- 12 Ocak 2010
- 16.668
- 25.042
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Bir kere bunu kabul edersen ömür boyu kabul etmek zorunda kalırsınSenin yerinde olsam bu olanlardan sonra asla onlarla yemek yemem ayiririm soframi
Siz kültür şoku yaşadığınız için böyle pasifsiniz diye düşünüyorum.
Ama eşiniz hiç birey olamamış.
Kendisi bekarken de yengeler enişteler hep birlikte yemek yeniyordu anlattığınıza göre.
Şu an rahatsiz olan, duvar yumruklayan ta o zamandan rahatsiz olur, bugünleri düşünüp evini biraz uzaktan tutardı.
Ne diye dip dibe yaşamaya razı olmuş?
Ayrica eve gelip ortaligi yakacağına, anasina babasina biz artik evimizde yiyeceğiz deseymiş.
Bana kalirsa siz oradan zor kurtulursunuz bu kocayla.
Gelin icin söyledikleriniz farkli bir pencereden bakmama sebep oldu.eşine ilişkin yazdıklarınızda yerden göğe haklısınız
insan bu ortamı da bilir eşini de bilir
biz en iyisi uzaktan ev tutalım der
ama bizim damat beyse o yürek yok
lakin kültür şoku vs nasıl oluyor
yani birlikte yenilir bizde dendi diye sabah 10 da kalkıp kv ye gidip akşama kadar yemek pişiren genç ve eğitimli gelin bana çokkkk uzak geldi
ben 41 yaşındayım annem 65
annem dahi gittiğinde bu kadar sofraya bulaşmazdı, ki biz bir aylık yatılı giderdik ama ev babaannemin eviydi o pişirir vs diğerleri de en fazla yardımcı olurdu
yine farklı kültürdeki bir gelinin pişirdiği yemek de farklıdır onun yemeği de kimsenin hoşuna gitmez ki
geçen bir konuya daha yazmıştım
okumuş kızlarımız "benden de ev hanımı olur, ben de bilirim yemek, temizlik" diye bunun ispatına girişiyor
oysa kenara çekilse olacaktı
ama kültür şoku yaşayan ilk haftada oturur ağlamaya başlar, ben yapamıyorum der
aylarca bu duruma he demez
bence konu sahibi cici gelin olayım modunda, eşi gitmeyelim dediği halde gitmesi de ondan
biz karşı tarafı tanımıyoruz belki de yurt dışına gitmemize engel olmasınlar, beni sevsinler modunda ama yolu yol değil
Eşim ailesi yüzünden duvarı yumrukladı eşyaları saçtı kısmını okuyunca içim bı ürperdi tıpa tıp aynısını yaşadığım için. Ve Nihal hanımın dediği gibi o şiddet gün geldi bana yöneldi o yüzden sizin için endişelendim.Umarim siz yaşamazsınız ve İnsallah bir an evvel uzaklasirsiniz..Eş ailesiyle dip dibe bir hayat kurmuşsun. Kayınvalide, babanne, abi.. her konunun içindeler. Bir de ortak iş yapıyorlar. Siz onların uydusu gibisiniz. Zor bir hayat seni bekliyor.
Eşinde öfke problemi var. Bunu kontrol etmeyi öğrenmeli. Şu an yeni evlisinin. Eşindeki şiddetin potansiyelini henüz tam net belli değil. Yarın bir gün sana da yönelebilir. Düzebileceğine inanıyorsa destek ol.
eee sende suc neden daha evlendiginden beri kaynanana gittin ki gercekten bide daha tahsilli ileri görüslü entekkeltuel bi kadına benziypsun ne isin var hizmet mizmet yaa allah askıan annelerimiz ayagımıza hala hizmet ediyo ben kaynanaya yemek hazırlıcam yok yaaaMerhaba.6 aylık evliyim Pandemi sebebiyle hayat koşulları istediğimiz gibi ilerlemedi.Yurtdışında çalışma yaşama planı yaparken Tr de kaldık.Vize işlemlerinin neticelenmesini beklediğimiz için işe girmedim.Kayınvalidemlerle yan yana binalarda oturuyoruz.Zaten vize çıkınca gideceğiz diye Evimizi pansiyon gibi kurduk.Annemler başka şehirde.
Aslında herşey bu planlanmayan gelişmeler neticesinde başladı.
Eşimin ailesi 65 yaş üzeri ve onların kültürüne göre ailenin oğulları ve gelinler bütün yemekleri baba evinde yer.Kendi ailemde böyle görmediğim ve içinde bulunduğumuz zamanın şartları bunu gerektirmediği için hayrete düşürdü beni.Eşimle evlenmenin heyecanını yaşayamadan neyin içine düştüğümü anlayamadım.Her gün sabah 8:30 akşam 10 mesai saati gibi hep kayınvalidemlerin evindeydik.Yurtdışında Mesleğimi geliştirme hayali kurarken bi mutfak önlüğü ile kendime hiç zaman ayırmadan hizmet ederken buldum kendimi.
Büyüklerimize hizmet elbette vazifemiz ama kendimizi ezip geçerek değil.Girdiğim yeni bir ortam ve bitanesi bile beni ilgilendirmeyen ortada dönüp duran muhabbetler eşimin bütün enerjisini kayınvalidemlere sarfedip eve enerjisinin kalmaması beni soldurmaya başladı.
Arada çok yaşanan var da neticeye geçmek istiyorum.İkimizin karı koca olarak başbaşa bi yere gitmesi bile can sıkıntısı oldu.
Ramazan’ı Şerif’te de hep kayınvalidemlerleydik.Sadece bir gün akşam iftarı başbaşa yapalım dedim normal çiftler gibi.Tamam dedi eşim dün çok güzel vakit geçirdik evde herşey yolundaydı.Evdekilere inip bi Selam verelim hem de yemek götürelim diye indik.Eşim inmeyelim dedi ama hiç inmezsek de ne olacağını bildiğimden inip bi selam verip çıkalım dedim.
Kv buralara hiç dolaşmadan evde nasıl zaman geçirdin oğlum dedi?
Babaannesi “Gelip de beni bi dolaştırsaydın evinize çıkarsaydın dedi”
Abisi “Neden hiç inip dükkana yardım etmedin dedi”
Gerginlik çıkmasın diye tamam bu akşam burda yiyelim yarın evimizde yaparız iftarı dedim.
iftarı yaptık ortada dönen muhabbetten eşimin de sinirleri bozuldu. Bi hışımla kalk gidelim dedi eve geldik
“Noluyor ya “ dedim. Duvarı yumrukladı, yatağı tekmeledi, bütün eşyaları yere saçtı.
”Sana inmeyelim dedim.Gördün mü nolduğunu? Yedin mi yemeğini.....” bütün öfkesini bana sarfettiği sözlerle çıkardı.
Donup kaldım öylece Boğazımda koca bir düğüm, gözümden tutmaya çalıştığım ama kaçırdığım yaşlar..
Eşim beni farketti, duraksadı oturup ağladık ikimizde bi köşede.
Beni inciten şey başbaşa yiyemediğim akşam yemeği değildi.Olaylar karşısındaki tavrıydı.
Babamla annemin de mükemmel geçindiği söylenemezdi ama babamın öfke anında bir kere bi eşyayı alıp bi yere fırlattığını, duvarı yumrukladığını görmedim.Hayat arkadaşımdan bunu görmek incitti.
Aslında iki kişiyken mutlu olduğumuz evimizde dışarıda kalan insanların düşüncelerinin neticesinde mutsuz olmak beni incitti.
İç karartmak oldu biraz benimkisi ama bi yerde anlatmam lazımdı.Galiba en doğrusu rüzgarda savrulan yaprak gibi neden böyle demeden savrulup gitmek.heyecansız anlamsız....
Eşimin işi öncesinde de yurtdışındaydı zaten.Yurtdışı uçuşlarının yasaklanması vizelerin ertelenmesi bizi bu hale getirdi.Normalde 19 gün ile 25 gün arası sonuçlanan vize pandemi sebebiyle uzadı uzadı uzadı.Başta zaten 19 gün değil mi dedim.Yaşları da ileri olunca gidip de gelmemek var dönüp de sağ bulamamak var mantıkı ile ne kadar zorlasa da gayet nazikane bi tavır sergiledim.Ama bu sürecin uzaması ve bi türlü bitmemesi beni yordu.Baştan belli olsa sınırlarımı çizer tavrımı koyardım zatenTamamda gitmeyin ? Niye gidiyosunuzki gerekirse yakin gemileri boyle evlilikmi olur ayrica evleneceginiz insanin ailesini hicmi taniyamadimoz evlendikten sonra benim bekledigim evlilik bu degil bana bunu soylemedin ben bunu kabul etmiyorum neden demediniz? Kabullenip sonra aglamayin lutfen
Yurt dışına gidene kadar idare edin. Allah tan ki yurt dışına gitmesine mani olmuyorlar eşinizin. Ben eşinizde şunu sezdim, sanki eşinize siz eşinizi dolduruyorsunuzda ondan inmiyor diye ima edilmiş. Arada kalmış, bir patlama olmuş. Birbirinize daha hoşgörülü olarak atların bu dönemi ve açık açık konuşun eşinizle. Bu kadar dipdibe bu sorunlar hep olur, çözemezsiniz ve aynı binada küslük olsunda kimse istemez. Bu yüzden bir şekilde o binadan uzaklaşın yurtdışı olmasa bile, bir bahane ile uzaklaşın oradan.Merhaba.6 aylık evliyim Pandemi sebebiyle hayat koşulları istediğimiz gibi ilerlemedi.Yurtdışında çalışma yaşama planı yaparken Tr de kaldık.Vize işlemlerinin neticelenmesini beklediğimiz için işe girmedim.Kayınvalidemlerle yan yana binalarda oturuyoruz.Zaten vize çıkınca gideceğiz diye Evimizi pansiyon gibi kurduk.Annemler başka şehirde.
Aslında herşey bu planlanmayan gelişmeler neticesinde başladı.
Eşimin ailesi 65 yaş üzeri ve onların kültürüne göre ailenin oğulları ve gelinler bütün yemekleri baba evinde yer.Kendi ailemde böyle görmediğim ve içinde bulunduğumuz zamanın şartları bunu gerektirmediği için hayrete düşürdü beni.Eşimle evlenmenin heyecanını yaşayamadan neyin içine düştüğümü anlayamadım.Her gün sabah 8:30 akşam 10 mesai saati gibi hep kayınvalidemlerin evindeydik.Yurtdışında Mesleğimi geliştirme hayali kurarken bi mutfak önlüğü ile kendime hiç zaman ayırmadan hizmet ederken buldum kendimi.
Büyüklerimize hizmet elbette vazifemiz ama kendimizi ezip geçerek değil.Girdiğim yeni bir ortam ve bitanesi bile beni ilgilendirmeyen ortada dönüp duran muhabbetler eşimin bütün enerjisini kayınvalidemlere sarfedip eve enerjisinin kalmaması beni soldurmaya başladı.
Arada çok yaşanan var da neticeye geçmek istiyorum.İkimizin karı koca olarak başbaşa bi yere gitmesi bile can sıkıntısı oldu.
Ramazan’ı Şerif’te de hep kayınvalidemlerleydik.Sadece bir gün akşam iftarı başbaşa yapalım dedim normal çiftler gibi.Tamam dedi eşim dün çok güzel vakit geçirdik evde herşey yolundaydı.Evdekilere inip bi Selam verelim hem de yemek götürelim diye indik.Eşim inmeyelim dedi ama hiç inmezsek de ne olacağını bildiğimden inip bi selam verip çıkalım dedim.
Kv buralara hiç dolaşmadan evde nasıl zaman geçirdin oğlum dedi?
Babaannesi “Gelip de beni bi dolaştırsaydın evinize çıkarsaydın dedi”
Abisi “Neden hiç inip dükkana yardım etmedin dedi”
Gerginlik çıkmasın diye tamam bu akşam burda yiyelim yarın evimizde yaparız iftarı dedim.
iftarı yaptık ortada dönen muhabbetten eşimin de sinirleri bozuldu. Bi hışımla kalk gidelim dedi eve geldik
“Noluyor ya “ dedim. Duvarı yumrukladı, yatağı tekmeledi, bütün eşyaları yere saçtı.
”Sana inmeyelim dedim.Gördün mü nolduğunu? Yedin mi yemeğini.....” bütün öfkesini bana sarfettiği sözlerle çıkardı.
Donup kaldım öylece Boğazımda koca bir düğüm, gözümden tutmaya çalıştığım ama kaçırdığım yaşlar..
Eşim beni farketti, duraksadı oturup ağladık ikimizde bi köşede.
Beni inciten şey başbaşa yiyemediğim akşam yemeği değildi.Olaylar karşısındaki tavrıydı.
Babamla annemin de mükemmel geçindiği söylenemezdi ama babamın öfke anında bir kere bi eşyayı alıp bi yere fırlattığını, duvarı yumrukladığını görmedim.Hayat arkadaşımdan bunu görmek incitti.
Aslında iki kişiyken mutlu olduğumuz evimizde dışarıda kalan insanların düşüncelerinin neticesinde mutsuz olmak beni incitti.
İç karartmak oldu biraz benimkisi ama bi yerde anlatmam lazımdı.Galiba en doğrusu rüzgarda savrulan yaprak gibi neden böyle demeden savrulup gitmek.heyecansız anlamsız....