kütahyalı ressam, neyzen.
feyhaman duran atölyesinden yetişmiştir
halil dikmen'den ney, süheyl ünver'den tezhip ve minyatür öğrenmiştir.
kütahya'yı tuale taşıyan ressam olarak haklı bir üne sahip yakupoğlu'nun bini aşkın tablosu, biri minyatür üç albümü vardır.
güzel sanatlar akademisi'nden mezun olduktan sonra gidip memleketi kütahya’ya yerleşir.
hocası feyhaman duran’ın tavsiyesine uyarak kütahya’yı kütahya yapan güzellikleri yok olmadan önce tualine aktarabilmek için zamanla yarışa girer.
bu yüzden sanatta yeni eğilimleri, yeni arayışları bir çeşit lüks sayarak modern resim akımlarından hiçbirine iltifat etmemiş, kırk yıl boyunca sadece kütahya’nın ve boğaziçi’nin eşsiz güzelliklerini süre ırmağından kurtarmaya çalışmıştır.
gerçekçidir; fakat dış görünüşünün ötesine de geçen bir duyarlığa ve bütün sevgisini, heyecanını, samimiyetini, renkli paletinde yoğurarak elde ettiği benzersiz bir lirizme sahiptir.
halen 87 yaşında ve hayattadır. Eserlerini ve tüm mal varlığını Dumlupınar Üniversitesine bağışlamıştır.
ah be arkadaşım.bir şehir ancak bu kadar güzel anlatılırdı...emeğine ve yüreğine sağlık..kaydirigubbakcemile5 .ben Kütahyalı diğilim ama 1996 da gelin olarak geldim...8 yıl kaldım...kayınvalidemler orada ve doğal olarak her yaz bizde ordayız...bir hafta oldu döneli...her gittiğimde daha güzelleşmiş buluyorum...çok değişmiş... biz varkende böylle olsaydı demekten kendimizi alamıyoruz...bizde işden dolayı ayrılmak zorunda kalanlardanız...keşke iş imkanları daha fazla olsada kimse yerinden ,yurdundan ayrılmak zorunda kalmasa..:a015: .oğlum orayı çok seviyor...Nafi Güral Fen Lisesi okuyacağım diye tutturdu..inş.kazanırda okur.opuyorumnanaktan..bende isterim...resimler ve anlatım süperdi...teşekkürler...a.s.a.s.
canım,çok teşekkür ederim.evet hep birlikde gerek nette bulduğumuz,gerekse kendi çektiğimiz,fotoğraf,belge ne bulursak buradan paylaşalım.şimdiden herkese teşekkürler,sevgiler...
(alıntı birkaç fotoğraf)
Bufurcum okadar güzel tanıtmışsınki kütahyamızı canım ellerine yüreğine sağlık.kaydirigubbakcemile5
Yalnız birde şuvarki tavşanlımızın asıl dereli kaplıcası vardırki ben hersene durmaya giderim oraya suyu çok temiz ve şifalıdır 3 tane hamamı 3 nünde şifası ayrıdır maden suyu gibidir tadı vardır çok yedirir ama kilo aldırmaz kaplıcalar içinde en çok orayı severim hele bir fırın denilen yeri var sabah 7 de oraya girerim su alttan kaynar tertemiz ışıl ışıl eğer gitmediysen tavsiye ederim canım mutlaka gitkaydirigubbakcemile
Kütahya gelenekleri arasında; doğumun ailede yarattığı sevincin eşe dosta duyurulması ve paylaşılmasını sağlayan doğu (loğusa) yatağı halen yerini korumakta.
Kütahya gelenekleri arasında yer alan doğu (loğusa) yatağı etrafına kümelendirilen seremon ve törensel geçişler adeta protokol gibi esnetilmeden uygulanmaktadır. Günlerce süren bir kutlamalar silsilesi içinde sürdürülen doğu (loğusa) yatağı, bebek ve anne için doğumdan iki üç hafta sonra evin misafir ağırlanan odasının başköşesine normal boyundan daha yüksek ve süslüdür. Bu yatak ailenin bebeği için yapılır ve yatağın süsleme malzemeleri aile ile yakınlarının çeyizlerinden bir araya getirilerek, birbiriyle uyumlu, sim sarma, renkli nakış ve tel kırma tekniklerinde işlenen baş tülbentleri, çevre, uçkur, peşkir, bohçalar, bürümcük çarşaflardan oluşur. Yatağın dört bir yanına çıta konulur ve çıtaların çevresi bürümcük çarşaflar veya benzeri kumaşlarla boğum boğum süslenir. Yatağın arka ve baş yan duvarları ağır işlemeli şalvar kumaşları ile kaplanır. Bu kumaş üzerine ortalanarak sim sırma işli bir bohça hafif eğimler verilerek zemine iğneleyerek şekillendirilir. Bu şekillendirme malzemenin çokluğuna, yapan kişinin becerisine bağlıdır. Genellikle uçları açık S, göbek, kelebek, takke şekilleri ile kompozisyonlar meydana getirilir. Bunlar duyulan sevincin sembolü sayılır. Yatağı ön üst ve yan üst kısımları bir baş tülbendinin işli yerleri görünecek şekilde kapatılır. Veya renkli ipek krepler, iğne oyalı danelerin çapraz bükülmesi ile baklava biçimli kafes oluşturulur. Kafeslerin ortasına külte inci ve altın tuğralar asılır. Gelin, misafirleri ipekli bir kıyafetle karşılar.
Misafirlere kahve, çay pasta börek yanında özel yapılmış baharatlı tarçınlı karanfilli sıcak loğusa şerbeti ikram edilir ve doğu (loğusa) yatağı 40 gün ziyaret edilir.
turkbayragi bu gün 30 ağustos 2009.zafer bayramı ve kütahyamızın kurtuluşunun 87.yılı.hepimize kutlu olsun.turkbayragi
ne mutlu türküm diyene.turkbayragi
"turkbayragi]Kütahya-Eskişehir muharebeleri sırasında hazırlıklarını henüz tamamlayamamış olan Türk ordusunun muharebe şartları gereği Sakarya nehrinin doğusuna çekilmesi sonucunda 17 Temmuz 1921 tarihinde Kütahya Yunanlılar tarafından işgal edildi. Bu karanlık günler çok sürmedi. yaklaşık bir yıl sonra 26 Ağustos 1922 'de başlıyan Büyük Taarruz ve 30 Ağustos tarihinde yapılan Başkumandan Meydan Muharebesi sonucunda Yunan ordusu dağıldı. Aynı gün (30 Ağustos 1922) Türk birlikleri Kütahya 'ya girdi. Böylelikle işgal devresi sona erdi ve Kütahya ebediyyen Türk hakimiyetine girdi.turkbayragi(alıntıdır)
1000 YILLIK KESTANE AĞACI: Merkez Kumarı Köyünde yapılan inceleme sonucu Boyocıolan mevkiinde üç adet kestane ağacı tescil edilmiştir (Anıtsal-tarihi değeri belgelenmiştir).
Bunlardan bir tanesi çok ilginç bir gelişme göstermiştir. 1000 yıllık olan ve halen meyve veren bu kestane ağacının çevresi 8 metre, yüksekliği 25 metreyi bulmaktadır. Her üç ağaç da koruma altına alınmıştır.