Muhteşem Yüzyıl Star Tv

Eski Hürrem Sultan Meryem Uzerli diziden ayrılması sizi nasıl etkiledi ?

  • Bir daha bu diziyi izlemem

    OY: 54 23,3%
  • Gelen gideni aratacak gibi ama izlerim

    OY: 45 19,4%
  • Kimse vazgeçilmez değildir. Emeğe, ekibe saygı aynı keyifle izlemeye devam

    OY: 65 28,0%
  • Kararsızım ama eski tadı kalmadı. İzlesem de olur izlemesem de.

    OY: 84 36,2%

  • Ankete Katılan
    232
valide sultanların hepsi yabancı türk yokki padişahlarımız türkleri pek koyunlarına almıyorlarmış sanırım
 
ben mahidevranla araları düzelir diye bekliyordum neden düzelmedi ki
 
hakkaten ya hürreminn karnı niye büyümediii
ama haftaya dogum zamanıı olmadı ki böleee

klasikk hürremm vakasıı
1 halvet
1 şehzade
1 dogumm

bölümler böle sürüp gidecek sanırsammm


mahi devranaa yeşil çok yakışıyorrrr



ha bird ekıyafetleri var mesela şimdi bizde öle giysekk ayyol nasıl hareket etcez onlarla
bulaşık makinası boşlat o kıyafetle ev süpürr ne komik oladı

hele balkonda çamaşır asmakkk

belli hatunların nidenn öle giyindigi iş yok güç yok giy elbiseyi yat dairedeee
git halvetee dogur bi şehzadeeee
 
gülnihal iyileşiyo çok mutlu oldum gerçekten.bi yerde okumuştum gerçekten gülnihal diye biri varmış sanırım.bununla ilgili bi bilginiz varmı kızlarr...bu arada sümbül gülnihale aşık oluyo sanırım
 
hürrem platese başladı heralde ebru şallı gibi hamileliği pek belli olmuyo karın maşallah hala ayva göbek
 


kolu eteği çoluk çocuğa dolanırdı valla..kocişin tabağına yemek koyacan,anam safiii entari olur mutfak..
hergün nişan, kına kostümü gibi..yok yok bacım, saray eşrafına göre o entariler..bize gelmez..
 
Ya benim çok acayip ama yüreğimi burkan sahne Duacı Hatın rolündeki Binnur'un o kırmızı şekerlere bakması oldu ay nasıl bakıyordu şekerlere kedinin ciğere baktığı gibim yaa sonrada yuttu zaten hepsini tıkıştırdı ağzına kadına altın değil bir çuval şeker versen daha makbule geçecekti sankimm


Bir de maşşallah dizi de herşey var yaa tıp namına. Kız gece içiyor zehiri sabah bir kusturuyorlar tamam neymiş o mide yıkanması felan kandırmış bizi doktorlar bakın yüzyıllar önce daha kolayı varmış ohh koklat kustur ve ayağa kalksın. Ya kutusunda zehirin ne işi var oralara hiç giremicem parfüm şişesi gibi şişede zehir ben onu parfüm sanardım bee başka yerde görsem. Hemi de sonra hamilelik için şimdik gebelik testi yap pozitifi görmeye çalış kan testi yaptır hemen de çıkmaz yok ikiye katlasın bilmem ne.. Burada şak diye bakıyor ebe kadın koyuyor teşhisi hamilesin yok yok bu zamanda kandırıyorlar bizi yaa.. Aynen dediğiniz gibi Mehmet büyümüş ama Hürrem'in karnı büyümemiş. Yazık naılda İbrahim'in ağzında düğümlendi sözler fermanı yazarken. Gülnihal'in yüzü de eskisi gibi oldu. Yine halvete çağırır mı Sülüman acaba. O zaman kesin öldürür Hürrem. Son sahnede öle aval aval bakıyorlardı Hürrem ve Mahidevran hiç inandırı değildi. Bence Mustafa Mehmet'i kurtaracak.
 

heee valla hele ban hiç gelmez iki bebe var ayırayım kavgayı filan derkenn
bogulurlarrr alim allahh kolarındann

biz en iyisii çekelim eşofmanlarımızııı yapalım işimizi
 

Duacı hatunun şekerlere bakmasına çok güldüm..öküz hürremde anlamıyo.:86:.ikram et kadına, bak nasıl muskalar yazar sana..

hürremin odasından da altın keseleri fışkırıyor$$$..
duacı hatuna biyerden çıkardı verdi bi kese$$$..
hekimkadına başka yerden çıkardı verdi$$$$..
oh oh maşallah.$$$$$.:92:


Pargalının haticeye verdiği o gözyaşı şişesi neydi beee.çok tiksinç..:84:
gözyaşı şişesi ne işe yararmış bakın..

eskiden ölülere nekadar değer verildiği arkalarından ağlandığında gözyaşlarının bir şişede biriktirilmesiyle anlaşılırmış.bu şişeler gözyaşı şişeleri diye adlandırılıyormuş. buna ek olarak hasret çekenler, vuslat bekleyenler biraraya geldiklerinde birbirlerine biriktirdikleri gözyaşlarını armağan ederlermiş. bu hediye en değerli taşlardan bile kıymetli sayılırmış.

Ne tiksinç bişeyyy


Bebiş şehzadeyi ,abisi mustafa kurtaracak..Ama Hürrem kerkenezine yaranılmaz..

KAnuni mustafaya aslan parçam dedikçe, küfürü basıyorum kanuniye..içim eziliyor..
ilerde o aslanparçana nasıl kıyacan bakalım diyorum..
başka şeylerde diyorum da, neyyysssseeee
 
vay be padişah kardeşi olmak varmış bu dünyada:kaynanası görümceleri geldi ne güzel eteğini öptü hatice sultanın o an için yerinde olmak isterdim
ainen,kaynanam eteğimi çpecek haaa...aman yerin kulağı var şşşttt

gerçekten boncuk ağa ne iş ya,casus diyeceğim victoria ya ne yaptıracak ki,benim dediklerimi yap falan diyo,acaba o mu akıl verdi şehzadeleri yakması için :26:

sümbül gerçekten tuhaf bakıyor gülnihale,bende anlamadım erkekliği geri mi geliyor neyyy,ne varsa şu gülnihalde sümsük şey :95:
 

buna ek olarak hasret çekenler, vuslat bekleyenler biraraya geldiklerinde birbirlerine biriktirdikleri gözyaşlarını armağan ederlermiş. bu hediye en değerli taşlardan bile kıymetli sayılırmış.
[/B]
-baaak ben senin için bu kadar biriktirdim bakalım senin göz yaşın ne gaddar...
-işte bu kadar:76:
-anam üç kağıtçı çapağını da koymuşsun sayılmaaaazzz
böööööö
 
o nasıl lokumm yimek ti kıı
yutamadı kadınn
Onlar lokum yerken benim canim cekti acayip yaaaaa.Diyette olmasam kosup hemen alacaktim ama...
gülüsüne hastayim bu hürremin ,kahkahasi hosuma gidiyor ......sümbül gülnihala asik oluyor yavas yavas sanirim

Bende tam tersine kahkahasindan tiksiniyorum resmen.Hic gülmesin istiyorum.
 
evet canim biride ölüyor biride sürgün giden mahidevrana yardim ediyormus maddi anlamda .....:26: nekadar dogru bilemicem:26::26:


Canım o olay şöyle , oğlu 2. Selim tahta çıkıyor , Hürrem 52 yaşındayken ölmüş tabi bu arada göremiyor oğlunun padişah olduğunu. Mahidevran sürgüne gitmiyor . Şehzade Mustafa'nın öldürülmesinden sonra Mahidevran sadece iyice gözden düşüyor . Yaşamının büyük bir bölümünü fakir olarak oğlunun mezarının bulunduğu Bursa'da geçiriyor. Ancak annesi Hürrem in ölmesinden sonra 2. Selim Mahidevran a maaş bağlatıyor ve 1555 yılında şehzade Mustafa'nın türbesini yaptırıyor.
Mahidevran 1580 yılında aşa yukarı 80 lerinde Bursa'da ölüyor. Oğlunun türbesine gömülüyor .
 
ve mevsimler mevsimleri kovalar İstanbulda da..
gelgelelim hürremin karnı büyümez..
dahaaa da büyük hayrettir ki,şehzade mustafa büyümez..
 
gülnihal sümbül ağaya aşık olcak gibi

hürrem gülnihalin yüzüne bakınca bozuldu

şehzadeler ölmesin yaaaaaaaaaaaaa
 
bu arada hürrem sülümana müjdeini vermeye gidince sülüman çalışıyom diye kutlamadı ohhhhhhhhhhh iyi yaptı
 
kociş dedi ki;
hürrem sülümana söyledi ibrahimle haticenin aşkını oda haticeyi deniyor ,sonra gidip nişan hazırlıkları için ibrahimi deneyecek dedii...olabilirrrrr??

Çok mantıklı bence de..Aklıma takılmıştı zaten; Hürrem odasında Süleyman'a "İbrahim biliyor mu peki" dedi, bi gülücük attı pat reklam girdi araya, reklam bitti başka sahneden devam etti.Göstermedi orayı askıda kaldı.
Sümbül ağanın hadımını Gülnihal çözüyor sanırım.O ne bakıştı kıza öyle, merhametten de öteydi
Diziye Abiye Kuzu hiç gitmemiş bence, fazla abartı katmış rolüne..
Hürrem'e son 2 bölümdür sinir olmaya başladım, çok dili uzadı, nerden geldiğini unuttu Bu gidişle Mahidevrancı olucam görücek gününü :87:
 
kızlar sümbül ağayı merak ettim eğer doğruysa bakın ne buldum

Tarihçinin Mutfağı [07.03.1992]

7 Mart 1992 tarihli "Tarihçinin Mutfağı" söyleşimizin konuğu Prof. Dr. Semavi Eyice idi.

Eyice, slaytlarla zenginleştirdiği konuşmasında Osmanlı tarihinde bilinmeyen bir olay aktardı.

Semavi Eyice tarihçi olmadığını, sanat tarihçisi ve biraz da arkeolog olduğunu vurgulayarak söze başladı ve Osmanlı tarihinden şehzade olduğunu iddia eden bir kişiyle ilgili yıllar boyu topladığı malzemeyi sundu.

Osmanlı tarihinde şehzade olduğunu iddia eden bazı kişilerin bulunduğunu belirtti. Avrupa devletlerinin bu kişileri Osmanlı Devleti'ne karşı kullanmak üzere yetiştirdiğini ve onlara yardım etiğini öne sürdü. Eyice daha sonra Avrupa'da Padro Ottomano olarak bilinen kişinin hikayesini anlattı. Bu hikayenin kısa bir özeti şu şekildedir:

Sultan İbrahim'in kızlar ağası olan Sümbül Ağa, padişaha takdim etmek üzere yabancı kaynaklara göre Zafire adınada bir cariye satın alıyor. Sümbül Ağa, bu kızı padişaha takdim etmek üzereyken hamile olduğunu farkederek kendi haremine alıyor. Cariye bir erkek çocuğu doğuruyor. Bu arada 2 Ocak 1642'de Sultan İbrahim'in Turhan Sultan'dan bir oğlu oluyor, ki bu da geleceğin padişahı IV.Mehmet. Zafire adındaki kız da şehzadeye sütannelik yapmak üzere saraya geliyor. Sultan İbrahim cariyeye ve oğluna bağlanıyor, hatta rivayete göre Turhan Sultan bir gün dayanamayıp 'kadın seveceksen işte ben, çocuk seveceksen işte kendi oğlun' diyerek Mehmed'i babasına uzatıyor. İbrahim de sinirlenerek oğlunu havuza fırlatıyor. Bunun üzerine Sümbül Ağa saraydan uzaklaşmaya karar veriyor, cariyeyi ve oğlunu da alarak hacca gidiyorum diyerek bir ticari filoda Mısır'a doğru yola çıkıyor. İstanbul'daki ajanlar bu durumu sultanın bir şehzadesi Mekke'ye gidiyor şeklinde Malta'ya ve Venedik'e iletiyor. Malta şövalyeleri filoyu Giritten Malta'ya giderken esir alıyor. Cariyenin ölümü ile ilgili kesin bir bilgi olmamasına rağmen kaynaklarda oğlunun Malta'da törenlerle karşılandığı belirtiliyor. Malta Şövalyeleri önce çocuğun şehzade olup olmadığı konusunda kuşkuya düşüyor fakat daha sonra çocuğu saraylarında bir Hristiyan gibi yetiştiriyorlar. Bu çocuk 23 Şubat 1656'da 13-14 yaşlarında iken vaftiz ediliyor ve 20 Ekim 1658'de de Dominiken tarikatına girererek rahip oluyor. Bundan sonra Avrupa'nın çeşitli bölgelerine gidiyor ve buralarda Sultan İbrahim'in oğlu IV.Mehmed'in kardeşi olarak törenlerle karşılanıyor. 7 Şubat 1665'de Fransa Kralı XIV. Louis tarafından da kabul ediliyor. 1675'de Vatikanın temsilcisi olarak Malta'ya gidiyor. Malta'ya gittikten az sonrada veremden ölüyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…