Görümcenim ağzına çakmak... Beynine vurmak... Terbiyesiz görümce..?!?!?!
Kusura bakmayın da, bu tarzın da kınanılan görümcelerden farkı yok.
Boşverin gitsin.
Nefret ve kin beslemeye gerek yok.
Bu düşünce ve iç dolgusu ile ilerde kv olunca siz de benzer bir hal alabilirsiniz.
Terbiyeli olduğumu iddia eden, terbiyeyi her şartta bozmaz.
İş laf dalaşına, üstüne yürümeye, hakarete vardıysa; kabahat yalnız ve yalnızca bir tarafta değildir. Muhakkak az da olsa karşılıklıdır.
Sonuçta tüm olayları tek taraflı dinliyoruz, sadece bu konu içim değil. Şikayet edilen her kişiye acımasızca ve hakaret/aşağılama dolu yaklaşmamıza gerek yok...
Misal,
Görümce konu açsa;
Yenge çok huysuz, defalarca tartıştık, düğün sonrası eve geldiler, beş karış suratı vardı. Bir keresinde o kadar ağır laf etti ki bana; beni geçtim anneme/aileme saydırdı, dayanamadım üstüne yürüdüm, ablam zor tuttu, bizi beğenmiyor, hor görüyor... dese...!
Ya da misal,
Kv konu açsa;
Bir ay annesinin evinde kaldım, bilirim rahat edemez ama çağırdım yine bir kere gelmedi torun yeniyken, ben torununu görmek isterim ama getirmiyor, anca gidince görüyoruz, o zaman da hiç konuşmuyor, çayını meyvesini veriyor, tek kelime etmiyor, bizi ve ailemizi beğenmiyor, kendini üstün görüyor, tuvaletimiz dışarda, evimiz eski ve kücük diye dışlıyor... dese...!
Büyük görümce konu açsa;
"Abimin iki yüzlü eşi" başlıklı:
Bu gelini anlamıyorum kızlar, annemle kavgalı, gelip gitmez, gelse gitse zorla olduğu belli olur, evine gitsek konuşmaz. Bazen iyi davranır, buzları eritir ama sonra bir şeyi bahane eder yine küsüp mesafe koyar. Tavırlarını anlamıyorum, bir kere iyi davransa iki defa soğuk davranır. Aslında bizi sevmiyor, ama abimin hatrına iyiymiş gibi davranıyor bir bahane bulana kadar. Kardeşimle birbirlerine girdiler, zor ayırdım. Halbuki kardeşim babamın imkanı olmadığı için masrafları katlandı, sevmediğini bildiği halde abimin hatrına iyi davrandı ama ağza gelınmeyecek laflar söyleyince dayanamadı o da söyledi, zaten bahane arıyordu görüşmemek için, bahanesini kendi yarattı. Varsa yoksa ailesi ve eşi, bizi/kocasının ailesini hiçe sayıyor... dese...
Kp konu açabilse ne yazar acaba?
Dünya gözüyle bir torun sevemedim, gelinle anlaşamıyoruz, aksi, soğuk, görünüşte saygılı gibi ama aslında hiç sıcakkanlı değil, bize geldiğinde evden çıkarken buz gibi kesildiği ve kk ya dert yandığı çok belki oluyor. Hanım da aksi bizim, ağzı durmaz, oğlan sevmiş işte ne karışıyorsun, onlar iyi olsun napalım. Küçük kız desen, olmadı, yapamadık biz onu. Evlenemediği için yenmesini kıskanıyor. Abisini sayıyor ama yengesine saygısız, anasıyla bir oluveriyor; gelin desen maşallah alttan almaz, ne varsa söyler, muhattap olmaz, ömrüm çürüdü yeminle kadınların arasında, üç günlük dünya. Gençler akıllı ve sıcak olsa, eşlerinin ailesini mutlu etseler eşlerinin çok mutlu olacağını bilse; ne yapsam etsem de mesafe koyayım/gelip gitmeyeyim/yüz göz olmaya gelmez diye plan yapmasa. Yaşlılar yaşı gibi olgun olsa, kendilerinin de bu yollardan geçtiğinî bilse ne olur sanki? Ben zaten yaşlı adamım, gelip gitmem kimseye karışmam, bin türlü hastalık var, kadınlı kızlı stresli kalabalık ortamlara zaten hiç girmem. Girmem de, arada torunu görsem iyidi. Yalandan 5 dakka görünce doyamıyorum... dese....
.....
Konu sahibi haksız demiyorum.
Ama hep mi kv/kp/görümce tu kaka olur.
Olaylara hep (mecburen) tek taraftan bakıyoruz.
Sonra da gelsin boşanma gitsin aldatma.
....
Olduğu gibi bırakmak, saygılı ve hizmetkar davranarak utandırmak, kalp kırana aynıyla karşılık vermeyip kendimize yakışanı yapmak daha mantıklı, yapıcı ve utandırıcı bir hareket olur.
Kin, nefret, aksilik, soğuklukla ömür geçmez
Ailesine düşkün kocayı bir yerde uzaklaştırabilìr hatta...