- 30 Ekim 2007
- 2.152
- 88
- 43
Kötü başlayan ama çok güzel sonlanan bir masal bizimkisi..
Eşimle 4 senelik bir birliktelikten sonra 31 temmuz 2005te evlendik biz.. Birbirimizi çok seviyorduk.. 1 sene çocuk olmasın dedik ve korunduk.. İkimizde çok seviyorduk halbuki çocukları.. Ben evin en küçüğü olduğumdan bir sürü yeğenim elime doğmuştu.. ablamlar “ Allah sana çifter çifter versin” diyordu.. 1. senenin sonunda korunmayı bıraktık.. her reglimde çok üzülüyor ve sürekli ağlıyordum.. eşim görevdeyken doktoruma gidip muayene oldum.. her şeyin yolunda olduğunu, olmaması için bir sebep görünmediğini söyledi… ama süreci hızlandırmak için klomen tedavisi yapalım istiyorsanız dedi.Ama eşinde bir muayene olsun dedi.. Eşime söyledim.. gelince hemen doktora gitti.. sperm testi yapıldı.. 13 şubat 2007 de raporları da alıp doktora gittik.. inceledi.. “sizi kandırmak istemem, normal şartlarda sizin çocuğunuz olmaz” dedi.. nasıl yani falan olduk biz tabi.. sperm sayımız çok düşük ve hareketli sperm hiç yokmuş.. çok ama çok üzülerek çıktık odadan.. birbirimizin yüzüne bile bakamıyorduk.. hiç konuşmadan eve gittik.. ve öylece uyuduk.. sabah eşim bana sevgililer günü hediyesini vererek uyandırdı..ama her şey çok tatsızdı.. 15 şubat doğum günüydü.. bi pasta alıp eve geldim.. en yakın arkadaşını eşiyle beraber davet ettim.. o akşam bir üzüntü daha oldu bizim için.. o hamileydi.. sevinç nidaları atarak söylediler bize.. biz ise içten içe yıkılmıştık.. bu kadar güzel bi habere bile sevinemiyorduk.. 1 sene böylece geçti.. bir sürü hamile, doğum haberini buruk buruk sevinerek aldık durduk.. sonra tekrar atağa geçtik.. bir aşılama maceramız hüsranla sonuçlandı.. ben artık kaldıramayacağım bunları diyerek vazgeçme kararı aldım.. ama hep bi umut vardı..
9 aralık 2010 da istanbulda bir prof.a gitmeye karar verdik.. tahlillerimizi de alıp gittik.. çok tatlı konuştu bizimle.. yılbaşına bebeğinizle gireceksiniz dedi.. umutlandık…. Gataya gelin dedi.. gittik.. tekrar tahliller yapıldı.. sonuçlar çok kötüydü.. tüp bebek bile tutmaz dediler.. sperm sayısı ve kalitesi iyice düşmüş.. yerinde hareketli bile yokmuş.. ameliyatla sperm alabiliriz dediler.. tamam dedik.. tahlillerim yapıldı.. troidit hastası olduğum belirlendi.. 1 ay ilaç tedavisinden sonra normale döndü hormonlarım... sonra tüp bebek için çalışmalar başladı.. iğneler, ilaçlar, sperm sayısını arttırmak için cevizler fındıklar falan.. 5 tane yumurtam oluştu.. azdı aslında.. ama bir tane bile yeterliydi.. çatlatma iğnesini vurma vakti geldiğinde ben kızımın odasında ki kanepeye oturup iğneyi elime aldım.. eşimde içerden 10dan geriye sayıyordu.. 3-2-1-0 vurdum iğneyi dualar eşliğinde.. 13 nisanda yumurtalarım toplandı..15 nisanda 2 tane embriyom vardı.. döllemeyi gerçekleştiren doktor gidip seçiyim birini dedi.. geldi.. ve kızımla buluşturdu beni.. çok stresli bi 8 gün geçirdim..24 nisan 2010 cumartesi yani 9.günün sabahı, eşim uyurken sessizce kalkıp giyindim.. öğrenmeliydim artık gerçeği.. minibüse binip hastaneye gittim… sabahın 8 inde.. 1 gibi sonuçlar çıkar dediler.. beklemek ölüm gibiydi.. bu arada yeğenimin dükkanına gittim.. ve idrar testi yaptık.. gölge gibi bir çizgi vardı.. ama ilaçlardan olabilirdi.. sonuçları almaya gittik.. zarfı verdiler elime.. açamıyordum bi türlü.. sonuç 39 du.. neydi bu şimdi.. hemşire "hamilesiniz" dedi.. o an nötrdüm.. korku, panik, mutluluk ne bileyim.. her şey garipti.. çıktık hastaneden.. eşimi aradım.. “sonuç pozitif, hamile olabilirim” dedim.. sevinmedik pek sevinemedik daha doğrusu.. o hep temkinliydi..ilaçların hormon seviyesini yüksettiğini ve testte yanıltıcı olduğunu biliyorduk.. .. pazartesiyi zor ettim.. tekrar yaptırdım.. katlamıştı rakam.. Salı tekrar.. artık umudum gittikçe artıyordu.. gatada ki hemşiremi aradım.. bi gelin bakalım dedi.. gittik.. evet ordaydı minik bi nokta.. sonra geçmek bilmeyen zamanlar.. ayda 3 kez gidilen 3 ayrı doktor.. acaba nasıl, yaşıyor mu diye.. hiçbir problem yaşamadığım için bile korkar olmuştum artık.. 6.aydan sonra tekmeler başladı.. ve bu tekmeler niye hareket etmedi tedirginliklerini de beraberinde getirdi… göbeğimi sallayıp uyandırıyordum kuzumu her seferinde :) 7.ayın sonunda ayrıntılı ultrasonda minik bir delik tespit edildi kalbinde.. 1 ay sonra bi daha bakalım dedi doktor.. hala oradaydı.. işte kötü bişiy olacaktı.. doktorum doğumla geçebileceğini söyledi.. öyle de oldu çok şükür..o aya kadar 2 pijama dışında hiçbirşey almamıştım meleğime.. korkudan.. ya bişiy olursa.. ya ben tüm o eşyalarla yalnız kalırsam diye.. yavaş yavaş almaya başladık.. son ayıma girdiğimde haftada bi muayeneye gidiyordum.. hiç sancım yoktu.. açılma da.. ama doktorum ısrarla normal doğum istiyordu.. ama ben korkuyordum.. o son anda olucak bir aksilik herşeyi sonlandırabilirdi..
27 aralıkta gittiğimizde 3 ocağa randevu aldık…. O akşam kızıma ördüğüm hırkanın patiğini bitirmeye çalıştım.. ama çok belim ağrıyordu bıraktım..( hala tek patik :) ) saat 1 gibi uyudum.. saat 3te tuvalete kalktım.. sildiğimde kırmızı bir sıvı geldiğini gördüm.. elim ayağım titremeye başladı.. eşimi uyandırmadan doktoru arayım dedim.. ama eşim hemen noldu diye uyandı.. doktor doğum başlamış olabilir dedi. Sabah gelin.. sabahı zor ettim tabi ben.. saat yedi de duşumu almış ve çantamı hazırlamış olarak bekliyordum arabanın gelmesini.. gittik.. hemen nst ye soktular.. çok az sancı çıkıyordu.. açılmam hiç yoktu.. doktorum daha var bekleyelim dedi.. ama ben artık beklemek istemiyordum.. anladı zaten yüzümden.. tahlillerim daha önceden yapılmıştı.. iyi bugün alalım dedi.. hemen gerekli evrakları doldurduk.. odamıza geçtik.. sondamı taktılar.. beklemeye başladık.. saat 11 de sedyeyle hasta bakıcılar geldi.. nasıl yani, bu kadar erken mi? Dedim.. güldüler.. eşim ve ablamla vedalaştık.. ameliyathaneye aldılar beni.. çok ama çok soğuk bi yerdi.. ellerim, ayaklarım, bütün vucudum titriyordu.. doktorum geldi. Sakinleştirmeye çalıştı beni.. ne mümkün.. genel mi epudural mı dedi.. tabi ki epudural dedim..önce ben görücem kızımı.. anestezi uzmanı geldi.. iğnemi yaptı.. sağolsun hiç bırakmadı elimi.. çok rahattım.. dualar okuyordum.. aslında epeyde şaşkındım.. sonra bi ağlama duydum.. minik, kara bi böcük koydular yanıma.. simsiyah saçlı, tüylü, kapkara bi böcük.. allahım dedim.. sen ne büyüksün.. uzun parmaklarıyla parmağımı tutuyordu.. ağzım kulaklarımdaydı.. alıp temizlediler.. giydirip getirdiler.. bilmiş bilmiş etrafına bakıyordu.. dikişlerim yapılırken ben onu büyük bir hayranlıkla izliyordum.. hasta bakıcı size hiç benzemiyor dedi.. evet dedim aynı babası.. çirkin.. :) 28 aralık 2010.. yılbaşını beklemeden gelmişti minişim..o kadar şaşkındım ki sürekli gülüyordum...çenem ağrıdı gülümsemekten.. ama imkanı yok kapatamıyorum ağzımı.. ameliyathane kapısında eşim ve ablam bekliyordu beni.. ben yine deli gibi gülümsüyordum..
2 gün sonra evimize geldik.. o anı hiçbirşeye değişmem.. hala gözlerim doluyor, hatırladıkça.. evimizin kapısından kızımla girdim.. ona önce odasını gösterdim gözyaşlarımla.. ablamda ağlıyordu, eşimde.. evet olmuştu.. kömür prensesim hiç olmadığı bir masala başrol olarak renk katmıştı artık.. ZEYNEP DİLAM şimdi 6 aylık.. benim için dünyanın en güzel bebeği.. allahıma ne kadar şükretsem az.. Allah bütün bebek isteyen arkadaşlarıma nasip etsin bu duyguyu.. onun bir kahkahası bir ömre bedelmiş.. ve insan kendi çocuğunu gerçekten çok ama çok farklı severmiş…..
Size tek bir şey söylücem.. hamileliğinizin tadını çıkarın.. her anının.. ben çok pişmanım.. çünkü hep korkuyla geçirdim 9 ayı.. ilk hamilelik resmimi 7 aylıkken çektirdim.. o kadar yani.. oysa ki normal hamilelikten hiçbir farkı yoktu benimkinin.. üstelik ne bulantı ne kusma ne de kanama problemiyle karşılaştım.. şimdi neşeli hamileleri görünce içim gidiyor..keşke bende çılgınca alışveriş yapsaydım diyorum.. neyse bakalım, belki allahım bir daha nasip eder….
Eşimle 4 senelik bir birliktelikten sonra 31 temmuz 2005te evlendik biz.. Birbirimizi çok seviyorduk.. 1 sene çocuk olmasın dedik ve korunduk.. İkimizde çok seviyorduk halbuki çocukları.. Ben evin en küçüğü olduğumdan bir sürü yeğenim elime doğmuştu.. ablamlar “ Allah sana çifter çifter versin” diyordu.. 1. senenin sonunda korunmayı bıraktık.. her reglimde çok üzülüyor ve sürekli ağlıyordum.. eşim görevdeyken doktoruma gidip muayene oldum.. her şeyin yolunda olduğunu, olmaması için bir sebep görünmediğini söyledi… ama süreci hızlandırmak için klomen tedavisi yapalım istiyorsanız dedi.Ama eşinde bir muayene olsun dedi.. Eşime söyledim.. gelince hemen doktora gitti.. sperm testi yapıldı.. 13 şubat 2007 de raporları da alıp doktora gittik.. inceledi.. “sizi kandırmak istemem, normal şartlarda sizin çocuğunuz olmaz” dedi.. nasıl yani falan olduk biz tabi.. sperm sayımız çok düşük ve hareketli sperm hiç yokmuş.. çok ama çok üzülerek çıktık odadan.. birbirimizin yüzüne bile bakamıyorduk.. hiç konuşmadan eve gittik.. ve öylece uyuduk.. sabah eşim bana sevgililer günü hediyesini vererek uyandırdı..ama her şey çok tatsızdı.. 15 şubat doğum günüydü.. bi pasta alıp eve geldim.. en yakın arkadaşını eşiyle beraber davet ettim.. o akşam bir üzüntü daha oldu bizim için.. o hamileydi.. sevinç nidaları atarak söylediler bize.. biz ise içten içe yıkılmıştık.. bu kadar güzel bi habere bile sevinemiyorduk.. 1 sene böylece geçti.. bir sürü hamile, doğum haberini buruk buruk sevinerek aldık durduk.. sonra tekrar atağa geçtik.. bir aşılama maceramız hüsranla sonuçlandı.. ben artık kaldıramayacağım bunları diyerek vazgeçme kararı aldım.. ama hep bi umut vardı..
9 aralık 2010 da istanbulda bir prof.a gitmeye karar verdik.. tahlillerimizi de alıp gittik.. çok tatlı konuştu bizimle.. yılbaşına bebeğinizle gireceksiniz dedi.. umutlandık…. Gataya gelin dedi.. gittik.. tekrar tahliller yapıldı.. sonuçlar çok kötüydü.. tüp bebek bile tutmaz dediler.. sperm sayısı ve kalitesi iyice düşmüş.. yerinde hareketli bile yokmuş.. ameliyatla sperm alabiliriz dediler.. tamam dedik.. tahlillerim yapıldı.. troidit hastası olduğum belirlendi.. 1 ay ilaç tedavisinden sonra normale döndü hormonlarım... sonra tüp bebek için çalışmalar başladı.. iğneler, ilaçlar, sperm sayısını arttırmak için cevizler fındıklar falan.. 5 tane yumurtam oluştu.. azdı aslında.. ama bir tane bile yeterliydi.. çatlatma iğnesini vurma vakti geldiğinde ben kızımın odasında ki kanepeye oturup iğneyi elime aldım.. eşimde içerden 10dan geriye sayıyordu.. 3-2-1-0 vurdum iğneyi dualar eşliğinde.. 13 nisanda yumurtalarım toplandı..15 nisanda 2 tane embriyom vardı.. döllemeyi gerçekleştiren doktor gidip seçiyim birini dedi.. geldi.. ve kızımla buluşturdu beni.. çok stresli bi 8 gün geçirdim..24 nisan 2010 cumartesi yani 9.günün sabahı, eşim uyurken sessizce kalkıp giyindim.. öğrenmeliydim artık gerçeği.. minibüse binip hastaneye gittim… sabahın 8 inde.. 1 gibi sonuçlar çıkar dediler.. beklemek ölüm gibiydi.. bu arada yeğenimin dükkanına gittim.. ve idrar testi yaptık.. gölge gibi bir çizgi vardı.. ama ilaçlardan olabilirdi.. sonuçları almaya gittik.. zarfı verdiler elime.. açamıyordum bi türlü.. sonuç 39 du.. neydi bu şimdi.. hemşire "hamilesiniz" dedi.. o an nötrdüm.. korku, panik, mutluluk ne bileyim.. her şey garipti.. çıktık hastaneden.. eşimi aradım.. “sonuç pozitif, hamile olabilirim” dedim.. sevinmedik pek sevinemedik daha doğrusu.. o hep temkinliydi..ilaçların hormon seviyesini yüksettiğini ve testte yanıltıcı olduğunu biliyorduk.. .. pazartesiyi zor ettim.. tekrar yaptırdım.. katlamıştı rakam.. Salı tekrar.. artık umudum gittikçe artıyordu.. gatada ki hemşiremi aradım.. bi gelin bakalım dedi.. gittik.. evet ordaydı minik bi nokta.. sonra geçmek bilmeyen zamanlar.. ayda 3 kez gidilen 3 ayrı doktor.. acaba nasıl, yaşıyor mu diye.. hiçbir problem yaşamadığım için bile korkar olmuştum artık.. 6.aydan sonra tekmeler başladı.. ve bu tekmeler niye hareket etmedi tedirginliklerini de beraberinde getirdi… göbeğimi sallayıp uyandırıyordum kuzumu her seferinde :) 7.ayın sonunda ayrıntılı ultrasonda minik bir delik tespit edildi kalbinde.. 1 ay sonra bi daha bakalım dedi doktor.. hala oradaydı.. işte kötü bişiy olacaktı.. doktorum doğumla geçebileceğini söyledi.. öyle de oldu çok şükür..o aya kadar 2 pijama dışında hiçbirşey almamıştım meleğime.. korkudan.. ya bişiy olursa.. ya ben tüm o eşyalarla yalnız kalırsam diye.. yavaş yavaş almaya başladık.. son ayıma girdiğimde haftada bi muayeneye gidiyordum.. hiç sancım yoktu.. açılma da.. ama doktorum ısrarla normal doğum istiyordu.. ama ben korkuyordum.. o son anda olucak bir aksilik herşeyi sonlandırabilirdi..
27 aralıkta gittiğimizde 3 ocağa randevu aldık…. O akşam kızıma ördüğüm hırkanın patiğini bitirmeye çalıştım.. ama çok belim ağrıyordu bıraktım..( hala tek patik :) ) saat 1 gibi uyudum.. saat 3te tuvalete kalktım.. sildiğimde kırmızı bir sıvı geldiğini gördüm.. elim ayağım titremeye başladı.. eşimi uyandırmadan doktoru arayım dedim.. ama eşim hemen noldu diye uyandı.. doktor doğum başlamış olabilir dedi. Sabah gelin.. sabahı zor ettim tabi ben.. saat yedi de duşumu almış ve çantamı hazırlamış olarak bekliyordum arabanın gelmesini.. gittik.. hemen nst ye soktular.. çok az sancı çıkıyordu.. açılmam hiç yoktu.. doktorum daha var bekleyelim dedi.. ama ben artık beklemek istemiyordum.. anladı zaten yüzümden.. tahlillerim daha önceden yapılmıştı.. iyi bugün alalım dedi.. hemen gerekli evrakları doldurduk.. odamıza geçtik.. sondamı taktılar.. beklemeye başladık.. saat 11 de sedyeyle hasta bakıcılar geldi.. nasıl yani, bu kadar erken mi? Dedim.. güldüler.. eşim ve ablamla vedalaştık.. ameliyathaneye aldılar beni.. çok ama çok soğuk bi yerdi.. ellerim, ayaklarım, bütün vucudum titriyordu.. doktorum geldi. Sakinleştirmeye çalıştı beni.. ne mümkün.. genel mi epudural mı dedi.. tabi ki epudural dedim..önce ben görücem kızımı.. anestezi uzmanı geldi.. iğnemi yaptı.. sağolsun hiç bırakmadı elimi.. çok rahattım.. dualar okuyordum.. aslında epeyde şaşkındım.. sonra bi ağlama duydum.. minik, kara bi böcük koydular yanıma.. simsiyah saçlı, tüylü, kapkara bi böcük.. allahım dedim.. sen ne büyüksün.. uzun parmaklarıyla parmağımı tutuyordu.. ağzım kulaklarımdaydı.. alıp temizlediler.. giydirip getirdiler.. bilmiş bilmiş etrafına bakıyordu.. dikişlerim yapılırken ben onu büyük bir hayranlıkla izliyordum.. hasta bakıcı size hiç benzemiyor dedi.. evet dedim aynı babası.. çirkin.. :) 28 aralık 2010.. yılbaşını beklemeden gelmişti minişim..o kadar şaşkındım ki sürekli gülüyordum...çenem ağrıdı gülümsemekten.. ama imkanı yok kapatamıyorum ağzımı.. ameliyathane kapısında eşim ve ablam bekliyordu beni.. ben yine deli gibi gülümsüyordum..
2 gün sonra evimize geldik.. o anı hiçbirşeye değişmem.. hala gözlerim doluyor, hatırladıkça.. evimizin kapısından kızımla girdim.. ona önce odasını gösterdim gözyaşlarımla.. ablamda ağlıyordu, eşimde.. evet olmuştu.. kömür prensesim hiç olmadığı bir masala başrol olarak renk katmıştı artık.. ZEYNEP DİLAM şimdi 6 aylık.. benim için dünyanın en güzel bebeği.. allahıma ne kadar şükretsem az.. Allah bütün bebek isteyen arkadaşlarıma nasip etsin bu duyguyu.. onun bir kahkahası bir ömre bedelmiş.. ve insan kendi çocuğunu gerçekten çok ama çok farklı severmiş…..
Size tek bir şey söylücem.. hamileliğinizin tadını çıkarın.. her anının.. ben çok pişmanım.. çünkü hep korkuyla geçirdim 9 ayı.. ilk hamilelik resmimi 7 aylıkken çektirdim.. o kadar yani.. oysa ki normal hamilelikten hiçbir farkı yoktu benimkinin.. üstelik ne bulantı ne kusma ne de kanama problemiyle karşılaştım.. şimdi neşeli hamileleri görünce içim gidiyor..keşke bende çılgınca alışveriş yapsaydım diyorum.. neyse bakalım, belki allahım bir daha nasip eder….
Son düzenleme: