kimse demiyor ki insanlar yaptıkları işlerden para kazanmasınlar. emeklerinin karşılığını almasınlar. ortada böyle bir durum yok aslında. türkiye'de insanların bu kadar ayrıntılı düşündüğünü bile zannetmiyorum. daha önce de söylediğim gibi insanlar korsan yüzünden sektör çöküyor demek yerine çağa uygun teknolojilere ayak uydurmalılar. bunu yapmadıkları müddetçe de kötü veya iyi buna maruz kalacaklardır. çağın gerisinden gelen hiçbir şey eski kükmünü sürdüremez. örneğin bazı sanatçılar albümlerini göstermelik fiyatlarla internet üzerinden satışa sunuyor. bunu yapanların albümünü alıyorum kendi adıma. çünkü bana o kolaylığı sağlamış. zaten sevdiği biriyse insanın almak, para kazandırmak istiyor. ama türkiye'de istediğiniz her şeye ulaşabiliyor musunuz mesela? ben küçük bir şehirde yaşıyorum. herhangi bir yere gidip pearl jam cdsi istesem beni kovalarlar dükkandan. böyle büyük grupların ya da büyük bütçeli filmlerin biz indirdiğimiz için çökeceği inancı da oldukça hayali diye düşünüyorum.
türkiye'de yaşam standartları ortada. meşhur bir deyiş vardır: karnı aç olan adam bir resim sergisinden hiçbir şey anlamaz, ya da umrunda bile olmaz. çünkü o karnını doyurmak ister öncelikli olarak. insanların çocuklarının eğitimine bile para ayıramadığı bir ülkede sanata harcama yapmıyor diye eleştirilmesi ütopik bir şey bence. kendi içinde yaşadığı toplumun farkında olmamak belki de. tıpkı hükümetin sağlayamadığı imkanlar yüzünden ekmek çalan çocukların senelerce hapis yatıp, başımızda büyük yolsuzluklar yapanların hala dokunulmazlık zırhıyla gezmesine benziyor bu.
kitaplar konusunda fikrimi söyledim daha önce de.sahaflar yoluyla ya da kütüphaneler yoluyla bu ihtiyaç giderilebilir. ama madem çağa ayak uydurmak dedik. o zaman kütüphaneler sadece kitaplarla sınırlı kalmasın. müzik için, sinema için de bölümler eklensin. insanlara bir şey sunulmuyor ki yapmıyorlar deniyor.
bu ülkede ülke dışı mihraklara gelir sağlayan daha birçok şey var. en basitinden bim'in bile neye hizmet ettiği belirsizken insanlar gelir seviyesi gittikçe düştüğü için buradan alışveriş yapmak durumunda kalabiliyor. bir ülkede eğitim ve gelir seviyesi ortadayken bu tip konuların en önemli sorun olduğunu düşünmüyorum açıkçası. eleştirilen insanlar öncelikle sanata aç hale gelmeli ki sanatın değerini vermeli. oysaki bizim insanımız sanattan önce karnını doyurmaya çalışıyor. sevgiler...
ben zaten kimse işinden para kazanmasın demiyorum. dikkat ettiyseniz gelişen teknolojiye ayak uydurmak zorunda olduklarını söylüyorum. internet çok büyük bir etki yaratmıştır toplumlar üzerinde ve bu etkiyi sıfırlamaya çalışmak çok hayalidir, imkansızdır. internet üzerinden satışa sunulan albümler olabiliyorsa herkes bunu yapmalı o zaman. şu anda internet bu kolaylığı sağlamışken parası olan adam da gidip zaman harcayıp almayacaktır. bunun doğru olduğu iddia edilmiyor zaten, insan davranışlarının nasıl olacağı tahmin edilmeye çalışılıyor. dizi izlenen, film izlenen sitelerden belli ücretler karşılığında yararlanılabilir. ya da yaptırımlar ciddi olur. insanlar yapmazlar. burada sorun algı yaratmakta. insanlar bunun hırsızlık olduğunun bilincinde değiller ve onlara öyle gelmiyor. bunun hırsızlık olduğu, emek çalması olduğu algısı yaratmak lazım öncelikle.
ikinci bir konuya gelecek olursak da insanlar günde 10 film izlemiyor elbette ama yılda 12 film de izlemiyor. ya da yılda 10 şarkılık bir albümden 120 şarkı da dinlemiyor. bunlara pratik çözümler bulmak gerekiyor. insanların alım gücüne göre düzenlemek gerekiyor. takas elbette olabilir ama kiminle takas edilecek. düşünürseniz bunu yapacak fazla insan olmayacağını fark edeceksiniz. sinemaya gitmek istediği halde 6 lira verip gidemeyen insanlar hiç yok mu çevrenizde. benim var. bir de şöyle bir durum oluşacak. insanların tek eğlencesi film izlemek olmuş son yıllarda zaten. düşünüyorum da bu tamamen engellendiğinde hiç parası olmayan insan ne yapacak. her zamanki gibi parası bol olanlar her imkandan yararlanırken, parası olmayanlar oturup bakacak. elinden bu da alınmış olacak.
kütüphanelerde yapılacak sinema ve müzik eklemeleri ayrıca yıllardır olmasını dilediğim bir şey. ama neden devlet kütüphanelerinde olmuyor bu uygulama. çünkü onların telif hakkı satın alınmak zorunda ve bu hizmet verilmek zorunda. ama kimse yanaşmıyor buna nedense. devleti sanatçısını korumuyor halk zaten sefil bir durumda. o nedenle burada en az suçlu kişi halk benim gözümde. bunca yıldır egemen güçler zaten sömürmüş insanları, bu hala devam etmekte. belki de insanlık tarihinden beri bireylerin yaptığı tek toplu karşı çıkış bu korsan hareket. elbette ki doğru değil insanların hakkını çalmak, emeğine göz dikmek. ama benim demek istediğim halkın burada en az suçlu konumda olması. oraya gelene kadar isteyenin engel olabileceğini düşünüyorum. sektörlerin yeni teknolojiye uyum sağlamaya zahmet etmeyip bu yalanın ardına sığındığını düşünüyorum.
ve ben asla korsanı savunmuyorum. yapılanın hırsızlık olduğunun bile farkında olmayan halkı bu kadar ağır eleştirmenin doğru olmadığını savunuyorum.buna dur demeyen, elinden geldiği halde yapmayanları eleştiriyorum.
ayrıca korsana evet diyen halkı masum bulmuyorum, evet o suçlu bu suçlu şu suçlu, ama korsan alan halk da suçlu..
gönlünüz rahat ediyorsa tabii.. her şey korsan olsun, emeklerinin karşılığı verilmesin, zaten o adamlar da çeşit olsun diyeyaratıcılıklarını zorluyorlar, üretiyorlar..
sizin yıllarınızı vererek yazdığınız bir kitabı kendini bilmezin teki fotokopi makinesinden çoğaltsın da sizin üzerinizden 2-3 liraya satsın yıllarınızı, diğerleri de alsın, ne olacak ki... alt tarafı yıllarınız, bir daha yazar, bir daha çeker, bir daha söylersiniz...
işiniz ne, onlar da çoğaltılsın, yayılsın, aç kalın hattahatta bırakın bu sanat manat işlerini siz de korsancılığa girin, asıl para başkalarının sırtından geçinenlerde ya..
evet haklısın ama orijnal kitaplrı satın almaya herkesin gücü yetemiyebilir.Ee bu insan napsn orjnal kitap alamyr die kitap okumasın mı? Ztn ülkemzde kitap okuyanlrn sayısı oldkça az. Okuyanlrn çoğuda korsan alıyr pahalı diye. şimdi bi kitaba 25-30 tl vermk çok mu zor dieyecksn ama bunu yıl olarak düşündüğümzde yüksek rakamlr ortaya çıkıyr. Devlet kütphanlerine gelincede çook eski kitaplar var.Ve bazı kitaplrn adı bile üstünde yazmıyor. ve gerçkten çoqu insan aradığnı bulamıyr.. Bnde onaylamıyorm korsanı mümkün olduğnca orjnal almaya çalışyrm. Ama 50 tl gbi uçuk bi fiyat olduğndada korsan alıyrm.Bence insanları bu kadr eleştrmemelisn çnkü onlarda mecbur kaldıklarndan alıyorlar.
hiç korsan almadım, öğrencilik zamanlarımda bile 5 lira korsana vereceğime 4 5 lira daha biriktirir orjinalini alırdım.. bu 50 35 25 liralık kitaplar bana denk gelmiyor galiba.. netten alıyorum ve hep % 30 25 20 15 10 indirime inen kitapları inceler öncelikli olanları alırım. bir kitaba 25 tl vermem gerekirse muhakkak bir şeylerden kısar dengelerim, misal bi paket sigara az içerim... acil o kitaba ihtiyacım varsa ve indirime girmediyse de kütüphaneden temin ederim...
artık aynı şeyleri tekrar tekrar yazıp durmaktan bıktım, lütfen hep aynı bahaneyle bir kitaba 50 lira nasıl vereyim (hangi kitapsa o :) gider kara kara fotokopisinden okurum demeden önce eklediklerimi ve yazdıklarımı okumanızı rica ediyorum...
lütfen korsana bu kadar duyarsız olmayalım, evet haklısın ama pahalı napayim onlar da indirsin fiyatları en büyük bahanemiz. bu konuyla ilgili eklediklerimi okuyun lütfen ve fazla değil korsanın eksilerini kaybettirdiklerini iki araştırıverin netten eklediklerimi okumak istemezseniz.. kara fotokopileri alarak uyanıklık yaptığını sanan cin fikirli halkımıza aslında nasıl da geri dönüyor.. günü kurtarmak önemli değil, uzun vadedeki bize geri dönecek etkileri de düşünmek lazım, benim aldığım bi fotokopi mi batıracak demeyin, bu düşüncelere sahip uyanık çokbu kadar uyanıklara ne edebiyat dayanır ne sanat...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?