..:: DıKEN::..
Yeni diktirdiği yemeni ile ilçede biraz dolaştıktan sonra kasabaya yönelen kişi ilçenin son mahallesinide geçince, eskimesin diye, yemeniyi koltuğunun altına almış yalınayak yürümeye başlamış.
Bu şekilde yolalırken uzunca bir diken tabanına batmış, ayağının üzerinden çıkmış. Adamın canı çok yanmış, derinbir oh! çekmiş. "ıyi ki" demiş, "yeni diktirdiğim yemeni ayağımda değildi.
..:: LAZIMLIK::..
Yeşilyurt'a bağlı bir kasabalı şehirden çimko lazımlık alır. Eve geldikten az sonra Malatya'dan kadınlı-erkekli hayli misafir gelir. Karısına, misafirlere üzüm getirmesini söyler. Kadın mutfağa girince yeni alınan lazımlığa pırıl pırıl tahannebi üzümünü doldurur, misafirlerin önüne bırakır canları çektiği halde lazımlığın içindeki üzüme kimsenin eli uzanmaz. Karısının yaptığı hatayı anlayan ev sahibi misafirlere dönerek; "buyurun, yeyin," der "Allah aşkına, lazımlığa çocuğu daha oturtmadık."
..:: HIRSIMDAN::..
Yeşilyurt'a bağlı köylerden birinde bir gencin babası ölmüş. Ölüyü topraga verdikten sonra eve gelenler delikanlının ağaç çemçe ile ayranlı çorba içtiğini görmüşler. ıçlerinden birisi, böyle bir günde bu acının arasında nasıl olup da çorba içtiğini sorunca, delikanlı gayet sakin, keyfimden değil ya, canımın sıkıntısından, hırsımdan içiyorum diye karşılık vermiş.
..:: ULA DUVAR GELDı KAÇ!::..
Yeşilyurt'lu bir benne(duvar ustası) dağ köylerinden birinde yuvarlak taşlardan bir evin duvarını yapıyormuş. Yerdeki işçiye her seferinde "çamur", "taş", "çamur", "taş" diye sesleniyor, isteği hemen yerine getiriliyormuş. Usta bir aralık duvarın ayağının altından ağır ağır kaydığını farketince, ula duvar geldi kaç! diye kendini aşağıya atmış
..:: DAHA ÖDEMEDı Mı?::..
Çalışmadan geçinmeyi marifet sayan birisinin namuslu birinden para sızdırmak için yalancı şahitliği ile tanınmış birinin yanına uğramış. "filanda alacağım vardı bir türlü alamıyorum. mahkemeye vereceğim ama şahidim yok" deyince öteki, "vay namussuz demiş, "benim yanımda aldığı parayı daha ödemedimi?"
Böylece hemen anlaşıvermişler.
..:: YAĞI KALIYOR::..
Davar hırsızının biri çaldığı davarı keser. Etini fakire, fukaraya dağıtırmış.
Onu yakından tanıyan birisi bir gün sormuş: "Yahu" demiş,"çaldığın davarın etini ona buna yediriyorsun. Sana neyi kalıyor?"
Davar hırsızı istifini bozmadan karşılık vermiş: "içyağı."