Herkese merhaba.
Noel/Yeni yıl derken 2 haftalık bir tatil almıştım. Tatil sonrası işe dönüş bunalımı yaşıyorum.
Ben çalışmayı hiç sevmiyorum ve çalışmak istemiyorum. Anam babam zengin değil ya da hayatımdaki kişinin ilerde evlensek tek başına ev geçindirecek bir geliri yok.
Türkiye’de en iyi denen üniversitede çok iyi bir bölüm okudum. Girdiğim işlerde 1 yıldan fazla dayanamayıp çıktım. Sonra yüksek lisans için başka bir ülkeye burs kazanarak geldim. O ara çok iyi geldi çalışmamak okul bahanesiyle. Sonra mezun olunca tekrar işe girmek zorunda kaldım. Güya başlarken hayalimdeki iş falan diyordum yine 1 yılın sonunda yaptığım alanı çok çok sevsem de hiç çalışasım gelmiyor. Hayatımız boyunca her hafta 40 saati para karşılığı bir yere bağışlamak bana korkunç bir fikir gibi geliyor.
Her pazar günü stresle geçiyor. Yarın iş olduğunu bildiğim için karnım ağrıyor. Sorun işlerde değil bende, bunu biliyorum. Ben komple çalışmak olgusunu sevmiyorum. Daha 30 yaşında bile değilim ve emekliliği hayal ediyorum sürekli.
Toplantılar, ofis ortamı, evden çalışırken o gün verimsiz geçtiyse verdiği vicdan azabı . Bu arada performans değerlendirmelerimde genelde olumlu yorum alıyorum yöneticilerimden. Sadece daha fazla sorumluluk almam gerektiğini ve sorumluluk için gönüllü olmadığımı söylüyorlar. Ama senden memnunuz diyorlar çünkü kendimi zorluyorum iş verildiğinde iyi iş çıkarmak için. Ama içten içe de kaç yıl daha böyle geçecek düşüncesinin verdiği bir mutsuzluk hakim. Annemle babam her gün yıllarca nasıl işe gittiler bir gram söylenmeden şoke oluyorum.
Noel/Yeni yıl derken 2 haftalık bir tatil almıştım. Tatil sonrası işe dönüş bunalımı yaşıyorum.
Ben çalışmayı hiç sevmiyorum ve çalışmak istemiyorum. Anam babam zengin değil ya da hayatımdaki kişinin ilerde evlensek tek başına ev geçindirecek bir geliri yok.
Türkiye’de en iyi denen üniversitede çok iyi bir bölüm okudum. Girdiğim işlerde 1 yıldan fazla dayanamayıp çıktım. Sonra yüksek lisans için başka bir ülkeye burs kazanarak geldim. O ara çok iyi geldi çalışmamak okul bahanesiyle. Sonra mezun olunca tekrar işe girmek zorunda kaldım. Güya başlarken hayalimdeki iş falan diyordum yine 1 yılın sonunda yaptığım alanı çok çok sevsem de hiç çalışasım gelmiyor. Hayatımız boyunca her hafta 40 saati para karşılığı bir yere bağışlamak bana korkunç bir fikir gibi geliyor.
Her pazar günü stresle geçiyor. Yarın iş olduğunu bildiğim için karnım ağrıyor. Sorun işlerde değil bende, bunu biliyorum. Ben komple çalışmak olgusunu sevmiyorum. Daha 30 yaşında bile değilim ve emekliliği hayal ediyorum sürekli.
Toplantılar, ofis ortamı, evden çalışırken o gün verimsiz geçtiyse verdiği vicdan azabı . Bu arada performans değerlendirmelerimde genelde olumlu yorum alıyorum yöneticilerimden. Sadece daha fazla sorumluluk almam gerektiğini ve sorumluluk için gönüllü olmadığımı söylüyorlar. Ama senden memnunuz diyorlar çünkü kendimi zorluyorum iş verildiğinde iyi iş çıkarmak için. Ama içten içe de kaç yıl daha böyle geçecek düşüncesinin verdiği bir mutsuzluk hakim. Annemle babam her gün yıllarca nasıl işe gittiler bir gram söylenmeden şoke oluyorum.