- 24 Kasım 2008
- 14.247
- 37
'Küçükken 4 dakika öldü sonra dirildi'
* Okan çok sessiz bir çocuktu. Evden dışarı çıkmaz, kimseyle konuşmazdı. Duygusaldı, durup dururken ağlardı
* Başkasının anlattığı olayları sanki kendi yaşamış gibi anlatırdı. Kaşı gözü oynardı. Akli dengesi yerinde değildi
* Herkes hayatında bir kere uyuşturucu kullanır, Okan da kullanmıştır. Benden çekinirdi, yanımda sigara bile içmezdi
İlknur'la iki küçük yavrusunun öldürüldüğü günden itibaren emin olduğum tek bir şey vardı o da katilin bizi izlediği... Zanlı Okan, bu konuda beni yanıltmadı. Polise verdiği ilk ifadede, programı hiç kaçırmadan izlediği de yer alıyordu. Üstelik programa abisi Gökhan da yaklaşık 10 gün boyunca konuk olarak katılmış, katile lanet yağdırmış, stüdyoda gözyaşı dökmüştü. Elbette o sırada üst kat komşusunun katil zanlısı olarak erkek kardeşi Okan'ın gözaltına alınacağından habersizdi. Hatta farklı iki kişiden şüpheleniyordu ve bu şüphelerini üstü kapalı olarak da olsa dile getirmekten çekinmemişti. Bu yüzden zanlı olarak erkek kardeşinin tutuklanmasına en fazla şaşıran ve inanmakta güçlük çeken de Gökhan oldu. Evet biz Okan'ı sadece İlknur ve iki çocuğunun katil zanlısı olarak tanıyoruz. Ama gerçekte Okan Ç. kim? Onu bu sürece götüren sebepler neler? Akıllarda kalan soru işaretlerinin cevabı abisi Gökhan'ın onunla ilgili anlattıklarında gizli... Okan, 7 çocuklu, Sinoplu bir ailenin 6. çocuğu... Lise birinci sınıftayken okuldan ayrılıyor. O yıllarda önce futbola merak salıyor. Bu arada birkaç işe girip çıkıyor ama hiçbirinde tutunamıyor. Ardından askere gidiyor. Asker dönüşü sıkıntılı bir süreç başlıyor onun için... Eğitimi tamamlamamış futbolcu olma hayali suya düşmüş bir genç olarak işsizler ordusuna katılıyor. Bir büyüğü olan abisi Gökhan "İstediği zaman ona para veriyorduk" dese de iki aydır dargınlar. Üstelik o da krizin etkisiyle işsiz... Ailenin ekonomik sıkıntısının sınırları Gökhan'ın olay günüyle ilgili anlattıklarından apaçık ortaya çıkıyor... Cinayet gününün sabahı uyanıyor. Cebinde hiç parası yok. Ve yiyecek bir şeyler alması gerek... Ne yapacağını düşünürken, aklına evde bulunan kullanılmamış vitamin hapını iade etmek geliyor. Önce evlerinin yakınında, Gaziosmanpaşa'daki bir eczaneye gidiyor. Eczacı "Bu ilaç Şişli'den alınmış. Ancak parayı oradan iade alabilirsiniz" deyince yürüyerek Gaziosmanpaşa'dan Şişli'ye gidiyor. Bel bağladığı, 'Birkaç gün harçlık ederim' diye bahsettiği ilacın satış fiyatı ise sadece 35 lira...
* * *
* Aile ilişkileriniz nasıldır?
Ne öyle sıkı sıkı, ne de gevşek bir aile değiliz. Annemle babam 40 senelik evliler... 3 ablam, bir abim, 2 erkek kardeşim var. İki ablamla bir abim evli. Diğerleri bekar. Evimizde şiddet görmedik. Mutlu bir çocukluk geçirdik.
* Ailede alkol ya da uyuşturucu bağımlısı olan var mıydı?
Hayır yok. Hayatında herkes bir kere deneme amaçlı uyuşturucu kullanmıştır. Gençlik zamanında....
* Herkes diyerek genellemek doğru değil elbette... Okan kullanır mıydı?
Ben yaptıysam o da bir kereye mahsus kullanmıştır. Belki söylememiştirAma hareketlerinden tavırlarından belli olurdu.
* Okan'ın askerdeyken ruh hali nasıldı?
Ruh hali iyi diyorlardı. Ama çok fazla duygusal olması, ağlaması, zırlaması askerlikte problem yarattı. Biz de ailece onun askerlik yapmasını istediğimizden dolayı, öyle de böyle de bitirdi askerliğini
* Okan'ın ruhsal bir rahatsızlığı olduğunu söylüyorsun. Nereden kapıldın bu fikre...
Okan küçükken, 4 yaşındayken öldü. Kafasının üzerine düştü. Tıbben 4 dakika kadar ölü kaldı, sonra kendine geldi. Kendine geldikten sonra da sürekli kaşı gözü oynamaya başladı.
* Doktor ne dedi?
Onu hastaneye götürmedik. Yakın zamanda götürmeyi düşünüyorduk. Çünkü evden dışarıya çıkmazdı. Devamlı evde dururdu. Konuşmazdı. Bu yeni olmuş bir şey değil, askerden önce de böyleydi. Durumumuz bozuk olduğundan götürmedik.
* Bu kadar nasıl eminsin akli dengesinin yerinde olmadığınaDoktor raporu da yok. Sadece kaşı gözü oynuyor diye mi?
Kaşı gözü oynuyor diye polisler deli diyor da ben niye söyleyemiyorum?
* Sen onların dediği hiçbir şeye inanmıyorsun da bir tek buna mı inanıyorsun? Başka ne hareketleri vardı sana bunu düşündürtecek?
Bir insan durup dururken oturduğu yerde ağlamaz. Ya da insan başka insanlarla konuşur, sohbet eder. Zaten durumu hastaneye götürüldüğünde ortaya çıkacak. Ama ben isterim ki akli dengesi yerinde olsun. Şimdi Okan'a bir olay anlatın. Deyin ki 'Ben geçen hafta denize gittim, gözümün önünde bir kız boğuldu, 10-15 kere inip çıktı, kimse kurtarmadı, sonra da öldü.' İki üç gün sonra onunla bir sohbet esnasında muhakkak söyler bunu.
* Kendi yaşamış gibi mi anlatır olayı?
Evet, kendi yaşamış gibi anlatır. Ben zaten ayrı yaşıyordum. Sürekli bir arada değildik. Bu nedenle de benim dikkatimi çeken en belirgin şeyler bunlardı. Yapmadığı bir olayı kendisi yapmış gibi çok rahat bir şekilde anlatırdı.
* Kavgalara karışır mıydı?
Kendi halinde bir insan o. Dövüş etmeyi bilmez. Ayrıca o kadar güçlü bir çocuk değil. Küçükken evde kendi kendimize güreş yapardık. Onu da buradan biliyorum.
MÜGE ANLI
TAKVİM
TAKVİM