İnan ki hiç aramıyorum. Hatta çok sıkıldım. Tam olarak şu karikatürdeki gibi hissediyorum.Genelde ilişkileriniz yabancı erkeklerle oluyor sanırım ve siz türkiyede yaşıyosunuz anladığım kadarıyla. Merak ettiğim nerden buluyosunuz bu yabancı erkekleriişiniz gereği falan mı gerçekten ben kaç aydır dibimde yaşayan adamı zorla buldum valla
O istisna bence yaPutin’in boyu 170
Bu beyde resmen benim eski toksik sevgilim vaybı aldım. 2013 den beri bumerang gibi atıyorum atıyorum geri dönüyorMerhaba kizlar, unutmamissiniz konuyu:)
Baştan yazayım konu bir yere varmayacak ve uzun olacak:) devam etmek isteyenler okuyabilir
en son konuya yazdigimda bu arkadas ülkesindeki ambargodan dövizlerini çekemediginden dolayı bankadaki tüm parasini bana yollamak istediğini söylemişti. Ki dünyada birine güvenecek son insan. Türkiye'deki basit alışveriş sitesi şifresi bile aha şu;Eki Görüntüle 3120131
O yüzden beni şaşırttı, güvenmesi de biraz mutlu etti,yalan yok. Avukat arkadaşlara danıştım, "3500 € olarak taksitle yollasın bir şey olmaz" dediler. Çocuk da ilk partı gönderdi ama yeni bir ambargodan dolayı para bana da gelmedi, bankada sıkıştı.
Bu arada benim konunun basinda bir yerlerinde bahsettigim tatlı çocukla bir munasebetim daha oldu (malesef o da çok uzaklardan, Avrupa'dan biri) . Sağolsun beni görmeye bir tren, üç uçak değiştirip geldi, türlü maceralar yaşadık, bu bizi biraz daha yakinlastirdi. Hatta bu maceraları çizip kitap haline getirmiş doğumgünümde mektupla yolladı falan. Çok tatlı bir çocuk zaten. Huyu suyu da aynı ben, sakin mizaçlı , yeniliklere açık,sevgi dolu birisi . Güzel bir uyum yakaladık...
Amma ve lakin işte mesafeler...tam bir ilişkimiz yok. Hatta konuşmuyoruz bile bir suredir. Öyle ayda bir mektup atıyoruz birbirimize, havadisleri bildiriyoruz
Rusoglan da bu para bahanesiyle arasıra bana yazıyor iste. Beni bir yokluyor hala onla beraber miyiz diye. Hatta ısrarlı bir şekilde sormuştu, 'onla iliskiniz ne boyutta' diye. Salak 'opustunuz mu' falan diye sormuş'niye soruyorsun?' dedim, 'interesting' dedi 'senin özel hayatın da bana interesting, ama soru sormuyorum çünkü bu uygunsuz' dedim. 'tabii ki sorabilirsin, niye soramayasin' dedi.
'Madem sen son sevgilini anlat ben benimkini anlatayım' dedim, ama anlatmadı
Sonraaaa...
5. Tanışma yıldönümümizde ben tanıştığımız günden bir resmimizi attım, happy anniversary diye .
Neden?
Çünkü ilk mesajda da dedim, malım ben. Çok da normal sayılmam.
Yani ben kuyruk sallamasam aslında ne o bana para bahanesiyle yazabilir ne başka bir şey. Ama ne yapayım:)) yazmasam içimde kalırdı.
Çocuk da 'bunu bir partiyle kutlamaliyiz, belki nihayet Rusya'ya gelirsin' falan dedi. Ben de ' istersen beş el online okey oynayalım beşinci yıl dönümümüz için. Bence bize yeterli. Moskova'da partiyle kutlanacak bir beş yıl değildi. ' dedim :)
Bir triplendi falan , bir süre konuşmadık
Sonra yine bankalarla ilgili bir bahaneyle yazdı. Konu İstanbul'a gelirse benim onunla yeniden başlayıp baslamayacagima geldi, yine devam etmek istediğini,istersek mutlu olacağımizi falan söyledi. Eski defterler açıldı her zaman konustugumuz ama bir yere varamadigimiz konuşmaları yaptık (o yeterince şans vermedigimi / çağırınca bilmemnereye gelmediğimi söyledi . Ben onu da yapsam zaten yine aynı şeyleri yaşayacağımızı,vedalaşıp ayrıldıktan sonra aramiza mesafe gireceğini söyledim. O 'ne kadar eminsin' dedi, ben her hoşçakalın beni kötü etkilediğini söyledim) falan filan. Zaten zibilyon kere kurduğumuz cumleleri tekrar kurduk.
En son fix cümlesi olan "istersen beni engelleyebilirsin ama ben buluşmak ve yeniden başlamak istiyorum" dedi. Neden? Dedim , ' çünkü seni ve maceralarimizi özledim ' dedi
Salak bu çocuk gerçekten. Ben orada ona top attım, bir desene seviyorum,unutamıyorum,tüm dünyayı gezdim sen gibisi yok falandaha önce de yine aynı muhabbetin sonundaki yine aynı fix cümlesine 'neden?' diye sormuştum, 'cunku eğlenceli güzel ve şanslısın. Beraber zaman geçirmekten keyif aliyorum' demişti
Romantiklik seviyesi de bu :/
Neyse cevap olarak "ben de seni özledim, ama sensiz daha muyluyum. Lutfen böyle konular acip kafamı karıştırmaya ve beni mutsuz etmeye son ver' dedim, konuşmayı kestik, 3 hafta falan oldu...
Öyle yani... Bu arada ilginç bir şekilde, evrenden işaret midir nedir, bana meylini belli eden hoş adamlarla tanışıp durdum bu ay. Aslında bu bebenin dediği gibi onu engelleyip bahsi geçen diğer arkadaşa 'guzel anılar için teşekkürler ama artık konuşmayalım' mektubu atsam da hayatıma tertemiz yeni sayfa açsam sanki daha mutlu olacagim...
Ama maalesef o şeybende yok henüz. İnşallah yakın zamanda bunu başarabilirim.
Oh oh. Buradaki konularda okuyoruz bazen eski sevgilisini unutamadı mı konuları. Çok acıyorum bu durumda birakilanlara gercek bi şrfsizlikBu beyde resmen benim eski toksik sevgilim vaybı aldım. 2013 den beri bumerang gibi atıyorum atıyorum geri dönüyorhatta bu atışlarımdan birinin arasına 1 evlilik 2 çocuk sığdırdı
En son ben şutladım artık yeter be sıkıldım diyeOh oh. Buradaki konularda okuyoruz bazen eski sevgilisini unutamadı mı konuları. Çok acıyorum bu durumda birakilanlara gercek bi şrfsizlik
Yaaaa ben sana bayıldımmm tüm konularını okudjm işsiz fibi ne durumdasınız öerak ettimHerkese merhaba,
Böyle şeylerden konu açmayı hiç sevmem ama bugün konuyla ilgili 4 arkadaşımı darladim, yine de yetmedi. İnsanlara musallat olacagima bir de KK'da paylasayim dedim :)
Ben kendimi bildim bileli şıpsevdi, tanıştığı kişiyle pat diye romansa girebilen, bağlanma/güvenme problemi vs asla olmayan, ilişkide hoşuma gitmeyen şeyler olduğunda kolayca ayrılabilen , ayrildiktan sonra çabucak kendi hayatına bakan, 'bitti diye üzülme,yaşandı diye sevin' mottosuna sarılan, keyifli aşk hayatına sahip 30 yaşında bir kadınım.
Ama malesef ne kadar hayatımdan çıkarsam da tekrar tekrar hayatıma aldığım birisi var.
Bu kişi bana ne zaman mesaj atsa mecazi değil ciddi ciddi fiziksel olarak etkileniyorum. Mesela o anda yemek yiyorsam birden iştahım kapanıyor. Ağzımdan lokma geçmiyor. Kulaklarım ugulduyor,biri bir şey anlatıyorsa duymuyorum bile. Bağırsakların hareketleniyor. Kabızlığa falan birebirhani çok stresliyken bir his gelir ya, bir anda midende bir şeyler oynar, iştahın kapanır,ağzının tadi kaçar.
Heh, tam olarak bu belirtileri yaşıyorum. Ciddi ciddi bağırsaklarima vuruyor adamin mesaj sesini duymak. Beni gerdiği için mi böyle,sevdiğim için mi böyle hiç bilmiyorum.
Bir de onunla konuşurken dikkatim inanılmaz derecede dağılıyor. Çok örnek var da şimdi aklıma gelen birini vereyim; Mesela bu sene tatile giderken, dinlenme tesisinde onu hatirlatan komik bir çorap gördüm , belki yine bulusuruz diye çorabı aldım. Derken o yazdı ben kasaya giderken (ilginç bir tesaduf oldu ama ne zaman adami ansam mutlaka yazar). Ben tabii Leyla,tum algimi çocuğa vermişken kaybolmasın diye boyundan takılan, içinde lensimden parama, kimliğime herşeyimin olduğu çantamı kasada unutmusumbeş parasız,lenssiz şarjsiz kaldım çocukla mesajlasacam diye.
Ya da onunlayken otostop çekmiştik bir keresinde, dalginlikla bindiğimiz adamın ceketini calmisim,çocuğun ceketi diye (sonra ulaştık geri geri tonla yol geldi aldı,daha da otostopçu almaz herhalde). Yani daha neler neler...
Elim ayağıma dolaşıyor, midem bulanıyor, bağırsaklarim çalışıyor... Adama tepkisiz kalamiyorum.
Bu bahsettiğim 4,5 yıllık bir süreç. Çok çok her yerden engelliyorum ,yazmıyorum falan. Ama o bir şekilde ulaşıyor,bir uygulamadan,mailden falan. O yazınca karşı koyamıyorum hemen sazan gibi atlıyorum.
Ha , 4,5 yıldır aşkıyla bir onu mu bekliyorum? Öyle de değil aslında :) hayatıma insanlar giriyor, hatta flortten bir tık öteye gidecek gibi olunca ona da bilgi veriyorum (gavatlik mode:
on).
En son birkac ay önce çok tatlı biriyle bir şeyler denemeye karar verdik. Ben de benim çocuğa yazdım ,böyle böyle diye..günlük sohbetlere - hal hatır sormalara ara verelim diye.
Bana dediği cevap ; "nasıl yani,bu bir daha konuşmayacağız anlamına mı geliyor?"
E, tabii ki :) ama o benim "best ex" immiş. O yüzden hayatımda biri de olsa onla konuşmaya devam edebilirmişiz
Konuşmanın sonunda gerçekten samimiyetle "Lütfen mutlu olmama izin ver ve hayatımdan yavaşça çik" yazdım, "kusura bakma, istersen engelleyebilirsin. Ama senin tarafından olan bir şey olur bu" dedi
Öyle bir ilişki yani...
Peki bu konuyu niye açtım, 4,5 senenin sonunda?
Şu an Onun ülkesi içler acısı bir halde, tüm dünyanın yaptırım uyguladığı malum yer(Rusya). Zaten turkiye'ye gelmeyi düşünüyordu ama her zamanki gibi birkac ayligina...
Bugün ben kahvaltı yaparken bir seneligine Türkiye'ye yerleşmek istedigini söyledi (şu an başka bir ada ülkesinde yaşıyor) , x bölgesinde ev tutmakla ilgili yardım istedi. O mesajı attigi saniye ben yine mideme yumruk yemiş gibi oldum, iştahım kaçtı, soluğu wc'de aldım, bir strese girdim:) stres mi heyecan mi ona da emin değilim.
Tüm gün boyunca aklımda , görüşür muyuz, benim şehrime gelir mi (en son benim şehrime taşındığında beni on sene yaşlandırdi) , ben onu ziyarete gider miyim, nasıl yapsak, öyle mi , böyle mi... Aklımı toparlayamiyorum, tek aklımdaki şey bir sene aynı sinirlar icinde olacağımız...
İşte , ben bu durumdan çok mutsuzum...onla olan ilişkimiz bir yere varmayacak bir tren yolculuğu gibi..yolculuk güzel ama, bir yere varmıyor.
Hani KKda var ya, uyuz uyuz insanlarla evleniyorlar, 'eee huyunu suyunu biliyordun niye evlendin' diye tersliyoruz..işte ben tam da böyle olurum bu çocukla devam etsem. Coooook farklı iki insanız.
Yani neyini seviyorum diyorum, bir şey de bulamıyorum. Tip desen, bir denize girsin çıksın kıpkırmızı oluyor tüm yaz domates gibi geziyor yanımda. Ondan coook daha yakışıklı insanlar hayatıma girdi. Boy pos desen çelimsiz,175 adam. Robokop gibi sevgililerim olmuştuhuy desem eleştirmeye bayılır, dirdiri sever, asiri titiz. Üstelik Aynı dili konuşmadığımiz gibi ikimizin de İngilizcesi harika iletişim kuracak kadar iyi değil, çoğu zaman anlamiyoruz bile birbirimizi
Mesela ondan başka yabancı uyruklu sevgililerim oldu, hevesle benim için Türkçe öğrendiler, Türkçe kursuna gidenler, evde kendi kendine calisanlar... Bu çocuk ooooonnca ay/yıl gecti,defalarca türkiyeye geldi , Allah razı olsun, bir tarkan'dan yakalarsam Mucks Mucks şarkısını ezberledi, bir de tahin pekmez kebap bal peynir ekmek pilav köfte falanonun dışında soyadımi bile hala düzgün telaffuz edemiyor.
Yani vazgecemeyecek neyi var, ben de bilmiyorum.
Ben adamdan aramızda ülkeler,kitalar varken zaten kopamiyordum, şimdi benim ülkem sınırları içindeyken hiç kopamam , tekrar aynı şeylere başlarız diye korkuyorum.
Bana bir öneriniz var mı?
Tez elden nasıl bırakabilirim bu kötü aliskanligimi? Yoksa zaten artık aynı ülke sınırları içinde olacağız tekrar mi denesem (36. Defa)???
Adamın kötü huyu ne deseniz aslında kötü huyu da yok, garibim. Kendi halinde, işinde gücünde birisi ama inanılmaz zit iki insanız. Ben tam tipik Canıtez türk kadini, o buz gibi soğukkanlı Rus erkeği.. Onun önem verdiği şeyler benim umrumda bile değil,benim önem verdiğim şeyler ona göre gereksiz:) bir de eleştirmeye ,dirdira bayılır. Onun dışında kibar , asla kavgadan tartışma ortamından hoşlanmayan, canın sikkinsa güldürmek için tüm maymunluklari yapan, sevgisini belli eden, elini hiç birakmayan, en iyi gün doğumu/gün batımı nerededir hesaplamayı beceren, akıllı tatlı,maviş birisi.
Ne yapmalıyım sizce?? Zaten dört yıl harcamisim, bir sene daha mı harcasam
Ben de merak ettim naptın geldi mi Türkiye'ye?
Bi seneni daha harca bari. Ben olsam ben de kopamazdım
Merhaba herkese tekrar, teşekkür ederim hala merak ettiğiniz içinYaaaa ben sana bayıldımmm tüm konularını okudjm işsiz gibi ne durumdasınız merak ettim
demiştim. Kendisi sağolsun birkaç defa daha geldi yanıma . Her gelişinde bir tık daha yakınlaştık birbirimize. Şu an onunlayim,mutluyumBu arada benim konunun basinda bir yerlerinde bahsettigim tatlı çocukla bir munasebetim daha oldu (malesef o da çok uzaklardan, Avrupa'dan biri) . Sağolsun beni görmeye bir tren, üç uçak değiştirip geldi, türlü maceralar yaşadık, bu bizi biraz daha yakinlastirdi. Hatta bu maceraları çizip kitap haline getirmiş doğumgünümde mektupla yolladı falan. Çok tatlı bir çocuk zaten. Huyu suyu da aynı ben, sakin mizaçlı , yeniliklere açık,sevgi dolu birisi . Güzel bir uyum yakaladık...
Amma ve lakin işte mesafeler...tam bir ilişkimiz yok. Hatta konuşmuyoruz bile bir suredir. Öyle ayda bir mektup atıyoruz birbirimize, havadisleri bildiriyoruz
Kız ,adam endiselendi diye niye gelsin teeeee Tayland'dan, sanki Kocaeli'den geliyorO Rus havanda su dövüyor. Merak eden çıkıp gelir. Ondan bı cacık olmaz
At bakam videoyu :))) ne bileyim ben Rusya'da zannettimKız ,adam endiselendi diye niye gelsin teeeee Tayland'dan, sanki Kocaeli'den geliyoro kadar da değil.
Beraberken fırsat buldukça gelmeye çalışırdı, hatta birkaç ayligina benim ilceme tasinmisti. Ama 14 aydır falan ayriyiz. Öyle bir beklentiye girmem asla.
Gerçi zamanında ayriyken sürpriz yapıp pandeminin ortasında gelmisligi de olmuştu
Bı saniye sana bir video atacam :)
Bu sizin aranızdaki bağ çok hoşYaaaa "köy yanar zilli saçını tarar" gibi olacak ama...
Bugün benim rusoglan mesaj attı, 'istiklal caddesinde patlama olmuş,sen iyisin di mi?' diye
Ben o sırada olaydan da habersizdim. Normalde Balkanlarda olup Türkiye'de hissedilen deprem için bile "deprem olmuş sen iyi misin" mesajı atardı, beş kişi Taksim'de eylem yapsa 'taksimde protestolar varmış,her şey yolunda mi' yazardı. Bahane olsun diye kandilleri kutlar,utanmasa kabotaj Bayraminda bile yazar, böyle birisi.
Yine basit bir şey sandım ama Twitter'dan resimleri gördüm, cok üzüldümben haftanin 3 günü istiklal caddesinde takılırım hep, evime de yakın, uğrak yerlerim, gittiğim galeriler, tiyatrolarim falan çoğunlukla o bölgededir.
Bu yüzden çok etkilendim. Çocuğun herkesten - hatta ablamdan, eşim dostumdan önce endiselenip yazması beni çok etkiledi.
Önce kibarca teşekkür ettim,iyi olduğumu söyledim.
Birkaç saat sonra dayanamadım,konuşmayı uzatmak için benim için endiselenmesine teşekkür ettim.
O da akrabalarimi falan sordu:) salak salak konuştuk.
Belki her gün dolaştığım yerlerde yaşanan patlamadan,belki Twitter'da gördüğüm korkunç videolardan psikolojim etkilenmiştir bilmiyorum ama onunla mesajlasirken ağladım, konuyu uzattikca uzattım iyi geceler dememek için.
En sonunda 'bazen balkanlardaki deprem için yazsan da endiselendiğin zamanlarda bana mesaj yazmanı seviyorum' dedim.
O da "çünkü seni merak ediyorum" dedi.
Mesajlasmayi bitirdik (şu an taşındığı ülkede gece yarısı olmustu zaten)
Elimde telefon boooooyle mal gibi on satır konuşmayı otuz defa okudum durdum ben de. Sonra icime sinmedi , konuma yazayım dedim.
Böyle işte...