• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Okuduumuz bir Kitabn en beendiimiz ksm

  • Konu Sahibi Konu Sahibi AHU
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
''Sana çok acırım Feride. Bir genç kız için sevdiği bir nişanlının ölümünü görmekten büyük felaket olamaz!'' dediği zaman gözlerimi önüme indirerek kapadım: ''Doğrusu, hakkın var'' dedim. O vaziyette başka ne diyebilirdim? Fakat ben, sana yalan söyledim, Kristiyan.

''Ben, bir genç kız için daha büyük bahtsızlıklar da biliyorum. Sevdiği bir nişanlının ölümünü gören genç kızlar zannettiğin kadar acınacak insanlar değillerdir. Bir büyük tesellileri vardır onların...
Aradan aylar, yıllar geçtikten sonra, bir gece yabancı bir memleketin karanlık ve soğuk bir odasında yalnız kaldıkları vakit o nişanlının çehresini göz önüne getirmek imkanına maliktirler. 'Bu zavallı gözlerin son bakışı benimdi!' demek hakkına maliktirler. Bu hayalin yüzünü kalplerinin dudağıyla... Halbuki ben bu haktan mahrumum Kristiyan!..

Reşat Nuri, Çalıkuşu
 
Son düzenleme:
Yüreğim Seni Çok Sevdi - Canan Tan
Korkuyorum bakmaya gözlerinin içine
Korkuyorum sana bir gün acı vermekten
Ne kal demeye gücüm var sana
Nede git diyebiliyorum korkusuzca
Korkum seni tekrar kaybetmekten
Korkuyorum yılları tekrar sensiz geçirmekten
Sana neden bu kadar bağlıyım bilmiyorum ama
Gözlerim gözlerine baktıkça
Bu can bu tende durdukça
Ben bir gün senden vazgeçsem bile;
Kalbim senden vazgeçmez
Gönlüm senden vazgeçmez
Ne bileyim kömür gözlüm
Ben bir şey yapmadım ki
Yüreğim Seni Çok Sevdi



Yüreğim Seni Çok Sevdi
O Yürek Talan
O Yürek Yangın Yeri
O Yürek Seni İstiyor
Bir Tek Seni
 
"Telafisi en güç şey dikkatsizlik sonucu kırılan kalplerdir. İş işten geçtiğinde bütün mazeretler tedavülden kalkar, kıran da kırılan da p.ç gibi ortada kalır."

Emrah Serbes - Her Temas İz Bırakır Sf. 139
 
Herkese günaydın,
Düşündüm de yeni bir başlık oluşturmak istedim. Tüm kitap kurtları buraya..
Şu an okuduğumuz kitaptan en beğendiğimiz tek bir cümleyi yazıp bir liste oluşturmaya ne dersiniz?
İlk cümleyi yazıyorum,

-İnsanın dans eden bir yıldız doğurabilmesi için içinde bir kaosun olması gerekir.
I. Yalom Bugünü Yaşama Arzusu - sayfa- 190 Kabalcı Yayınevi


Ahu

Irvin Yalom u cok severım.. Gerçekten hem söz için hem de konu ıcın teşekkürler. Ewe gider gitmez kıtaplıgımı karıstırıp cevap yazıcam :)
 
AŞK/ELİF ŞAFAK
Şems ' in Kuralları

- Beşinci Kural:
Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır.
Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını.
"Aman sakın kendini" diye tembihler.
Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: " Bırak kendini, ko gitsin! "
Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer.
Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!
 
Kürşat Başar'ın Başucumda Müzik kitabında en sevdiğim hatta sevgilime bile gönderdiğim bölümü :

Senden ayrı olduğum tek bir an yok,
Çok uzaklarda olsan bile
Seni taşıyor herşey
Kokular,sesler,seslenişler
Ne zamandır görmüyor gözlerim,
Unuttuğum tanıdığım ne varsa,
Bir tek senin yüzün,
Çok uzaklarda olsan bile...
 
"Geleceği nasıl seziyorum? Şimdinin işaretleri sayesinde. Gizin kökü şimdidedir; şimdiye dikkat edecek olursan, onu iyileştirebilirsin. Ve şimdiyi iyileştirebilirsen, daha sonra gelecek olan da iyi olacaktır."

"ARKADA BIRAKTIĞIN ŞEYLERı DÜŞÜNME", dedi Simyacı, atlarıyla çölün kumlarında ilerlerlerken."Her şey Evrenin Ruhu'na kazınmıştır ve ebediyen orada kalacaktır"

"Bulduğun şey saf maddeden yapılmışsa, hiçbir zaman çürümeyecektir. Ve bir gün oraya geri döneceksin. "

Paulo Coelho SıMYACI

Simyacı... Mükemmel..
 
Aşkın Gözyaşları-II / Hz. Mevlana . . Sinan Yağmur

Allah ile kul arasında hiçbir perde yoktur ancak kul ile Allah arasında yetmiş bin perde vardır.
Nefis perde örücüdür, tasavvuf bu perdeleri kaldırandır.
 
BAŞUCUMDAKİ MÜZİK....
"Eğer, hayatınızın herhangi bir an'ına gidip orada sonsuza dek kalacaksınız deseler yalnızca iki şeyden birini seçmek isterdim. Biri, o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken... Öteki, bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün... Herkes aşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu.

Ama aslında bu kadar basitti işte: Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan aşıksın."
 
merhaba çok fazla kitap okuyorum ama aklımda sözleri aklımda tutamayacak kadar zayıf bir hafızam var. aklımda kalan ve kullandığım bi benzetme var sadece

kadın = gönüllü aile işçisi elif şafak-firarperest

aklıma geldikçe yazıcam. bu topic süpermiş.
 
"bize akıl ermez gelen,gerçekte var.doğanın sırlarının ardında,anlaşılmaz,soyut ve açıklanamaz,birşey duruyor.anlayabileceğimiz herşeyin ötesindeki bu güce hürmet etmek benim dinimdir" ALBERT EINSTEIN (DAN BROWN-KAYIP SEMBOL KİTABINDAN ALINTI) kızlar lütfen bu topik devam etsin,konu sahibi nerede?
 
Kutsal kase Roslinin altında
Bıçak ve kadeh bekçidir ona
Şaheseler süsler yatağını
Uzanmış sonsuz bir huzurla, seyrederken semayı ...


da vincinin şifresi adlı kitaptan =)
 
... Dünyanın usta mimarları Trophonius ve Agamedes muazzam çatılı binayı inşa etme işini bitirince Apollon söyle dedi: "işiniz karşılığında en çok hangi ödülü istediğinizi söyleyin, ben de onu size vereyim" .
"Bize" dedi kardeşler, "insanlar için en iyi olan şeyi ver."
"Tamam" dedi apollo. "Dağın zirvesinde dolunay göründüğü zaman istediğiniz sizin olacak."
Ama dolunay gökyüzünde yükselip tepelerin üzerinde belirince, iki kardeş de öldü...

james baldwin- kahramanlık hikayeleri
 
ELİF ŞAFAK/AŞK

On Yedinci Kural: Esas kirlilik, dışta değil içte, kisvede değil kalpte olur. Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır. Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.

On Sekizinci Kural: Tüm kainat olanca katmanları ve karmaşasıyla insanın içinde gizlenmiştir. Şeytan dışımızda bizi ayartmayı bekleyen korkunç bir mahluk değil, bizzat içimizde bir sestir. Şeytanı kendinde ara; dışında, başkalarında değil. Ve unutma ki nefsini bilen Rabbini bilir. Başkalarıyla değil, sadece kendiyle uğraşan insan, sonunda mükafat olarak Yaradan’ı tanır.
 
hoyratlığını ön plana çıkartan, belki de istemediği naif tarafını gizlemek için kabalık tarafını kullanan bir adamın, ince zekâ cümlelerini okuyupta duyurmak istememek nasıl olabilir ki ;
der ki jean genet hırsızın günlüğünde;
..... bir ahlâksal davranışın güzelliği, ifadesinin güzelliğine bağlıdır. böyle bir davranışın güzel olduğunu söylemek, onun güzel olacağına önceden karar vermektir. geriye bunu kanıtlamak kalır. bu işi de imgeler, yani fiziksel dünyanın görkemleriyle gösterilen uyumlar yüklenir. bir davranış, eğer ezgi doğurur ve boğazınızda bu ezgiyi keşfettirirse, güzeldir. kimi zaman, aşağılık sayılan bir davranışı düşündüğümüz sıradıki bilinçlilik ve bu davranışı anlatması gereken ifade gücü bizi o ezgiye zorlar. çünkü ihanet, bize o ezgiyi söyletiyorsa güzeldir. hırsızlara ihanet, yalnızca ahlâk dünyasında değil, eşcinselliğin içinde de kendimi bulmak olur diye düşündüm. güçlü olmakla, ken.....
bunlar nasıl da düşünülesi cümleler, nasıl derin anlamlar,,
bir de pislik bir yaşantıdan geldiğini dillendirip, pislik olmaktan övünen bir adamın zihninden kalemine dökülüyorsa..
Gazali nin buyruğu ne de yakışır tam da şimdi;
cevizin kabuğunu kırıp ozune inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder.
 
Diyebilirsin ki , bir insanı , fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin ?
Haklısın. Belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim :Seni az tanıyorum... AZ...
Sen de fark ettin mi ? Az dediğin küçücük bir kelime .Sadece A ve Z sadece iki harf.
Ama aralarında koca bir alfabe var . O alfabeyle yazılmış on binlerce kelime ve yüz binlerce cümle var.
Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında .
Biri başlangıç diğeri son . Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar .
Yan yana gelip de birlikte okunmak için.
Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi ...

Bu yüzden belki de,az çoktan fazladır.Belki de az ölüm ve hayat kadardır! Belki de , seni az tanıyorum,
demek,seni kendinden çok biliyorum demektir.Belki de az her şey demektir.Bilmesem de öğrenmek için her şeyi
yaparım,demektir.Belki de az her şey demektir.
Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir...


Hakan Günday - AZ
 
Harikasiniz kizlar hepsini sindire sindire okudum
 
Diyebilirsin ki , bir insanı , fotoğraflarından ve hakkındaki haberlerden ne kadar tanıyabilirsin ?
Haklısın. Belki de çok az... O zaman şöyle demeliyim :Seni az tanıyorum... AZ...
Sen de fark ettin mi ? Az dediğin küçücük bir kelime .Sadece A ve Z sadece iki harf.
Ama aralarında koca bir alfabe var . O alfabeyle yazılmış on binlerce kelime ve yüz binlerce cümle var.
Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında .
Biri başlangıç diğeri son . Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar .
Yan yana gelip de birlikte okunmak için.
Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi ...

Bu yüzden belki de,az çoktan fazladır.Belki de az ölüm ve hayat kadardır! Belki de , seni az tanıyorum,
demek,seni kendinden çok biliyorum demektir.Belki de az her şey demektir.Bilmesem de öğrenmek için her şeyi
yaparım,demektir.Belki de az her şey demektir.
Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir...


Hakan Günday - AZ

Çok üzücü ama harika bir kitap 1.5 günde bitirmiştim. Kitabın hemen her satırı alıntılık... Hakan Günday işte yine döktürmüş...
 
Back