- 9 Eylül 2024
- 19
- 9
- 23
- Konu Sahibi gecemavisi3
- #1
Çok üzgünüm çok sinirliyim. Bu hislerimde haklı mıyım gerçekten bilmiyorum. O yüzden buraya yazmak istedim. Uzunca bir yazı olacak bunu bilerek başlayın lütfen.
14 senelik bir arkadaşım dostum var. Kendisi her zaman mükemmel bir ailede ,çok iyi ders notları olan dış görünüşü yüzünden her zaman övülen ve maddiyat olarak hiç zorlanmayan bir yaşam sürdü. Onun adına çok mutlu olsam da o bunları küçük yaştan itibaren fazlaca gördüğü için kendini her zaman benden üstün görüyordu. Ama bu benim için hiç sorun olmadı çünkü arkadaşlığı benim için yeterliydi. Kendisi de çok fazla travma sebebimdir bu arada. Her neyse.
Ben ise psikolojik olarak hasta bir ailede büyüdüm. Annem babama aşıktı babam annemden nefret ederdi sürekli kavga dövüş. Su alacak paramın olmadığını bilirim. Annem de babamla her kavga ettiğin de bize patlardı. Bu neredeyse her gün yaşanıyordu. O yüzden ezik bir çocuktum , annem hastaydı . Onu da daha fazla üzmemek için hiç bir şey anlatmazdım. Ama okulda küçük yaşta sınıf arkadaşlarım tarafından çok zorbalanırdım kendi apartmanımızda fiziksel tacize uğradım ,hocam bile beni rezil ederdi. Kimseye demezdim diyemezdim demedim de .
Ortaokula geçtim öz güvenimi toparladım , derslerm düzeldi sevdiğim ve sevildiğim bir ortamdaydım . Hayatımın en güzel senelerini yaşadım . Güzel de bir liseyi kazandım. Ailemin o yüzden benden beklentisi her zaman çok yüksekti .
Lise de annem kansere yakalandı , babam trafik kazası geçirdi, annem ağır ameliyatlar geçirdi, babamın beynine pıhtı attı ve felç geçirdi, coronaya yakalandı entübe edildi ve cesedini almak için hazırlanın dendi , vereme yakalandı, babam içinde kanserden şüphelenildi vs. Bu olayların hepsi 4 sene içerisinde farklı zamanlar da yaşandı. Ben okuldan hızlıca gelip annemlere yemek yapardım evi temizlerdim pansumanlarını yapardım , annem kendini daha iyi hissettsin diye saatlerce başında beklerdim, babam felçliylen onunla yürüyüşlere çıkardım vs.Küçük de bir kardeşim var o bunları anlamasın diye de çok çabalardım. Annem liseye geçerken erkeklerin çok dikkatini çektiğim için kapanmamı istediği için istemeyerek kapanmıştım ve şansıma çok kötü bir sınıfa düştüm. Sınıfta ki herkes zengin çocuklarıydı, hırçınlardı ve ateist olmayı havalı görüyorlardı. O yüzden kimse beni kaale almazdı bakışlarıyla bile zorbalarlardı . Hocalarım da öyleydi. Bir kere tenefüste ayakta durduğum için sırayı bacağıma geçirmişti birisi. Niye yaptığını sorunca da yanlış yerde olduğum için uyarmak istediğini söylemişti. Eve gidince bacağımda morluklar oluşmuştu. Ben o dönem 20 kilo aldım . Psikolojik olarak çöktüm. Açılmak istediğim için orsbu damgası yedim. Babam tarafından dövülürdüm evden kovulurdum hala tırnak izleri kolumda . Annem bana kanser olmayı hak ettiğimi dile getirdiği zamanlardı. Bu arada babam da kişilik bozukluğu var ve kendisi narsist . Her şeye ben koşturdum iyi olsunlar diye çok uğraştım çabaladım. Kendimden verdim ama kimseden alamadım.
Böyle bir ailede büyüdüm, böyle zamanlar yaşadım. O zamanlar bu bahsettiğim arkadaşımdan hiç kopmadım . Ama olayları çok büyüttüğümü , iki hafta önce tanıştığı kızın annesinin 3 sene önce vefat ettiğini o bile benim kadar ona yakınmadığını söyledi. Kendimi daha da çok suçlu hissederdim. Kötü hissetmemin sebebinin bakış açısı olduğunu söyleyip dururdu . Bu konuşmaların üzerine gidip annemle babamın evde tekme tokat kavgalarını ayırmaya çalışırdım.
Ben üniversiteye geçtim . İstemediğim bir bölümde okuyorum. Ve ben aşık oldum. Karakteri babama hiç bir konuda benzemeyen birisini buldum. Bu arkadaşım çocuğun dış görünüşünü beğenmediği için sürekli hakaretler edip durdu . Domuz ,şişko vs. Sonra ben aşık olduğum çocuktan ayrılmak zorunda kaldım, aramıza mesafe girdiği için. Arkadaşım da benden sonra aşık oldu. Ve her gün her saat her dakika ben onu dinledim. En kötü günümde gecenin 2sinde sabahın köründe evimizin salonunda dışarıda çarşıda yollarda her yerde. Annemin hastalığının ilerlediği günün akşamında bunu bilmesine rağmen arayıp bana ağlayarak anlatırdı. Üzgün diye hep dinledim her zaman yanında oldum. Sınava girmeme 10 dk kala bile konuşurdum. Bu 3 sene sürdü . Onu anlatmak için arayıp sordu yazdı. Yurtta kaldığım için hatlar çekmiyordu. Bunun için bile bana kızıp tripler attı. Sebebi onunla konuşamıyor olmammış. Her neyse…
Bu arkadaşımla iki ay önce sesli konuştuk. Ne kadar kötü olduğumu dile getirmemin üzerne beni aradı ve sevdiği çocuğu anlattı 2 saat. Onun üzerine 2 ay geçti. Ve bu 2 ay da biz 4 kere mesajlaştık. Hepsini de ben yazdım . Bugün arkaşıma yazdım ki x kişisini unuttuğun için beni de mi unuttun . Niye arayıp sormuyorsun? Kendimi kullanılmış hissediyorum. X kişiyle birlikte beni de mi sildin dedim . Bunun üzerine aldığım cevap ;
X kişisini defalarca konuşmak istemiyorum. Ben zaten atlatmışım bunu şuan da söylemenin sebebi ne oldu. Yarasını deşmişim gibi çok kırıldığını söyledi.
Ben atlattığını bilmiyordum. Çünkü iyi zamanında hayatına beni dahil etmediğini fark ettim. Ayrıca yarasına merhem olmamaışım da deşmişim gibi hesap sorması canımı çok acıttı. 14 senelik arkadaşım olur kendisi. Ona karşı nasıl davranmalıyım bilmiyorum,siz olsanız ne yapardınız?
Yılların birkmişliği mi desem bilmiyorum, hayat artık beni çok yoruyor. Bugün daha fazla yaşamalı mıyım diye sordum kendime. Hiç bir duygum kalmadı . Üzerim de sadece toprak eksik gibi. Buraya yazarak rahatlamak istedim sadece . Dönüp baktığım da ne kadar çok yol kat ettğimi görmek istedim . Acaba daha fazlasını da yapabilecek miyim diye düşündüm uzun uzun. Buraya kadar okuyan kimse olduğunu düşünmüyorum ama okuduysanız da hakkınızı helal edin. Teşekkür ederim
14 senelik bir arkadaşım dostum var. Kendisi her zaman mükemmel bir ailede ,çok iyi ders notları olan dış görünüşü yüzünden her zaman övülen ve maddiyat olarak hiç zorlanmayan bir yaşam sürdü. Onun adına çok mutlu olsam da o bunları küçük yaştan itibaren fazlaca gördüğü için kendini her zaman benden üstün görüyordu. Ama bu benim için hiç sorun olmadı çünkü arkadaşlığı benim için yeterliydi. Kendisi de çok fazla travma sebebimdir bu arada. Her neyse.
Ben ise psikolojik olarak hasta bir ailede büyüdüm. Annem babama aşıktı babam annemden nefret ederdi sürekli kavga dövüş. Su alacak paramın olmadığını bilirim. Annem de babamla her kavga ettiğin de bize patlardı. Bu neredeyse her gün yaşanıyordu. O yüzden ezik bir çocuktum , annem hastaydı . Onu da daha fazla üzmemek için hiç bir şey anlatmazdım. Ama okulda küçük yaşta sınıf arkadaşlarım tarafından çok zorbalanırdım kendi apartmanımızda fiziksel tacize uğradım ,hocam bile beni rezil ederdi. Kimseye demezdim diyemezdim demedim de .
Ortaokula geçtim öz güvenimi toparladım , derslerm düzeldi sevdiğim ve sevildiğim bir ortamdaydım . Hayatımın en güzel senelerini yaşadım . Güzel de bir liseyi kazandım. Ailemin o yüzden benden beklentisi her zaman çok yüksekti .
Lise de annem kansere yakalandı , babam trafik kazası geçirdi, annem ağır ameliyatlar geçirdi, babamın beynine pıhtı attı ve felç geçirdi, coronaya yakalandı entübe edildi ve cesedini almak için hazırlanın dendi , vereme yakalandı, babam içinde kanserden şüphelenildi vs. Bu olayların hepsi 4 sene içerisinde farklı zamanlar da yaşandı. Ben okuldan hızlıca gelip annemlere yemek yapardım evi temizlerdim pansumanlarını yapardım , annem kendini daha iyi hissettsin diye saatlerce başında beklerdim, babam felçliylen onunla yürüyüşlere çıkardım vs.Küçük de bir kardeşim var o bunları anlamasın diye de çok çabalardım. Annem liseye geçerken erkeklerin çok dikkatini çektiğim için kapanmamı istediği için istemeyerek kapanmıştım ve şansıma çok kötü bir sınıfa düştüm. Sınıfta ki herkes zengin çocuklarıydı, hırçınlardı ve ateist olmayı havalı görüyorlardı. O yüzden kimse beni kaale almazdı bakışlarıyla bile zorbalarlardı . Hocalarım da öyleydi. Bir kere tenefüste ayakta durduğum için sırayı bacağıma geçirmişti birisi. Niye yaptığını sorunca da yanlış yerde olduğum için uyarmak istediğini söylemişti. Eve gidince bacağımda morluklar oluşmuştu. Ben o dönem 20 kilo aldım . Psikolojik olarak çöktüm. Açılmak istediğim için orsbu damgası yedim. Babam tarafından dövülürdüm evden kovulurdum hala tırnak izleri kolumda . Annem bana kanser olmayı hak ettiğimi dile getirdiği zamanlardı. Bu arada babam da kişilik bozukluğu var ve kendisi narsist . Her şeye ben koşturdum iyi olsunlar diye çok uğraştım çabaladım. Kendimden verdim ama kimseden alamadım.
Böyle bir ailede büyüdüm, böyle zamanlar yaşadım. O zamanlar bu bahsettiğim arkadaşımdan hiç kopmadım . Ama olayları çok büyüttüğümü , iki hafta önce tanıştığı kızın annesinin 3 sene önce vefat ettiğini o bile benim kadar ona yakınmadığını söyledi. Kendimi daha da çok suçlu hissederdim. Kötü hissetmemin sebebinin bakış açısı olduğunu söyleyip dururdu . Bu konuşmaların üzerine gidip annemle babamın evde tekme tokat kavgalarını ayırmaya çalışırdım.
Ben üniversiteye geçtim . İstemediğim bir bölümde okuyorum. Ve ben aşık oldum. Karakteri babama hiç bir konuda benzemeyen birisini buldum. Bu arkadaşım çocuğun dış görünüşünü beğenmediği için sürekli hakaretler edip durdu . Domuz ,şişko vs. Sonra ben aşık olduğum çocuktan ayrılmak zorunda kaldım, aramıza mesafe girdiği için. Arkadaşım da benden sonra aşık oldu. Ve her gün her saat her dakika ben onu dinledim. En kötü günümde gecenin 2sinde sabahın köründe evimizin salonunda dışarıda çarşıda yollarda her yerde. Annemin hastalığının ilerlediği günün akşamında bunu bilmesine rağmen arayıp bana ağlayarak anlatırdı. Üzgün diye hep dinledim her zaman yanında oldum. Sınava girmeme 10 dk kala bile konuşurdum. Bu 3 sene sürdü . Onu anlatmak için arayıp sordu yazdı. Yurtta kaldığım için hatlar çekmiyordu. Bunun için bile bana kızıp tripler attı. Sebebi onunla konuşamıyor olmammış. Her neyse…
Bu arkadaşımla iki ay önce sesli konuştuk. Ne kadar kötü olduğumu dile getirmemin üzerne beni aradı ve sevdiği çocuğu anlattı 2 saat. Onun üzerine 2 ay geçti. Ve bu 2 ay da biz 4 kere mesajlaştık. Hepsini de ben yazdım . Bugün arkaşıma yazdım ki x kişisini unuttuğun için beni de mi unuttun . Niye arayıp sormuyorsun? Kendimi kullanılmış hissediyorum. X kişiyle birlikte beni de mi sildin dedim . Bunun üzerine aldığım cevap ;
X kişisini defalarca konuşmak istemiyorum. Ben zaten atlatmışım bunu şuan da söylemenin sebebi ne oldu. Yarasını deşmişim gibi çok kırıldığını söyledi.
Ben atlattığını bilmiyordum. Çünkü iyi zamanında hayatına beni dahil etmediğini fark ettim. Ayrıca yarasına merhem olmamaışım da deşmişim gibi hesap sorması canımı çok acıttı. 14 senelik arkadaşım olur kendisi. Ona karşı nasıl davranmalıyım bilmiyorum,siz olsanız ne yapardınız?
Yılların birkmişliği mi desem bilmiyorum, hayat artık beni çok yoruyor. Bugün daha fazla yaşamalı mıyım diye sordum kendime. Hiç bir duygum kalmadı . Üzerim de sadece toprak eksik gibi. Buraya yazarak rahatlamak istedim sadece . Dönüp baktığım da ne kadar çok yol kat ettğimi görmek istedim . Acaba daha fazlasını da yapabilecek miyim diye düşündüm uzun uzun. Buraya kadar okuyan kimse olduğunu düşünmüyorum ama okuduysanız da hakkınızı helal edin. Teşekkür ederim