Mavi Sözler...

Kader tanrıçasının zalim olduğu ve sonunda hepimizin posasını çıkaracağı doğru; ama sıkı, ölümsüz bir kaybedenden daha yıldırıcı hiçbir şey yoktur. İşin sırrı şunda yatıyor; herkes kaybedebilir, kaybetmek yeteneklerin en kolayıdır.
 
Bir kaplanı yakalayıp kafese koyabilirsiniz ama onu kırdığınızdan asla emin olamazsınız. İnsanlar daha kolaydır.
 
Bende küçük şeylerden mutlu olabilirim ama bu kadar bokun arasında o küçük şeyleri çıkarmaya üşeniyorum.
 
Azimli olmadığım doğru ama azimli olmayanların da yaşayabilecekleri bir yer olmalıydı, mevcut yerlerden daha iyi bir yer kastediyorum. Sabahın altı buçuğunda bir çalar saat sesine uyanıp yataktan fırla, giyin zorla bir şeyler atıştır, sıç, işe, diş fırçala, saç tara, başka birine büyük paralar kazandırmak ve sana tanınan fırsat için müteşekkir olmak için berbat bir trafiğin içine dal.
 
Yalnız kalmaktan daha kötü şeyler de vardır hayatta ama genellikle bir ömür alır bunun farkına varmak o zaman da çok geçtir ve çok geçten daha kötü bir şey yoktur hayatta.
 
Sizi bilmem ama ben her sabah ayakkabılarımı bağlamak için eğildiğimde "Tanrım yine mi?" diye geçiririm içimden (Kaptan yemeğe çıktı ve tayfalar gemiyi ele geçirdi kitabından)
 
Hastaneler sizi neden sunmaksızın öldürmeye çalıştıkları yerlerdir. Amerikan hastanelerinde ki soğuk ve ölçülü acımasızlığın nedeni doktorların fazla mesai yapmaları ya da ölümü kanıksamış, sıkılmış olmaları değildir. Asıl neden çoğu zaman başları ile kıçlarını ayırdetmeyi beceremeyen, cahillerin hayranlığa boğulup merhemi elinde bulunduran büyücü olarak gördükleri ve çok az iş yapıp çok fazla para kazanan doktorların kendileridir.
 
Devrimi düşlüyorsan ona göre yaşarsın. yürüyüşün farklı olur. bakkala, manava başka türlü davranırsın. bunun için sana kimse puan yazmaz tabii ama anlarlar.orada birisi farklı yürüyordur.
 
Okeyde beklenen son taş gibisin; biliyorum beklemekle gelmezsin.Zaten gelme, çünkü sen gelirsen, ben biterim.
 
Back