• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Olumsuzluğa tahammülü olmayan eş…

sessizlik2

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
1 Ocak 2023
11
5
1
30
Merhabalar…
Ben bu konuyu kiminle nasıl konuşacağımı bilemediğim için buraya açıyorum. Konu benim içim çok yıpratıcı ve yorucu.
Okul öncesi öğretmeniyim.
9 aylık evliyim.
Ben duygusal bir insan olarak çabuk kırılabiliyordum. Neye kırıldığımı söylemeden küsebiliyordum. Sonra bu aramızda sorunlara sebeb olunca bana neye kırıldığımı söylememi bu şekilde kırılacaksam kırılmamı en azından sebebini anlamak istediğini söyledi. Bir süre bu şekilde devam ettik. Evlilik şu bu hazırlığı derken benim tarafımdan çıkan en küçük olumsuzlukta sorunlar yaşanmaya başladı. “Şu konu beni üzdü,şu konu canımı sıktı.” dediğim her konu için sanki aldattım mı sanki ne yaptım ne kadar abartıyorsun diyerek bastırıldım. Tavır,naz,tuz çekemez bir haldeydi.
Evlilik stresine verip birçok şeyi görmezden geldim. Tüm yükü en çok ben sonra ikimiz sırtlanıp evlendik. Evlendikten sonra görmezden gelinen her sorun dağ olup önümüze çıktı. Merhametine aşık olup her şeye göğüs gerdiğim o adam meğer ani öfke krizleri geçiren bir insanmış. Ben bu süreçte hem evlilik öncesi hem sonrası duygularımı kontrol etmeye çalıştım . Gereksiz kavgalar olmasın diye uğraştım. Ama benim tarafımdan söylenen en küçük hoşuna gitmeyen kelimede bile kavgalar çıkmaya başladı. Hem de kontrolsüz kavgalar. Kendini öldürmekle tehdit etmeler,intihar etmeye yönelik davranışlar,bağırmalar, çağırmalar,hakaretler,gözünün hiçbir şeyi görmeyişleri. Buna karşılık benim girdiğim ağlama krizleri ve çaresizlik. Normalde çok sakin bir insanım. Ama ben de kaldıramaz hale geldim.
Bir süre bu durumlar karşısında düzeltmeye,toparlamaya çalıştım. Şiddetle büyümüş bir kadın değildim ama psikolojik şiddete maruz kalıyordum. Olayın en çok tırmandığı anlardan birinde eşim bana ne kadar zarar verdiğini anladı. Ve durumları düzelteceğine dair sözler verdi. Çünkü ciddi anlamda gitmeye karar vermiştim. O da bu durumdan korktuğu için toparlamaya çalıştı . Bu süreçte iki defa psikolojik destek aldım. Sürekli olumlu şeyler için çabaladım. Ama küçücük olumsuzluklarda aksiliklerde gene öfkesini kontrol edemiyor. En basitinden dün bir sorun yaşadık . İkimiz de bu konuyla ilgili konuştuk. Kısacık sürdü. Sonra seccadenin başına geçti namaz kılmak için. Moralini bozuk görünce az önceki konudan dolayı canını sıkmasın ve beni anlasın diye ona iki şey söyleyip ben de namaz kılmaya gidecektim. Ona bak beni kıran nokta bu oldu diyerek sakince açıklama yapmaya çalıştım. Daha 30 saniyesini bitiremeden delirdi. Seccadeyi fırlattı.Çok gereksiz konuştuğumu,uzatmamamı,gereksiz şeyler dememi söyledi.
Bütün kavgalara benim sebeb olduğumu,naza tuza hakkımın olmadığını,gereksiz davranmamamı söylüyor.
Çok konuşuyormuşum ona göre,tek derdim kavga çıkarıp uzatmakmış. Açıklamalar gereksizmiş.
Gözlerimin içi yanıyor ağlamaktan.
Şimdi soruyorum cümle hesabı kurarak,korkarak bir ilişkinin içinde daha ne kadar var olabilirim?
Sürekli kendimi anlatmaya açıklamaya çalışmaktan çok yoruldum.
 
Son düzenleme:
Merhabalar…
Ben bu konuyu kiminle nasıl konuşacağımı bilemediğim için buraya açıyorum. Konu benim içim çok yıpratıcı ve yorucu.
Okul öncesi öğretmeniyim. Mesleğimle bir bütün olduğumu düşünüyorum. Hem çocuklara olan sevgimden hem de sabrımdan dolayı.
9 aylık evliyim.
Eşimle de öğretmenlik yaptığım bir ilçede tanıştım. Öğrencimin amcasıydı. Önceden olan tanışıklığımız daha sonra ilişkiye dönüştü ve evlilik niyetiyle görüşmeye başladık. Merhameti,hassasiyeti çok hoşuma gidiyordu. Annem ve babamı erken kaybettim. Bu yüzden onlar gibi sevgi dolu bir insanı bulduğum için kendimi şanslı hissediyordum.
Ben duygusal bir insan olarak çabuk kırılabiliyordum. Neye kırıldığımı söylemeden küsebiliyordum. Sonra bu aramızda sorunlara sebeb olunca bana neye kırıldığımı söylememi bu şekilde kırılacaksam kırılmamı en azından sebebini anlamak istediğini söyledi. Bir süre bu şekilde devam ettik. Evlilik şu bu hazırlığı derken benim tarafımdan çıkan en küçük olumsuzlukta sorunlar yaşanmaya başladı. “Şu konu beni üzdü,şu konu canımı sıktı.” dediğim her konu için sanki aldattım mı sanki ne yaptım ne kadar abartıyorsun diyerek bastırıldım. Tavır,naz,tuz çekemez bir haldeydi.
Evlilik stresine verip birçok şeyi görmezden geldim. Tüm yükü en çok ben sonra ikimiz sırtlanıp evlendik. Evlendikten sonra görmezden gelinen her sorun dağ olup önümüze çıktı. Merhametine aşık olup her şeye göğüs gerdiğim o adam meğer ani öfke krizleri geçiren bir insanmış. Ben bu süreçte hem evlilik öncesi hem sonrası duygularımı kontrol etmeye çalıştım . Gereksiz kavgalar olmasın diye uğraştım. Ama benim tarafımdan söylenen en küçük hoşuna gitmeyen kelimede bile kavgalar çıkmaya başladı. Hem de kontrolsüz kavgalar. Kendini öldürmekle tehdit etmeler,intihar etmeye yönelik davranışlar,bağırmalar, çağırmalar,hakaretler,gözünün hiçbir şeyi görmeyişleri. Buna karşılık benim girdiğim ağlama krizleri ve çaresizlik. Normalde çok sakin bir insanım. Ama ben de kaldıramaz hale geldim.
Bir süre bu durumlar karşısında düzeltmeye,toparlamaya çalıştım. Şiddetle büyümüş bir kadın değildim ama psikolojik şiddete maruz kalıyordum. Olayın en çok tırmandığı anlardan birinde eşim bana ne kadar zarar verdiğini anladı. Ve durumları düzelteceğine dair sözler verdi. Çünkü ciddi anlamda gitmeye karar vermiştim. O da bu durumdan korktuğu için toparlamaya çalıştı . Bu süreçte iki defa psikolojik destek aldım. Sürekli olumlu şeyler için çabaladım. Ama küçücük olumsuzluklarda aksiliklerde gene öfkesini kontrol edemiyor. En basitinden dün bir sorun yaşadık . İkimiz de bu konuyla ilgili konuştuk. Kısacık sürdü. Sonra seccadenin başına geçti namaz kılmak için. Moralini bozuk görünce az önceki konudan dolayı canını sıkmasın ve beni anlasın diye ona iki şey söyleyip ben de namaz kılmaya gidecektim. Ona bak beni kıran nokta bu oldu diyerek sakince açıklama yapmaya çalıştım. Daha 30 saniyesini bitiremeden delirdi. Çok gereksiz konuştuğumu,uzatmamamı,gereksiz şeyler dememi söyledi.
Bütün kavgalara benim sebeb olduğumu,naza tuza hakkımın olmadığını,gereksiz davranmamamı söylüyor.
Çok konuşuyormuşum ona göre,tek derdim kavga çıkarıp uzatmakmış. Açıklamalar gereksizmiş.
Sabah işe giderken tekrar sakin bir şekilde konuşmak istedim ama gene olmadı. Gözlerimin içi yanıyor ağlamaktan.
Şimdi soruyorum cümle hesabı kurarak,korkarak bir ilişkinin içinde daha ne kadar var olabilirim?
Sürekli kendimi anlatmaya açıklamaya çalışmaktan çok yoruldum.

İkiniz ayrı ayrı çok iyi insanlar olabilirsiniz ancak birlikte iyi değilsiniz gibi görünüyor.
 
Nelere kiriliyorsunuz bu kadar?
Ornek vermemissiniz o yuzden anlayamadim
Erkekler duzdur
Oturup 1 saat aciklama yapsan ilk 1 dkdan sonrasini dinlemezler
Cogunun kapasitesi dar malesef
bundan sonra bir konu kapandiginda son 1 cumle daha soylemeyin
Kirildiginizda da kosenize cekilin kendinize vakit ayirin aciklama yapmaya useniyorum diyin
Her ufak meselede kirildim diyorsaniz bunaltici olabilir
 
Eksik yazmışsınız küçücük ne söyledinizde ölümler intiharlar konuşulmya başlandı. Veya sürekli olarak mı kırılıyorsunuz her şeye. Yani birde sürekli şu beni kırdı bu beni kırdı ayy banada fenalık gelir ya
 
Adam hasta belli ama siz de konuşacagim diye devamli peşindesiniz gibi.
Bir de yani adam boyle sacma sapan davranmasaydi ve normal bir insan olsaydi bile seccadenin basina geçmiş insani da artik orada bari bir rahat birakin insani namaz kilsin sonra soyleyin 2 lafinizi.

Adam psikolojik sikintili, siz de aşiri konusuyorsunuz. Bence bu evlilik size zarar verecek dikkat edin.
 
Kendini öldürmekle tehdit etmeler,intihar etmeye yönelik davranışl

Valla öldürecekse de öldürsün kendini. Boşanma külfetinden kurtulursunuz.
Biraz sert gelmiş olabilir yazdığım ama sizi yaşam boyu suçluluk duygusu ile tehdit adamda ne merhamet vardır ne de sevgi diye düşünüyorum. Kendi hareketlerinin sorumluluğunu alamayıp herşeyi size yüklemesi, sizi vicdan azabı ile tehdit etmesi kabul edilebilir şeyler değil.
Psikolojik destek aldım demişsiniz. Bir psikatrist arkadaşım vardı. Hep şöyle derdi "Psikolojik destek alan herkesin hayatında onları destek almak zorunda bırakan bir psikopat vardır". Eşinizin tedavi olması gerekiyor. Eğer tedavi için ciddi adım atarsa biraz daha deneyin derim. Ancak bu süreçte çocuk yapmamaya da çok dikkat edin. Baktınız tedaviye yanaşmıyor boşanın. Bu hayat böyle gitmez.
 
Vakit ayırıp yorum yapan herkese çok teşekkür ederim. Mizacım daha çok içe dönüktür konuşmaktan çok yazmayı ve dinlemeyi severim. Evlenmeden önce ilk görüştüğümüz dönemlerde kırılganlığım yüksekti. Ama yazıda da eksik yazmışımdır belki kötü oluşumdan dolayı. Ama bunu zaman içinde toparlayıp düzenlemeye çalıştım. Hala da bunun için gayret ediyorum. Çünkü eşimiz dahi olsa kimseye sınırsız kapris hakkımız yoktur. Bunun farkında ve bilincindeyim.
İntihara yöneltecek kadar küçük şeyler konusu ise; özel bir gündür mesela kırıcı davranmıştır. Suratımı asınca kıyamet kopmuştur. Doğum günümü,öğretmenler günümü hep ağlayarak geçirdim. Ya da bir konuda bir eleştiride bulunmuiumdur altından bir sürü şey çıkarıp saldırıda bulunmuştur.
Eşim ona karşı iyiyken herhangi bir pürüz yokken çok iyi bir insan. Ama en ufak bir olumsuzlukta gözleri kararıyor.
Öfke hepimizde var yoksa. Ama öfkenin bile merhametli ya da merhametsiz oluşu var. Kastettiğim bu. Yoksa yakasına yapışıp her şeyi eleştiren,her şeye laf eden bir kadın değilim. Susup köşeme çekildiğim de çok oluyor ama o köşemde susmamam konusunda üstüme gelindiği de çok oluyor. Bunu da belirtmek isterim.
Kimse evliliğini bitirmek için uğraşmaz sadece artık ne yapacağımı bilmiyorum.
Terapistin dediklerine göre borderline kişilik bozukluğu özellikleri gösteriyor ama tedavi ya da teşhis konusuna bile sıcak bakmıyor.
Yorumlarınız için teşekkür ederim tekrar.
 
Farkında mısınız adam sizi terbiye ediyor.
"Çok gereksiz konuştuğumu,uzatmamamı,gereksiz şeyler dememi söyledi.
Bütün kavgalara benim sebeb olduğumu,naza tuza hakkımın olmadığını,gereksiz davranmamamı söylüyor.
Çok konuşuyormuşum ona göre,tek derdim kavga çıkarıp uzatmakmış. Açıklamalar gereksizmiş." bana bu cümleleri ebeveynlerim kursa yine kabul etmem, siz eşinizin sizi terbiye etmesine müsaade etmeyin. Konuşmayın. Sen laftan anlamıyorsun bende seni saldım me halin varsa gör diyin. Biraz kendi hayatınıza odaklanın arkadaşlarınızla dışarı çıkın, aktiviteler yapın. Dünya bu adamın etrafında dönmüyor. Sizi terbiye etmesine müsaade ederseniz bi ileri adımı sizi beğenmemesi olur.
 
Merhabalar…
Ben bu konuyu kiminle nasıl konuşacağımı bilemediğim için buraya açıyorum. Konu benim içim çok yıpratıcı ve yorucu.
Okul öncesi öğretmeniyim. Mesleğimle bir bütün olduğumu düşünüyorum. Hem çocuklara olan sevgimden hem de sabrımdan dolayı.
9 aylık evliyim.
Eşimle de öğretmenlik yaptığım bir ilçede tanıştım. Önceden olan tanışıklığımız daha sonra ilişkiye dönüştü ve evlilik niyetiyle görüşmeye başladık. Merhameti,hassasiyeti çok hoşuma gidiyordu. Annem ve babamı erken kaybettim. Bu yüzden onlar gibi sevgi dolu bir insanı bulduğum için kendimi şanslı hissediyordum.
Ben duygusal bir insan olarak çabuk kırılabiliyordum. Neye kırıldığımı söylemeden küsebiliyordum. Sonra bu aramızda sorunlara sebeb olunca bana neye kırıldığımı söylememi bu şekilde kırılacaksam kırılmamı en azından sebebini anlamak istediğini söyledi. Bir süre bu şekilde devam ettik. Evlilik şu bu hazırlığı derken benim tarafımdan çıkan en küçük olumsuzlukta sorunlar yaşanmaya başladı. “Şu konu beni üzdü,şu konu canımı sıktı.” dediğim her konu için sanki aldattım mı sanki ne yaptım ne kadar abartıyorsun diyerek bastırıldım. Tavır,naz,tuz çekemez bir haldeydi.
Evlilik stresine verip birçok şeyi görmezden geldim. Tüm yükü en çok ben sonra ikimiz sırtlanıp evlendik. Evlendikten sonra görmezden gelinen her sorun dağ olup önümüze çıktı. Merhametine aşık olup her şeye göğüs gerdiğim o adam meğer ani öfke krizleri geçiren bir insanmış. Ben bu süreçte hem evlilik öncesi hem sonrası duygularımı kontrol etmeye çalıştım . Gereksiz kavgalar olmasın diye uğraştım. Ama benim tarafımdan söylenen en küçük hoşuna gitmeyen kelimede bile kavgalar çıkmaya başladı. Hem de kontrolsüz kavgalar. Kendini öldürmekle tehdit etmeler,intihar etmeye yönelik davranışlar,bağırmalar, çağırmalar,hakaretler,gözünün hiçbir şeyi görmeyişleri. Buna karşılık benim girdiğim ağlama krizleri ve çaresizlik. Normalde çok sakin bir insanım. Ama ben de kaldıramaz hale geldim.
Bir süre bu durumlar karşısında düzeltmeye,toparlamaya çalıştım. Şiddetle büyümüş bir kadın değildim ama psikolojik şiddete maruz kalıyordum. Olayın en çok tırmandığı anlardan birinde eşim bana ne kadar zarar verdiğini anladı. Ve durumları düzelteceğine dair sözler verdi. Çünkü ciddi anlamda gitmeye karar vermiştim. O da bu durumdan korktuğu için toparlamaya çalıştı . Bu süreçte iki defa psikolojik destek aldım. Sürekli olumlu şeyler için çabaladım. Ama küçücük olumsuzluklarda aksiliklerde gene öfkesini kontrol edemiyor. En basitinden dün bir sorun yaşadık . İkimiz de bu konuyla ilgili konuştuk. Kısacık sürdü. Sonra seccadenin başına geçti namaz kılmak için. Moralini bozuk görünce az önceki konudan dolayı canını sıkmasın ve beni anlasın diye ona iki şey söyleyip ben de namaz kılmaya gidecektim. Ona bak beni kıran nokta bu oldu diyerek sakince açıklama yapmaya çalıştım. Daha 30 saniyesini bitiremeden delirdi. Seccadeyi fırlattı.Çok gereksiz konuştuğumu,uzatmamamı,gereksiz şeyler dememi söyledi.
Bütün kavgalara benim sebeb olduğumu,naza tuza hakkımın olmadığını,gereksiz davranmamamı söylüyor.
Çok konuşuyormuşum ona göre,tek derdim kavga çıkarıp uzatmakmış. Açıklamalar gereksizmiş.
Sabah işe giderken tekrar sakin bir şekilde konuşmak istedim ama gene olmadı. Gözlerimin içi yanıyor ağlamaktan.
Şimdi soruyorum cümle hesabı kurarak,korkarak bir ilişkinin içinde daha ne kadar var olabilirim?
Sürekli kendimi anlatmaya açıklamaya çalışmaktan çok yoruldum.
Vakit ayırıp yorum yapan herkese çok teşekkür ederim. Mizacım daha çok içe dönüktür konuşmaktan çok yazmayı ve dinlemeyi severim. Evlenmeden önce ilk görüştüğümüz dönemlerde kırılganlığım yüksekti. Ama yazıda da eksik yazmışımdır belki kötü oluşumdan dolayı. Ama bunu zaman içinde toparlayıp düzenlemeye çalıştım. Hala da bunun için gayret ediyorum. Çünkü eşimiz dahi olsa kimseye sınırsız kapris hakkımız yoktur. Bunun farkında ve bilincindeyim.
İntihara yöneltecek kadar küçük şeyler konusu ise; özel bir gündür mesela kırıcı davranmıştır. Suratımı asınca kıyamet kopmuştur. Doğum günümü,öğretmenler günümü hep ağlayarak geçirdim. Ya da bir konuda bir eleştiride bulunmuiumdur altından bir sürü şey çıkarıp saldırıda bulunmuştur.
Eşim ona karşı iyiyken herhangi bir pürüz yokken çok iyi bir insan. Ama en ufak bir olumsuzlukta gözleri kararıyor.
Öfke hepimizde var yoksa. Ama öfkenin bile merhametli ya da merhametsiz oluşu var. Kastettiğim bu. Yoksa yakasına yapışıp her şeyi eleştiren,her şeye laf eden bir kadın değilim. Susup köşeme çekildiğim de çok oluyor ama o köşemde susmamam konusunda üstüme gelindiği de çok oluyor. Bunu da belirtmek isterim.
Kimse evliliğini bitirmek için uğraşmaz sadece artık ne yapacağımı bilmiyorum.
Terapistin dediklerine göre borderline kişilik bozukluğu özellikleri gösteriyor ama tedavi ya da teşhis konusuna bile sıcak bakmıyor.
Yorumlarınız için teşekkür ederim tekrar.

Terapistiniz psikiyatrist değilse tanı koyamaz kendisine gelmeyen hasta için. Yok o böyle o şöyle etiketlerini kullanmayın.

Siz çift olarak birbirinizi yıpratarak ilişkinizi mahvetmişsiniz. İkinizde de hata var. Düzeli düzelir diye iki tarafta devam etmiş. Ee artık tıkanacak hale gelmişsiniz.

Sizin tavırlarınız çok yanlışmış en başta, adam da büyük ihtimal ilk zamanlar alttan aldı, alttan aldıkça dolmuş ve şimdi kendisi de yanlış, sağlıksız tepkiler veriyor. Bu bir döngü halini almış. Bir ilişki eğer böyle sıkıntılı iletişimde başlarsa öyle devam eder.
 
İkinizde de biraz hata varmış gibi geldi bana. Tamam adamda öfke sorunu var, size karşı yanlış söylemleri de var. Ama sizde acaba her şeye fazla alınıp fazla mı kırılıyorsunuz da sürekli bunları konuşuyorsunuz? Sürekli üstünde mi duruyorsunuz bu konuların? Bu tür insanlar yorucu olabiliyor. Karşısındaki insan sürekli sürekli bunu yaparsa kim olursa olsun tahammül edemez. Sık sık kırılan, yüz asan insanlara siz tahammül edebiliyor musunuz?
Yani şimdi adam namaza durmuşken bile şunu da açıklayayım dememeli insan. Konuşmuşsunuz bitmiş adam namaz kılacak. Tekrar açıklama yapıp olayı kızıştırmanın anlamı yok ki. Bu beni de sinirlendirirdi mesela. Bitirip konuştuğumuz konuyu ısıtıp ısıtıp konuşmanın bir anlamı yok ki.
 
Konunuzu dikkatli bir kez daha okudum, yeni evlisiniz olumsuzluklara değilde güzel şeylere odaklanın, sürekli neye alinsam kirilsam diye düşünmeyin, inanın hayat kısa
 
Merhabalar…
Ben bu konuyu kiminle nasıl konuşacağımı bilemediğim için buraya açıyorum. Konu benim içim çok yıpratıcı ve yorucu.
Okul öncesi öğretmeniyim. Mesleğimle bir bütün olduğumu düşünüyorum. Hem çocuklara olan sevgimden hem de sabrımdan dolayı.
9 aylık evliyim.
Eşimle de öğretmenlik yaptığım bir ilçede tanıştım. Önceden olan tanışıklığımız daha sonra ilişkiye dönüştü ve evlilik niyetiyle görüşmeye başladık. Merhameti,hassasiyeti çok hoşuma gidiyordu. Annem ve babamı erken kaybettim. Bu yüzden onlar gibi sevgi dolu bir insanı bulduğum için kendimi şanslı hissediyordum.
Ben duygusal bir insan olarak çabuk kırılabiliyordum. Neye kırıldığımı söylemeden küsebiliyordum. Sonra bu aramızda sorunlara sebeb olunca bana neye kırıldığımı söylememi bu şekilde kırılacaksam kırılmamı en azından sebebini anlamak istediğini söyledi. Bir süre bu şekilde devam ettik. Evlilik şu bu hazırlığı derken benim tarafımdan çıkan en küçük olumsuzlukta sorunlar yaşanmaya başladı. “Şu konu beni üzdü,şu konu canımı sıktı.” dediğim her konu için sanki aldattım mı sanki ne yaptım ne kadar abartıyorsun diyerek bastırıldım. Tavır,naz,tuz çekemez bir haldeydi.
Evlilik stresine verip birçok şeyi görmezden geldim. Tüm yükü en çok ben sonra ikimiz sırtlanıp evlendik. Evlendikten sonra görmezden gelinen her sorun dağ olup önümüze çıktı. Merhametine aşık olup her şeye göğüs gerdiğim o adam meğer ani öfke krizleri geçiren bir insanmış. Ben bu süreçte hem evlilik öncesi hem sonrası duygularımı kontrol etmeye çalıştım . Gereksiz kavgalar olmasın diye uğraştım. Ama benim tarafımdan söylenen en küçük hoşuna gitmeyen kelimede bile kavgalar çıkmaya başladı. Hem de kontrolsüz kavgalar. Kendini öldürmekle tehdit etmeler,intihar etmeye yönelik davranışlar,bağırmalar, çağırmalar,hakaretler,gözünün hiçbir şeyi görmeyişleri. Buna karşılık benim girdiğim ağlama krizleri ve çaresizlik. Normalde çok sakin bir insanım. Ama ben de kaldıramaz hale geldim.
Bir süre bu durumlar karşısında düzeltmeye,toparlamaya çalıştım. Şiddetle büyümüş bir kadın değildim ama psikolojik şiddete maruz kalıyordum. Olayın en çok tırmandığı anlardan birinde eşim bana ne kadar zarar verdiğini anladı. Ve durumları düzelteceğine dair sözler verdi. Çünkü ciddi anlamda gitmeye karar vermiştim. O da bu durumdan korktuğu için toparlamaya çalıştı . Bu süreçte iki defa psikolojik destek aldım. Sürekli olumlu şeyler için çabaladım. Ama küçücük olumsuzluklarda aksiliklerde gene öfkesini kontrol edemiyor. En basitinden dün bir sorun yaşadık . İkimiz de bu konuyla ilgili konuştuk. Kısacık sürdü. Sonra seccadenin başına geçti namaz kılmak için. Moralini bozuk görünce az önceki konudan dolayı canını sıkmasın ve beni anlasın diye ona iki şey söyleyip ben de namaz kılmaya gidecektim. Ona bak beni kıran nokta bu oldu diyerek sakince açıklama yapmaya çalıştım. Daha 30 saniyesini bitiremeden delirdi. Seccadeyi fırlattı.Çok gereksiz konuştuğumu,uzatmamamı,gereksiz şeyler dememi söyledi.
Bütün kavgalara benim sebeb olduğumu,naza tuza hakkımın olmadığını,gereksiz davranmamamı söylüyor.
Çok konuşuyormuşum ona göre,tek derdim kavga çıkarıp uzatmakmış. Açıklamalar gereksizmiş.
Sabah işe giderken tekrar sakin bir şekilde konuşmak istedim ama gene olmadı. Gözlerimin içi yanıyor ağlamaktan.
Şimdi soruyorum cümle hesabı kurarak,korkarak bir ilişkinin içinde daha ne kadar var olabilirim?
Sürekli kendimi anlatmaya açıklamaya çalışmaktan çok yoruldum.
Terapist yerine uzman bir psikiyatriste gidin, gitmezse de ayrılın, böyle ömür geçmez. Benim vardı borderline bir sevgilim 2 yıl beraberdik ama 20 yıla denkti, ilişkilerim hala sağlıklı yürümüyor yaşattıkları yüzünden ki 7 yıldır psikoloğum var.. insanın hayatında korkunç izler bırakıyorlar.
 
Vakit ayırıp yorum yapan herkese çok teşekkür ederim. Mizacım daha çok içe dönüktür konuşmaktan çok yazmayı ve dinlemeyi severim. Evlenmeden önce ilk görüştüğümüz dönemlerde kırılganlığım yüksekti. Ama yazıda da eksik yazmışımdır belki kötü oluşumdan dolayı. Ama bunu zaman içinde toparlayıp düzenlemeye çalıştım. Hala da bunun için gayret ediyorum. Çünkü eşimiz dahi olsa kimseye sınırsız kapris hakkımız yoktur. Bunun farkında ve bilincindeyim.
İntihara yöneltecek kadar küçük şeyler konusu ise; özel bir gündür mesela kırıcı davranmıştır. Suratımı asınca kıyamet kopmuştur. Doğum günümü,öğretmenler günümü hep ağlayarak geçirdim. Ya da bir konuda bir eleştiride bulunmuiumdur altından bir sürü şey çıkarıp saldırıda bulunmuştur.
Eşim ona karşı iyiyken herhangi bir pürüz yokken çok iyi bir insan. Ama en ufak bir olumsuzlukta gözleri kararıyor.
Öfke hepimizde var yoksa. Ama öfkenin bile merhametli ya da merhametsiz oluşu var. Kastettiğim bu. Yoksa yakasına yapışıp her şeyi eleştiren,her şeye laf eden bir kadın değilim. Susup köşeme çekildiğim de çok oluyor ama o köşemde susmamam konusunda üstüme gelindiği de çok oluyor. Bunu da belirtmek isterim.
Kimse evliliğini bitirmek için uğraşmaz sadece artık ne yapacağımı bilmiyorum.
Terapistin dediklerine göre borderline kişilik bozukluğu özellikleri gösteriyor ama tedavi ya da teşhis konusuna bile sıcak bakmıyor.
Yorumlarınız için teşekkür ederim tekrar.
Borderline kişilik bozukluğu olan yakın bir tanıdığım vardı uzun dönem hastanede yattı.

Bambaşka özellikleri vardı,terapistinizin teşhisine çok şaşırdım.
 
Borderline kişilik bozukluğu olan yakın bir tanıdığım vardı uzun dönem hastanede yattı.

Bambaşka özellikleri vardı,terapistinizin teşhisine çok şaşırdım.
Terapist direkt bu var demedi sadece bu özellikleri taşıyor ve bir uzmana görünmesi gerekiyor dedi.
Bu konuyu yumuşak bir şekilde açtım sakin bir anında önce gidip görünceğini söyledi sonra da ben deli değilim ben hasta değilim asla gitmem diye reddetti.
 
Konunuzu dikkatli bir kez daha okudum, yeni evlisiniz olumsuzluklara değilde güzel şeylere odaklanın, sürekli neye alinsam kirilsam diye düşünmeyin, inanın hayat kısa
Çok teşekkür ederim inanın öyle yapıyorum. Zaten pozitif bir insan oluşum onu çok etkilemişti. Güler yüzümden dolayı yakınlık kurmak istemişti. Zaman zaman tükensem de gene o şekilde yaklaşmak için gayret gösteriyorum. Ama gerçekten zor bir karekter ve öfke anında kontrolü yok. Kavga anımızda annesini arayıp anlatmakla bile tehdit ettiği zamanlar oldu. 😊
Yoksa gerçekten sürekli bardağın dolu tarafına bakmaya çalışıyorum.
 
Merhabalar…
Ben bu konuyu kiminle nasıl konuşacağımı bilemediğim için buraya açıyorum. Konu benim içim çok yıpratıcı ve yorucu.
Okul öncesi öğretmeniyim. Mesleğimle bir bütün olduğumu düşünüyorum. Hem çocuklara olan sevgimden hem de sabrımdan dolayı.
9 aylık evliyim.
Eşimle de öğretmenlik yaptığım bir ilçede tanıştım. Önceden olan tanışıklığımız daha sonra ilişkiye dönüştü ve evlilik niyetiyle görüşmeye başladık. Merhameti,hassasiyeti çok hoşuma gidiyordu. Annem ve babamı erken kaybettim. Bu yüzden onlar gibi sevgi dolu bir insanı bulduğum için kendimi şanslı hissediyordum.
Ben duygusal bir insan olarak çabuk kırılabiliyordum. Neye kırıldığımı söylemeden küsebiliyordum. Sonra bu aramızda sorunlara sebeb olunca bana neye kırıldığımı söylememi bu şekilde kırılacaksam kırılmamı en azından sebebini anlamak istediğini söyledi. Bir süre bu şekilde devam ettik. Evlilik şu bu hazırlığı derken benim tarafımdan çıkan en küçük olumsuzlukta sorunlar yaşanmaya başladı. “Şu konu beni üzdü,şu konu canımı sıktı.” dediğim her konu için sanki aldattım mı sanki ne yaptım ne kadar abartıyorsun diyerek bastırıldım. Tavır,naz,tuz çekemez bir haldeydi.
Evlilik stresine verip birçok şeyi görmezden geldim. Tüm yükü en çok ben sonra ikimiz sırtlanıp evlendik. Evlendikten sonra görmezden gelinen her sorun dağ olup önümüze çıktı. Merhametine aşık olup her şeye göğüs gerdiğim o adam meğer ani öfke krizleri geçiren bir insanmış. Ben bu süreçte hem evlilik öncesi hem sonrası duygularımı kontrol etmeye çalıştım . Gereksiz kavgalar olmasın diye uğraştım. Ama benim tarafımdan söylenen en küçük hoşuna gitmeyen kelimede bile kavgalar çıkmaya başladı. Hem de kontrolsüz kavgalar. Kendini öldürmekle tehdit etmeler,intihar etmeye yönelik davranışlar,bağırmalar, çağırmalar,hakaretler,gözünün hiçbir şeyi görmeyişleri. Buna karşılık benim girdiğim ağlama krizleri ve çaresizlik. Normalde çok sakin bir insanım. Ama ben de kaldıramaz hale geldim.
Bir süre bu durumlar karşısında düzeltmeye,toparlamaya çalıştım. Şiddetle büyümüş bir kadın değildim ama psikolojik şiddete maruz kalıyordum. Olayın en çok tırmandığı anlardan birinde eşim bana ne kadar zarar verdiğini anladı. Ve durumları düzelteceğine dair sözler verdi. Çünkü ciddi anlamda gitmeye karar vermiştim. O da bu durumdan korktuğu için toparlamaya çalıştı . Bu süreçte iki defa psikolojik destek aldım. Sürekli olumlu şeyler için çabaladım. Ama küçücük olumsuzluklarda aksiliklerde gene öfkesini kontrol edemiyor. En basitinden dün bir sorun yaşadık . İkimiz de bu konuyla ilgili konuştuk. Kısacık sürdü. Sonra seccadenin başına geçti namaz kılmak için. Moralini bozuk görünce az önceki konudan dolayı canını sıkmasın ve beni anlasın diye ona iki şey söyleyip ben de namaz kılmaya gidecektim. Ona bak beni kıran nokta bu oldu diyerek sakince açıklama yapmaya çalıştım. Daha 30 saniyesini bitiremeden delirdi. Seccadeyi fırlattı.Çok gereksiz konuştuğumu,uzatmamamı,gereksiz şeyler dememi söyledi.
Bütün kavgalara benim sebeb olduğumu,naza tuza hakkımın olmadığını,gereksiz davranmamamı söylüyor.
Çok konuşuyormuşum ona göre,tek derdim kavga çıkarıp uzatmakmış. Açıklamalar gereksizmiş.
Sabah işe giderken tekrar sakin bir şekilde konuşmak istedim ama gene olmadı. Gözlerimin içi yanıyor ağlamaktan.
Şimdi soruyorum cümle hesabı kurarak,korkarak bir ilişkinin içinde daha ne kadar var olabilirim?
Sürekli kendimi anlatmaya açıklamaya çalışmaktan çok yoruldum.
Yemin ediyorum duzelmez duzelmeyecek. Keske seccadeyi firlattigi an carpilsaydi.ben buna cok benzer bir evlilik iliskisinin sonunda kanser oldugumu ogrendim. Ve tamamen sebep bu evlilikti. Bu hafeketleri yapan adamlar asla baskasinin olumsuzluklarini gormezden gelemiyor ama kendilerininkini kapatiyorlar. Yapmayin kendinize en buyuk zarar. Anneiz babanizda yokmus ne guzel hesap vereceginiz kimse yok. Anne baba olsa cogu aman evliligin yikilmasin aman el ne der aman ele ne diyecegiz diye diye tutuyorlar.bakin cok ciddiyim mesleginiz var tayin isteyin favayi acin kaçin. Uzaklastirmada alin. Bu omurluk surecek
 
Merhabalar…
Ben bu konuyu kiminle nasıl konuşacağımı bilemediğim için buraya açıyorum. Konu benim içim çok yıpratıcı ve yorucu.
Okul öncesi öğretmeniyim. Mesleğimle bir bütün olduğumu düşünüyorum. Hem çocuklara olan sevgimden hem de sabrımdan dolayı.
9 aylık evliyim.
Eşimle de öğretmenlik yaptığım bir ilçede tanıştım. Önceden olan tanışıklığımız daha sonra ilişkiye dönüştü ve evlilik niyetiyle görüşmeye başladık. Merhameti,hassasiyeti çok hoşuma gidiyordu. Annem ve babamı erken kaybettim. Bu yüzden onlar gibi sevgi dolu bir insanı bulduğum için kendimi şanslı hissediyordum.
Ben duygusal bir insan olarak çabuk kırılabiliyordum. Neye kırıldığımı söylemeden küsebiliyordum. Sonra bu aramızda sorunlara sebeb olunca bana neye kırıldığımı söylememi bu şekilde kırılacaksam kırılmamı en azından sebebini anlamak istediğini söyledi. Bir süre bu şekilde devam ettik. Evlilik şu bu hazırlığı derken benim tarafımdan çıkan en küçük olumsuzlukta sorunlar yaşanmaya başladı. “Şu konu beni üzdü,şu konu canımı sıktı.” dediğim her konu için sanki aldattım mı sanki ne yaptım ne kadar abartıyorsun diyerek bastırıldım. Tavır,naz,tuz çekemez bir haldeydi.
Evlilik stresine verip birçok şeyi görmezden geldim. Tüm yükü en çok ben sonra ikimiz sırtlanıp evlendik. Evlendikten sonra görmezden gelinen her sorun dağ olup önümüze çıktı. Merhametine aşık olup her şeye göğüs gerdiğim o adam meğer ani öfke krizleri geçiren bir insanmış. Ben bu süreçte hem evlilik öncesi hem sonrası duygularımı kontrol etmeye çalıştım . Gereksiz kavgalar olmasın diye uğraştım. Ama benim tarafımdan söylenen en küçük hoşuna gitmeyen kelimede bile kavgalar çıkmaya başladı. Hem de kontrolsüz kavgalar. Kendini öldürmekle tehdit etmeler,intihar etmeye yönelik davranışlar,bağırmalar, çağırmalar,hakaretler,gözünün hiçbir şeyi görmeyişleri. Buna karşılık benim girdiğim ağlama krizleri ve çaresizlik. Normalde çok sakin bir insanım. Ama ben de kaldıramaz hale geldim.
Bir süre bu durumlar karşısında düzeltmeye,toparlamaya çalıştım. Şiddetle büyümüş bir kadın değildim ama psikolojik şiddete maruz kalıyordum. Olayın en çok tırmandığı anlardan birinde eşim bana ne kadar zarar verdiğini anladı. Ve durumları düzelteceğine dair sözler verdi. Çünkü ciddi anlamda gitmeye karar vermiştim. O da bu durumdan korktuğu için toparlamaya çalıştı . Bu süreçte iki defa psikolojik destek aldım. Sürekli olumlu şeyler için çabaladım. Ama küçücük olumsuzluklarda aksiliklerde gene öfkesini kontrol edemiyor. En basitinden dün bir sorun yaşadık . İkimiz de bu konuyla ilgili konuştuk. Kısacık sürdü. Sonra seccadenin başına geçti namaz kılmak için. Moralini bozuk görünce az önceki konudan dolayı canını sıkmasın ve beni anlasın diye ona iki şey söyleyip ben de namaz kılmaya gidecektim. Ona bak beni kıran nokta bu oldu diyerek sakince açıklama yapmaya çalıştım. Daha 30 saniyesini bitiremeden delirdi. Seccadeyi fırlattı.Çok gereksiz konuştuğumu,uzatmamamı,gereksiz şeyler dememi söyledi.
Bütün kavgalara benim sebeb olduğumu,naza tuza hakkımın olmadığını,gereksiz davranmamamı söylüyor.
Çok konuşuyormuşum ona göre,tek derdim kavga çıkarıp uzatmakmış. Açıklamalar gereksizmiş.
Sabah işe giderken tekrar sakin bir şekilde konuşmak istedim ama gene olmadı. Gözlerimin içi yanıyor ağlamaktan.
Şimdi soruyorum cümle hesabı kurarak,korkarak bir ilişkinin içinde daha ne kadar var olabilirim?
Sürekli kendimi anlatmaya açıklamaya çalışmaktan çok yoruldum.
Gitsin tedavi olsun
 
Eşinizi çok mu seviyorsunuz? Böyle devam ederse sevginiz bir yerde bitecek. Evliliğinizin düzeleceğini düşünmüyorum ben. Bunları birebir yaşadım. İlk yıllar umudum vardı düzelir dedim, olgunlaşacak dedim annesi babası dolduruyor dedim. Şu anda bir bahanem yok karakteri böyleymiş evlenmeden önce gizlemiş sadece. Yaşadığınız herşeyi yaşadım. Keşke diyorum ilk yıllar bırakıp gitseydim. Şimdi benim de ruhum hasta hayattan, evlilikten, erkeklerden soğudum. Bir yerden sonra kazanan o oldu zihin olarak kırıldım, dağıldım.
Eşiniz asla düzelmeyecek. Ne karar alıyorsanız ona göre alın.
 
Eşinizin davranışları tabii ki yanlış ama sizin de nelere kırıldığınız önemli . Ben sizin ilişkinizdeki iki tarafta da bir dönem oldum. Başlarda ben de çok kırılgan ve hassastım o da neye darıldığımı anlatmam için beni ikna etmeye çalışırdı daha sonra birden o her şeye küsen alınan kişi oldu . Ben bir dönem delireceğimi sandım . Sabrım sınanıyordu. İnsan karşısındaki sürekli kırılınca paranoyak oluyormuş. Ne yapsam kesin alınacak diye diken üstündeydim. Yaptığım hatayı da sonradan anladım. O da anladı bence orta yolu bulmaya çalışıyoruz. İlişki terapistine gitmeniz ya da bir süre birbirinizi rahat bırakıp dinlenmeniz en iyisi galiba
 
Back