Eski kv yaşadığı köyden hiç çıkmamış en fazla benim isteme ve düğün için başka şehir görmüş biri. Ne deniz bilir ne boğaz köprüsü ne antik kent ne frambuazlı cheesecake ne de profiterol. Bilmediği şey için üzülemez de. Elinde ne varsa onunla mutlu çok pozitif bir insandır. Çünkü fazlasını görmemiş. Bilmiyor ki. Bende var ya da yok diye üzülmüyor, alamam diye iç geçirmiyor. En fazla evlatlarını özlüyor. Ama şimdi insanlar ne kadar çok şey görürse o kadar mutsuz oluyor. Hep kendinden yukarı bakıp onu istiyor. Gerçekten cehalet mutluluk aslında. Bilmediğin bir şey seni üzemez ki.
Cehalet mutluluk ama bilmeden, görmeden, deneyimlemeden de yaşamak; sadece ömür tüketmek değil midir?
Elbette hepimizin istekleri maddi manevi ve dünya için temennileri var.
Ama ne olumsuzluklar ne de üstün üstü yok gibi yaşamak, pek bana göre bir şey değil.
Görmesem koklamak isterim, o da olmadı tatmak.
Ha yok mu evde benzer, en yakını yapmak hiç mi yok bir kitapta okuyup düşlemek...
İyilik var oldukça kötülük de olacak ying ile yang gibi ayrılmaz bütünler.
Hatta bir görüşe göre kötülük var olduğu için iyilik anlamlı tezini savunur.
Bir nevi fırtınayı görmeyen uysal bir denizin, güneşli bir havanın kıymetini bilmez gibi.
Bilemedim çok konu içinde miyiz fakat fanusta yaşamak bana normal gelmiyor hatta yaşamak gibi gelmiyor.