- 26 Şubat 2024
- 18
- 41
- 23
-
- Konu Sahibi kucukbiraanne
- #1
Uzun zamandır buralarda benimle benzer hayatı yaşayan insanları okuyordum, bir gün yazacağımı hiç düşünmezdim.
Size en büyük hatalarımla hayatımı -ve çocuklarımın- nasıl mahvettiğimi anlatmak ve sizden akıl almak istiyorum. 23 yaşında 2 çocuk annesiyim. Eşimle 1.5 senelik sevgililik sonrası 19 yaşımda maalesef kaçarak evlendim, hemen hamile kaldım ve üniversite bölümümde 1 derse dahi giremeden kaydım silindi. Ortaokuldan birincilikle liseden dereceyle çıkmış her ortamda başarıları parmakla gösterilen bir kızdım. Saygılı, neşeli ve gülünce etrafındakileri de istemsizce güldüren bir insanım. Bunların yanında başarısızlıklarım da hep yüzüme vuruldu, ortaokulda burs kazandım hep onunla idare ettim. Lisedeyken hem çalışıp babama destek olup hem okudum. Yeri geldi ablamlara harçlık verdim ihtiyaçlarını aldım. Küçük olanım ben yaaa diye laflar ve sadece bana olan kısıtlamalar zoruma gidiyordu. Şimdi yaşadıklarımın 5 dakikasını görsem inanın hepsini öper başıma koyar fazlasını yapardım. Helali hoş olsun ama ergen psikolojisi işte. 21den önce evlilik yasaklanmalı.
Babamın tek kötü alışkanlığı sigarasıdır ve el alem ne der kaygısı. Daha doğrusu alkolü kavgası varmış ama evlenince el ayak çekmiş öyle tiplerden. Annem de benim gibi erken evlenmiş ve ömrü imrenek geçmiş çoluk çocuk stresinden aynı evde yaşaması çok zor bir kadın olmuş. Şema resmen. Ben annem oldum ama kocam babamın tırnağı etmedi.
Oğlum -büyük çocuğum- şu an 2.5 yaşında, sosyal gelişimsel bozukluk yaşıyoruz fakat diyetler ve eğitimlerle yaşıtlarımıza ulaştık sayılır. Çok sevecen bana çok bağlı isteğini gerçekleştirince teşekkür eden öpen harika bir çocuk. Kızım 10 aylık görseniz kraliyet prensesi zannedersiniz. Eşim ve ben esmeriz ama kızım ay parçası gibi gözümden sakınırım. Ne yaşarsam yaşayayım onları sebep görmedim. Onların yaşayacaklarına ben sebebim.
Küçükler ve çok zorlanıyorum ama bugüne kadar ne bir öğünlerini geçirdim ne sesimi yükselttim. Saç tellerine zarar gelse dünyam kararır ama onlara kötü bir baba seçerek en büyük kötülüğü de ben yaptım. Bunları kabullenip buraya yazmam çok vaktimi aldı. Her cümleme karşılık bir gözyaşı döküyorum. Kimseye anlatamıyorum.
Eşimin hikayesinde iğrenç, alkolik, kumarbaz, aldatan bir baba var. 4 yaşındayken babası annesini boşamış, dedesi annesini zorla evlendirmiş, adam eşimin ablasını kabul edip eşimi istemeyince uzun yıllar anneannede büyümüş. 17 yaşında anneyle adam boşanınca eşim de ev tutmuş ikinci elden eşyalar dizmiş ama şu an oturduğum baba tarafı bırakmamış ve buraya getirmişler anne, kız ve eşimi. O sıralar baba bir orada bir burada seyyar satıcılık yapıp gönül eğlendiriyor. Anne zaten ne diye çalışan iki çocukla boşandığı eve dönmüş hiç anlamadım. Eşimin dayak yediği pis enerjili ev. İpin koptuğu yer eşim askerdeyken annesinin başka bir adama kaçması olmuş.
Eşimle sevgililik döneminde alkol kullandığını biliyordum ama zil zurna sarhoş olup kapı baca kırıp şiddet meyili olduğunu bilmiyordum. Aslında bakarsanız çok işaret varmış ama akılsızlığımın aşk sandığım şeyle birleşimi bana bir ömür ve üzerime vebali olan iki dünya tatlısına mal oldu.
Oğlum doğdu şiddetler başladı. Artarak ilerledi. Kızıma hamileyken dayaklar yedim. Neden ikinciyi yaptın madem öyle dersen spiral kullanamıyorum. Eşimin o an gelmedim diyip ertesi gün geldiğini itiraf edince ertesi gün hapı içtim. Fayda etmedi. Aldırmak istedim. Dayak yedim.
Eşim demek garip geliyor içimden gelmiyor. Kocamın sevgisi dildedir. Bir tartışmada günlerce trip atar kadın gibi. Sanki 3. çocuk yetiştiriyorum. Sarhoşken çok şiddet gördüm, kadın sığınma evinde kaldım iki çocukla. Sığınma evine gitmeden de eşim burnuma kafa attı kan boşaldı burnumdan. Görümcem alt kattaydı polisi ara dedim aradı geldiler darp raporu aldım uzaklaştırma aldım ama eve geldi kocam. Sarhoş adam baş edemedik.
Görümcem bana sormadan ailemi aramış halbuki saat gecenin 2si çiceklerle gelecek halleri yok geldiler kocamın ağzına sıçtılar. Bana da demediklerini bırakmadılar tabi. Babam senin burdan ölün çıkar dedi. (Elalem ne der). Aile apartmanı gecenin körü herkes birbirine sallıyor kocama saldırıyor çocuklarım ağlıyor. Herkes karakolluk oldu ev duruldu gece kış ayı çocuklar hasta bir yere gidemiyorum.
O gün nasıl akşam oldu anlatamıyorum kocam içip içip sızıyor. Polisi aradığım için çık git diyor ananın evine. En son valizleri doldurdu çocuklarla benim. Annemi aradı gönderiyorum diye. Annem de o ana kadar evine sahip çık diyordu ama o andan sonra o da gel dedi ailesini kapıya koyandan adam olmaz diye. Geleceksen tek gel olayı orada başladı zaten. Ben sığınma evindeyken duydum ki annem benim kocam 8k emekli alıyor nasıl bakalım fazladan 3 boğaza demiş. Konu sadece elalem namus sanıyordum.
Anne babamla barışığım ama geleceksen tek gel diyip çocuklarımı kabul etmediler. Halbuki annem baksa ben de nafakamla ve oğlumun bakım parasıyla kendime düzen kurup çekip gitsem ne olurdu? Bana eziyet çektiren adama nasıl 2 evlat bırakayım.
Kaçan benim, çocuklar benim, sorumluluk benim. Onlar beni bırakmıyor ben nasıl bırakayım?
Sığınma evindeyken çocuklarımı devlet yurduna verip okuyup hayatımı kurup geri almayı düşündüm ama içim rahat etmedi. Kızım çok küçük ve oğlumun özel eğitimi var. Cinsiyet farkından kardeşler ayrı büyüyecek. Bu sırada çıkış günlerinde gelen mesajlar aramalar. Kocam tedaviyi kabul etti. Döndüm.
Sığınma evi çok farklı bir yer. İnsanı evine dönmeye teşvik ediyor psikolojisi. Her tipten insan var. Cinlisi, madde bağımlısı. Korktum ne yalan söyliyim.
Döneli 3 aya yaklaştı. Kocam o dönem alkolden işsiz kaldı ve yeni işe girdi 2 hafta önce. Annesi ablası para gönderdi bu süreçte. Önceki iş yerinden (sendikalıydı) maaş farkları diye bir olay vardı 20k para yattı. Aylardır birikmiş borçların önemli olanlarını ödedik ve marketlik çocuk ihtiyacı olur diye ayırdık. Oyuna 1k para yatırdı. Ben para yetsin diye ihtiyaç dışı bir şey almazken. Hem evimin düzeni olsun hem bekar gibi olayım hem karı olsun. Diken üstündeyim neye kızar alınır. Kız evi naz evi değilmiş hep. Dün ve bugün içti. Dün ve bugün içti. Dün sızdı ama bugün yine aynı terane.
Bira az gelince sen benim biralarımı sakladın, çıkar ver. Saklamadım diyorum anlamıyor. Kaç saat oldu vurduğu yerler hala acıyor. Bir yandan da küçüğüm ayakta. Apartman illallah etmiş bağırmasın diye sessiz kalmaya çalışıyorum yukarda yaşlı hasta 2 insan var veballeri kalmasın bana. Gözünüzde alkolden bilinci kaymış bir manyak düşünün o benim kocam.
Alkolden 2 iş kaybetti, annesi ablası dışında bir akrabası kalmadı. En yakın arkadaşı evli barklı adamım uğraşamıyorum senin mağduru oynamanla artık dedi. Tek arkadaşı bilgisayar oyunundan olanlar. Onlara da arkadaş denmez zaten. Ne sosyal açıdan dengiz ne kültür ne karakter. Hala seviyor olduğum için kendimden tiksiniyorum ama sevgi değil psikolojik rahatsızlık bu bence.
3.5 saat oldu dayak yiyeli. Şoka girdim. Zar zor kızımı uyuttum kendime geldim ve şimdi yazıyorum. Allah aşkına potansiyeli olan ama mesleği olmayan, ailesi kabul etmeyen 2 çocuk annesi ne yapabilir nolur akıl verin.
Çocuklarımı yurda verip boşanıp hayatımı düzene sokup onları geri alma fikrini kafamdan atamıyorum. Atmak da istemiyorum çünkü bugün benim yaşadıklarımdan onlar da ileride nasiplerini alacaklar. Ama onlar olmadan ben de nasıl toparlanırım bilmiyorum.
Kocamın kendini düzelteceğine dair 5 gr umudum vardı 3 aydır şiddet görmediğim için. Antidepresan ve uyku ilaçlarını bıraktı yapma dediğim halde. Bugünden sonra da umut falan kalmadı. Müge Anlı'ya mail atıp ondan destek bulmayı bile düşündüm o kadar çıkmazdayım.
Çok uzun oldu affınıza sığınıyorum. Tanıdığım insanlara anlatmaya utanıyorum. Lütfen düşüncelerinizi, eleştirilerinizi, dualarınızı ve çözümlerinizi benden esirgemeyin.
Size en büyük hatalarımla hayatımı -ve çocuklarımın- nasıl mahvettiğimi anlatmak ve sizden akıl almak istiyorum. 23 yaşında 2 çocuk annesiyim. Eşimle 1.5 senelik sevgililik sonrası 19 yaşımda maalesef kaçarak evlendim, hemen hamile kaldım ve üniversite bölümümde 1 derse dahi giremeden kaydım silindi. Ortaokuldan birincilikle liseden dereceyle çıkmış her ortamda başarıları parmakla gösterilen bir kızdım. Saygılı, neşeli ve gülünce etrafındakileri de istemsizce güldüren bir insanım. Bunların yanında başarısızlıklarım da hep yüzüme vuruldu, ortaokulda burs kazandım hep onunla idare ettim. Lisedeyken hem çalışıp babama destek olup hem okudum. Yeri geldi ablamlara harçlık verdim ihtiyaçlarını aldım. Küçük olanım ben yaaa diye laflar ve sadece bana olan kısıtlamalar zoruma gidiyordu. Şimdi yaşadıklarımın 5 dakikasını görsem inanın hepsini öper başıma koyar fazlasını yapardım. Helali hoş olsun ama ergen psikolojisi işte. 21den önce evlilik yasaklanmalı.
Babamın tek kötü alışkanlığı sigarasıdır ve el alem ne der kaygısı. Daha doğrusu alkolü kavgası varmış ama evlenince el ayak çekmiş öyle tiplerden. Annem de benim gibi erken evlenmiş ve ömrü imrenek geçmiş çoluk çocuk stresinden aynı evde yaşaması çok zor bir kadın olmuş. Şema resmen. Ben annem oldum ama kocam babamın tırnağı etmedi.
Oğlum -büyük çocuğum- şu an 2.5 yaşında, sosyal gelişimsel bozukluk yaşıyoruz fakat diyetler ve eğitimlerle yaşıtlarımıza ulaştık sayılır. Çok sevecen bana çok bağlı isteğini gerçekleştirince teşekkür eden öpen harika bir çocuk. Kızım 10 aylık görseniz kraliyet prensesi zannedersiniz. Eşim ve ben esmeriz ama kızım ay parçası gibi gözümden sakınırım. Ne yaşarsam yaşayayım onları sebep görmedim. Onların yaşayacaklarına ben sebebim.
Küçükler ve çok zorlanıyorum ama bugüne kadar ne bir öğünlerini geçirdim ne sesimi yükselttim. Saç tellerine zarar gelse dünyam kararır ama onlara kötü bir baba seçerek en büyük kötülüğü de ben yaptım. Bunları kabullenip buraya yazmam çok vaktimi aldı. Her cümleme karşılık bir gözyaşı döküyorum. Kimseye anlatamıyorum.
Eşimin hikayesinde iğrenç, alkolik, kumarbaz, aldatan bir baba var. 4 yaşındayken babası annesini boşamış, dedesi annesini zorla evlendirmiş, adam eşimin ablasını kabul edip eşimi istemeyince uzun yıllar anneannede büyümüş. 17 yaşında anneyle adam boşanınca eşim de ev tutmuş ikinci elden eşyalar dizmiş ama şu an oturduğum baba tarafı bırakmamış ve buraya getirmişler anne, kız ve eşimi. O sıralar baba bir orada bir burada seyyar satıcılık yapıp gönül eğlendiriyor. Anne zaten ne diye çalışan iki çocukla boşandığı eve dönmüş hiç anlamadım. Eşimin dayak yediği pis enerjili ev. İpin koptuğu yer eşim askerdeyken annesinin başka bir adama kaçması olmuş.
Eşimle sevgililik döneminde alkol kullandığını biliyordum ama zil zurna sarhoş olup kapı baca kırıp şiddet meyili olduğunu bilmiyordum. Aslında bakarsanız çok işaret varmış ama akılsızlığımın aşk sandığım şeyle birleşimi bana bir ömür ve üzerime vebali olan iki dünya tatlısına mal oldu.
Oğlum doğdu şiddetler başladı. Artarak ilerledi. Kızıma hamileyken dayaklar yedim. Neden ikinciyi yaptın madem öyle dersen spiral kullanamıyorum. Eşimin o an gelmedim diyip ertesi gün geldiğini itiraf edince ertesi gün hapı içtim. Fayda etmedi. Aldırmak istedim. Dayak yedim.
Eşim demek garip geliyor içimden gelmiyor. Kocamın sevgisi dildedir. Bir tartışmada günlerce trip atar kadın gibi. Sanki 3. çocuk yetiştiriyorum. Sarhoşken çok şiddet gördüm, kadın sığınma evinde kaldım iki çocukla. Sığınma evine gitmeden de eşim burnuma kafa attı kan boşaldı burnumdan. Görümcem alt kattaydı polisi ara dedim aradı geldiler darp raporu aldım uzaklaştırma aldım ama eve geldi kocam. Sarhoş adam baş edemedik.
Görümcem bana sormadan ailemi aramış halbuki saat gecenin 2si çiceklerle gelecek halleri yok geldiler kocamın ağzına sıçtılar. Bana da demediklerini bırakmadılar tabi. Babam senin burdan ölün çıkar dedi. (Elalem ne der). Aile apartmanı gecenin körü herkes birbirine sallıyor kocama saldırıyor çocuklarım ağlıyor. Herkes karakolluk oldu ev duruldu gece kış ayı çocuklar hasta bir yere gidemiyorum.
O gün nasıl akşam oldu anlatamıyorum kocam içip içip sızıyor. Polisi aradığım için çık git diyor ananın evine. En son valizleri doldurdu çocuklarla benim. Annemi aradı gönderiyorum diye. Annem de o ana kadar evine sahip çık diyordu ama o andan sonra o da gel dedi ailesini kapıya koyandan adam olmaz diye. Geleceksen tek gel olayı orada başladı zaten. Ben sığınma evindeyken duydum ki annem benim kocam 8k emekli alıyor nasıl bakalım fazladan 3 boğaza demiş. Konu sadece elalem namus sanıyordum.
Anne babamla barışığım ama geleceksen tek gel diyip çocuklarımı kabul etmediler. Halbuki annem baksa ben de nafakamla ve oğlumun bakım parasıyla kendime düzen kurup çekip gitsem ne olurdu? Bana eziyet çektiren adama nasıl 2 evlat bırakayım.
Kaçan benim, çocuklar benim, sorumluluk benim. Onlar beni bırakmıyor ben nasıl bırakayım?
Sığınma evindeyken çocuklarımı devlet yurduna verip okuyup hayatımı kurup geri almayı düşündüm ama içim rahat etmedi. Kızım çok küçük ve oğlumun özel eğitimi var. Cinsiyet farkından kardeşler ayrı büyüyecek. Bu sırada çıkış günlerinde gelen mesajlar aramalar. Kocam tedaviyi kabul etti. Döndüm.
Sığınma evi çok farklı bir yer. İnsanı evine dönmeye teşvik ediyor psikolojisi. Her tipten insan var. Cinlisi, madde bağımlısı. Korktum ne yalan söyliyim.
Döneli 3 aya yaklaştı. Kocam o dönem alkolden işsiz kaldı ve yeni işe girdi 2 hafta önce. Annesi ablası para gönderdi bu süreçte. Önceki iş yerinden (sendikalıydı) maaş farkları diye bir olay vardı 20k para yattı. Aylardır birikmiş borçların önemli olanlarını ödedik ve marketlik çocuk ihtiyacı olur diye ayırdık. Oyuna 1k para yatırdı. Ben para yetsin diye ihtiyaç dışı bir şey almazken. Hem evimin düzeni olsun hem bekar gibi olayım hem karı olsun. Diken üstündeyim neye kızar alınır. Kız evi naz evi değilmiş hep. Dün ve bugün içti. Dün ve bugün içti. Dün sızdı ama bugün yine aynı terane.
Bira az gelince sen benim biralarımı sakladın, çıkar ver. Saklamadım diyorum anlamıyor. Kaç saat oldu vurduğu yerler hala acıyor. Bir yandan da küçüğüm ayakta. Apartman illallah etmiş bağırmasın diye sessiz kalmaya çalışıyorum yukarda yaşlı hasta 2 insan var veballeri kalmasın bana. Gözünüzde alkolden bilinci kaymış bir manyak düşünün o benim kocam.
Alkolden 2 iş kaybetti, annesi ablası dışında bir akrabası kalmadı. En yakın arkadaşı evli barklı adamım uğraşamıyorum senin mağduru oynamanla artık dedi. Tek arkadaşı bilgisayar oyunundan olanlar. Onlara da arkadaş denmez zaten. Ne sosyal açıdan dengiz ne kültür ne karakter. Hala seviyor olduğum için kendimden tiksiniyorum ama sevgi değil psikolojik rahatsızlık bu bence.
3.5 saat oldu dayak yiyeli. Şoka girdim. Zar zor kızımı uyuttum kendime geldim ve şimdi yazıyorum. Allah aşkına potansiyeli olan ama mesleği olmayan, ailesi kabul etmeyen 2 çocuk annesi ne yapabilir nolur akıl verin.
Çocuklarımı yurda verip boşanıp hayatımı düzene sokup onları geri alma fikrini kafamdan atamıyorum. Atmak da istemiyorum çünkü bugün benim yaşadıklarımdan onlar da ileride nasiplerini alacaklar. Ama onlar olmadan ben de nasıl toparlanırım bilmiyorum.
Kocamın kendini düzelteceğine dair 5 gr umudum vardı 3 aydır şiddet görmediğim için. Antidepresan ve uyku ilaçlarını bıraktı yapma dediğim halde. Bugünden sonra da umut falan kalmadı. Müge Anlı'ya mail atıp ondan destek bulmayı bile düşündüm o kadar çıkmazdayım.
Çok uzun oldu affınıza sığınıyorum. Tanıdığım insanlara anlatmaya utanıyorum. Lütfen düşüncelerinizi, eleştirilerinizi, dualarınızı ve çözümlerinizi benden esirgemeyin.
Son düzenleme: