Marmaray’ı istemezük’ sebebi: “İnsan haklarına aykırı!”
Marmaray, solak “istemezükçü”leri fena sarstı..
Kara kara düşünüyorlarmış..
Tabipler Odası bir yanda. Eczacılar Odası bir yanda. Barolar Birliği bir yanda.. TMMOB bir yanda.
ODTÜ’den de yardım istemişler..
Sorun şu: “Marmaray için de ‘istemezük’ diyeceğiz de, ne gerekçe gösterelim?..”
Epeyi zorlanmışlar..
Neyse ki bir itiraz sebebi bulmuşlar..
İnsan hakları konusunda çift doktora yapmış bir hukukçu yetişmiş imdada..
“Marmaray, denizin altındaki yapısı ile, ‘intihar etme özgürlüğü’nü kısıtlıyor” demiş..
Diğerleri de hak vermişler, “Özgürlüğü kısıtlayan Marmaray’ı istemezük”ün bu müthiş gerekçesine..
Öyle ya..
Kafaları bozulduğunda, şöyle özgürce atlayabilecekleri köprü var iken, nerden çıktı bu tüp geçit?..
Tüp geçitte nasıl intihar edecek, insanlar?
Nereye atlayacaklar?
Atlanacak bir yer de yok ki!
Olmaz ki ama..
İntihar etme özgürlüğü de kısıtlanmaz ki.
İnsanların hayat tarzlarına bu kadar müdahale olmaz ki..
Gerekçeyi bulduktan sonra..
Hemen gösteriler için kolları sıvamışlar..
İlk gösteri için, Antikapitalist Müslümanlar’dan da söz almışlar..
Hemen bugün, Kız Kulesi’nden çivileme dalacaklarmış, Marmaray’a..
“İntihar hakkı kısıtlanamaz, Tüp geçit yukarı çekilsin” diye..
•
“Marmaray’ı istemezük” çalışmalarında, sözde meslek teşekküllerinin başkanları, biraz geri planda duruyorlar..
İsimlerinin itibarsızlaşmasını istemiyorlar..
Bu sefer, TMMOB Genel Sekreteri seviyesine inmiş, açıklama yapma sırası..
“Marmaray’da birleşme noktaları güvenli değil. Ben kesinlikle bu geçidi kullanmam..” demiş, sekreter beyimiz..
Çok memnun oluruz sayın sekreter.
Bir kişi bir kişidir.
Eminim, odanızın tüm solak üyeleri..
Kafa dengi diğer odaların yine solak kafalı tüm üyeleri..
Sizinle hemfikirdirler..
Marmaray’a kesinlikle binmezler..
Böylece ülkeye bir faydanız dokunmuş olur..
Baksanıza, daha şimdiden; Marmaray’ın, entegre çalışmaları hayata geçtiğinde, ihtiyaca yine cevap vermeyeceği açıklanıyor..
Bu solaklar binmezlerse..
Zamanını ve parasını akıllıca kullanan insanlara bir katkıları olmuş olur..
Ah ah..
Köprüde de aynı hassasiyeti gösterseydiniz ne olurdu!..
Sabah akşam, insanlar o trafik çilesini çekmezlerdi.
Siz ve kafa dengi adamlarınız, teknolojik gelişmelere/yeniliklere itiraz etmeyi bildiğiniz gibi..
İtirazınızda dik durup, “kullanmama”yı da becerebilseniz...
Ne güzel olurdu.
Köprülerde bu kadar yoğunluk olmazdı..
Dün hizmete giren Marmaray’da bari dik durun..
Kullanmayın şu Marmaray’ı..
Eminim, İstanbullular çok sevinecektir, sizin bu kararınıza..
•
Marmaray itirazlarını düşünürken, işi otomatiğe bağlayanlardan birisi hemen deklarasyonu hazırlamış.
İlk cümle şöyle imiş: “Marmaray ile yapılan ağaç katliamını kınıyor...”
Devamını getiremeden, yanındakiler uyarmış..
“Marmaray’da ağaç yok.. Ağaç; Gezi Parkı ile, ODTÜ’de idi” diye..
Pişkince cevap vermiş, gezizekalı: “Tüp geçitlerin yerleştirildiği noktalarda metrekarelerce yosun imha edilmiş.. Bu doğa katliamıdır.”
Ne yapalım, bu doğa dostlarına(!) cevap yetiştirmekte aciz kalıyoruz...
“Haklısınız” deyip, geçmek en doğrusu..
•
Marmaray’ı kullanmayacaklar..
Boğaz Köprüsü’ne kökten karşılar..
Peki ne yapacaklar, karşıya geçmek için?
En makul çözüm, sal..
Doğal dengeyi bozmaz..
Boğaz’daki su akışını olumsuz etkilemez.
Sudaki canlılara zarar vermez..
Ağaçların sökülmesine sebep olmaz.
Sadece sal yapımı için, birkaç yaşlı ağaç yeter..
“Çek abim salı.. Mühendisimizi Beşiktaş’a.. Avukatımızı Karaköy İskelesi’ne.. Doktorumuzu da Sirkeci’ye..”
“Haydi, beyler.. Hareket etmeden, sala koşun.. En güvenilir, en yeşil dostu ulaşım: sal”..
Yüzyıllar öncesindeki gibi..
Alinti