• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Lütfen gerçek düşüncelerinizi yazın burada klavye arkasında hiç olmadığınız biri gibi dersler vermeyin bana.

Eşiniz memurmuş ondan böyleler hem memur adam onları sarmıyor içten içe çekememezlik bile yapıyor olabilirler bide o zaten devlete dayadı sırtını maaşı garanti getircek götürcek tabi o okudu etti rahat ediyor biz sürünüyoruz olarak bile bakıyo olabilirler olaya.
Bilmiyorum eşiniz sizi dinler mi ama ara sıra da işten izin alamadım desin bi kaç kez reddetsin bi eşiniz yok 9 çocuğun içinde
 
Şimdi eşimler 9 kardeş. Herkesin durumu iyi. Bizim fena değil çok borcumuz olsa da bir şekilde idare ediyoruz şükür.
İyi kötü ayağımızı yerden kesen bir arabamız var obur kardeslerinin de var kimse araçsız değil.
Konu şu ki; eşimin annesi iki güne bir, bir yerim ağrıyor diye doktora gitmek istiyor her seferinde tahlilller falan maşallah süper çıkıyor gönderiyorlar eve. Ama şuram ağrıyor deyince haliyle doktorlar önce araştırıyor git şu gün bir daha gel, geçmezse yine gel diyolar doğal olarak. Ve eşim bir hafta 10 gun git gel yapıyor hastane ev arasinda. Benim kendi kendime kurulduğum mu diyeyim, kızdığım konu mu diyeyim bilemedim , kardeşleri anneleri geldiğinde direkt randevuyu alıp esime mesaj olarak saatini atıyorlar emri vaki yapip gel şu saatte götür annemi diyolar. Ne masraf çıkarsa çıksın (1 ay önce doktor teyze önemli birşey göremedim istersen kolojen iğnesi yapalım hücre yeniler dediği için kaynanam 4 bin TL lik iğne aldırdı esime ve kardeşler oralı değil. Eşim kendi ağzıyla taksitlerim var bunu odeyemeyecegim için üstüne faiz eklenecek demesine rağmen kimseden ses çıkmadı.) Asla kardeşim sen götürüyorsun getiriyorsun o gün işe gidemiyosun yetmezmiş gibi masraf ediyosun Allah razı olsun bile demiyorlar. Kullanıldığımizi hissediyorum ve inanılmaz stres oluyorum düşüne düşüne. Bir taraftan kendi kendime diyorum ki , "eşinin annesi bırak düşünmeyi Allah katındaki sevabını düşün" diyorum ama vesveseler öldürüyor beni. Sanki ensemde bir ses sürekli saf misin sesini çıkarsana hep size yukleniyorlar eşek niyetine kullanıyorlar diye kulağıma fisildiyor. Sonra sus artık diye kızıyorum o sese, estağfurullah çekip Allah'ım beni affet diye af diliyorum. Sonra ister istemez suratım asılıyor. İnanın anne babaya hizmetin Allah katındaki yerini çok iyi biliyorum yalan veya doğru orası onları ilgilendirir diyorum. Benim eşim götürsün getirsin kardeşleri yapmıyor diye eşim siz goturmuyorsunuz bende göturmem desin de kadın ortada mi kalsın diuorum.
Ama çok geçmiyor yarım saat sonra yine kötü düşünceler basıyor beynimi. Ve eşimle tartışana kadar gitmiyor o düşünceler, kullanılmışlik hissi..
Aile toplantılarına bizi cagirmiyorlar bir yere gezmeye gidecekler bizi asla arayıp sizde gelin demiyorlar veya ne bileyim bir yemek yenilecek asla akıllarına gelmiyoruz ama bir masraf edilecek veya hastane işi olacak hemen ilk aradiklari kişi eşim. Ne olur içimi rahatlatacak bişey söyleyin inanın küçük hesaplar yapmaktan bende igreniyorum. Kendime hakim olamıyorum.
Dusuncelerinizde haksiz degilsiniz bu konuyu esinize açtınız mi
 
Başlığı üzerime alınmadığım için yazabilirim sanırım, ama herkes sessiz sakin yemeğini yerken aniden masaya yumruğu vurmak gibi olmuş biraz, tat kaçırmış. :)

Neyse konuya dönecek olursam; durumun adaletli halini düşününce elbette 9 kardeşin birbirlerini yormadan, müsaitlik durumlarına göre annelerinin ihtiyaçlarına koşmaları ve ölü taklidi yaparak bütün angaryayı, masrafları eşinize bırakmamaları gerekiyor. Eşinizin açıkça konuşması lazım kardeşleriyle.

Ha hali hazırda zaten böyle davranan kardeşler, yüreklere dokunan(!) bir konuşma da yapılsa karşılarında, bu konuşmanın bir tesiri olur mu? Zannetmem. En azından eşinizin bundan sonra diğer 8 kişinin de sorumluluğunda olan anneyle ilgilenme halini tek götürmeyeceğini bilirler ve ona göre davranırlar. Sevaptır, günahtır kısmına çok takılıyorsanız da şöyle düşünün "Eşinizin duruşu, diğer 8 kardeşin de annelerine destek olarak sevaplanmasına vesile olacak, bütün sevabı kendine almasın". :))
 
Klavye arkasından hiç olmadığım biri gibi ders vermeyeceğim. Olduğum gibi yazacağım. Ailelerde bir kişi işte böyle ailenin eşeği oluyor. O ailenin eşeklerinden biriyle ben de evliyim. Ki aynı şehirde ablası da var... Yani size tavsiyem eşinizle kavga etmeyin, hem işe yaramaz hem de kötü olan siz olursunuz, huzurunuz kaçmasın. Onu "sen çok hayırlı bir evlatsın" diye pohpohla sonra arkasından "yaaa çok da masraf çıkmış nasıl ödeyeceksin? kardeşin biliyor mu?"... "ha ödeyelim demiyor mu?" "Ay canım çayın bitmiş bir tazeleyim" de kalk. Sonra "annen hastaneye mi gidecek yine? kardeşin götürmüyor mu? Sen ne kadar hayırlı bir evlatsın Annenin hayır duasını hep sen alıyorsun, sen olmasan annen ne yapacaktı? Kendime Türk kahvesi yapıyorum sen de içer misin" de kalk. Ben olmadığım biri gibi ders veremem ben böyle yapıyorum. Geçen gün eşimle oturuyorduk annesi aradı "beni x yere bırakmayacak mısın?" dedi Eşim "yok anne ben gelmeyim şimdi işim var" dedi. Annesi "beni sen bırakırsın diye düşünüyordum" dedi Ben eşime kalk götür gel diye işaret yaptım. Eşim "Yok anne taksiye bin" dedi. Ben çok şaşırdım. Neyse, kel adamın saç merhemi bu kadar olur.
 
Back
X