Öncellikle çok geçmiş olsun canım. Umarım sağlığına kavuşursun. Bu konu hakkında bildiğim bir kaç tecrübeyi paylaşayım. 16 sene önce takılan protezler muhtemelen 4.. veya 5. nesil. Ciddi bir zaman geçmiş üzerinden. Şu anda 6. nesil olarak satılan protezlerle arasında her açıdan ciddi teknolojik farklar var. Bu tip eski protezlerin vücut içinde yıpranma oranı, yeni nesil protezlere göre çok daha fazla. Hatta zaman içinde oluşan kapsül, kontraktüre dönüşerek silikonu sıkarak patlatabiliyor.
Ama görüntüleme her zaman doğru sonuç vermeyebiliyor. Protezlerin hiç hatasız da çıkabilir. Bunu ameliyat sonrası göreceksin. Sonuçları bizle de paylaşırsan sevinirim.
Diğer taraftan yeni nesil protezlerde de üretim hatası, doktor hatası vs. rüptür görülebiliyor. Mesela doktor dikerken yanlışlıkla silikonu delebiliyor. Tabii bundan kimsenin uzun zaman haberi olmuyor. Ta ki bir problem çıkana kadar.
Burada implant seçiminde dikkat edilmesi gereken konu, bu tip olaylardan mümkün olduğu kadar az zarar görmek için, implant içindeki silikonun kıvamı. Eğer silikon bir yırtılma sonrası ne kadar kıvamlı kalıp dışarı akmıyorsa bu o kadar iyi bir şey. Buna kohazivite deniyor. Ne kadar yüksek kohaziv o kadar iyi. Son olarak da bu konuların arkasında duran firmaları tercih etmek gerekiyor. Bu da garanti şartları. Hiç başıma gelmez dememek lazım. Mümkün olduğu kadar riski azaltmak önemli. Sağlık sonuçta şakası yok. Yeniden çok geçmiş olsun.