Ah Handanım, uzun seneler ben de depresyonla çok savaştım.
Aynı senin yaptığın hatalara düştüm, kendimi alışverişlere verdim, borçlandım, halen kalkamadım o borçların altından.
Sonra baktım ki hayat böyle sürmeyecek, silkelenip kendine gelme zamanı dedim.
Ben kendimi nasıl toparladım biliyor musun?
Depresyona girmeden önceki hayatımı getirdim hep gözümün önüne.
Hani bir şeye çok üzülürsün, aradan zaman geçer sonra anımsadığında gülersin ya kendine, yahu ben buna nasıl üzmüşüm kendimi ne kadar da deliymişim dersin.
Hepimizin hayatında vardır bunun örnekleri...işte onları düşündüm hep.
Sonra da o anda nelere üzüldüğümü, beni nelerin mutsuz ettiğine baktım.
Ve dedim ki kendime..bey hey Allan salaaa...gün gelecek sen bunlara da gülüp geçeceksin, kızacaksın kendine şuna ağlanılır mı diye, madem öyle neden şimdiden başlamıyorsun.
Nihayetine sihirli bir değnek gelip de başımıza değmiyor ki, biz yapıyoruz her şeyi içimizde.
Her şeyi karikatürize etmeye başladım o andan sonra kafamda. Çok ciddi olayları bile.
Hep komik tarafını görmeye çalıştım, sonra bir baktım ki hayatı artık çok da ciddiye almıyorum.
Halen de almıyorum. Artık hayat benimle değil ben hayatla oynuyorum.
Sonra ne oluyor biliyor musun? Buraya geliyorsuuun, uhuhuhuuuu çoook mutsuzum diyorsuuun...sonra burada hep beraber konuşuyoruz, dertleşiyoruz, iki gülüyor iki ağlıyoruz...aradan zaman geçiyoor aaa bir de bakıyorsun ki içine bir ferahlık, bi enerji gelmiş, len hakkaten deli miyim ben diyorsuun. Sonra da hep beraber Handan Handan kız bak nelere üzülmüşüz deyip gülüyoruz yerimseniben
Kıs valla billa aksi olursa Kızılay meydanında dişimi kıracam leyn.. söz.. :teselli: