanıdım bir çocuğunda teğet geçmiş fakat diğerini tam ortadan vurmuş hatta burada bile var...
kardeş yapmak isteyene sözüm Yok tabi yüzde 20 risk demek 5 çocuktan 4 ü sağlıklı olacak demek. Ben ise %20den şunu anlıyorum 5 çocuktan biri riskli ve kesin o riskli bir gelir şansıma. :) büyük cesaret gerçekten yeniden çocuk düşünmek. hele ki ilk çocukta bu sıkıntı yaşanmışsa.
 
Doktor hanim benim esim 35 yasinda biz risk altindamiyiz peki yani ben bi yerde 40 yas ustu okudum bir yerde 35 yas ustu diye okudum hangisi dogru. Bir de siz bu genetik yatkinligi tup bebekle engelleyemezmisinis cunku bir doktor genlerdense tup bebekle risk azalir demis benim sordugum doktor engellenemez demis hangisi dogru anlamadim

20 yaşında da bu risk var.. Şu yaş üstü riskli diye bir durum yok.

Şöyle anlatayım 30 yaş 20 yaşa göre 40 yaş 30 yaşa göre daha riskli. Yani yaşım 30 riskim yok ya da yaşım 45 çocuğu otizmli olacak diye bir durum yok. Yaş arttıkça risk artıyor tek bilinen bu..

Doğal olarak bizim için 40 yaş epey riskli hele ki ilk çocuk gelişim geriliği yaşamışken.
 
20 yaşında da bu risk var.. Şu yaş üstü riskli diye bir durum yok.

Şöyle anlatayım 30 yaş 20 yaşa göre 40 yaş 30 yaşa göre daha riskli. Yani yaşım 30 riskim yok ya da yaşım 45 çocuğu otizmli olacak diye bir durum yok. Yaş arttıkça risk artıyor tek bilinen bu..

Doğal olarak bizim için 40 yaş epey riskli hele ki ilk çocuk gelişim geriliği yaşamışken.
Anladim tesekkurler
 
Bizim ilk tanımız orta düzey otizmdi ama sonradan uyaran eksikliği olduğu ortaya çıktı. Ama ister otizm ister uyaran eksikliği olsun tüm gelişimsel geriliklerin temelinde genetik var. Bu ispat edilmiş bir gerçek. İspat edilemeyen, sadece genetik faktörler mi neden oluyor ve genetik ise hangi genler. Yoksa bilim genetik yatkınlığı kabul ediyor. Mesela benim çocuğum aşırı tv ve onunla az konuşmaya bağlı uyaran eksikliği yaşadı.. Çevremde bizden çok daha az ilgi gören ve çok daha fazla tv izleyen ama maşallah canavar gibi çocuklar var.. Bu aynı her sigara içenin kanser olmaması gibi.. Nasıl ki genetik alt yapısı olup sigara içen kanser oluyorsa genetik alt yapısı olup fazla tv izleyende de uyaran eksikliği oluyor.. Normal bir bireye göre bizde genetik yük fazla olduğu için ikinci çocuğumuzun da gelişim geriliği yaşama riski normal ailelerden yüksek. Garanti mi değil ama sonuçta artmış risk var ve ben kumar oynamak istemiyorum.. 3 aylık uyaran eksikliği serüvenimiz bile ben ve eşimi yıkmışken ömür boyu sürecek bir otizm tablosunu hayal bile edemiyorum. Burada çok güçlü anneler görüyorum ve takdir ediyorum.. Hepsi gözümde cennetlik ama maalesef benim öyle bir cesaretim yok..
Buna sonsuz katılıyorum benim yeğenimin elinden telefon düşmez oğlumdan 4 ay büyük ama bir problemş yok tabi ilerde aşırı tv ve telefon dikket eksikliğine ve öğrenme güçlüğüne neden olacakmış sizin adınıza sevindim uyaran eksikliği otizim yanında çok hafif bir tablo işin ucu genetiğe dayanınca açıklanamaz hale geliyor eşim durumu kabullenemiyor oğlumda otizimin tembel belirtilerinin olmamasından galiba ama biz anneler herseyin farkındayız ama ben büyük oranla düzelcemize inanıyorum sabır dua ve zaman beklicez elimizden geleni yapıcaz ve göreceğiz
 
Kusura bakmayın bu soruyla sizi üzmedim umarım ama diyorum ya 12 tane yeğenim var hepside sağlıklı çol şükür bir bende oldu benim doktorumda yine söylüyorum kayıplarımın çok olması üzerine genetik bir problemin olabileceği bu nedenle risk yine var ama tüp bebek riski azaltabilir dedi sağlıklı bir kardeş oğlumada iyi olurdu ama rafa kaldırdık oğlumun önünü biraz olsun görmeden yapamam
Üzülecek bir durum yok sizi yanlış anlamadım. bu ailemizin gerçeği. Çok Yakın bir akrabam kan bağımız çok yakın diyeyim. 19 yaşında otizmli Kızı var. Aile çocuk yapmak istemedi başlarda 9 yıl sonra ikiz oğlu dünyaya geldi. İkizlerden biri atipik otizm diğeri ablası gibi tipik otizmli. Yurt dışında yaşıyorlar çok iyi eğitim alıyorlar devlet haftalık 40 saat özel eğitim desteği sunuyor. Gelin görün büyük kızı ve ikizlerden birinde ilerleme kaydedemiyorlar sadece özbakım becerisi kazandırmaya çalıştılar (tuvalet eğitimi ve yemek yemek) ikizlerden diğeri atipik olan 9 yaşında baya ilerledi birkaç yıla raporunun kalkacağını söylemişler. Şimdi aynı anne babadan aynı eğitimcilerden eğitim almalarına rağmen neden sadece birinde ilerleme oldu? Ben çok ilgilendim çoçuğum otizmi yendi demek çok kolay bir tabir. Anne baba büyük kızına ve ikizlerden birine iyi bakmadı sonucu mu çıkıyor bu durumda? Biz anneleri olarak elimizden geleni yapalım yeter ki, gerisi çocuğun potansiyeline kalmış. Eğitimcilerden biri çok güzel demişti. Özel eğitimle biz %15-20 katkı sağlarız 20-25 ise aileye düşüyor. Geriye kalan %50-60 tamamen çocuğun potansiyeliyle alakalı. Burada duruveannesi hep ısrarla üstüne basarak anlatmaya çalışıyor. Otizmi yenemeZsiniz sadece onunla yaşamayı öğreniriz. Otizmi yendik sananlar aslında otizm değildi. Ya atipik ya asperger ya hiperleksi-disleksi ya da hiperaktivitedir.
Kimsenin sözüne üzülmüyor ve darılmıyorım kolay değil hiçbir annenin yaşadığı. Bu yoldan geçen her anneye saygım sonsuz ister hafif düzeyde ister ağır düzeyde etkilensin annelerin canı her türlü yanıyor. Bu arada oğluma ben-sen kavramını öğretmeye çalışıyorum tek tek her şeyi öğretmeye çalışmak offfff çok zor. Ben oğlumun geçte olsa toparlanacağına inanıyorum süre uzun ve yıpratıcı sadece.
 
Bizim ilk tanımız orta düzey otizmdi ama sonradan uyaran eksikliği olduğu ortaya çıktı. Ama ister otizm ister uyaran eksikliği olsun tüm gelişimsel geriliklerin temelinde genetik var. Bu ispat edilmiş bir gerçek. İspat edilemeyen, sadece genetik faktörler mi neden oluyor ve genetik ise hangi genler. Yoksa bilim genetik yatkınlığı kabul ediyor. Mesela benim çocuğum aşırı tv ve onunla az konuşmaya bağlı uyaran eksikliği yaşadı.. Çevremde bizden çok daha az ilgi gören ve çok daha fazla tv izleyen ama maşallah canavar gibi çocuklar var.. Bu aynı her sigara içenin kanser olmaması gibi.. Nasıl ki genetik alt yapısı olup sigara içen kanser oluyorsa genetik alt yapısı olup fazla tv izleyende de uyaran eksikliği oluyor.. Normal bir bireye göre bizde genetik yük fazla olduğu için ikinci çocuğumuzun da gelişim geriliği yaşama riski normal ailelerden yüksek. Garanti mi değil ama sonuçta artmış risk var ve ben kumar oynamak istemiyorum.. 3 aylık uyaran eksikliği serüvenimiz bile ben ve eşimi yıkmışken ömür boyu sürecek bir otizm tablosunu hayal bile edemiyorum. Burada çok güçlü anneler görüyorum ve takdir ediyorum.. Hepsi gözümde cennetlik ama maalesef benim öyle bir cesaretim yok..
Sonuna kadar bu yoruma katılıyofum düşündüğüm herşey anlatılmış gibi

Bende bu sireçlere gireceğimi bilaeydim kardeş yapmazdom çok şükür biri 3,5 diğeri 2. Yaş olan iki oğlum var küçük oğlum doğduğu zamandı buraya yazmaya başladığım da zor günlerdi
 
Hepimizin anne ve babalarımızdan gelen genlerle genetik yapımız oluşuyor ve genlerimizde hastalıkları taşıyan çekinik genler mevcut bazen anne ve babadaki çekinik gen kombinasyonu ortaya sağlıksız bir çocuk dünyaya gelmesine sebep oluyor bazen çekinik gen sağlıklı geni baskılayabiliyor o yüzden genetik olma ihtimali olan hastalıklarda doktor aile öyküsünü bilmek istiyor ama otizm tam anlamıyla genetik mi bilmiyoruz ki bir çok araştırma var özellikle ikizler üzerinde yapılan ama benim tek plesantadan beslenen tek yumurta ikizlerimin biri riskli diğerinde hiç bir sorun yok
 
Merhaba begimayy, ekolali konuşmaya başalayn her çocukta görülen bir durummuş, ancak bizim durumlarda ne yazıkki uzayan bir durum.. Bende çok rahatsız olmuştum banada burdaki arkadaşlar çok korkulacak bişey olmadığını ilerde konuşacağının işareti olduğunu söylemişlerdi. yani doğal konuşma arttıkça azalıyor. Ama bizdede henüz bitmiş değil.. anında ekolaliyi anında doğru repliği vererek düzeltiyorduk ve onu çabuk öğrendi.. su içermisin dediğinizde su içermisin diyorsa evet içerim diye onu doğru repliği verin.. Gecikmiş ekolaliyide ya duymayın ya söylediği şeyle ilgili sohbet üretin.. Sizin sadece ekolali sorununuzmu var ? Diğer gelişimleriniz nasıl?
Merhabalar, biz de şu anda ekolali ile uğraşma durumundayız. Biz de sorduğumuz soruyu tekrar etmek yok, yani kızım su içerimisin diye sorduğumuzda içmem veya içerim diye cevap veriyor. 2 ay öncesine kadar çok ciddi kitaplarını paragraf paragraf okuma ekolalisi vardı. Hiç olmadık bir yerde kitabından paragraflar söylemeye başlardı. Doktoru hiç takılmayın, kendini rahatlatmak için yapıyor dedi. Bu ay itibari ile kitap ekolalisi bitti, ben de rahatladım. Fakat şimdi de başka kişilerin söylediği şeyleri tekrar ediyor. Örneğin ben babası ile konuşurken, eşim bana ekmek 1,5 lira olmuş dedi. Kızım hemen “ekmek 1,5 lira olmuş, “anne ekmek 1,5 lira olmuş, “anne ekmek 1,5 lira olmuş dedi baba” diye uzatıp gidiyor. Mutlaka benim cevap verip, onu onaylamam lazım. Bu durum ekolali midir? Doktoruna sorduğumda bu durumu otizm ile bağdaştırmadı, öğrenmek için yapıyor diyor. Ama ben emin değilim, 1 aydır tam zamanlı yuvaya gidiyor, orada da öğretmenin söylediklerini tekrar ediyormuş, onlar da öğrenmek için yaptığını iddia ediyorlar. Kızım 36 aylık. Farklı bir psikiyatrist peşindeyim, 2 aya kadar randevu vereceklerini söylediler. Bu konuda siz deneyimli annelerden görüş alabilirsem çok sevinirim. Bu arada ben - sen çalışmalarına hızla devam, (hem ben , hem de yuvadaki hocası özel ilgileniyor) yavaş yavaş oturacak inşallah.
 
Merhabalar, biz de şu anda ekolali ile uğraşma durumundayız. Biz de sorduğumuz soruyu tekrar etmek yok, yani kızım su içerimisin diye sorduğumuzda içmem veya içerim diye cevap veriyor. 2 ay öncesine kadar çok ciddi kitaplarını paragraf paragraf okuma ekolalisi vardı. Hiç olmadık bir yerde kitabından paragraflar söylemeye başlardı. Doktoru hiç takılmayın, kendini rahatlatmak için yapıyor dedi. Bu ay itibari ile kitap ekolalisi bitti, ben de rahatladım. Fakat şimdi de başka kişilerin söylediği şeyleri tekrar ediyor. Örneğin ben babası ile konuşurken, eşim bana ekmek 1,5 lira olmuş dedi. Kızım hemen “ekmek 1,5 lira olmuş, “anne ekmek 1,5 lira olmuş, “anne ekmek 1,5 lira olmuş dedi baba” diye uzatıp gidiyor. Mutlaka benim cevap verip, onu onaylamam lazım. Bu durum ekolali midir? Doktoruna sorduğumda bu durumu otizm ile bağdaştırmadı, öğrenmek için yapıyor diyor. Ama ben emin değilim, 1 aydır tam zamanlı yuvaya gidiyor, orada da öğretmenin söylediklerini tekrar ediyormuş, onlar da öğrenmek için yaptığını iddia ediyorlar. Kızım 36 aylık. Farklı bir psikiyatrist peşindeyim, 2 aya kadar randevu vereceklerini söylediler. Bu konuda siz deneyimli annelerden görüş alabilirsem çok sevinirim. Bu arada ben - sen çalışmalarına hızla devam, (hem ben , hem de yuvadaki hocası özel ilgileniyor) yavaş yavaş oturacak inşallah.
 
Merhaba arkadaşlar,
Bir süredir bu başlığı sürekli okuyorum ancak hiç yazmamıştım.
Benim oğlum şuanda 26. ayın içerisinde. Bir arkadaşım yaz aylarında oğlumun her ismini seslendiğimizde bakmaması üzerine beni uyarması ile durumumuzu fark ettik. Ancak baştan bu kadar ciddi bir şey olduğunu düşünmediğimizden çok uzun üzerinde durmamıştık. Sonra ben araştırmaya başlayınca malesef oğlumun yaşıtlarına göre pek çok konuda geride kaldığını fark etmemle birlikte bir şeyler yapmaya başladık.
Öncelikle oğlumla şöyle bir geçmişimiz var. Oğlum ben çalıştığım için doğduğu günden bu yana gündüzleri annemin bakımında kaldı. Ve bu eylül ayına kadar sabahtan akşam uyuyana kadar sallanan bir ana kucağının içinde TV karşısında kaldı. Tabi ki surekli tv nin karşısında durmuyordu, geziniyordu evin içinde ama reklam çıktığında koştura koştura reklam izlemeye gelirdi. Bu arada ne annem ne de eşim ve ben oğluma herhangi bir şey öğretmedik, çok ilgisiz kaldı, doğru düzgün onunla konuşulmadı bile, sadece ihtiyaçları karşılandı, annemin dizinde sakatlık olduğu ve oğlumun peşinden çok koşamadığı için son iki ay öncesine kadar doğru düzgün parka dışarı vs de çıkmamıştı. Genelde sadece hafta sonraları biz bir yere gidersek çıkıyordu. ( Tabi ben önceleri bilgisizlik ve cahillikten çocuğun her şeyi kendi kendine öğreneceğini sanıyordum, şuanda bu konuda kendimi öyle çok suçluyorum ki anlatamam size )

Eylül ayında bu durumun iyice farkına varınca TV'yi tamamen kapattık, telefonları kaldırdık. Oğlumla ilgilenmeye, onu parka, dışarı vs ye çıkarmaya başladık. Önceden dışarıda iken elimi tutmak istemeyen elimi bırakıp kaçıp istediği yere giden çocuk elimi bırakmadan yürümeye ve benim orada olup olmadığımı kontrol etmeye başladı. İşaret parmağı ile göstermiyordu, 3-4 günde istediklerini vermeyerek bumu bumu diye parmağı ile dokundurarak işaret parmağını kullanması öğrettik. Bay bay yapmıyordu. Bizde öğretmedik. Şimdi dışarı çıkacağını anladığı zaman eliyle dönüp bay bay işareti yapıyor. İsmine bakma ve göz teması arttı. Güleç bir çocuktu zaten halen öyle. İnsanlar bize gelsin çok sevinir, oda bir yerlere gitmeyi çok sever. Özellikle büyüklere ilgisi, gülmesi, iletişimi iyi, çocuklarla ise çok bakmaz ama yanında bir süre geçirirlerse onlarla da ilgilenmeye başladı. Ancak hayvanları hiç istemiyor. Konuşma deseniz hadi kelimesini net söylüyor. 1,2 deyip sen söyle diyoruz 3 diyor. son iki aydır bir şeyleri sürekli sayarak yaptık, bu aralar bakıyorum oda sayarak bir şeyler yapıyor. ( 3,7,8,6 vs net olmasa da ağzından duymaya başladık), bir şey yapıp bittiğinde elini açıp bitti demeye başladı.( özel eğitimde öğrenmiş sanırım), al ver i hareket ile birlikte yapınca anlıyor.

Tabi bu arada beni de en çok korkutan şey bu eylül ayı ortalarında tv kapandıktan sonra arabasını alıp göz hizasına koyup sürerken gözünü yana kaydırıp bakmaya başladı. ( açılı bakış, preferik bakış dedikleri şey sanırım.) Bizde arabaları kaldırdık, ondan sonra yolda gördüğü büyük arabalara yapmaya başladı, daha sonrasında da aklınıza gelebilecek her nesneye şuanda göz hizasına getirip kafasını kaydırıp yan bakış atıyor.

Bu arada 3 tane psikiyatra götürdüm. İlki özel bir doktordu, uyaran eksikliği de olabilir, atipik otizm hafif belirtileri var dedi. Diğeri çocuk izleme değerlendirme merkezin de görevli bir doktor, bu çocuk insanın yüzüne bakıp gülümsüyor, otizm vs falan değil, bu iş iyice sektör olmuş para tuzağına dönüşmüş iyi ki bana getirdiniz dedi. Ama anlattıklarınıza göre gelişiminde sıkıntı var ben böyle dedim diye rahatlayıp kendinizi salmayın ilgilenin çocuğunuzla dedi. Bu doktora bu açılı-yan bakışı defalarca sordum olabilir ne olmuş her çocuk garip hareketler yapar siz internete çok dalmışsınız, her şeye otizm belirtisi diyorlar dedi. Diğeri ise bir üniversite hastanesinde profesör ( kendisine gitmeden önce önce en ağır tanıyı verdiğini sonrasında çocuk gelişim gösterdikçe tanı kaldırdığını söyledikleri için kesin bize atipik otizm diyecek diye kendimi hazırlayarak gittim kendisine) odaya girdiğimizde oğlumu öncesinde parktan aldığımız için içeriye girmek istemediğinden ağlayarak girdi odaya. Doktor hep böylemi sakinleşir mi neyse biz en kötü halini görelimde gibi garip cümleler kurdu.Halbuki hangi çocuğa istemediği birşeyi yaptırsan ağlar yani kısa bir süre sonrada sakinleşti zaten. Doktora bu arada sıkıntılarımızı anlattık otizm spektrum bozukluğu dedi. Yeni tanı buymuş alt tanılar kalkmışmış. Peki alt tanı olsaydı atipik mi derdiniz dedim göz kaydırması atipik'in dışına çıkarıyor otizm işte dedi. İnanın bu beni mahvetti. Bakıyorum oğluma durmuş bir çocuk değil, güleç insanlarla iletişim kurabilen bir çocuk nasıl atipik dışına itiyor anlamış değilim.
Neyse biz 2. doktordan sonra ( her ne kadar o doktor otizm değil dese de ) içim rahat etmediğinden atipik tanısını alıp raporlarını attırmış bir uzman psikolağa gittik ve orada eğitime başladık. Eğitimi veren 5 çalışanın 5ide uzman psikolog. Eğitime diğer daha başlangıçtan itibaren ağlamadan giriyor, oturma süresinin ve dikkate süresinin her geçen gün arttığını söylüyorlar. Eğitime de başlayalı daha 1 ay oldu hafta da iki gün. Bize de geçen cuma günü dersler verdiler. Tabi biz bu derslerin çoğunu yaptıramıyoruz henüz elimizle destek alarak yapabiliyor anca ( mandal tutturma, şeker maşası ile kaptan kapa aktarma, ver demeyi öğretme gibi bir sürü ödev ). tabi bunları bir ikisi hariç tek başına yapamayınca beni de yeniden bir telaş sardı. Sonra psikologla konuştuğumda ilk zamanlar için bu durumun normal olduğunu öğrendim. Ancak son iki gündür bu açılı bakışı arttırdığı gibi, eline geçirdiği şişe gibi şeyleri bir ileri bir geri araba gibi kullanmaya başladı. Bu da beni çok yıprattı. Tabi bunu gördüğümüz anda hemen müdahale ediyoruz. Elinden alınca çok ağlıyor, oyuna çevirmeye başladık bizde, baktım sıkılınca bırakıyor ama sürekli tetik halindeyiz. Birde çocuğu çok inceliyorum. Her yaptığını otizme yormaya başladım. Belki normal çocukların yaptığı şeyleri bile oğlumda görünce acaba mı diye sorguluyorum.
Bilemiyorum psikolog oğlumun düzeleceğini söylüyor. Dışarıdan bakınca da bir şeyi varmış gibi durmuyor. Ama yaşıtları ile yan yana geldiğinde ben anlıyorum direk farkı.
Ama en çok şu nesneleri göz hizasına getirip yan bakma ( açılı bakış ) durumu beni yıpratıyor. Arkadaşlar bu açılı bakışı yapıp ta geçen var mı aranızda, ne kadar sürdü vs cevaplarsanız çok sevinirim. Oğlumla ilgili görüşlerinizi de almak isterim.
Allah hepimizin yardımcısı olsun, bütün çocuklarımız iyileşsin inş:KK43:(
 
Merhaba arkadaşlar,
Bir süredir bu başlığı sürekli okuyorum ancak hiç yazmamıştım.
Benim oğlum şuanda 26. ayın içerisinde. Bir arkadaşım yaz aylarında oğlumun her ismini seslendiğimizde bakmaması üzerine beni uyarması ile durumumuzu fark ettik. Ancak baştan bu kadar ciddi bir şey olduğunu düşünmediğimizden çok uzun üzerinde durmamıştık. Sonra ben araştırmaya başlayınca malesef oğlumun yaşıtlarına göre pek çok konuda geride kaldığını fark etmemle birlikte bir şeyler yapmaya başladık.
Öncelikle oğlumla şöyle bir geçmişimiz var. Oğlum ben çalıştığım için doğduğu günden bu yana gündüzleri annemin bakımında kaldı. Ve bu eylül ayına kadar sabahtan akşam uyuyana kadar sallanan bir ana kucağının içinde TV karşısında kaldı. Tabi ki surekli tv nin karşısında durmuyordu, geziniyordu evin içinde ama reklam çıktığında koştura koştura reklam izlemeye gelirdi. Bu arada ne annem ne de eşim ve ben oğluma herhangi bir şey öğretmedik, çok ilgisiz kaldı, doğru düzgün onunla konuşulmadı bile, sadece ihtiyaçları karşılandı, annemin dizinde sakatlık olduğu ve oğlumun peşinden çok koşamadığı için son iki ay öncesine kadar doğru düzgün parka dışarı vs de çıkmamıştı. Genelde sadece hafta sonraları biz bir yere gidersek çıkıyordu. ( Tabi ben önceleri bilgisizlik ve cahillikten çocuğun her şeyi kendi kendine öğreneceğini sanıyordum, şuanda bu konuda kendimi öyle çok suçluyorum ki anlatamam size )

Eylül ayında bu durumun iyice farkına varınca TV'yi tamamen kapattık, telefonları kaldırdık. Oğlumla ilgilenmeye, onu parka, dışarı vs ye çıkarmaya başladık. Önceden dışarıda iken elimi tutmak istemeyen elimi bırakıp kaçıp istediği yere giden çocuk elimi bırakmadan yürümeye ve benim orada olup olmadığımı kontrol etmeye başladı. İşaret parmağı ile göstermiyordu, 3-4 günde istediklerini vermeyerek bumu bumu diye parmağı ile dokundurarak işaret parmağını kullanması öğrettik. Bay bay yapmıyordu. Bizde öğretmedik. Şimdi dışarı çıkacağını anladığı zaman eliyle dönüp bay bay işareti yapıyor. İsmine bakma ve göz teması arttı. Güleç bir çocuktu zaten halen öyle. İnsanlar bize gelsin çok sevinir, oda bir yerlere gitmeyi çok sever. Özellikle büyüklere ilgisi, gülmesi, iletişimi iyi, çocuklarla ise çok bakmaz ama yanında bir süre geçirirlerse onlarla da ilgilenmeye başladı. Ancak hayvanları hiç istemiyor. Konuşma deseniz hadi kelimesini net söylüyor. 1,2 deyip sen söyle diyoruz 3 diyor. son iki aydır bir şeyleri sürekli sayarak yaptık, bu aralar bakıyorum oda sayarak bir şeyler yapıyor. ( 3,7,8,6 vs net olmasa da ağzından duymaya başladık), bir şey yapıp bittiğinde elini açıp bitti demeye başladı.( özel eğitimde öğrenmiş sanırım), al ver i hareket ile birlikte yapınca anlıyor.

Tabi bu arada beni de en çok korkutan şey bu eylül ayı ortalarında tv kapandıktan sonra arabasını alıp göz hizasına koyup sürerken gözünü yana kaydırıp bakmaya başladı. ( açılı bakış, preferik bakış dedikleri şey sanırım.) Bizde arabaları kaldırdık, ondan sonra yolda gördüğü büyük arabalara yapmaya başladı, daha sonrasında da aklınıza gelebilecek her nesneye şuanda göz hizasına getirip kafasını kaydırıp yan bakış atıyor.

Bu arada 3 tane psikiyatra götürdüm. İlki özel bir doktordu, uyaran eksikliği de olabilir, atipik otizm hafif belirtileri var dedi. Diğeri çocuk izleme değerlendirme merkezin de görevli bir doktor, bu çocuk insanın yüzüne bakıp gülümsüyor, otizm vs falan değil, bu iş iyice sektör olmuş para tuzağına dönüşmüş iyi ki bana getirdiniz dedi. Ama anlattıklarınıza göre gelişiminde sıkıntı var ben böyle dedim diye rahatlayıp kendinizi salmayın ilgilenin çocuğunuzla dedi. Bu doktora bu açılı-yan bakışı defalarca sordum olabilir ne olmuş her çocuk garip hareketler yapar siz internete çok dalmışsınız, her şeye otizm belirtisi diyorlar dedi. Diğeri ise bir üniversite hastanesinde profesör ( kendisine gitmeden önce önce en ağır tanıyı verdiğini sonrasında çocuk gelişim gösterdikçe tanı kaldırdığını söyledikleri için kesin bize atipik otizm diyecek diye kendimi hazırlayarak gittim kendisine) odaya girdiğimizde oğlumu öncesinde parktan aldığımız için içeriye girmek istemediğinden ağlayarak girdi odaya. Doktor hep böylemi sakinleşir mi neyse biz en kötü halini görelimde gibi garip cümleler kurdu.Halbuki hangi çocuğa istemediği birşeyi yaptırsan ağlar yani kısa bir süre sonrada sakinleşti zaten. Doktora bu arada sıkıntılarımızı anlattık otizm spektrum bozukluğu dedi. Yeni tanı buymuş alt tanılar kalkmışmış. Peki alt tanı olsaydı atipik mi derdiniz dedim göz kaydırması atipik'in dışına çıkarıyor otizm işte dedi. İnanın bu beni mahvetti. Bakıyorum oğluma durmuş bir çocuk değil, güleç insanlarla iletişim kurabilen bir çocuk nasıl atipik dışına itiyor anlamış değilim.
Neyse biz 2. doktordan sonra ( her ne kadar o doktor otizm değil dese de ) içim rahat etmediğinden atipik tanısını alıp raporlarını attırmış bir uzman psikolağa gittik ve orada eğitime başladık. Eğitimi veren 5 çalışanın 5ide uzman psikolog. Eğitime diğer daha başlangıçtan itibaren ağlamadan giriyor, oturma süresinin ve dikkate süresinin her geçen gün arttığını söylüyorlar. Eğitime de başlayalı daha 1 ay oldu hafta da iki gün. Bize de geçen cuma günü dersler verdiler. Tabi biz bu derslerin çoğunu yaptıramıyoruz henüz elimizle destek alarak yapabiliyor anca ( mandal tutturma, şeker maşası ile kaptan kapa aktarma, ver demeyi öğretme gibi bir sürü ödev ). tabi bunları bir ikisi hariç tek başına yapamayınca beni de yeniden bir telaş sardı. Sonra psikologla konuştuğumda ilk zamanlar için bu durumun normal olduğunu öğrendim. Ancak son iki gündür bu açılı bakışı arttırdığı gibi, eline geçirdiği şişe gibi şeyleri bir ileri bir geri araba gibi kullanmaya başladı. Bu da beni çok yıprattı. Tabi bunu gördüğümüz anda hemen müdahale ediyoruz. Elinden alınca çok ağlıyor, oyuna çevirmeye başladık bizde, baktım sıkılınca bırakıyor ama sürekli tetik halindeyiz. Birde çocuğu çok inceliyorum. Her yaptığını otizme yormaya başladım. Belki normal çocukların yaptığı şeyleri bile oğlumda görünce acaba mı diye sorguluyorum.
Bilemiyorum psikolog oğlumun düzeleceğini söylüyor. Dışarıdan bakınca da bir şeyi varmış gibi durmuyor. Ama yaşıtları ile yan yana geldiğinde ben anlıyorum direk farkı.
Ama en çok şu nesneleri göz hizasına getirip yan bakma ( açılı bakış ) durumu beni yıpratıyor. Arkadaşlar bu açılı bakışı yapıp ta geçen var mı aranızda, ne kadar sürdü vs cevaplarsanız çok sevinirim. Oğlumla ilgili görüşlerinizi de almak isterim.
Allah hepimizin yardımcısı olsun, bütün çocuklarımız iyileşsin inş:KK43:(
Öncelikle hikayeniz uyaran eksikliğine çok benziyor otizmde bu kadar çabuk geri dönür alamazsınız ayrıca iletişiminin iyi olduğunu yazmışsınız otizmli bir çocukta iletişim iyi olmaz ayrıca ben sizin yerinizde olsam mandalla onla bunla uğraşmaktansa çocuğumla aramda güvenli bir bağ oluştururum sizin eksiniz çocuğunuzla ilgilenememek sonra inçe motor çalışmaları yapardım şişe benzeri şeyleri araba yapıp sürüyorsa bu güzel bir şey hayali oyun oynuyor bu otizmde olmaz
 
X