- 14 Eylül 2012
- 10.762
- 12.403
- 298
- Konu Sahibi ispanakliborek
- #1
Başörtüsü bu ülkede artık "normalleşti" diyorlardı, meğer hala normalleşmemiş. Bunun en büyük kanıtı, bizzat başörtüsü normalleşti diyenlerin kendileri.
Bakınız yeni bir "Benim başörtülü bacım" vakası daha çıktı gündeme. Yalnız bu kez durum değişik: Başörtülü bacımız mağdur değil de kabahatli olmakla itham ediliyor.
Düzce Üniversitesi Bahar Şenlikleri'ndeki bir konser sırasında, başörtülü kızların eğlenirken çekilen görüntüleri basına yansıyınca; AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ bu görüntülere tepki gösterdi. "Başörtülü kızların erkeklerin omuzlarında oturmalarını utanarak izledim" diyen Özdağ, bir de "Nice örtünmüş var açılmaya aday. Nice açık var kapanmaya namzet" gibisinden cümleler kurmuş.
Aslında bu görüntülere tepkiler gösteren sadece Milletvekili Özdağ'dan değil. Muhafazakâr çevrelerden de oldukça tepki gördü bu konser görüntüleri.
Onun için, tam da burada araya girip şunları sormak vacip oldu. Yahu muhteremler; daha düne kadar "Başörtülü kızlarımızı üniversiteye giremiyor" diyen siz değil miydiniz? E girmişler işte daha ne..? Hem sizi bu kadar şaşırtan nedir: Bilinçaltınızdaki "böyle eğlencelere sadece başı açıkların" katılacağı ön yargısı mı? Demek, Türkiye'nin dört bir yanındaki bazı enteresan olaylara şahit olsanız kalbiniz dayanmayacak. İnsan açar ara sıra sabah kuşağı programlarını izler. Olmadı Facebook'ta bir kaç gün takılır da; başörtülü-başörtüsüz, yurdum insanının artık ne kadar sosyalleştiğini görür.
Hem başörtülü kızlar için utanmak da ne demektir. Omuz üstündeki kız, başı açık olsaydı mesele yoktu yani öyle mi! Onu da geçtim, hadi kızın omzuna çıktığı çocuk, abisi, kardeşi, nişanlısı vaya dayıoğluysa ne olacak? Dahası başörtülü kızımızın kendisi memnun, ailesi de razıyken kime ne?
Devletin ahlak bekçisi olamayacağını öğrenemedik gitti. Bireyin ahlaki eğitimi ve değerlendirmesiyle ailesi sorumludur. Devlet ancak bireyin yasaları çiğnediği durumlarda devreye girebilir. Böyle göstermelik ahlaki nutuklarla nereye kadar?
Ya o utanmalara filan ne demeli..!
Memlekette utanacak onca olay varken, sanki hiçbir şey yokmuş gibi hala "muhafazakârlık" rolleri oynamakla, kimi kandırdığınızı sanıyorsunuz, bilmem ki..!
Yolsuzluk olur, utanan olmaz.
Rüşvet olayı patlar utanan olmaz.
Adalet yerlerde sürünür, cezaevleri suçu dahi belli olmayanlarla dolar taşar, utanan olmaz.
Ülkenin coğrafi zenginlikleri yağmalanır, talan edilir utanan olmaz.
İnsan hayatının sudan ucuz olduğunu herkes söyler, ama utanan olmaz.
Gencecik insanlar öldürülür, utanan olmaz.
Çocuklar, kaçırılır, tecavüz edilir, kimisi erken yaşta evlendirilir kuma olur utanan olmaz.
Şehidin evine haciz gider, devlet gaziye taktığı protezden para ister utanan olmaz.
Yazsam satırlara sığmaz, daha nice olaylar vardır ki; ne ahlaka sığar, ne akla ve mantığa. Lakin utanması gerekenler hiç bir zaman utanmaz. Mesela orduya kumpas kuruldu diyenleri gördük te, bu kumpas kurulurken biz nasıl müsade ettik diye utananı gördük mü? Hayır. Göremeyiz de..!
Ama gelin görün ki; başörtülü kız konsere gitmişte, Sayın Vekil kızı omuzlarda görünce utanmış. Bu utancını da hemen Twitter üzerinden paylaşmış. Ahlakı "edep bölgeleriyle" sınırlayan muhafazakar toplum yapımızda kaç RT almıştır kim bilir bu tweet..!
Kandrımayalım artık birbirimizi. Hem, utanmak samimiyet gerektiren bir eylemdir bir kere. Memlekette bunca utanacak şey varken, onlara utanmayıp konserdeki başörtülü kıza utanmak filan..! Yok, yok. Özür dilerim ama, yemezler...
Bu arada, Allahtan muhafazakar toplumuz yani. Ve Allahtan "Bu ülkenin %99'u Müslüman" gibi bir yalan uydurmuşuz zamanında. Utanılacak bir kabahat mi var ortada, at suçu %1'lik ateistlerin üstüne, onlar utansın. Her işin bir kolayı var nasılsa, değil mi..!
Nietzsche boşuna dememiş "Ahlak ve erdeme ilişkin her sözün ardında, bir sahtekarlık ararım" diye. Bizim muhafazakarları görünce gel de katılma şimdi bu söze...
Her köşe başında bir riyakar, her köşe başında bir namus abidesi.
Ahh ahh..!
Mevlana gibi, Yunusu gibi, insanlık timsali onlarca düşünürü bizlere gönderen Tanrı, bir kaç tane de Nietzsche gönderseydi keşke.
http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/me...ken-konserdeki-basortulu-kizdan-utanmak-59536
Bakınız yeni bir "Benim başörtülü bacım" vakası daha çıktı gündeme. Yalnız bu kez durum değişik: Başörtülü bacımız mağdur değil de kabahatli olmakla itham ediliyor.
Düzce Üniversitesi Bahar Şenlikleri'ndeki bir konser sırasında, başörtülü kızların eğlenirken çekilen görüntüleri basına yansıyınca; AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ bu görüntülere tepki gösterdi. "Başörtülü kızların erkeklerin omuzlarında oturmalarını utanarak izledim" diyen Özdağ, bir de "Nice örtünmüş var açılmaya aday. Nice açık var kapanmaya namzet" gibisinden cümleler kurmuş.
Aslında bu görüntülere tepkiler gösteren sadece Milletvekili Özdağ'dan değil. Muhafazakâr çevrelerden de oldukça tepki gördü bu konser görüntüleri.
Onun için, tam da burada araya girip şunları sormak vacip oldu. Yahu muhteremler; daha düne kadar "Başörtülü kızlarımızı üniversiteye giremiyor" diyen siz değil miydiniz? E girmişler işte daha ne..? Hem sizi bu kadar şaşırtan nedir: Bilinçaltınızdaki "böyle eğlencelere sadece başı açıkların" katılacağı ön yargısı mı? Demek, Türkiye'nin dört bir yanındaki bazı enteresan olaylara şahit olsanız kalbiniz dayanmayacak. İnsan açar ara sıra sabah kuşağı programlarını izler. Olmadı Facebook'ta bir kaç gün takılır da; başörtülü-başörtüsüz, yurdum insanının artık ne kadar sosyalleştiğini görür.
Hem başörtülü kızlar için utanmak da ne demektir. Omuz üstündeki kız, başı açık olsaydı mesele yoktu yani öyle mi! Onu da geçtim, hadi kızın omzuna çıktığı çocuk, abisi, kardeşi, nişanlısı vaya dayıoğluysa ne olacak? Dahası başörtülü kızımızın kendisi memnun, ailesi de razıyken kime ne?
Devletin ahlak bekçisi olamayacağını öğrenemedik gitti. Bireyin ahlaki eğitimi ve değerlendirmesiyle ailesi sorumludur. Devlet ancak bireyin yasaları çiğnediği durumlarda devreye girebilir. Böyle göstermelik ahlaki nutuklarla nereye kadar?
Ya o utanmalara filan ne demeli..!
Memlekette utanacak onca olay varken, sanki hiçbir şey yokmuş gibi hala "muhafazakârlık" rolleri oynamakla, kimi kandırdığınızı sanıyorsunuz, bilmem ki..!
Yolsuzluk olur, utanan olmaz.
Rüşvet olayı patlar utanan olmaz.
Adalet yerlerde sürünür, cezaevleri suçu dahi belli olmayanlarla dolar taşar, utanan olmaz.
Ülkenin coğrafi zenginlikleri yağmalanır, talan edilir utanan olmaz.
İnsan hayatının sudan ucuz olduğunu herkes söyler, ama utanan olmaz.
Gencecik insanlar öldürülür, utanan olmaz.
Çocuklar, kaçırılır, tecavüz edilir, kimisi erken yaşta evlendirilir kuma olur utanan olmaz.
Şehidin evine haciz gider, devlet gaziye taktığı protezden para ister utanan olmaz.
Yazsam satırlara sığmaz, daha nice olaylar vardır ki; ne ahlaka sığar, ne akla ve mantığa. Lakin utanması gerekenler hiç bir zaman utanmaz. Mesela orduya kumpas kuruldu diyenleri gördük te, bu kumpas kurulurken biz nasıl müsade ettik diye utananı gördük mü? Hayır. Göremeyiz de..!
Ama gelin görün ki; başörtülü kız konsere gitmişte, Sayın Vekil kızı omuzlarda görünce utanmış. Bu utancını da hemen Twitter üzerinden paylaşmış. Ahlakı "edep bölgeleriyle" sınırlayan muhafazakar toplum yapımızda kaç RT almıştır kim bilir bu tweet..!
Kandrımayalım artık birbirimizi. Hem, utanmak samimiyet gerektiren bir eylemdir bir kere. Memlekette bunca utanacak şey varken, onlara utanmayıp konserdeki başörtülü kıza utanmak filan..! Yok, yok. Özür dilerim ama, yemezler...
Bu arada, Allahtan muhafazakar toplumuz yani. Ve Allahtan "Bu ülkenin %99'u Müslüman" gibi bir yalan uydurmuşuz zamanında. Utanılacak bir kabahat mi var ortada, at suçu %1'lik ateistlerin üstüne, onlar utansın. Her işin bir kolayı var nasılsa, değil mi..!
Nietzsche boşuna dememiş "Ahlak ve erdeme ilişkin her sözün ardında, bir sahtekarlık ararım" diye. Bizim muhafazakarları görünce gel de katılma şimdi bu söze...
Her köşe başında bir riyakar, her köşe başında bir namus abidesi.
Ahh ahh..!
Mevlana gibi, Yunusu gibi, insanlık timsali onlarca düşünürü bizlere gönderen Tanrı, bir kaç tane de Nietzsche gönderseydi keşke.
http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/me...ken-konserdeki-basortulu-kizdan-utanmak-59536