Müge Anlı'yla Tatlı Sert - Atv

valla kızlar bunlar pat diye programa geldiler çocuğumuz kayıp diye...
atv onların şehirdeki komşularıyla röportaj yaptı çocuk hep yara bere içindeymiş sorduklarında annem yaptı babam yaptı diyomuş..
bunlar herşeyi inkar ettiler hep..
sonra ne müge ne bizler hiç inanmadık anlattıklarına..
köşeye sıkışıncada açıkladı zaten..
çocuk kaybolmadan 1 gün önce dilbere tehtit telefonları gelmiş..
boçlularından şüphelenhiyo çocuğun kaçırılmasından..
ama işin içinde mide bulandırıcı şeyler olduğu için yayında pek bişiy söylenmedi...
ama sonuçta anne ve babanın bilgisi dahilinde bişiyler olmuş..
e ne halt etmeye yayına çıktınız madem..
kendileri çözeceklermiş güya...
işte böyle...

bi veda etmedende bitiyoya program ne diyim.....
işte böyle kızlar olayın özeti budur....

veda etmemesinin sebebi bunlarda deli olmuştur mügeeeeeeekafamçokkarıştıkafamçokkarıştı nasıl sabrediyor ya böyle cahillere
 
anam kaç sayfa yazdınız daaa oku oku bitiremedim...
belliydi karı koca bişey sakladıkları...
bence o ismini verdiği adamlar tel açıp ahlaksız teklifte bulundular yapmazsan çoluğuna çocuğuna zarar veririz ediler...
bu iki salakta güya kendi bildikleriyle çözdüreceklermiş miş miş...
baştan anlatsana be kadın şu tel olayını..
adamda da gurur yok söyleme demiş karısına..
birde tutmuş yardım için verilen parayla kameralı telofon almış..
Allah akıl fikir versin bunlara..
mügede sözün bittiğiyer deyip anlatmadı gerçekten bir haltlar var bunlarda..
 
Allahım çıldıracağım yaaaa...
esra ceyhana biri çıkmış müneverin arkasından nasılda atıp tutuyor yaaa...
birde köşe yazarı olacakmış.....
mehmet şevki eygi denilen adamın söylediklerini duyuyormusunuz arkadaşlar....
 
Bendenizin televizyonu yok, seyretmiyorum.Edenlere soruyorum, hiç iç açıcı şeyler yokmuş; hep fitne fesat, cinayet, çatışma, rezalet, facia, haksızlık, başı kesilip vücudu parçalanan cesetler.Neler neler... Gazetelerin yazdıkları da öyle. ınternetten takip ediyorum, içim kararıyor.

Mengenli köylü kızı ıstanbul'a geldikten sonra kabak çiçeği gibi açılmış. Kendisine bir sevgili bulmuş.Sonra başı bir yerde, vücudu başka bir yerde bulunmuş. Katil bir türlü bulunamıyormuş.Bu işte üç facia var. Bir, kızın feci şekilde öldürülüp parçalanması; iki, köy kızı iken aşırı şekilde açılıp saçılıp serbestleşmesi; üç, katilin bulunamaması.

mehmet şevki eygi....
milli gazete....
 
bu aktardığım sadece köşe yazısından bir parça...
programda zavallı kızcağızın ne hafifliği kaldı ne basitliği...
çıldırdım resmen..
olayı bilmiyormuş aileyi tanımıyormuş...
güya ne işi varmış istanbulda ailesi peşinde gezseymiş..
bu ne serbestlikmiş...
avukatı bağlandı müneverin ailsenin adamcağız sinirden konuşamıyor..
derhal dava açıyoruz dedi..
ölmüş birinin arkasından nasıl böyle fütursuzca konuşabilir bu kendini bilmez......
 
böyle insanlara ne denir bilmiyorum iyice saçmaladılar herhalde pirim yapmaya çalışıyo köşe yazarımı neyse
 
Bendenizin televizyonu yok, seyretmiyorum.Edenlere soruyorum, hiç iç açıcı şeyler yokmuş; hep fitne fesat, cinayet, çatışma, rezalet, facia, haksızlık, başı kesilip vücudu parçalanan cesetler.Neler neler... Gazetelerin yazdıkları da öyle. İnternetten takip ediyorum, içim kararıyor.

Mengenli köylü kızı İstanbul'a geldikten sonra kabak çiçeği gibi açılmış. Kendisine bir sevgili bulmuş.Sonra başı bir yerde, vücudu başka bir yerde bulunmuş. Katil bir türlü bulunamıyormuş.Bu işte üç facia var. Bir, kızın feci şekilde öldürülüp parçalanması; iki, köy kızı iken aşırı şekilde açılıp saçılıp serbestleşmesi; üç, katilin bulunamaması.

mehmet şevki eygi....
milli gazete....


kınadıklarımız başımıza gelmeden can vermeyeceğiz...

Allah adildir ve bu kişinin bu sözlerinden ötürü birgün çok pişman olacağına inanıyorum...

kanalı şimdi açtım reklam var...aslında izlemeyi hiç istemiyorum çünkü çok gerileceğimi biliyorum
 
ona neymiş madem tanımıyormuş esra ceyhanı sevmiyorum şimdi iyice sinir oldum allah büyüktür gün olur devran döner.utanmadan diyeceklerki öldüren tamamen suçsuz masum ölen suçlu:eek:klava:
 
Münevver sırlarını günlüğüne yazmış

Korkunç cinayetin kurbanı genç kızın yazdıkları belkide olayı aydınlatacak.

ıstanbul Etiler’de 3 Mart’ta kesik başı bir gitar çantasının, vücudu ise bir bavulun içinde çöp konteynerinde bulunan 18 yaşındaki Münevver Karabulut’un katil zanlısı Cem Garipoğlu, olayın üzerinden 58 gün geçmesine rağmen hâlâ yakalanmış değil. Son yıllarda görülen en korkunç cinayetlerden birinin kurbanı olan Münevver Karabulut’un, yaşanan vahşetin aydınlatılmasında ‘anahtar’ rolü üstleneceğine inanılan günlüğü uzun süredir konuşuluyordu.

HABERTÜRK gazetesinin ulaştığı ve “Kızım, Garipoğlu ailesinin bir sırrını öğrendiği için öldürüldü” iddiasını ortaya atan ve her fırsatta bunu dile getiren baba Süreyya Karabulut’un şüphelerinin kaynağı olan günlükte, Münevver’in, Garipoğlu ailesi hakkında ilginç bir bilgiyi not düştüğü görülüyor. Münevver Karabulut’un ‘Cem’in ailesine ilişkin sırrı’ defterine 27 Ocak Salı günü şu şekilde aktardığı görülüyor: “Cem ile, annesi ve babası
hakkında konuştuk. Cem’in babası, annesini Gülşah diye biriyle aldatıyor.”

Günlükte Münevver Karabulut, katil zanlısı Cem Garipoğlu’nun alkol bağımlılığını ve Lavren adlı genç bir kıza ilişkin kıskançlık duygusunu da gözler önüne seriyor. 27 Ocak Salı günü duygularını kaleme alan genç kız, “Cem, 00.00’da mesaj attı. Daha sonra dershane çıkışıma geldi. Bebek Koru Kahvesi’ne gittik. Cem’in alkolü
bir aylığına bırakacağına dair iddiaya girdik. Güzel bir gündü” diyor.

Münevver’in günlüğündeki son yazı ise 19 Şubat Perşembe’ye ait: “Cem rüya görmüş. Biz 30 yaşındaymışız. Ben hamileymişim ve kızımız olmuş. Adını Sakine koymuşuz. ılk defa böyle bir rüya gördüğünü söylüyor. Etkisinde kalmış. 23’te benim, 24’te onun üniversitesi bitiyor. 23’ümde evleniriz inşallah. ‘Dünyanın neresinde olursam olayım ayda 20-25 bin Euro kazanırım. Senin çalışmana gerek yok” dedi’ ifadesini kullanıyor. ışte o günlüğün detayları:

11 Ocak Pazar: “Cem’in abisi benim için ‘ıyi kız’ demiş. Ela da, ‘Birbirinize ketçaplamayonez kadar yakışıyorsunuz’ demiş. Cemde, ‘Anlatamam, yaşamak lazım’ cevabını vermiş”

29 Ocak Perşembe: “Dün akşam otobüs yüzünden tartışmıştık. Cemgeldi, birlikte Astoria’ya gittik. ‘Düzeleceğim, söz veriyorum’ dedi. ‘Haklısın, diyecek hiçbir sözümyok’ dedi. ‘Böyle yaparak güvenimi sarsıyorsun’ dedim”

17 Ocak Cumartesi: “Fal baktırmaya gittik. Falcı, ‘ıçinde e, r, m harfleri olan biriyle duygusal anlamda beraberliğin var’. Efendi ama bazen seni yoruyor. Alttan alacaksın’ dedi. Lavren’i sordum; ‘Hiçbir şey hissetmiyor.
Zaten o kız başka biriyle beraber’ dedi. ‘Ailesi’ dedim; ‘Bazen sana çok küstahça, farklı geliyorlar. Ama görüşleri olumlu’ cevabını verdi.
 
"23’te benim, 24’te onun üniversitesi bitiyor. 23’ümde evleniriz inşallah".

içim yandı anne baba neler hissetmiştir kimbilir....

kınayanlar bir gün anlarlar tüm hakimiyetin elde olamayacağını....
 
Cem'in son durağı Rusya - 30.04.2009 - Gündem - Yeni Şafak

Cem'in son durağı Rusya

Münevver Karabulut cinayetinde şok gelişme... 184 ülkede 'Difüzyon' kararıyla aranan bir numaralı katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun önce Yunanistan'a sonra Rusya'ya kaçtığı belirlendi. Anne Tülay Makbule Garipoğlu'nun da firari oğlunun yanına gittiği iddia edildi.

Cem'in son durağı Rusya
GÜL KıREKLO /ıSTANBUL
Kamuoyunda 'Kesikbaş' cinayeti olarak bilinen Münevver Karabulut'un vahşi olarak katledilmesi olayının bir numaralı zanlısı Cem Garipoğlu'nun Rusya' ya kaçtığı bilgisine ulaşıldı. Mahkeme tarafından ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan anne Tülay Makbule Garipoğlu'nun da oğlunun ardından Rusya'ya gittiği ileri sürüldü.

ÖNCE YUNANıSTAN'A KAÇTI

3 Mart'ta işlenen vahşi cinayetin üzerinden tam 58 gün geçti. Cinayetin bir numaralı katil zanlısı Cem Garipoğlu, bu süre içerisinde arkasında hiçbir iz bırakmadan kaçmayı başardı. Interpol'ün çıkardığı arama emri ve ardından 'difüzyon' yani 184 ülkede şüphelinin görüldüğü anda yakalama emri çıkarılması da Garipoğlu'na ulaşmayı sağlayacak bilgileri vermedi. Bu gelişmeler üzerine araştırmayı derinleştiren ıstanbul polisi Cem Garipoğlu'nun bulunduğu yere ilişkin ilk bilgileri elde etti. Bu bilgilere göre, Cem Garipoğlu, vahşi cinayetten sonra önce Yunanistan'a oradan da deniz yoluyla Rusya'ya kaçtı.

ANNE DE ARDINDAN GıTTı

Vahşi cinayetten hemen sonra gözaltına alınan ve 7 Mart tarihinde çıkarıldığı mahkeme tarafından serbest bırakılan anne Tülay Makbule Garipoğlu'nun da oğlu Cem Garipoğlu'nun ardından Rusya'ya gittiği iddia edildi.

Kaçış planının profesyonelliğine dikkat çeken dedektifler, bu süreç içerisinde zanlının cep telefonunu bile kullanmadığını belirtti.

30.04.2009
 
"23’te benim, 24’te onun üniversitesi bitiyor. 23’ümde evleniriz inşallah".

içim yandı anne baba neler hissetmiştir kimbilir....

kınayanlar bir gün anlarlar tüm hakimiyetin elde olamayacağını....

çok haklısın canım
 
Ay evetttt bende kınadım...o yazarı. .günah ayıp ölmüş bir insanın ardından böyle konuşması ..Allaha havale ediyorum...
 
Esra Ceyhanı zaten sevmez tepkilerini son derece yapmacık bulurdum fakat bu gün, onun da olay için verdiği tepki ve aynı zamanda tepkisizliği rezilliğin son perdesiydi...
Yazık hemde çok yazık...
ınsanlar nelerin üzerinden neleri alet ederek prim yapmak derdindeler kanım dondu.
Nereye gidiyoruz bir kez daha durup düşünmemiz gerek sanırım.
 
Esra Ceyhanı zaten sevmez tepkilerini son derece yapmacık bulurdum fakat bu gün, onun da olay için verdiği tepki ve aynı zamanda tepkisizliği rezilliğin son perdesiydi...
Yazık hemde çok yazık...
İnsanlar nelerin üzerinden neleri alet ederek prim yapmak derdindeler kanım dondu.
Nereye gidiyoruz bir kez daha durup düşünmemiz gerek sanırım.

çok haklısın canım....
müge olsa ne o densizi programa konuk ederdi nede onun böyle fütursuzca konuşmasına izin verirdi..
esra kesinlikle reyting için o adamı çağırmış programa..
zaten öylede anons edildi..
münevver hakkında böyle böyle yazı yazmışsınız efendim ne söylemek istersiniz dedi...
ve adamın saçma sapan yorumlarına tepkisiz kaldı..
muhammet nur doğan hocaydı sanırım helal olsun o hacaya..
o dedi ki sizin bu yazınızı talihsiz buluyorum keşke ufak çaplı bir araştırma yapsaydınız ailesini önce bir tanısaydınız...
ben o aileyi çok iyi tanıyorum ve ne muhterem bir aile olduğunu biliyorum...
yaptığınız gerçekten doğru değil ölmüş bir insanın arkasından konuşmanız hiç doğru değil dedi...
ve esra hala mal mal dikiliyo orda ne bir savunma ne bişiy...
zaten soluğu burda aldım sinirden....
ben bu televizyon yayınlarında en ADALETLİ PROGRAMI MÜGENİN YAPTIĞINI DÜŞÜNÜYORUM.....
 
Esra ceyhan ın amacı gündemde olan olay üzerınden reytıng yapmak... Baska işi kalmamıs... Zaten hoslasmıyorum kendısınden,yapmacıklıgından... Bari ölmüş kızın arkasından yapmasalar,kendılerıne malzeme etmeseler,ölüyede aılesıne de saygısı yok kalmamıs kımsenın...
 
esra ceyhan sinirli asabi kavgacı saldırgan taraflı yayın yapan birisi...

kendi tuttuğu tarafa karşı olarak yorum yapan stüdyo seyircisini hakaretleri ile bayılttığı duydum...


içinizden izleyen oldu mu o yayını?
 
bende çok sinir buluyorum esra ceyhanı dün münewer hakkında yorum yapmış galiba kaçırmışım
 
X