Merhaba Selfilas,
İçinde bulunduğun durumun ne kadar üzücü olduğunu ben dahil buradaki tüm anneler biliyor. Paylaşımını okuyan her anne üzüntünü seninle paylaşıyor emin ol. Buraya yeni gelen birini gördüğümde içim sızlıyor. Keşke hiç böyle bir foruma gelmesek... Ama böyle bir paylaşım yeri olmasından da mutluyum açıkçası. Bizi, yaşadıklarımızı anlayanlar var.
Anlattıklarınıza göre oğlunuzda yaşıtlarına göre bir gerilik var, zaten siz de fark etmişsiniz ve çözüm arıyorsunuz. Şimdi bu geriliğin adının bir önemi yok. İster otizm olsun, ister uyaran eksikliği, isterse tepkisel bağlanma bozukluğu, vb. önemli olan açıkları bir an önce kapatmak. Tanıya takılmayın diyorum ama, biliyorum ki durumu kontrol etmeyi öğreninceye kadar tanı tanı tanı diye isim bulmaya çalışacaksınız. Emin olun bizler de öyleydik.
Ama sevinmelisiniz ki kısa zamanda çok yol almışsınız. Bu demek oluyor ki oğlunuz aradaki farkı çabuk kapatabilecek. İlgi, sevgi, hoşgörü ve eğitim şart. Eğitim derken ben kreşin olmazsa olmaz olduğunu düşünenlerdenim. Özel eğitim mi, kreş mi derseniz öncelikli olarak kreş. Bizimkilerin temel sorunu sosyal olamamaları nedeniyle içine kapanık ruh hali sergilemeleri. Çok çocuk, çok örnek görme, hızlı öğrenme ve daha çabuk çözüm... Görerek, yaşayarak hayata daha çabuk adapte oluyorlar. Ama özel eğitimin de birebir ders olması nedeniyle aradaki farkın kapanmasında faydalı olduğunu düşünenlerdenim. Bizim doktorumuz oğlumun durumunu iyi bulmuş, sadece kreşle aradaki farkın kapanacağını söylemişti, ama riske atacak zamanımız olmadığı için biz özel eğitim desteği de alıyoruz. Çok değil 7-8 ay öncesinde ben de kendimi burada bulmuştum. Ve şunu söyleyebilirim çok kötü zamanlar geçirdim, yılgınlıklarım oldu, tükenmiş hissettim kendimi zaman zaman. Ama mücadeleyi bırakmadım. Şimdiyse meyvelerini yavaş yavaş topluyoruz. Oğlum konuşma dışında yaşıtlarıyla aynı seviyede. Dil gelişimi de eskiye oranla hızlandı, en azından artık isteklerini ifade edebiliyor, ortak güldüğümüz, sevindiğimiz, paylaşımlarımız var. 8 ay öncesinde "ayakkabını getir" dediğimde yüzüme yabancı gibi bakan oğlum, artık ayakkabılarını getirip "ayyakabı giydir, gidelim" diyebiliyor. Eksikleri var, biliyoruz, görüyoruz ve onları tamamlamaya çalışıyoruz. O kadar çok örnek gördüm ki bu zaman içinde. Hepsinin hikayesinin başlangıcı bizimki gibi, sizinki gibi. Ama şu an neredeyse tamamı çok iyi durumda. Şimdi tanı ismini bırakın, sakın çaresiz hissetmeyin kendinizi, "neden biz" diye sorgulamayın, yapabileceklerinizi yapın.
Ve inanıyorum ki sizinki de dahil buradaki birçok çocuk yaşıtlarını yakalayacak, bu yaşadıklarımız da geçmişte kalacak.
(oğlum 3 yaş, 9 aylık)