Bir bebeğin yarım kalan günlüğü - Kürtaj
5 Ekim: Bugün var edildim. Buradayımm. Varım. Müthis bir duygu bu. Var
olduumu henüz annem ve babam bilmiyor.
Bir elma çekirdeginden bile küçügüm. Ama ne de olsa, ben benim. Varım ya! Bu
bana yetiyor. Henüz bedenim belli belirsiz, yüzüm yok ama, varlıgımı ve
benligimi hissedebiliyorum. Bir kız olacagm ve baharda çiçekleri sevecegim.
19 Ekim: Biraz büyüdüm. kımıldamam mümkün degil. Annem henüz farkında degil
ama onun kanıyla besleniyorum. Kalbini dolasıp gelen sımsıcak kan bana
geliyor. Beni sevecek bir kalbin kıpırtılarını simdiden hissediyorum. Annem
beni çok sevecek. Annem için güzel bir sürpriz olacagım.
23 Ekim: Hiç göremedigim bir el agzımı biçimlendirmeye basladı. Dudaklarımda
onun dokunusunu hissediyorum. Bu "el"in dokundugu yerler dudagım damagımm
oluyor. Düsünün bir yıl sonra bu elin dokundugu yerde tebessümler açacak,
gülecegim. Dudagımdan ve dilimden sözler dökülecek. Herhalde önce "Anne!"
diyecegim. Anne duyuyor musun beni? Seninle konusacagım. Sana gülecegim.
Kimilerine göre hâlâ daha var degilmisim; Nasıl olur? Varım ve gülücükler
sunacak dudaklarım da olmak üzere ya; Hem sonra bir ekmek kırıntısı ne kadar
küçük olursa olsun yine ekmektir. Öyle degil mi annecigim? Ah bir
konusabilsem!
27 Ekim: Bugün pek mutluyum. içimde tatlı bir kıpırtı basladı. Artık bir
kalbim var. Kalbim atmaya basladı. Hayatım boyunca böyle atıp duracak.
Sevgilerle dolduracagım kalbimi. Tıpkı anneminki gibi... Annem bedeninde iki
kalbin birden atmaya basladıgını bilseydi ne kadar sevinirdi! Duyuyor musun
anne?
2 Kasım: Her gün biraz daha büyüyorum. Kollarım ve bacaklarım da
biçimlenmeye basladı. Hele bir büyüsün kollarım bak nasıl kucaklayacagım
seni annecigim. su ayaklarım da tamamlansın da, beraber çiçekli bahçemizde
yürürüz. Belki birlikte okula gideriz.
12 Kasım: Ah evet,Bunlar, bunlar ne kadar sevimli ve küçük seyler. Aman
Allah'ım parmaklarım da çıkmaya basladı. Bunlarla çiçek toplayacagım,
annemin elini tutacagım, kalem tutacagım. Belki de güzel bir siir yazacagım.
Annecigim, orada mısın? Ellerimi ellerinin arasına koymak için
sabırsızlanıyorum.
20 Kasım: Oh, nihayet.. Annem doktora gitti. Burada oldugumu ögrendi..
Yasasın! Doktor teyze özel bir cihazla gördü beni. Ultrason diyorlarmıs.
Resmimi bile çekti. Sevinmiyor musun annecigim? Seneye kalmaz kollarınn
arasında olacagım.
25 Kasım: Artık babam da burada oldugumu biliyor. Fakat henüz kız oldugumun
farkında degiller. Onlara sürpriz yapacagım..
10 Aralık: Bugün yüzüm tamamlandı. Artık iki güzel gözüm, bir küçük burnum,
dudaklarım ve yanagım var. Anneme benziyorum galiba;
13 Aralık: Artık çevreme bakabiliyorum. Etrafım çok karanlık ama olsun. Yine
de mutluyum. Yasıyorum ve varım. Kısa bir süre sonra gün ısıgını
görebilecegim, renkleri ve çiçekleri tanıyacagım. Rüyamda gördüm. Dünyada
gökkusagı diye bir sey varmıs.. Onu çok merak ediyorum.. Annecigim,
babacgım sizin yüzünüzü de görecegim. Tanısacagız.Mutlu olacagız.
Gülüsecegiz..
24 Aralık: Kulaklarım daha iyi duyuyor artık. Annecigim, senin kalbinin
seslerini duyuyorum. Benim kalbimin atıslarını da sen duyabiliyor musun?
Hatta sesini bile tanıyabiliyorum. Sesin ne kadar tatlı; Hiç duymadıgım bir
sey bu.Güzel ve saglıklı bir kız olacagım. Kollarında uyuyacagım, yüzüne
bakacagım, o tatlı sesini dinleyecegım. Benim için ninni de söyleyecek misin
annecigim? Sen de beni özlüyorsundur mutlaka.Beni koklayacaksın.. Çok
seveceksin, degil mi?
28 Aralık: Anne burada bir seyler oluyor. Doktor abla neden mutsuz bakıyor
böyle... Sen acı çekiyor gibisin. Kalp seslerin degisti... Sustun. Benimle
niye konusmuyorsun anne? Anne, Anne,Annecigim; Yüzümde soguk bir sey
hissediyorum. Anne, yüzümü parçalıyorlar... Anne bir seyler yap. Anne Kolumu
çekiyorlar anne; Canım yanıyor anne... Anne; Ayaklarımı parçalıyor bu sey
anne... Beni sana baglayan damarı kopardılar anne. Anne kalbimi
parçalıyorlar, Annecigim... Anne... Anne... An...
Ah! Kürtajınız tamamlandı hanımefendi. Geçmis olsun !.
________________________________________
5 Ekim: Bugün var edildim. Buradayımm. Varım. Müthis bir duygu bu. Var
olduumu henüz annem ve babam bilmiyor.
Bir elma çekirdeginden bile küçügüm. Ama ne de olsa, ben benim. Varım ya! Bu
bana yetiyor. Henüz bedenim belli belirsiz, yüzüm yok ama, varlıgımı ve
benligimi hissedebiliyorum. Bir kız olacagm ve baharda çiçekleri sevecegim.
19 Ekim: Biraz büyüdüm. kımıldamam mümkün degil. Annem henüz farkında degil
ama onun kanıyla besleniyorum. Kalbini dolasıp gelen sımsıcak kan bana
geliyor. Beni sevecek bir kalbin kıpırtılarını simdiden hissediyorum. Annem
beni çok sevecek. Annem için güzel bir sürpriz olacagım.
23 Ekim: Hiç göremedigim bir el agzımı biçimlendirmeye basladı. Dudaklarımda
onun dokunusunu hissediyorum. Bu "el"in dokundugu yerler dudagım damagımm
oluyor. Düsünün bir yıl sonra bu elin dokundugu yerde tebessümler açacak,
gülecegim. Dudagımdan ve dilimden sözler dökülecek. Herhalde önce "Anne!"
diyecegim. Anne duyuyor musun beni? Seninle konusacagım. Sana gülecegim.
Kimilerine göre hâlâ daha var degilmisim; Nasıl olur? Varım ve gülücükler
sunacak dudaklarım da olmak üzere ya; Hem sonra bir ekmek kırıntısı ne kadar
küçük olursa olsun yine ekmektir. Öyle degil mi annecigim? Ah bir
konusabilsem!
27 Ekim: Bugün pek mutluyum. içimde tatlı bir kıpırtı basladı. Artık bir
kalbim var. Kalbim atmaya basladı. Hayatım boyunca böyle atıp duracak.
Sevgilerle dolduracagım kalbimi. Tıpkı anneminki gibi... Annem bedeninde iki
kalbin birden atmaya basladıgını bilseydi ne kadar sevinirdi! Duyuyor musun
anne?
2 Kasım: Her gün biraz daha büyüyorum. Kollarım ve bacaklarım da
biçimlenmeye basladı. Hele bir büyüsün kollarım bak nasıl kucaklayacagım
seni annecigim. su ayaklarım da tamamlansın da, beraber çiçekli bahçemizde
yürürüz. Belki birlikte okula gideriz.
12 Kasım: Ah evet,Bunlar, bunlar ne kadar sevimli ve küçük seyler. Aman
Allah'ım parmaklarım da çıkmaya basladı. Bunlarla çiçek toplayacagım,
annemin elini tutacagım, kalem tutacagım. Belki de güzel bir siir yazacagım.
Annecigim, orada mısın? Ellerimi ellerinin arasına koymak için
sabırsızlanıyorum.
20 Kasım: Oh, nihayet.. Annem doktora gitti. Burada oldugumu ögrendi..
Yasasın! Doktor teyze özel bir cihazla gördü beni. Ultrason diyorlarmıs.
Resmimi bile çekti. Sevinmiyor musun annecigim? Seneye kalmaz kollarınn
arasında olacagım.
25 Kasım: Artık babam da burada oldugumu biliyor. Fakat henüz kız oldugumun
farkında degiller. Onlara sürpriz yapacagım..
10 Aralık: Bugün yüzüm tamamlandı. Artık iki güzel gözüm, bir küçük burnum,
dudaklarım ve yanagım var. Anneme benziyorum galiba;
13 Aralık: Artık çevreme bakabiliyorum. Etrafım çok karanlık ama olsun. Yine
de mutluyum. Yasıyorum ve varım. Kısa bir süre sonra gün ısıgını
görebilecegim, renkleri ve çiçekleri tanıyacagım. Rüyamda gördüm. Dünyada
gökkusagı diye bir sey varmıs.. Onu çok merak ediyorum.. Annecigim,
babacgım sizin yüzünüzü de görecegim. Tanısacagız.Mutlu olacagız.
Gülüsecegiz..
24 Aralık: Kulaklarım daha iyi duyuyor artık. Annecigim, senin kalbinin
seslerini duyuyorum. Benim kalbimin atıslarını da sen duyabiliyor musun?
Hatta sesini bile tanıyabiliyorum. Sesin ne kadar tatlı; Hiç duymadıgım bir
sey bu.Güzel ve saglıklı bir kız olacagım. Kollarında uyuyacagım, yüzüne
bakacagım, o tatlı sesini dinleyecegım. Benim için ninni de söyleyecek misin
annecigim? Sen de beni özlüyorsundur mutlaka.Beni koklayacaksın.. Çok
seveceksin, degil mi?
28 Aralık: Anne burada bir seyler oluyor. Doktor abla neden mutsuz bakıyor
böyle... Sen acı çekiyor gibisin. Kalp seslerin degisti... Sustun. Benimle
niye konusmuyorsun anne? Anne, Anne,Annecigim; Yüzümde soguk bir sey
hissediyorum. Anne, yüzümü parçalıyorlar... Anne bir seyler yap. Anne Kolumu
çekiyorlar anne; Canım yanıyor anne... Anne; Ayaklarımı parçalıyor bu sey
anne... Beni sana baglayan damarı kopardılar anne. Anne kalbimi
parçalıyorlar, Annecigim... Anne... Anne... An...
Ah! Kürtajınız tamamlandı hanımefendi. Geçmis olsun !.
________________________________________