Tıp, 'neden?' sorusuna henüz yanıt veremese de, merkezi sinir sistemi hastalığı multiple skleroz'un (MS) tedavisi yolunda hızla ilerliyor.
26 Haziran 2007 Salı 09:14
Tıp, 'neden?' sorusuna henüz yanıt veremese de, merkezi sinir sistemi hastalığı multiple skleroz'un (MS) tedavisi yolunda hızla ilerliyor. Dünyada MS tedavisiyle ilgili 200'ün üzerinde çalışma var. Gönüllü hastalarla yürütülen bazı çalışmalarda son aşamaya gelindi. Bunlardan biri de, iğne tedavisinin yerini alacak hap çalışması.
Merkezi sinir sistemi hastalığı
Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Nöroimmunoloji Ünitesi yöneticisi Prof. Rana Karabudak'ın verdiği bilgilere göre MS, merkezi sinir sistemi hastalığı olarak tanımlansa da, hastalık bağışıklık sisteminin iletişim hatasıyla ortaya çıkıyor. Bağışıklık sistemi 'raydan' çıkarak hastanın vücudunu hedef alıyor ve sinir sistemine hasar veriyor. Tahminen dünyada 2.5 milyon, Türkiye'de 35-40 bin kişi bu durumda.
Tropikal kuşakta görülmüyor
Hastalık daha çok kuzey yarıkürede kuzey bantta, güney yarıkürede güney bantta görülüyor, tropikal kuşakta ise çok nadir. Beyaz ırkta sık, sarı ve siyah ırkta nadir rastlanıyor.
İskandinav ülkeleri, İngiltere, Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika yüksek riskli, Türkiye diğer Akdeniz ülkeleriyle orta risk bölgesinde. MS'le ilgili çalışmalar, hastalığın doğal seyrini olumlu anlamda etkileyebilecek ilk meyvelerini 1993'te verdi. Prof. Karabudak, son yıllarda yürütülen çalışmaların giderek ivme kazanmasının hastalar kadar kendilerine de güç verdiğini söylüyor:
200'den fazla uluslararası çalışma
"2007 Mayıs itibarıyla 200'den fazla uluslararası çalışma halen yürütülüyor. Biyoteknolojideki ve MS immünolojisindeki gelişmeler, hastalığın altta yatan nedenlerine yönelik bilgileri artırıyor, bu da tedaviye yönelik birçok hedefin gerçekleşebileceğini gösteriyor. Dünyada sürdürülen, Türkiye'nin de klinik çalışmalarda yer aldığı umut vaat eden çalışmalar, gönüllü hastalarla yürüyor ve bazılarında son aşamaya gelindi. MS koruyucu tedavisinde mevcut ilaçlar, iğne yoluyla veriliyor. Bu çalışmalardan çoğu, sıkıntılı bir süreç olan iğne sistemi yerine hap yöntemiyle benzer tedavinin yapılmasını hedefliyor. Çalışmalar, hastane etik kurullarının tetkiki ve izniyle uygun aday hastaların seçimi ve onların da gönüllü katılımıyla yürüyor."
Karabudak umut vaat eden tedavi yöntemlerinden bazılarını sıraladı: Rituxumab, Fingolimod, Teriflunomide, BHT-3009, sitokinleri hedefleyen tedaviler, matrix metalloproteinazları (MMP) hedefleyen çalışmalar, sinir sistemi koruyucu tedaviler.
Hanife Şenyüz / Radikal
Link Silinmiştir.