Öncelikle hayırlı olsun. Ben hastanenin en ağır beyin hastalarının yattığı serviste çalışıyorum. Servis hatayı asla kabul etmiyor hep çok dikkatli olmak zorundasın. Personel sayısı yetersiz, gece nöbetleri tek kişi oluyor genelde. Yirmi hastaya çoğu gece tek başıma bakıyorum yani. İki gün önce durumu kötü bir hasta vardı. Diken üstünde nöbetin sonunu getirdim derken pat daha da kötüleşti hasta. Mavi kod verdim. Ekip geldi saatlerce müdahale ettik. O sabah eve geldim yorgunluktan ağlayarak uyuya kaldım. Başlayalı aylar oldu sadece ama servisten bir sürü ex çıktı maalesef ki. Yoğun çalışıyoruz, çok çalışıyoruz. Hastanenin çok rahat birimleri var mı elbette var. Ama ya çok sağlam bir torpil lazım ya da çok muhteşem bir şans. Bunlar yoksa gerçekten çok zor. Huzur evi hemşireliği, okul hemşireliği falan bunlar çok rahat ve kolaydır. Zor yanları muhakkak olacak ama gerçekten bu kadar hırpalanmazsın. İş yükü ayrı dert, hasta yakınları ayrı dert, personel yetersizliği ayrı dert, o ayrı dert bu ayrı dert. Sen de biliyorsun ben başlayalı çok kısa zaman oldu ama kaç defa mavi kod verdim kaç defa beyaz kod verdim, artık saymayı bıraktım. Yani bu gerçekten senin için bir fırsat. Kendin de diyorsun senden yüksek puanlı bir tek kişi tercih etse giremeyecektin. Bence bu fırsatı hiç tepme. Bunun yanında ben üniversitede bile çalışan, ekonomik özgürlüğü olan biriyken mezun olduktan sonra bir işsizlik süreci yaşadım. Şimdi bu bana inanılmaz yoğun gelen, yorgunluktan ölüp bittiğim ağır tempo mu yoksa o günler mi desen tabi ki şimdiyi seçerim. İşsizlik en zor olanı. Evde kalırsan kötüleri düşünmeye, onun bunun lafını imasını çekmeye devam edeceksin.