- 4 Haziran 2009
- 1.411
- 1.825
- 658
nerden başlayacağımı bilmemekle birlikte daha fazla paylaşmadan duramayacağım. elinde büyüdüğüm, bir dediğimi iki etmeyen el bebek gül bebek beni yediren giydiren uyutan anneannem bu hastalıkla boğuşuyor şu an. 69 yaşına kadar evinin işini kendi yapan, dört dörtlük sofralarla misafir ağırlayan, 4. kattaki evine günde bir kaç kez çıkıp inen anneannem. 2007 Aralık ayında Cerrahpaşaya yatmasıyla başladı her şey. o güne dek başı dişi ağrımayan doktor nedir bilmeyen dalyan gibi bir kadındı. 70-75 kgdı. 10 gün kadar hastanede yattıktan sonra prof. kanser olduğunu, vücudunda her yere yayıldığı için kemoterapiye başlayacakları yerin neresi olduğunu bilmediğini, 8 ay ömrü kaldığını söylemiş anneme, tedavi belki en fazla 2 ay uzatabilir denmiş. annem ve dayılarım konuşup bu hastalığı ona söylememeyi ve kemoterapiye başlanmamasını kararlaştırdılar. bazen kötü oluyordum birinden kendiyle ilgili bişeyi saklamak ne kadar doğru diye ama şayet başlasaydı, 3 yıl yaşayamazdı belki. hemde psikolojik olarak kendini tamamen kapatabilecek birisidir anneannem. ilk zamanlarda kemik erimesi diye geçiştirdik, cahil değil tv doktorlar gazete hepsini yakından takip eder. çoğu kez hepimize ayrı ayrı sormuştur, bende de aynı ağrılar aynı belirtiler var kanser miyim? kanserim di mi? vs diye. her defasında ne yapacağımızı bilemeden geçiştirdik. çok şükür ihtiyaçlarını karşılayabiliyor wcye gidiyor banyosunu yakın zamana kadar kendi yapabiliyordu. bazen salona gelip oturuyordu (genelde odasında uzanıp veya oturup tv izlerdi). en büyük ilacı moraldir bunun dedik ve öyle yaptık. güldük eğlendik konuştuk. 3 çocuğu 6 torunu var, sürekli bir arada olmaya çalıştık (biz evimizi kapatıp onun yanına yerleştik, dayılarım ve çocukları sık sık geldi) kışları çok zorlanıyordu ağrıları artıyordu fakat ne zaman güneş açsa bahar gelse o da neşelenip iyi hissediyordu kendisini. Mucizeyi yaşıyoruz diyorduk. 8 ay denmişti, elbette Allahım bilir herkesin vakti zamanı vardır ve biz Rabbim sayesinde 3 yılı geride bırakmıştık. taa ki Pazartesi (Kandil) gününe dek. o sabah 6.30a doğru kardeşim işe giderken uyandırdı beni. abla kalk anneannem düşmüş diye. wc için kalkmış ve dengesini kaybetmiş. kaldırıp yatağa oturtmamızla ben kendimi kaybetmişim. (yataktan fırlamam eğilip onu kaldırmam bi yeri kırıldı ya da en kötüsü.....) tansiyonumu ölçmüş kardeşim 8e4, nabzım 50. annem ve babam sonradan haberdar oldular tüm bunlardan ve bize çok kızdılar neden bizi uyandırmıyorsunuz diye. (ev dublex, onların odası üst katta, bi de yaşanan anlık şok sanırım) o günden beri bir daha yattığı yerden kalkamadı anneannem. sonda takıldı, zaten oksijen tüpü kullanıyordu arada, günde iki taneye çıktı artık her gün bittiği için bugün bir makina aldık. şimdi o kadın 40kg altına düşmüş durumda, resmen içten yiyip bitiriyor. yattığı yerden doğrulmak için bile bizi çağırıyor. seslenmeye mecali kalmadığı için kablosuz zil aldık, 5dk da bir zaten yanındayız, ekstra wc ihtiyacı falan olursa zili çalıyor yine. çok canım yanıyorbelli etmemek için güçlü durmak için annem için konuşmuyorum bu konuyu çünkü biz üzülmeyelim diye o daha güçlü durmak için çabalıyor, bize belli etmemek için... o yüzden sizlerle paylaşmak istedim. Allah çektirmesin diyorum bazen, her gece dua ediyorum Allahım ağrı acı verme diye ama bazen inliyor nefes alamıyor sadece Allahım öleyim daha iyi diyor, inanamıyorum ya o böyle olacak bir kadın değildi ki. asla isyan etmek değil amacım, öyle yazılmış ama inanılacak gibi değil. taıyanlar anlıyor en iyi. ve 2 gün önce görenler iki gün sonra geldiklerinde bile farklı olduğunu söylüyor. ne olur dualarınızı eksik etmeyin. Allah nerde varsa yardımcısı olsun hem bakana hem hastaya çok zor üzücü
ne diyeceğimi bilmiyorum, hepinizden Allah razı olsun.. o gece buraya yazdım ve sabaha karşı anneannemi kaybettiknolur dualarınızı eksik etmeyin, yarın 7si olacak. sizlerde okuyun nolur.
nerden başlayacağımı bilmemekle birlikte daha fazla paylaşmadan duramayacağım. Elinde büyüdüğüm, bir dediğimi iki etmeyen el bebek gül bebek beni yediren giydiren uyutan anneannem bu hastalıkla boğuşuyor şu an. 69 yaşına kadar evinin işini kendi yapan, dört dörtlük sofralarla misafir ağırlayan, 4. Kattaki evine günde bir kaç kez çıkıp inen anneannem. 2007 aralık ayında cerrahpaşaya yatmasıyla başladı her şey. O güne dek başı dişi ağrımayan doktor nedir bilmeyen dalyan gibi bir kadındı. 70-75 kgdı. 10 gün kadar hastanede yattıktan sonra prof. Kanser olduğunu, vücudunda her yere yayıldığı için kemoterapiye başlayacakları yerin neresi olduğunu bilmediğini, 8 ay ömrü kaldığını söylemiş anneme, tedavi belki en fazla 2 ay uzatabilir denmiş. Annem ve dayılarım konuşup bu hastalığı ona söylememeyi ve kemoterapiye başlanmamasını kararlaştırdılar. Bazen kötü oluyordum birinden kendiyle ilgili bişeyi saklamak ne kadar doğru diye ama şayet başlasaydı, 3 yıl yaşayamazdı belki. Hemde psikolojik olarak kendini tamamen kapatabilecek birisidir anneannem. Ilk zamanlarda kemik erimesi diye geçiştirdik, cahil değil tv doktorlar gazete hepsini yakından takip eder. çoğu kez hepimize ayrı ayrı sormuştur, bende de aynı ağrılar aynı belirtiler var kanser miyim? Kanserim di mi? Vs diye. Her defasında ne yapacağımızı bilemeden geçiştirdik. çok şükür ihtiyaçlarını karşılayabiliyor wcye gidiyor banyosunu yakın zamana kadar kendi yapabiliyordu. Bazen salona gelip oturuyordu (genelde odasında uzanıp veya oturup tv izlerdi). En büyük ilacı moraldir bunun dedik ve öyle yaptık. Güldük eğlendik konuştuk. 3 çocuğu 6 torunu var, sürekli bir arada olmaya çalıştık (biz evimizi kapatıp onun yanına yerleştik, dayılarım ve çocukları sık sık geldi) kışları çok zorlanıyordu ağrıları artıyordu fakat ne zaman güneş açsa bahar gelse o da neşelenip iyi hissediyordu kendisini. Mucizeyi yaşıyoruz diyorduk. 8 ay denmişti, elbette allahım bilir herkesin vakti zamanı vardır ve biz rabbim sayesinde 3 yılı geride bırakmıştık. Taa ki pazartesi (kandil) gününe dek. O sabah 6.30a doğru kardeşim işe giderken uyandırdı beni. Abla kalk anneannem düşmüş diye. Wc için kalkmış ve dengesini kaybetmiş. Kaldırıp yatağa oturtmamızla ben kendimi kaybetmişim. (yataktan fırlamam eğilip onu kaldırmam bi yeri kırıldı ya da en kötüsü.....) tansiyonumu ölçmüş kardeşim 8e4, nabzım 50. Annem ve babam sonradan haberdar oldular tüm bunlardan ve bize çok kızdılar neden bizi uyandırmıyorsunuz diye. (ev dublex, onların odası üst katta, bi de yaşanan anlık şok sanırım) o günden beri bir daha yattığı yerden kalkamadı anneannem. Sonda takıldı, zaten oksijen tüpü kullanıyordu arada, günde iki taneye çıktı artık her gün bittiği için bugün bir makina aldık. şimdi o kadın 40kg altına düşmüş durumda, resmen içten yiyip bitiriyor. Yattığı yerden doğrulmak için bile bizi çağırıyor. Seslenmeye mecali kalmadığı için kablosuz zil aldık, 5dk da bir zaten yanındayız, ekstra wc ihtiyacı falan olursa zili çalıyor yine. çok canım yanıyorbelli etmemek için güçlü durmak için annem için konuşmuyorum bu konuyu çünkü biz üzülmeyelim diye o daha güçlü durmak için çabalıyor, bize belli etmemek için... O yüzden sizlerle paylaşmak istedim. Allah çektirmesin diyorum bazen, her gece dua ediyorum allahım ağrı acı verme diye ama bazen inliyor nefes alamıyor sadece allahım öleyim daha iyi diyor, inanamıyorum ya o böyle olacak bir kadın değildi ki. Asla isyan etmek değil amacım, öyle yazılmış ama inanılacak gibi değil. Taıyanlar anlıyor en iyi. Ve 2 gün önce görenler iki gün sonra geldiklerinde bile farklı olduğunu söylüyor. Ne olur dualarınızı eksik etmeyin. Allah nerde varsa yardımcısı olsun hem bakana hem hastaya çok zor üzücü
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?