--------------------------------------------------------------------------------
Bir Bahar
--------------------------------------------------------------------------------
BİR BAHAR
Bir bahar öleceğim ben yıpranmış hırpalanmış bir çiçek gibi solacağım.
Beklide sığmayacağım o toprağa,
Böylesine cılız ve çelimsiz kalmışken,
Bu gönlümdekilerle sığmayacağım o toprağa.
Bir bahar öleceğim ben! ,
Göz yaşlarım bu defa akmayacak! ,
Yakılacak bir ağaç gibi,
Ayaklarıma kadar kuruyacağım! .
Bir bahar öleceğim ben! , önce nefesim kesilecek! ,
Sonra gözbebeklerim küçülecek! ,
Ardından bir titreme saracak beni,
Soğuk bir rüzgar esecek,toprağa düşeceğim şiddetinden! .
Akşam olunca buz kesecek bedenim! ,
Artık toprakta anlayacak! ,
Benim çimlere uzanıp, gök yüzü seyretmediğimi! .
Yavaş yavaş beni ceset sayacak! .
Ve bir küçük ormanda bir bahar sabahı,
Cesedime rastlayacaklar! ,
Oysa mutluluk istemişti yüreğim,
Benden önce ölen umutlarımdı.
Çiçeklere kattığım kelimeler,
Toprakta ben ceset,
Kolay kolay ölmez şairler,
Bir bahar ölüp öbür bahara yeşerirler.
Dostlarımdan seçip seçip ayıkladığım,
Birkaç kişi benim için ağlayacak! ,
Mezarımda iki ayaksesi sürekli olacak,
Biri o sarı çiçek biride gönlüne sığamadığım o deli
--------------------------------------------------------------------------------
Burdayim
--------------------------------------------------------------------------------
BURDAYIM
Ben kimim? ,gerçekmiyim? ,
Gerçek diye bir şey varsa! , neden? hayaller‘deyim.
Bir piyonum belki! ,gözden çıkartmışsın beni! ,
Bir hamlelik sayende ömrüm,sessiz denizimi sen! Böldün! .
Saat kaç? ! , bugün günlerden ne? ,
Yıl kaç? i aylardan hangisindeyiz? ,
Her şeyden bihaberim sanki! ,
Zaman her geçişinde sersemletti beni!
Faydasız oldum beni yaratana! ,
Tek faydam lekelere tozlara! ,
Bir deterjan gibi ben! ,
Köpürüp,köpürüp dolanmaktayım! .
Aklıma geldikçe sinirlendiğim biri varsa oda sen! ,
Bir duvarı yıkıp yenisini,dizdirmeyensin!
Dilerim anlık mutlu ol! ,tıpkı benim gibi!
Bir kucakla dünyayı, bir uzaydasın sanki! .
Yorgun bu eller,bu ayak taşımıyor parmaklarımı! ,
Bir enkazın altında eziliyor ruhum! ,
Şu hayat tyatrosuna bende uydum! ,
Nedenler niçinler içinde boğuldum durdum! .
Buradayım kemiksiz bir et! ister ince,ince kıyın beni!
İster bir tencerede, haşlayın gitsin!
Buradayım canımdan habersiz dünya! ,
Bu dünya üzerime soğan doğramakta! .
Buradayım başka nerede olabilirim ki!
Tutuklamışlar beni F' tipi ceza evi! ,
Bir adım ötede oysa özgürlük! ,
Ölmek yok mühebbetim,sadece bir sıfat var üzerimde,gardiyan gibi beklemede!
--------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------
--------------------------------------------------------------------------------
Mazi
--------------------------------------------------------------------------------
Şimdi saat sekize geliyor,
Güneş batmak üzere kızıllaşmış,gönlümde bir yangın var,
Bu hava beni hüzne boğuyor,
Sana bu satırları sanki başka alemden yazıyorum.
Bir balkon küşesinde,gözyaşlarım kalem,
Rüzgar mektubunu çekiştiriyor,
Elimden alacak kadar kararlı,
Bense rüzgara şu kırıklarla dolu gönlümü vermek isterdim.
Karşımda sokağım,ruhum o sokaktan tam üç kez geçiyor.
Çocukluğum,gençliğim,liselim,
Üç kez ölüp üç kez diriliyorum sanki!
Karşımda tonlarca anı dolu asfalt, taş, toprak san ki! .
Artık benimde düşmanlarım var.
Sadece gözleriyle ateş gibi kin kusan düşmanlarım.
Ve dostlarımda var,o sert bakışların ardında bile dost bir yan var.
İyiyi kötüyü ayırt eden var.
Sen masallardaki gibi,en umutsuz anımda çıkıp gelen,
Geleceğime ve mazime imzasını çizen,
Bir ünlem gibi her zaman önemli,
Ve virgüllerle dolu sözlerin,noktasız cümlelerinle sen! .
İçimden şu kağıda girmek ve en insafsız cümlesinde kaybolmak geçti
Bir soru işareti sadece,neden ben neden sen neden mutsuzum hala neden?
Çocukluk saflıktı, gençlik delilik,
Şimdi nekadarda durgunum,yerinden oynamayan bir kaya parçası misali.
O! mazimdi,küçülmüştür gömleği,büyüyen artık dertleri,
O! mezara gömüpte, sonradan otopsi yaptığım,
Defalarca kesip parçaladığım,fakat ne bir ipucu ne ölüm nedeni,
O! hapsolma sebebim,hangimiz katil,hangimiz katliam maznunu bilemediğim.
--------------------------------------------------------------------------------çekiyorum Olmuyor
--------------------------------------------------------------------------------
Çekiyorum Olmuyor
yaralanmış gönlümü avutmak dile kolay
Hüznümü mısralara döküyorum olmuyor
Ezber ettim adını unutmak dile kolay
yollarına gözyaşı ekiyorum olmuyor
Aradaki mesafe iki dudak arası
Hasrete alışmanın çoktan geçmiş sırası
Yokluğun yüreğimde sanki kurşun yarası
Yalnızlıktan boynumu büküyorum olmuyor
Hep kışları yaşadım görmedim baharları
Soğutmadı içimi Erciyes’in karları
Sırdaş ettim kendime zifri karanlıkları
Gözlerimi maziye dikiyorum olmuyor
Bir anlam veremedim şu kuru inadına
Sevdim sevilemedim kader diyorlar buna
Yanlış çıktı hesaplar geldi ucu ucuna
Gün be gün daha beter çöküyorum olmuyor
Hep içimde sakladım yıllarıhasretini
İstemem bu âlemin zevkini mihnetini
Ömrümce yaşatmadın aşkın muhabbetini
Şerefine her akşam çekiyorum olmuyor