Köpek Bakımı
Köpeğin Soğuktan Korunması
Çoban köpekleri, St.Bernard, Chow chow ve Sibirya Husky’si dışında hiç bir köpek soğuğa dayanamaz. Köpek eğer bir ev sıcaklığında yaşamaya zorlanırsa hastalanabilir. Boss adlı husky’nin çok bilinen öyküsü oldukça öğreticidir. Bu köpek çok cesur ve dayanıklı olduğu için on yıl kadar sürü başı olarak kullanıldıktan sonra bir Fransız kadın tarafından alındı. Bu saygıdeğer buzlar kralı böylece duvarlar arasında yaşamaya başladı ve iki yıl sonra yağmurlu bir gecede dışarı çıktığı için hastalanıp öldü.
İnsana eşlik eden köpeklerin çoğunun ev içinde uyumasına izin verilir. Köpek evin herhangi bir köşesinde, salonda, mutfakta, hatta tuvalette mutlu olabilir. Gereken tek şey altına küçük bir yastık ya da eski bir battaniye sermektir. öte yandan büyük köpeklerin sahipleri genellikle köpeklerinin bir terasta ya da bir avluda uyumasını tercih ederler.
Köpeğin evin dışında barınması halinde, kulübesinin nemden ve rüzgardan korunması gerekir. Kulübe köpeğin beden ölçülerine uygun olmalıdır. Kulübenin içinde ayağa kalkabilmeli ve kendi çevresinde rahatça dönebilmelidir. Klasik köpek kulübesi, küçük bir ev biçiminde ve ağaçtan yapılır. Yüksek ve iki yana doğru eğik bir damı olur. Kulübenin içi ve dışı kötü hava koşullarının çürütücü etkisini ve parazit yuvalarının oluşmasını önlemek için boyanmalıdır. Kulübe periyodik temizlikler için sökülüp takılacak biçimde yapılırsa daha iyi olur.
Kulübenin köpeğin rahatça girip çıkacağı kadar geniş tek bir kapısı olmalıdır. Kış aylarında bu kapı kalın bir örtü ya da kapak ile örtülmelidir. Köpeği romatizmadan korumanın en iyi yolu budur. Ayrıca köpeğin yattığı zemin topraktan biraz daha yüksek olmalı ve kulübenin damı kiremit ya da metal ile korunmalıdır. Kulübenin içindeki yatak paçavralarla ya da odun talaşıyla doldurulmuş sağlam bir şilteden ibaret olmalı ve her hafta havalandırılmalıdır.
Kış aylarında soğuk algınlığına yakalanması ya da bacaklarında bir sorun olması halinde köpeğin evin içinde uyumasına izin verilmelidir.
Banyo
Sanıldığı gibi köpekler kolay kolay kokmaz ve sık yıkamak daha iyi temizlik anlamına gelmez. çünkü köpeklerde ter bezleri yoktur. Yani köpekler patileri dışında terlemezler. Dolayısıyla tere bağlı koku oluşmayacağından bizim gibi sık olarak yıkanmaya ihtiyaç duymazlar. Köpek, çok kirlenmemişse ayda bir kez suyla yıkanmalıdır.
Sık yıkandığında derinin Ph değeri değişir ve aslında koruyucu olan derinin üzerindeki yağımsı tabaka kaybolur, köpeğiniz mantar ve uyuz gibi hastalıklara daha duyarlı hale gelebilir.
Genellikle aşılama döneminde doktorunuz yıkamaya zaten izin vermez. Daha sonrasında ise eğer deride medikal bir problem yoksa, ama yıkamak istiyorsanız ayda bir kez yıkama önerilir. Çoğu tüylü köpek sadece fırçalamakla temizlenebilir.
Yıkayacağınız zaman onu önce ılık suyla ıslatmalısınız. Bu işlem için genellikle bir küvet tavsiye edilir. Küvetin altına onun kaymayacağı paspas şeklindeki malzemeden konursa iyi olur. Doktorunuz özel bir şampuan önermediyse köpek şampuanını bir kasede bir-kaç misli su ile çoğaltın. Bir sünger parçası alın. Su ile dilüe ettiğiniz şampuanı emdirip köpeğinizin üzerine sürün.
Şampuanı direk dökmeyin ve kesinlikle insan için üretilen şampuan ve sabunları kullanmayın. Köpek şampuanları insan şampaunları gibi üretilmediğinden çok köpürmesini beklemeyin. Kulağına su kaçırmamaya ve gözüne şampuan gelmemesine dikkat edin. Bunun için kulağına vazelinli pamuk koyun. çünkü kaçan su kulakta kronik (uzun süreli) otitis externa dediğimiz dış kulak yolu enfeksiyonuna sebep olabilir.
Durulamayı ılık suyla (sıcak veya soğuk olmayacak) çok iyi yapın. Eğer çok kirli ise aynı işlemi ikinci kez tekrar uygulayabilirsiniz. Sonrasında onu önce bir havlu ile silin ve fön makinesinin ılık ayarıyla (sıcak değil) iyice kurutun. Köpeklerin derileri zor kuruduğundan cereyandan uzakta bir yerde tutun ve mümkünse o gün (en azından 4-6 saat) dışarı çıkarmayın. Kendiniz rahat yıkayamıyorsanız köpek kuaförlerinde yıkatabilirsiniz. Fakat çoğu kuaför bugün hala şampuan bilincine varamadığından şampuanınızı yanınızda götürürseniz daha iyi olur.
Su ılık olmalıdır. Yıkama köpeğin kuyruğundan başlar, başına doğru devam eder. Köpeğin vücudu önce ıslatılır, sonra sabunlanır. Bu sırada kulakları pamukla tıkanmalıdır ve gözlerine sabun kaçmamasına dikkat edilmelidir.
Banyodan sonra köpeğin, kuruyana kadar dışarda değil evin içinde dolaşmasına izin verilmelildir.
Gebe köpekler ve on iki haftalık olmamış yavrular gerekmedikçe yıkanmamalıdır.
Tüylerin Temiz Tutulması
Tüy bakımı köpeklerde üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. çünkü yılda en az iki kez olmak üzere tüy değiştirirler.
Köpek düzenli olarak fırçalanmalı ve postunda pire ve kene olmadığına bakılmalıdır. Sahip olduğu özellikler gerektirmedikçe bir köpeğin tüyleri kırpılmaz. Güneş köpeğin derisini yakabilir ve böylece böcekler köpeğin kanını emebilecekleri bir alan bulmuş olurlar. Köpeğin postunu temiz tutmak için kullanılan pek çok araç vardır: uzun ve geniş dişli taraklar, çeşitli sertlik derecelerinde fırçalar, küçük tırmıklar, makaslar ve bu iş için kullanılan bıçaklar. Düz tüylü köpeklerin özel bir eldivenle ya da hafif metalden yapılmış bir fırçayla kaşağılanması gerekir. Uzun ve tel gibi tüyleri olan cinslerin taşıdıkları özellikler gerektiriyorsa tüylerinin kesilmesinde yarar vardır. Bu uygulama cansız tüylerin alınmasını ve köpeğe istenen biçimin verilmesini sağlar. Köpeğin tüylerini estetik nedenlerle kısmen kesmek de mümkündür. Tüylerin gerek kesilmesi gerekse kırpılması bu işi bilen kişilerce yapılmalıdır. Kesme işini bilen, hevesi ve zamanı olan köpek sahibi tarafından uygulanabilir. Poodle cinsi köpekler istenen görünümü almaları için düzenli bir programa uygun olarak kırpılırlar.
Bahçede yaşayanlarda bu genellikle ilkbahar ve sonbahar civarında daha yoğun dökülme şeklindedir ve daha kısa sürer. Fakat evde yaşayanlarda bütün yıla yayılarak devam eder. Eğer bir beslenme bozukluğu, hastalık veya lokal bir açılma yoksa bu tüy değiştirme olarak adlandırılır. Sizin yapmanız gereken onu hergün hatta yoğun tüy değiştirme zamanlarında sabah akşam olmak üzere iki defa fırçalamaktır. Bu işlem için en uygun olanı tel fırçalar veya eldiven gibi ele geçirilebilen çeşitli tipteki plastik fırçalardır.
Yavru köpeğinizi fırçalamaya ne kadar erken alıştırırsanız ileride o da siz de rahat edersiniz. çünkü fırçalama genel bakım için beslenme kadar önemli bir işlemdir. Fırçalama yaparken köpeğiniz üzerinde gerekli olan günlük kontrolleri de uygulamış olursunuz. Bu bilhassa deri problemlerine yatkın olan ırklarda sorunu erken tespit etmek bakımından önemlidir. Fırçalama yaparken bilhassa ele geçirilebilen fırça tipleriyle aynı zamanda deriye masaj yapıp kan dolaşımını da uyarmış olursunuz.
Gözler, Kulaklar ve AğızBakımı
Bütün köpek cinslerinin düzenli ve periyodik bakıma ihtiyaçları vardır. Zaman zaman köpeğe göz banyosu yaptırılmalıdır. Kulaklar her hafta mavi ispirtoyla, nemlendirilmiş pamuklu çubuk kullanılarak temizlenmelidir.
Dişler için veteriner bakımı gerekir. Dişlerin dökülmesine neden olabilen diş taşlarının temizlenmesi gereklidir. Tırnaklar hayvanın yürümesini zorlaştırmayacak ölçüde ve uygun bir makasla kısaltılmalıdır. Bu işlem yapılırken hayvanın derisini incitmemeye özen gösterilmelidir. Kaşıntı olması halinde makat guddlelerinin boşaltılması gerekir. Bu da veterinerin yapabileceği bir uygulamadır.
Tırnak Bakımı
Anatomik olarak parmak uçlarında yer alan ve işlev olarak insanlarda olduğu kadar köpeklerde de önem taşıyan tırnakların korunması ve düzenli olarak bakımının yapılması gerekir.
Anatomik olarak parmak uçlarında yer alan ve işlev olarak insanlarda olduğu kadar köpeklerde de önem taşıyan tırnakların korunması ve düzenli olarak bakımının yapılması gerekir.
Tırnaklar özel bir yastık içerisinde yer alır ve iki tabakadan oluşur. Bunlar cansız olan üst tabaka ve canlı olan alt tabakadır. üst tabaka suda erimeyen protein olan keratin dokudan oluşmuştur. Bu keratin yapıyı boyuna uzayan katmanlar şekillendirir. özellikle köpeklerde daha kalın olan bu yapıyı kolayca görmek mümkündür. Alt tabaka ise damar ve sinirlerin yer aldığı canlı dokudan oluşur.
İnsanlarda küçük objelerin kavranması, tutma ve parmak uçlarının korunması gibi bir işleve sahip olan tırnakların özellikle köpeklerde ayrıca ilave edilebilecek pek çok önemli işlevi söz konusudur. Doğal yaşamda savunma aracı olarak kullanılan tırnakların avlanma, tutunma, tırmanma, yırtma, parçalama ve sürekli yer ile teması olan parmakların korunması gibi işlevleri köpekler için büyük önem taşımaktadır.
Yavru dönemlerinde köpeklerde beyaz ve siyah renk olarak iki renkte olabilen tırnağın renklendirilmesinde ise melanositler rol alır.
Kangal köpeği gibi genetik ırk özelliği olarak fazla sayıda olabilmesine karşın köpeklerde 5'er adet tırnak bulunur. Parmak uçlarındaki yerleşimi ise farklılık göstermektedir. Köpeklerde parmak uçlarından görünen sabit bir konumdadır.
Tırnak dokusunda bazı yapısal hasarlar görülebilir. Bu durum çoğu zaman yetersiz beslenme, kötü çevre şartları ve A vitamini yetersizliklerine bağlı olarak görülebilmektedir. Ayrıca tırnaklarda yapısal bozulmaya neden olan önemli bir faktörde mantar enfeksiyonlarıdır. çok sık görülmemekle birlikte Mikrosporum canis (Dermatophytosis) türü mantarlar ve leichmaniasis türü parazitlere bağlı oluşan enfeksiyonlar nedeniyle tırnaklarda deformasyonlar şekillenebilmektedir. Ayrıca tüm bu faktörler tırnakların düzenli uzamasını olumsuz etkileyen faktörler arasında sayılabilir.
Sürekli yenilenen ve uzayan tırnaklar doğal yaşamda sürtünmeye bağlı olarak törpülenir. Oysa ev ortamında bakılan köpeklerde bu doğal törpülenme olmadığından bakımının belli periyotlar ile yapılması gerekir. Aksi halde yürüme problemleri ve kırılmaya bağlı yaralanmalar görülebileceği gibi istemeden dahi olsa ev halkına da zarar verilebilir. Bir çok köpek tırnak kesiminden pek mutluluk duymazlar. Bazen büyük bir işkence halini alan tırnak kesme seansları ileri yaşlarda yapılması zorunlu bir bakım olacağından henüz yavru iken düzenli olarak tırnak kesimine alıştırmak sizin için kolaylık sağlayacaktır.
Tırnak bakımı köpeklerde şekil ve süre olarak farklıdır. Tırnaklarını kesmek için kullanabileceğiniz özel tırnak makaslarını kolayca temin edebilirsiniz. Eğer hergün dışarı çıkan bir köpekse doğal bir törpülenme şekilleneceğinden tırnak kesimine ihtiyaç duyulmaz.
Köpeklerde tırnak bakımı biraz daha düzenli takip edilmelidir. Tırnaklar direkt yer ile temas etmediğinden aşınma ve doğal olarak törpülenmeye pek müsait değildir. Bu nedenle tırnak kıvrılmalarına ve sonuçta kırılmalarına köpeklerde daha sık rastlanılmaktadır.
Tırnak kesim işleminde dikkat edilmesi gereken bir kaç detay vardır ki bunlardan en önemlisi kesim işlemi sırasında canlı dokunun korunmasıdır. Aksi halde damarların bulunduğu bu bölümün kesilmesi halinde kanama şekillenebilir. çok büyük boyutta kanama olmamasına karşın tırnağın enfeksiyonlara açık hale gelmesine yol açabileceğinden kesim işlemi sırasında dikkatli hareket edilmelidir. Beyaz renkli tırnaklarda kolayca ayırt edilebilen bu damarlı bölge, siyah tırnaklı köpeklerde ayırt edilemediğinden kesim sırasında sık sık kanamalara neden olunabilir. Bu durumu önleyebilmek için küçük parçalar halinde kesmek ve dokuları kontrol etmek gerekir.
Düzenli periyotlarla kesilmeyen tırnaklarda uzayan cansız doku ile birlikte damarlı canlı bölümde uzayarak tırnakların kesilme payını azaltacağından kanamalar daha fazla görülebilir.
Şekillenen kanamaların durdurulmasında özel kan durdurucu tozlar ve koter ile yakma yöntemleri kullanılabilir. Bazen hiç bir müdahaleye gerek duyulmadan kanama kendiliğinden de durabilir. Bu tür olumsuzlukların yaşanmasını önleyebilmek için onlar için özel tasarlanmış makasları kullanmanız ve uzman birinden yardım alarak tırnak kesimi konusunda bilgilenmeniz faydalı olacaktır.
Sıcak Havalarda Köpeklerde Artan Su İhtiyacı
Su hayatın temelidir. Köpeğinize dilediği kadar yüksek kalitede su verin. Hasta köpeklerin sağlamlara göre su gereksinimi birkaç kat daha yüksektir.
Havalar ısınmaya başlıyor, bazı yörelerimizde ısındı bile. Su hayattır, hava soğuk ya da sıcak hiç fark etmez su her zaman için içilmesi, içirilmesi gereken önemli bir besin bileşenidir. Yükselen hava sıcaklıkları köpeklerde su gereksinimini daha da artırır.
Su bütün besin bileşenlerinin arasında en önemlisidir. Normal ağırlıktaki bir köpek vücudundaki yağlarının tamamını ve proteinlerinin yarısını kullanarak günlerce aç kalabilir, buna rağmen yaşamını sürdürebilir. Ama vücudundaki suyun %10'unu bile kaybetse hastalanır. Köpek yavrularının vücutlarının %84'ü, yetişkin köpeklerin %60'ı sudur.
Su vücuttaki tüm metabolik etkinliklerin neredeyse tamamında yer aldığı için tüketimi zorunlu bir besin bileşenidir. Sıcak bir günde köpeğinizi evde su kabı dolu olmadan sadece birkaç saat bırakabilirsiniz. Lütfen suyun yaşamsal önemini, kalitesini ve miktarını her zaman için göz önünde bulundurun.
Ne kadar Su?
Su gereksinimini belirleyen birçok faktör vardır; köpeğin yavru ya da yetişkin olması, aktivitesi, ağırlığı, günlük tükettiği mama miktarı, ortam konfor ısısı, hamile ya da emziriyor olması gibi. Genel bir kural olarak, günlük tükettiği besin miktarının en az 2.5 katı kadar su tüketmesi gereklidir.
Bir köpek günlük 900 gram kuru mama tükettiyse en az 2.2 litre su tüketmelidir. Köpeğiniz küçük ırklardan diyelim; gün boyu 100 gram kuru mama tüketiyor, en az 1.5 su bardağı yaklaşık 300 cc su içmelidir. Hava çok sıcak, aşırı koşturdu, hamile ya da emziriyor verilen bu miktarların 2-3 katı fazlasını bile tüketebilir. Bu normal karşılanmalıdır. Köpekler genellikle günlük gereksinimlerinin biraz üstünde su tüketirler bu asla kötü değildir.
Kuru mama + yaş mama ile beslenen köpeklerde su tüketimi biraz azalabilir, çünkü su gereksinimlerinin bir bölümünü yaş mamadan sağlamaktadırlar ve bu da normal karşılanmalıdır.
İçme Suyu ve Kalitesi
Ülkemizdeki içme suları genellikle yüksek sertliktedir. Bu içerdiği minerallerden ileri gelmektedir, çoğunlukla bizler kaynak suları daha yumuşak, içimi hoş olduğu için tercih ederiz. Köpek dostlarımızda bizden farklı değildir.
Sertliği yüksek, içerdiği parçacık sayısı fazla olan sular kullanma, tarımsal sulama suyu olarak değerlendirilir. Musluklardan akan su nispeten daha iyidir. Pikniğe gittiğinizde emin olmadığınız dere, gölet gibi yerlerden köpeğinizin su içmesine engel olun. Suda; bakteri, virüs, kan parazitleri gibi mikroorganizmalar olabilir veya suda fazla miktarda magnezyum, demir, nitrat bileşikleri bulunabilir. Köpeğinizin su gereksinimini göz önüne alarak bir şişe su ya da bir kase yoğurt alın yanınıza.
Su ne kadar temiz olursa olsun içine konduğu şişe, su kabı kirli ise su da kirlenir, mikroorganizmalar içinde ürer. Su kabı olarak köpekler plastik olanları pek tutmazlar onlar ve bizler için ideal olan cam yada çelikten yapılmış olanlarıdır. özellikle çelik olanlar bakteri barındırmaz, yosun oluşumuna izin vermezler. Ancak yüzeylerinde derin çizikler oluştu ise değiştirilmeli, yenilenmelidirler.
Su tüketimini etkileyen önemli bir faktörde suyun sıcaklığıdır, kışın ortam ısısı, yazın nispeten soğuk su bizler için olduğu gibi köpeklerde de tercih sebebidir.
Hasta Köpekler ve Su
Bir köpek kendisini iyi hissetmediğinde su içmeyebilir, ateşli bir enfeksiyona yakalandıysa da su içmeyi kesebilir. Bu iki durum bazen eş zamanlı olarak görülür. Derisine kıvrım yaptırdığınızda esnekliğini yitirdiğini adeta kuruduğunu duyumsarsınız.
Hasta köpeklerin iyileştirilmelerinde ilk aşama kaybolan vücut sıvılarının yerine konmasıdır. Eğer kendi kendine su içmiyorsa hemen damar içi ya da derialtı yolla serum verilmelidir.
Böbrek bozuklukları ve şeker hastalığında aşırı su tüketimi ve sonrasında kusma görülebilir. Tekrarlayan bu tip olgularda Veteriner hekiminiz 24 saat su ve mama vermeyin diyebilir bunda amaç midenin dinlendirilmesidir. Asla 24 saatten fazla susuz bırakmayın.
Sürekli kusan bir köpek acilen veteriner hekime götürülmelidir. Aksi halde bozulan elektrolit dengesi onulmaz hasarlara neden olur. Sağlıklı köpeğin dersine kıvrım yaptırdığınızda çabucak düzelir normal şeklini alır, hasta köpeklerde bu daha yavaş gerçekleşir.
Performans ve Su
Su tüketimi ile performans birebir ilişkilidir. Av köpekleri, kızak ya da yarış köpeklerinin performansları yani başarma gücü, güdüsü vücutları susuz kaldı ise azalır. Soğuk iklimlerde bu tip çalışan köpeklere su hafif ılıtılmış et sulu çorba şeklinde verilir, yarış köpeklerine ise enerji tüketiminde büyük ölçüde glikoz tükettikleri için şekerli su verilir. Bu şekilde su verilmesi ile performansın % 80 oranında arttığı tespit edilmiştir.
Su hayatın temelidir. Köpeğinize dilediği kadar yüksek kalitede su verin. Hasta köpeklerin sağlamlara göre su gereksinimi birkaç kat daha yüksektir. Sağlam ya da hasta köpeğinize su vermeyi unutmayın, susuz kalmasın.
Su Bayatlar mı?
Evet, bayatlar. Mama paketlerinin üzerinde, her zaman için taze ve temiz su bulundurun denir. Su içmek sağlıklı oluşun, sağlıklı kalmanın temelidir. Niçin köpekler akan suyu sever, çünkü doğada akan su, durgun suya göre daha fazla oksijen içerir (yüzey geriliminden ötürü), köpekler bunu içgüdüsel olarak bilirler. Hareket yüzey gerilimini azaltarak suyun içine daha fazla oksijen çekilmesini sağlar, suyun havalandırılması diye de söylenebilir.