- 25 Mayıs 2017
- 2.899
- 5.492
- 78
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Benim ablamda eşini kaybettiğinde 33 yaşındaydı, 2 erkek evlat yetistirdi. Cok zor gunler yasadi. Ama simdi torununun adında yaşıyor ölen eşi. Eşinizin emaneti var sizde. Onun için güçlü olmaya çalışın. Ve şuna emin olunki hiç kimse çok mutlu deği.En Sevdiğimi kaybedeli bugün tam 327 gün oldu. Artık eskisi gibi gülmüyorum, hafif dudaklarım bile ayrılınca sana yakışmaz gülme diyorum, eskisi gibi de süslenmiyorum, giyinmiyorum artık,bugün çok güzel olmuşsun diyecek Kocan yok, tak kaderin gibi kara yazmanı boş ver diyorum. Bazen anne, bazen baba, bazen erkek oluyorum ama artık hiç kadın olamıyorum ben. Hem saçlarımı bile kazıttım, saçların çok güzel olmuş diyecek Evren yok çünkü, kaşlarımı da almıyorum yüzüm niye güzel görünsün ki, bakmasın kimse bana onun baktığı gibi en çirkin halime bürüneyim diyorum... Sokağa çıkıyorum, herkesin yanında eşi var, alışverişe gidiyorum her şeyden az alıyorum çünkü poşetlerim ağır oluyor taşıyamıyorum, eksikliğini buram buram hissediyorum, hem kadınlar araba kullanan kocalarının yanında uyuklarken, ben hiç sevmediğim direksiyon başına geçiyorum çok özlüyorum seni.. çok özlüyorum geceleri sen araba kullanırken uyuduğum yolları, çok özlüyorum akşam kapıyı sana açmayı...
çok özledim telefonda 'bitaneciğim arıyor' yazdığını görmeyi, çok özledim işe senle gidip, on dakikada bir yanına gelip şöyle bir göz ucuyla bakmayı, çok özledim hadi Evren bana para ver demeyi, çok özledim trip atmayı, ben kadın olmayı, kadının olmayı çok özledim Evren...
Dünyada yaşanan her şeyi kaydediyorum, oğlumuzun büyüyüşünü kaydediyorum Evren bunu da göremedi, kapıyı çalsa gelse ah neler anlatacağım diyorum hiç kızmayacağım söz veriyorum, hiç soru da sormayacağım sımsıkı sarılacağım kemiklerini kırarcasına sarılacağım gitme diye.. zaten rüyalarda da öyle sarıyorum gitme diye ama kayıp gidiyorsun. Rüyasını kıskanır mı insan ben kıskanıyorum ölmemiş Evren diyorum yaşıyor diyorum öyle hafifliyorum ki, uyandığımda Yarabbi diyorum benim bedenim ne kadar da hafifmiş bu dertle nasılda ağırlaşmışım nasıl kaldıracağım diyorum bir bakıyorum ezilmişim, ezilmişim...
Sonra kızıyorum da herkese, Evren toprak altında bunlar niye gülüyor? niye yeni giysi alıyor? niye Evreni hatırlamıyor diyorum istiyorum ki dünya dönmeyi bıraksın insanlar gülmeyi unutsun çünkü ben SENDEN sonra dünyaya sığamıyorum...
hem artık iyice deli diyorlar bana insanlara değil her geçtiğim mezarlığa diyorum ki ben Evrenin karısıyım söyleyin ona çok özledim onu unutmadım, oğlumuzu büyütüp geleceğim cennetteki yuvamıza.. meğer insan en sevdiğini gömünce toprağa dost olurmuş mezarlara... ölüm döşeğindeki insanları kıskanıyorum bir ikişi daha kavuştu Evrenime ama ben hala hasret diyorum ahhh Evren ahhh...
Hep hayalini kurduğumuz bahçeli evi de cennette hayal ediyorum burda sensiz saraylarda yaşasam da, çadırlar da yaşasam da bir benim için diyorum ya oğlumuzu büyütüp koşa koşa gelmek istiyorum öyle özledim seni , burunun direği sızlıyormuş insanın aklına Evren gelince gözyaşını içeri akıtınca meğer gerçekten burun direği sızlıyormuş.... Meğer evlat, her baba dediğinde, başka çocuklar babam dediğinde boynu bükülünce yavrunun yürek işte o zaman yanıyormuş, hep diyorum Evren senden sonra; keşke Hülya olmasaydım, keşke anne olmasaydım da taş olsaydım diyorum...
Hayır, tanımıyorum, haberden biliyorum ama inanin cok üzüldüm.. Cok guzelsiniz masaAllah, bebeğiniz de oyle.. Işıl ışıl..
Sabah sizin konunuzu okuduktan sonra aramin limoni oldugu ve cok sevdigim bi yakinimla hemen barıştım, hakliyim haksizim demeden.. Öyle içten yazmissiniz ki.. Vesile oldunuz, Allah razi olsun..
Rabbim yurek yangininizi dindirsin ve sizi cennet bahcelerinde kavustursun vakti geldiğinde..
Bi akrabamiz sanirim 27 yasinda filandi, 2nci cocugunu dogurduktan yaklasik 1 ay sonra eşi kazada vefat etti, o da bi sure cok kotu idi ama sonra hem Rabbime sığındı hem de çocukları için kendini topladi, başardı da.. Elbette cok zor, o yara silinip gitmiyor ama ilk günkü tazeligi ile de kalmıyor..
Sabretmekten, esinizin arkasindan bolca dua edip kendinize sabir, ona rahmet dilemekten başka yol yok.. Cok taze aslinda aciniz, boyle perisan hissetmeniz de normal, sadece zamanla geçeceğini bilin bu şiddetli duyguların, Allah in izniyle.. Sindirerek yasayin ve atlatin ama profesyonel bi destek almanizi oneririm ben de bi cok arkadas gibi..
Şimdi geçecek, azalacak, hayat devam edecek dediğimizde muhtemelen kızıyorsunuz, çünkü geçmesini istemiyorsunuz, bu acı eşinizle aranızdaki tek bağ, varlığını hatırlatan tek şey.28 yaşındaydım eşimi kaybettiğimde.Ne çektiğinizi biliyorum, yıllarca evde karşılıklı konuşmaya devam ettim, konuştuğum şeylere ne cevap verir biliyordum.Sonrasından o konuştuklarımın birer anıya dönüştüğünü, gerçek sandığımı fark ettim.Ama eşimin öldüğü tarih ve konuştuğum olayların yaşanan tarihleri tutmayınca anlıyordum gerçekte konuşmadığımı.Birisi eşimin öldüğünü bilmeden nasıl iyi mi diye sorduğunda çok mutlu oluyordum, çünkü hala yaşıyor gibi hissedebildiğim birkaç saniye veriyordu bana.Hatta bu zamanı uzatmak için iyi demeyi bile düşündüğüm anlar oluyordu.
kızacaksınız ama gene de söyleyeceğim acı ilk zamanki gibi kalmıyor, hiç geçmiyor ama ateşi harlı yanmıyor artık.Üzerinden on yıl da geçse özleminiz geçmeyecek yalnız, hala on yıl sonra deli gibi özleyip, gelmesini beklediğiniz anlar olacak, şimdiki beni görse, yaşadığım hayatı görse, hayata devam ettiğimi bilse kapıdan girse ne kadar gücenir kimbilir diye düşündüğüm çok zaman oluyor.Ama bir bebeğiniz var devam etmeye mecbursunuz, ona acıyı değil hayatın içini sunmak zorundasınız.Şimdi çok taze, zaman daha çekilir kılacak dünyayı sizin için.Biliyorum her kapıyı çalsam dünyadaki gene de o yok diyorsunuzsunuz şimdi, bu büyük bir çaresizlik.Sabır ve mutluluk diliyorum size gelecek yaşantınızda.
Rabbim dindirecek acinizin siddetini.. Siz bunaldikca, konusmak istedikce yazin, paylaşın, içinize kapanmayın..bu ilginiz samimiyetiniz için çok tesekkur ederim sağolun zamanla azalacak biliyorum ama ben onun bana verdiği acıyı bile seviyorum.
destek alıyorum, iyi de geliyor zamanla acımı unutmadaniyi olduğumu da yazacağım insallah
Çok üzüldüm canım. Şehitlik mertebesindedir umarım. Dini bi konu açmak yasak. Çok detaya girmeyim, ama işten eve dönerken vefat etmesi şehitlik mertebesine ulaştırmıştır evreni inşallah. Peygamber komşusu olup, bahçeli evinizde sizi bekliyordur. Yaktın beni anlatamam.
Rabbim dindirecek acinizin siddetini.. Siz bunaldikca, konusmak istedikce yazin, paylaşın, içinize kapanmayın..
Ölüm uzerine psikolojik kitaplar oluyor, bi kaçını arastirip okusaniz belki bakış acınızı biraz degistirip daha kolay toparlanmanizi saglar Allah in izniyle..
Canım oğlun için toparlanmalısın böyle olma lütfen ;( lütfen toparlan yanlız olsan olurda çocuğun için biraz gayret tatlımEn Sevdiğimi kaybedeli bugün tam 327 gün oldu. Artık eskisi gibi gülmüyorum, hafif dudaklarım bile ayrılınca sana yakışmaz gülme diyorum, eskisi gibi de süslenmiyorum, giyinmiyorum artık,bugün çok güzel olmuşsun diyecek Kocan yok, tak kaderin gibi kara yazmanı boş ver diyorum. Bazen anne, bazen baba, bazen erkek oluyorum ama artık hiç kadın olamıyorum ben. Hem saçlarımı bile kazıttım, saçların çok güzel olmuş diyecek Evren yok çünkü, kaşlarımı da almıyorum yüzüm niye güzel görünsün ki, bakmasın kimse bana onun baktığı gibi en çirkin halime bürüneyim diyorum... Sokağa çıkıyorum, herkesin yanında eşi var, alışverişe gidiyorum her şeyden az alıyorum çünkü poşetlerim ağır oluyor taşıyamıyorum, eksikliğini buram buram hissediyorum, hem kadınlar araba kullanan kocalarının yanında uyuklarken, ben hiç sevmediğim direksiyon başına geçiyorum çok özlüyorum seni.. çok özlüyorum geceleri sen araba kullanırken uyuduğum yolları, çok özlüyorum akşam kapıyı sana açmayı...
çok özledim telefonda 'bitaneciğim arıyor' yazdığını görmeyi, çok özledim işe senle gidip, on dakikada bir yanına gelip şöyle bir göz ucuyla bakmayı, çok özledim hadi Evren bana para ver demeyi, çok özledim trip atmayı, ben kadın olmayı, kadının olmayı çok özledim Evren...
Dünyada yaşanan her şeyi kaydediyorum, oğlumuzun büyüyüşünü kaydediyorum Evren bunu da göremedi, kapıyı çalsa gelse ah neler anlatacağım diyorum hiç kızmayacağım söz veriyorum, hiç soru da sormayacağım sımsıkı sarılacağım kemiklerini kırarcasına sarılacağım gitme diye.. zaten rüyalarda da öyle sarıyorum gitme diye ama kayıp gidiyorsun. Rüyasını kıskanır mı insan ben kıskanıyorum ölmemiş Evren diyorum yaşıyor diyorum öyle hafifliyorum ki, uyandığımda Yarabbi diyorum benim bedenim ne kadar da hafifmiş bu dertle nasılda ağırlaşmışım nasıl kaldıracağım diyorum bir bakıyorum ezilmişim, ezilmişim...
Sonra kızıyorum da herkese, Evren toprak altında bunlar niye gülüyor? niye yeni giysi alıyor? niye Evreni hatırlamıyor diyorum istiyorum ki dünya dönmeyi bıraksın insanlar gülmeyi unutsun çünkü ben SENDEN sonra dünyaya sığamıyorum...
hem artık iyice deli diyorlar bana insanlara değil her geçtiğim mezarlığa diyorum ki ben Evrenin karısıyım söyleyin ona çok özledim onu unutmadım, oğlumuzu büyütüp geleceğim cennetteki yuvamıza.. meğer insan en sevdiğini gömünce toprağa dost olurmuş mezarlara... ölüm döşeğindeki insanları kıskanıyorum bir ikişi daha kavuştu Evrenime ama ben hala hasret diyorum ahhh Evren ahhh...
Hep hayalini kurduğumuz bahçeli evi de cennette hayal ediyorum burda sensiz saraylarda yaşasam da, çadırlar da yaşasam da bir benim için diyorum ya oğlumuzu büyütüp koşa koşa gelmek istiyorum öyle özledim seni , burunun direği sızlıyormuş insanın aklına Evren gelince gözyaşını içeri akıtınca meğer gerçekten burun direği sızlıyormuş.... Meğer evlat, her baba dediğinde, başka çocuklar babam dediğinde boynu bükülünce yavrunun yürek işte o zaman yanıyormuş, hep diyorum Evren senden sonra; keşke Hülya olmasaydım, keşke anne olmasaydım da taş olsaydım diyorum...
Sekiz yaşında bir oğlum vardı, yıllar geçti tabi üzerinden büyüdü kocaman oldu az bir zaman sonra 18 olacak artık.kızar mıyım hiç? o kadar beni yazmışsınız ki demek ki yaşayan anlıyormuş. çok üzüldüm ne denir bilmiyorum inşallah cennette kavusursunuz sizin çocugunuz var mıydı?
Başınız sağolsun .. gece gece hep bu konu karşıma çıkıyor .. dertlerime kızıyorumYeğenim 2 yaşındaydı abim vefat ettiğinde. Deli gibi aşıklardı yengemle, çok çok seviyorlardı birbirlerini. Bir dakika ellerini öpücüklerini eksik etmezlerdi.
Evlendikten 4 yıl sonra elem dolu bir şekilde kaybettik abimi. Yengem kahroldu, tam 16 sene oldu ve hala her gece abimin fotoğrafına bakıp ağladığını biliyorum. Keşke diyorum elimden bir şey gelseydi.
Yeğenim 18 yaşında koca çocuk oldu. Çok zeki, çok özgüvenli, saygılı. Evet babasının yokluğunu çook hissetti hala da hissediyor ki ömür boyu da hissedecek. Ama biz yengeme de ona da abimin yokluğunu hissetmemeleri için elimizden geleni yapıyoruz ve ömrüm oldukça da yapmaya devam edeceğiz inşallah. Siz de sevdiklerinizden destek alın, onların size sarılmasına izin verin. Yengem evlenmek de istemedi. Ben onun öbür dünyada da karısı olucam doyamadım diyor hep.
Yengem yeri geliyor gülüyor kahkaha da atıyor. Hayatın akışına takılıp gidiyor çünkü gitmesi lazım. Yeğenim de öyle.
Çok zor evet çok zor ama zamanla acılarınız kabuk bağlayacak. Allah sizin de evladınızın da yardımcısı olsun.
Ne denir ki başka
Ah bagislasin uzun ömürler nasip etsin insallahSekiz yaşında bir oğlum vardı, yıllar geçti tabi üzerinden büyüdü kocaman oldu az bir zaman sonra 18 olacak artık.