Evet gayet basit. Okumuş,atanmış kadinsiniz. Kendi paranız var. Ne ailenize muhtaçsiniz ne siz selden sonra ortada kaldığınızda size gözünü kapatan elaleme bir şey kanıtlama ihtiyacınız var. Pekala konusabileceginiz, halden anlayan, kafa yapısında 'ben yaparım o yapamaz, ben pipiliyim, yarı kutsal sayılırım' zihniyeti olmayan birini bulabilirdiniz. Benim de devlette hemşire arkadaşlarım var, üniversiteden beri arkadaşlarim oldukları için az çok özel hayatları hakkında bilgim var. Gayet de güzel yerlerde düğün yaptılar,sevdikleri - hali hazırda sevistikleri adamlarla.
"Ben okudum, biliyorum" diyorsunuz, okuduğunuz sayfa ekşi sözlük mu? Kıraathane sohbetine mi tanık oldunuz? Çevrenize baksaniza, evlenen her kadının bakire olduğuna mi inaniyorsunuz?
Dediğim gibi bu iş zihniyet meselesi. Ben daha küçük genç kızken de aynı şeyi düşünürdüm. Bir ev arkadaşım vardı, kız üç erkeği aynı anda idare ederdi , sonra ' beni bu halimle kabul edecek adam gavattir, ben istemem.o yüzden mezun olayım,ilk isim ameliyat olmak olacak' derdi
şükür konusmuyoruz o arkadaşla, o da evlenmiş birkaç sene önce. Bilmiyorum ne yapmış...
Kendi kafanizda kendinize bir hapishane oluşturup kendinizi kinayip dünyayı da kendinize dar etmissiniz. Üzüldüm.
İnşallah kocanız bu gerçeği hiçbir zaman öğrenmez, yuvanizin huzuru kacmaz