ocuklar kanserden korumann yollar

  • Konu Sahibi Konu Sahibi su35
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
kesinlikle katılıyorum,kader değil çoğu zaman...üstelik korunmaya ve korumaya taa anne karnına düştüğü ilk andan başlamış olmak gerekiyor...şimdi biz istediğimiz kadar kaliteli hayatlar yaşasakta çocukluk çağımızdaki bi yanlış bile gelip buluverir bizi...şimdi öyle değil,herşey biliniyor,herkes bilinçli,bari biz sağlıklı nesiller yetiştirelim...
 
yazilarda da bahsedilmis, cevresel faktorler de en az yiyecek, icecek kadar onemli... ornegin cocuklara oynamalari icin aldigimiz oyuncaklar. ben sahsen artik Cin yapimi hicbir oyuncagi almiyorum, ucuz olsun yada olmasin, "made in china" yaziyorsa hic sansi yok. cunku ABD'de bu oyuncaklar kursun icerdikleri icin birkac kez toplatildi. muhakkak duymussunuzdur. yani Cin'de denetim cok zayif maalesef, bu oyuncaklarin neyle uretildigine bakan yok. bunun disinda plastik oyuncak da almiyorum. eski usul, tahtadan, bezden yapilmis yada en kotu ihtimalle Avrupa'da saglik standartlarina uygun olarak uretilmis oyuncaklari seciyorum (uzerinde "cocuk sagligina uygundur" onayi olanlari). daha cok para veriyorum ama kisa doneme degil uzun doneme yatirim yaptigimi bildigim icin vicdanim cok rahat...
 
Yüzyılın Yeni Tehdidi: Evdeki Radyasyon Yayan Cihazlar

İnsan yaşamını kolaylaştırmak için geliştirilen teknoloji ürünü cihaz ve sistemlerin yaydığı elektromanyetik sinyaller, insan sağlığını tehdit ediyor.

Evdeki cihazlara dikkat! Özellikle yüksek gerilim hatları ve radyo-televizyon verici istasyonlarının yakınlarında oturanlar ile trafo merkezlerinde çalışanların sağlığını tehdit eden elektromanyetik dalgalar, günlük yaşamda kullanılan birçok cihazla risk oluşturuyor.

Rapor sonuçları tedirgin ediyor
Sakarya Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Çerezci, pilot il olarak belirlenen İstanbul, Ankara, Bursa, Antalya, Samsun ve Sakarya''da, elektromanyetik kirlilik konusunda ölçümler yaparak, elde edilen veriler hakkında rapor hazırladı.

Yaklaşık 6 aylık bir çalışma sonucu hazırlanan raporda, söz konusu bölgelerdeki yüksek gerilim hatları, trafolar ve baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik radyasyon oranları ölçülerek, kayda alındı.

Etkileri zaman içinde ortaya çıkıyor
Raporda, "Baz istasyonu, cep telefonu, radyo-TV ve telsiz vericileri ile yüksek gerilim hatları nedeniyle yayılan elektromanyetik radyasyonun nükleer radyasyon gibi etkili ve korkunç olmasa da maruz kalan beden üzerinde zaman içinde oluşturacağı etkiler hepimizi korkutmaya devam ediyor" ifadeleri yer alıyor.

Elektromanyetik radyasyon yayan cihazlar
Televizyon, radyo, telsiz ve telefon vericilerine ait antenler ile evlerde kullanılan televizyon, bilgisayar, mikrodalga fırın, saç kurutma makinesi ve benzeri cihazların elektromanyetik radyasyon yaydığı belirtilen raporda, daha önce yapılan deneylerde, mikrodalgalara yoğun ve uzun süreli maruz kalanların alzheimer, parkinson ve ciddi göz hasarı yaşadığı ifadelerine yer verildi.

Dijital cep telefonlarının baş çevresinde mikrodalga darbeleri ürettiği vurgulanan raporda, şu bilgiler yer aldı:

"Herhangi bir nedenle her insan vücudunda kansere yol açabilecek özelliğe sahip hasarlı hücreler bulunabilir. Böyle bir insanın bu hasarlı hücrelerinin bir şekilde elektromanyetik alana (bilgisayar, cep telefonu veya elektrikli bir aletten gelen) maruz kalması sonucu vücut bağışıklık sistemi bozularak, kanserin hızlı bir şekilde gelişmesine yol açacağı ifade edilmektedir.

Kulak çınlaması bir yan etki
Birçok bilimsel raporda cep telefonlarıyla ilişkili olarak baş ağrısı, endişe, kısa süreli hatırlamada azalma, giderek artan kronik yorgunluk, deri uyuşukluğu, stres, görüş alanında daralma, kulak çınlaması gibi yaşam kalitesini düşürücü sağlık sorunları olabileceği belirtilmektedir.

Cep telefonları elektromanyetik dalgaları alıp vererek iletişim sağlar. Yani hem radyasyon kaynağı hem de radyasyon alıcısıdır. Cep telefonu konuşması anında radyasyon kafatasından beyine doğru ilerler ve hücrelerle etkileşir."

Yüksek gerilim hatlarının yakınında yaşayanlar Üzerinde özellikle durulan yüksek gerilim hatları ve trafoların yakında yaşayanların önemli derece risk taşıdığı ifade edilen raporda, şöyle denildi:

"Yüksek gerilim hatlarının, yakın çevresinde yaşayanlar için kanser riskini artırdığı bilinmektedir. Hamilelerde sıklıkla düşüklere neden olduğu, psikolojik rahatsızlıklar verdiği tespit edilmiştir. Arılarda üretkenlik ve bal üretiminde düşüş gözlenmiştir.

Yüksek gerilim hatlarına yakın bölgede oturan insanların kansere yakalanma riskinde yüklü partikül ve iyonların önemli rol oynadığına dikkat çekilmektedir.

Yani yüksek gerilim hatları havada yüklü partiküller oluşturur ve bunlarda havadaki kirliliklerle bütünleşerek insanların nefes almasıyla iç bünyeye geçebilmektedir."

Radyo-TV verici antenleri
Radyo-TV vericilerinin de önemli derecede elektromanyetik radyasyon yaydığı vurgulanan Sakarya Üniversitesinin raporunda, bir verici anteninin bin tane baz istasyonu gücünde sinyal yaydığı ifade edildi.

Kentlerdeki radyo-TV yayını yapan antenlerin mutlaka çok yüksek, özel bir kulede toplanması ve belirli bir mesafeye kadar yakınlarında kesinlikle yerleşime izin verilmemesi gerektiği kaydedilen raporda, İstanbul ve Ankara''daki verici antenlerinin bulunduğu noktalara dikkat çekildi.

Elektrik trafolarına dikkat!
Pilot illerde yapılan araştırmalarda, birçok semt ya da mahallelerde bir veya birkaç tane trafo olduğu kaydedilen araştırmada, özellikle büyük şehirlerdeki trafoların nereye yerleştirileceği konusunun sorun olduğu belirtilen raporda, şu görüşler aktarıldı:

"Yaptığımız araştırmalarda bodrum katına yerleştirilmiş bir trafonun yaydığı şiddetli manyetik alan nedeniyle 1. katta oturanları ve bitişikteki daireleri sürekli elektromanyetik ışımaya maruz bıraktığı belirlenmiştir. Böyle bir durumda bilgisayarların ve diğer elektronik cihazların etkilenmesi kaçınılmazdır. Peki ya orada oturan insanların durumu ne olacaktır?

Okul bahçelerinde oynayan çocuklar için de bitişiklerinde bulunan trafodan yayılan manyetik alan bir şekilde olumsuz etkiler oluşturabilecektir. Bu açıdan Milli Eğitim Bakanlığı''na önemli görevler düşmektedir.

Elektromanyetik kirlilikten eğitim çağındaki çocukların etkilenmemesi için çeşitli okul bahçelerine yerleştirilmiş trafoların okul yakınlarından geçen iletim hatlarıyla beraber kaldırılarak, çevresi yeterince boş olan uygun arazilere yerleştirilmelidir."

En fazla etkilenen gruplar
Elektrikli cihazların yaydığı elektromanyetik radyasyon nedeniyle en fazla etkilenen risk grupları içine hamileler ve gelişim çağındaki çocukların girdiği kaydedilen araştırmada, "Elektronik cihazlardan yayılan elektromanyetik radyasyona karşı gerekli önlemler alınırsa, endişe edilecek bir durum yoktur. Önemli olan kullanılacak cihazın hangi şartlar altında zararlı ve zararsız olduğunu bilip ona göre kullanmaktır.

Elektromanyetik radyasyon yayan cihazların insan sağlığına zarar vermeme limitleri araştırmalar neticesinde tespit edilmekte ve bu limitlere göre yasal düzenlemeler hazırlanmaktadır" uyarısında bulunuldu.

Elektromanyetik radyasyon konusunda her ülkenin kendi standartlarına göre limit değerler belirlediği aktarılan raporda, bu değerlerin Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından da tanınan ve uluslararası bir komisyon olan İyonize Olmayan Radyasyondan Koruma Komisyonu (ICNIRP) tarafından belirlendiği hatırlatılarak, yayılan radyasyonun frekansına bağlı olarak değiştiği vurgulandı.

Nasıl korunabiliriz?
Türkiye''de yüksek gerilim hatları ve trafolardan kaynaklanan elektromanyetik radyasyon konusunda herhangi bir yasal düzenleme olmadığının altı çizilen Sakarya Üniversitesi raporunda, kirlilikten korunma önerileri de sıralandı.

Kişilerin söz konusu tehdit karşısında bilinçli olması ve riski ciddiye alması gerektiği bildirilen raporda, korunma yöntemleri şöyle sıralandı:

-Cep telefonu kullanımını azaltın. (Elektromagnetik kirlilik kaynakları arasında en fazla risk cep telefonu kullanımı kaynaklıdır.)

-Mikrodalga fırın çalışırken yakınında bulunmayın.

-Çocukların televizyona yakın oturmasını engelleyin.

-Başınız yatak odasında kablo ve prizlere yakın olacak şekilde uyumayın.

-Elektromanyetik dalga yayan herhangi bir cihazın mümkün mertebe uzağında bulunun.

-Radyasyondan korunmada beslenme önemlidir. Yüksek kalorili, özellikle kızartılmış gıdalar tüketmekten kaçınılmalı. Toksinleri bağlayarak vücudun korunmasında önemli rol oynayan elmadaki "pektin" maddesinin alınması, brokoli, lahana, tere gibi yeşil sebze tüketimi, laktobalit içeren yoğurt çökelek gibi süt ürünleri, korunmaya etki eden faktörlerdendir.

-A, C ve E gibi vitaminlerin kullanımı kalsiyum ve magnezyum, bunun yanı sıra selenyum, germanyum, vanadyum gibi eser elementler serbest radikal oluşumunu engellemesi açısından gıdaya ilave olarak alınması uzmanlarca tavsiye edilmektedir.

-Konutların yüksek gerilim hatlarından en az 100 m uzakta yapılması için gerekli yasal düzenlemenin yapılmalı.

-Bazı yerel yönetimlerin yüksek gerilim hatlarının altına önceden yapmış oldukları yürüme, koşu yolları ve çocuk oyun parkları gibi tesisler iptal edilmeli. Uyarı işaretleri bulunan panolarla halk ikaz edilmeli.

-Yerleşim bölgelerinden geçen hatların yer altlarına alınması için proje geliştirilmeli veya güzergah değişiklikleri yapılmalı.

Kaynak: www.saglikvakfi.org.tr
 
Elektromanyetik radyasyon yayan cihazlar
Televizyon, radyo, telsiz ve telefon vericilerine ait antenler ile evlerde kullanılan televizyon, bilgisayar, mikrodalga fırın, saç kurutma makinesi ve benzeri cihazların elektromanyetik radyasyon yaydığı belirtilen raporda, daha önce yapılan deneylerde, mikrodalgalara yoğun ve uzun süreli maruz kalanların alzheimer, parkinson ve ciddi göz hasarı yaşadığı ifadelerine yer verildi.

Dijital cep telefonlarının baş çevresinde mikrodalga darbeleri ürettiği vurgulanan raporda, şu bilgiler yer aldı:

"Herhangi bir nedenle her insan vücudunda kansere yol açabilecek özelliğe sahip hasarlı hücreler bulunabilir. Böyle bir insanın bu hasarlı hücrelerinin bir şekilde elektromanyetik alana (bilgisayar, cep telefonu veya elektrikli bir aletten gelen) maruz kalması sonucu vücut bağışıklık sistemi bozularak, kanserin hızlı bir şekilde gelişmesine yol açacağı ifade edilmektedir.

Kulak çınlaması bir yan etki
Birçok bilimsel raporda cep telefonlarıyla ilişkili olarak baş ağrısı, endişe, kısa süreli hatırlamada azalma, giderek artan kronik yorgunluk, deri uyuşukluğu, stres, görüş alanında daralma, kulak çınlaması gibi yaşam kalitesini düşürücü sağlık sorunları olabileceği belirtilmektedir.

Cep telefonları elektromanyetik dalgaları alıp vererek iletişim sağlar. Yani hem radyasyon kaynağı hem de radyasyon alıcısıdır. Cep telefonu konuşması
 
Yüksek gerilim hatlarının yakınında yaşayanlar Üzerinde özellikle durulan yüksek gerilim hatları ve trafoların yakında yaşayanların önemli derece risk taşıdığı ifade edilen raporda, şöyle denildi:

"Yüksek gerilim hatlarının, yakın çevresinde yaşayanlar için kanser riskini artırdığı bilinmektedir. Hamilelerde sıklıkla düşüklere neden olduğu, psikolojik rahatsızlıklar verdiği tespit edilmiştir. Arılarda üretkenlik ve bal üretiminde düşüş gözlenmiştir.

Yüksek gerilim hatlarına yakın bölgede oturan insanların kansere yakalanma riskinde yüklü partikül ve iyonların önemli rol oynadığına dikkat çekilmektedir.

Yani yüksek gerilim hatları havada yüklü partiküller oluşturur ve bunlarda havadaki kirliliklerle bütünleşerek insanların nefes almasıyla iç bünyeye geçebilmektedir."

Radyo-TV verici antenleri
Radyo-TV vericilerinin de önemli derecede elektromanyetik radyasyon yaydığı vurgulanan Sakarya Üniversitesinin raporunda, bir verici anteninin bin tane baz istasyonu gücünde sinyal yaydığı ifade edildi.

Kentlerdeki radyo-TV yayını yapan antenlerin mutlaka çok yüksek, özel bir kulede toplanması ve belirli bir mesafeye kadar yakınlarında kesinlikle yerleşime izin verilmemesi gerektiği kaydedilen raporda, ıstanbul ve Ankara''daki verici antenlerinin bulunduğu noktalara dikkat çekildi.

Elektrik trafolarına dikkat!
Pilot illerde yapılan araştırmalarda, birçok semt ya da mahallelerde bir veya birkaç tane trafo olduğu kaydedilen araştırmada, özellikle büyük şehirlerdeki trafoların nereye yerleştirileceği konusunun sorun olduğu belirtilen raporda, şu görüşler aktarıldı:

"Yaptığımız araştırmalarda bodrum katına yerleştirilmiş bir trafonun yaydığı şiddetli manyetik alan nedeniyle 1. katta oturanları ve bitişikteki daireleri sürekli elektromanyetik ışımaya maruz bıraktığı belirlenmiştir. Böyle bir durumda bilgisayarların ve diğer elektronik cihazların etkilenmesi kaçınılmazdır. Peki ya orada oturan insanların durumu ne olacaktır?

Okul bahçelerinde oynayan çocuklar için de bitişiklerinde bulunan trafodan yayılan manyetik alan bir şekilde olumsuz etkiler oluşturabilecektir. Bu açıdan Milli Eğitim Bakanlığı''na önemli görevler düşmektedir.

Elektromanyetik kirlilikten eğitim çağındaki çocukların etkilenmemesi için çeşitli okul bahçelerine yerleştirilmiş trafoların okul yakınlarından geçen iletim hatlarıyla beraber kaldırılarak, çevresi yeterince boş olan uygun arazilere yerleştirilmelidir."

En fazla etkilenen gruplar
Elektrikli cihazların yaydığı elektromanyetik radyasyon nedeniyle en fazla etkilenen risk grupları içine hamileler ve gelişim çağındaki çocukların girdiği kaydedilen araştırmada, "Elektronik cihazlardan yayılan elektromanyetik radyasyona karşı gerekli önlemler alınırsa, endişe edilecek bir durum yoktur. Önemli olan kullanılacak cihazın hangi şartlar altında zararlı ve zararsız olduğunu bilip ona göre kullanmaktır.

Elektromanyetik radyasyon yayan cihazların insan sağlığına zarar vermeme limitleri araştırmalar neticesinde tespit edilmekte ve bu limitlere göre yasal düzenlemeler hazırlanmaktadır" uyarısında bulunuldu.

Elektromanyetik radyasyon konusunda her ülkenin kendi standartlarına göre limit değerler belirlediği aktarılan raporda, bu değerlerin Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından da tanınan ve uluslararası bir komisyon olan ıyonize Olmayan Radyasyondan Koruma Komisyonu (ICNIRP) tarafından belirlendiği hatırlatılarak, yayılan radyasyonun frekansına bağlı olarak değiştiği vurgulandı.

Nasıl korunabiliriz?
Türkiye''de yüksek gerilim hatları ve trafolardan kaynaklanan elektromanyetik radyasyon konusunda herhangi bir yasal düzenleme olmadığının altı çizilen Sakarya Üniversitesi raporunda, kirlilikten korunma önerileri de sıralandı.

Kişilerin söz konusu tehdit karşısında bilinçli olması ve riski ciddiye alması gerektiği bildirilen raporda, korunma yöntemleri şöyle sıralandı:

-Cep telefonu kullanımını azaltın. (Elektromagnetik kirlilik kaynakları arasında en fazla risk cep telefonu kullanımı kaynaklıdır.)

-Mikrodalga fırın çalışırken yakınında bulunmayın.

-Çocukların televizyona yakın oturmasını engelleyin.

-Başınız yatak odasında kablo ve prizlere yakın olacak şekilde uyumayın.

-Elektromanyetik dalga yayan herhangi bir cihazın mümkün mertebe uzağında bulunun.

-Radyasyondan korunmada beslenme önemlidir. Yüksek kalorili, özellikle kızartılmış gıdalar tüketmekten kaçınılmalı. Toksinleri bağlayarak vücudun korunmasında önemli rol oynayan elmadaki "pektin" maddesinin alınması, brokoli, lahana, tere gibi yeşil sebze tüketimi, laktobalit içeren yoğurt çökelek gibi süt ürünleri, korunmaya etki eden faktörlerdendir.

-A, C ve E gibi vitaminlerin kullanımı kalsiyum ve magnezyum, bunun yanı sıra selenyum, germanyum, vanadyum gibi eser elementler serbest radikal oluşumunu engellemesi açısından gıdaya ilave olarak alınması uzmanlarca tavsiye edilmektedir.

-Konutların yüksek gerilim hatlarından en az 100 m uzakta yapılması için gerekli yasal düzenlemenin yapılmalı.

-Bazı yerel yönetimlerin yüksek gerilim hatlarının altına önceden yapmış oldukları yürüme, koşu yolları ve çocuk oyun parkları gibi tesisler iptal edilmeli. Uyarı işaretleri bulunan panolarla halk ikaz edilmeli.

-Yerleşim bölgelerinden geçen hatların yer altlarına alınması için proje geliştirilmeli veya güzergah değişiklikleri yapılmalı.

Kaynak: www.saglikvakfi.org.tr
 
Teknolojinin gelişimiyle birlikte günlük hayatımızda kullanmaktan vazgeçemediğimiz iletişim cihazları aslında en değerli varlığımız olan çocuklarımız için önemli bir tehdit unsuru… Özellikle de cep telefonu, dizüstü bilgisayarlar hayatımızı kolaylaştırdığı kadar beraberinde etrafa yaydığı elektro manyetik dalgaları da getiriyor. Çocuklarımızla aynı ortamda bulundurmamaya özen göstermemiz gereken bu iletişim araçları yaydıkları radyasyon ile bebeklerimizin, çocuklarımızın sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.

Cep telefonu ve dizüstü bilgisayarların yaydıkları elektro manyetik dalgaların (EMR) insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri çağımızın bir sorunu olarak sık sık gündeme geliyor. Uzman doktorlar cep telefonu kullanan, yetişme dönemindeki ve henüz ebeveyn güvencesi altında yaşayan gelişme çağındaki çocukların elektro manyetik dalgalardan çok daha fazla etkilendiğini ve sağlıkları üzerinde büyük bir risk oluşturduğuna dikkat çekiyorlar. Çocukların bulunduğu ortamda cep telefonu ile yapılan görüşmeler ya da dizüstü bilgisayar ile yapılan çalışmalar sırasında, yayılan elektro manyetik dalgaların yetişkinlere nazaran çocuklar üzerindeki etkilerinin daha güçlü olduğu belirtiliyor. Çocukların sahip olduğu organların büyüklükleri ile mikrodalgaların boyu eşleştiği için çocukların mikrodalgaya çok daha fazla maruz kaldığı dile getiriliyor.

alıntıdır...
 
Cipsin Zararları - Cips mi, yoksa zehir mi yiyoruzÇocukların vazgeçilmezi, büyüklerin eğlencesi. Cips yemek yağ içmekten farksız diyen uzmanların uyarısını okuyunca ağzınız açık kalacak

Özlem Kamer'in haberi

Cips yemek yağ içmekten farksız diyen uzmanlar, kanserden obeziteye, diyabetten alzheimere kadar birçok hastalığa neden olduğunu vurguluyor.

Baharatlısı, peynirlisi, bifteklisi, ketçaplısı ve daha birçok çeşidi ile büyük küçük herkesi tavlıyor. Her damak tadına uygun bir çeşidi bulunuyor, yedikçe yemek isteniyor. Böyle çok sevilen bir ürünü vücudumuz ise, hiç hem de hiç sevmiyor. Kanserden obeziteye, diyabetten alzheimere, kısırlıktan parkinsona birçok hastalığa sebep oluyor. Cipsin sağlıksız ürünlerin başında geldiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Cemal Aytaç Ak, yağ ve tuz oranı göz önüne alındığında cipslerin tehlikeli yiyecekler kategorisine girdiğini söyledi.

Pakete 'öldürür' yazılmalı

Cipsin içinde, akrilamidin bulunduğunu kaydeden Ak, "Bu, kimyasal plastik sanayide kullanılan, sigaranın da içinde bulunan ve kansere neden olduğu düşünülen bir maddedir. Nitekim birçok tüketici derneği cips paketlerinin üzerine sigarada olduğu gibi 'Cips öldürür' ibaresinin yazılmasını savunmaktadır" diye konuştu.

Yılda 70 bin ton tüketiliyor

* Ülkemizde 2007'de 70 bin tonluk cips tüketimi gerçekleşti.
* Cips pazarının büyük bölümü ABD firmalarına ait.
* Türkiye'de satılan çerezlerin yüzde 25'i süpermarketlerde satılıyor.
* Sektörde 11 tane uluslararası marka bulunuyor. Bu markaların yanı sıra yerel markalarda var.
* Dünyada her yıl 36 milyar paket patates cipsi satılıyor.
* Türkiye'de cipse ayrılan para 700 milyon dolar.

Aklınızda bulunsun


* Cips paketlerine basılan azot gazı sağlığa zararlı mıdır?
Gıda Güvenliği Derneği (GGD): Hayır, değildir. Azot gazı kullanılmasının amacı mikroorganizma üremesini engellemektir. Azot gazı 24-48 saat içerisinde ürün içinde kendiliğinden ortadan kalkar.

* Cips paketlerinin bazısının üzerinde domatesli, bazısının üzerinde ise domates aromalı yazıyor. ıkisinin arasındaki fark nedir?
GGD: Cips ambalajının üzerinde domatesli, peynirli ya da fıstıklı çerez yazıyorsa, içeriğinde mutlaka domates, peynir ya da fıstık olmalıdır. Aromalı cipslerde ise gıda maddelerinin doğal hali ürün içinde bulunmaz.


Anneden bebeğe geçiyor


Cipsin, patates ve mısırın yüksek oranda yağ çekerek kızartma işleminden geçmesiyle hazırlandığını ifade eden Cemal Aytaç Ak, cipslerin; hacmi küçük ve kalorisi yüksek, oldukça sağlıksız ürünlerin başında geldiğini kaydetti.

Obeziteye neden oluyor

ıçeriğinde bazı ülkelerde yasaklanan trans yağların bulunduğunu da vurgulayan Cemal Aytaç Ak, cipsin içindeki trans yağların zararlarını şöyle anlattı: "Bu yağlar obezite, diyabet, koroner kalp hastalığına neden olmakta. Trans yağların ayrıca kanser, kısırlık, karaciğer fonksiyon bozukluğu, alzheimer ve parkinson gibi hastalıklara sebep olduğuyla ilgili birçok araştırma mevcut. Bu yağları çok tüketen emziren kadınların sütüne geçtiği de kanıtlanmıştır. Trans yağlar, iyi kolestrol seviyesini düşürürken kötü kolestrol seviyesini de tırmandırmaktadır. Ayrıca kandaki yağ oranını da yükseltmektir." - takvim
 
ıŞTE COCA COLA'NIN ZARARLARI
“Coca Cola içince vücudunuzda neler olduğunun farkında mısınız?" ıç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, Coca Cola'nın zararlarını şu şekilde tespit etti.




“Coca Cola içince vücudunuzda neler olduğunun farkında mısınız?"

1. ılk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan ‘fosforik asiddir'.

2. ılk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.

3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.

4. 45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)


5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur.

6. Kolaya ve tatlılara saldırırsınız.

7. Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde LEPTıN ve ıNSÜLıN DıRENCı gelişir.

8. Şişmanlık Hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.
barsakforum

ilgili haberler:
 
Son düzenleme:
Fatma halecim cok faydali bilgiler veren bir konuya deginmissin malesef bunlarin icinde bizimde bilmeden yaptigimiz seyler var neyazikkimafoldumben
canim duyarliligin icin sana cok tesekkür ederimopuyorumnanaktan
 
cok faydali bilgiler; tesekkurler... cogumuz kanserin kader oldugunu dusunsek de aslinda demek tam oyle degilmis. riski azaltmak icin yapilabilecek seyler oldugunu bilmek guzel. insaallah herkes de okur, bilgilenir.
amin canım inşallah faydalanan birileri olur ve sesimiz dahada çok kişiye duyulur:Saruboceq:
sana kesinlikle katılıyorum kadere tabikide inanıyoruz ama cüzzi ve külli irade denen de bişey var.bin düşünüp bir hareket etmek lazım sanırımCADIARZU
inşallah canım hepimizin hedefi aynı ..allah çocuklarımızı korusun:Saruboceq:
emegıne saglık canım cook teşekkürler
sağolasın canım sennde yüreğine sağlıka.s.
kusum sen neler neler yazmışsın böle:1shok:
herbiri için çok çok teşekkür ederim ilgi ve alakanaopuyorumnanaktan
bizleri bir çok konuda uyarmışsın eksik olma canm....
kızlar lütfen herkezden böyle alıntılar bekliyorum birbirimizden öğrenecek çok şeyimiz var lütfen bilgileri paylaşalım lütfen!!
Fatma halecim cok faydali bilgiler veren bir konuya deginmissin malesef bunlarin icinde bizimde bilmeden yaptigimiz seyler var neyazikkimafoldumben
canim duyarliligin icin sana cok tesekkür ederimopuyorumnanaktan

canm bende gösterdiğin ilgi ve alakaya teşekür ederim..
benm için herbiriniz özel insanlarsınız değerlerimiz demekki hep aynı,kaygılarımız hep aynı..allah bizleri utandırmasın..:Saruboceq:
sizlerinde yüreğine sağlıka.s.opuyorumnanaktan
 

Merhaba arkadaşlar. Bu konu (Elektromanyetik Radyasyondan Korunma) benim eşimin profesyonel olarak ilgilendiği bir konu. Onun için bu başlığı kendisine okuttum. Yorumunu size aktarıyorum:

"Etrafımızdaki elektromanyetik radyasyondan korunmamız mümkün. Ancak bunun için satılan saçma sapan stickerler, kolyeler, kaktüs vs. gibi şeyler ile radyasyondan korunamazsınız. Bunlar gerçekten para tuzağıdır. Ancak bahsedildiği gibi radyasyon koruyucu kumaşlar, bu kumaştan yapılmış muhtelif iç çamaşır ya da giysiler mevcuttur. Ayrıca istenen mekanlar (ev, ofis vs.) özel radyasyon koruyucu boyalarla boyanarak elektromanyetik dalgaların o yere girişi kesilebilir. Bahsedilen sistemler için (ve de o diğer saçma eşyaların etkisiz olduğuna dair) en büyük referans Türkiye'de bu işin en büyük uzmanı olan Prof. Dr. Selim Şeker'dir. İsteyen herkese bu konuda bilgi verebilirim."

İsteyen arkadaşlar eşime 0533 284 98 37 veya 0532 303 81 93 numaralı telefonlarından ulaşabilirler. Herkese iyi geceler.
 
gerçekten çok kıymetli bilgiler bunlar. ama şu kimyasallar içeren ıslak mendiller çok kötü. nerdeyse hepsinde zararlı bazı maddeler varmış. hangisi güvenilir acaba.
 
Dogal yasamak sanirim kanserin en buyuk dusmani. Dengeli ve saglikli organik beslenen bir cocuk buyutmek, sehirin dumanindan, radyasyonundan nispeten uzak tutmak ideal.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…