• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kitap Severlerin Buluşma Noktası ♥

Slm kızlar Stefan zweig santranc bitti.hakan gunday okudum.zargana kitabın adı.ilk okudugum kitapti.ben de bayağı beğendim.yeralti edebiyati eseriymis bu dalda başka yazarlarda deneyebilirim.ince memed 1 e başladım.ikincisini de edindim.2 hafta içinde ikisini de bitirmeyi düşünüyorum.bu siteye arada giriyorum ama arkadaslarin okuduklari kitaplar hem gunceli takipte hem de motivasyonda iyi ise işe yarıyor.herkese iyi aksamlar
 
BEN TEŞEKKÜR EDERİM.



sakar biri olarak şu ana kadar kesik maceram olmadı ama bacaklarım hep mor dolaşırım bir morluğum geçmeden bir yenisini eklemekte üstüme yoktur :))) bıçakla daha çok tırnaklarımı buduyorum ben :)) çok çok geçmiş olsun acil şifalar.
Yorumuna gelince çok güzel ifade etmişsin ben ne yaşanıldığını az çok tahmin edebiliyorum özellikle avrupa da ve amerikanın bazı kesimlerinde. Bütün dünyaya ''medeniyet'' ve '' özgürlük'' pompalayan geçmişi sömürüyle dolu ülkeler faşizmlerini sessiz sedasız yaşatıyor diye düşünüyorum.
Araf' ı ben severek okumuştum karakterin ismindeki noktaları sahiplenişi, bunu anlatımı hoşuma gitmişti. Sonunda da kalakalmıştım ama benim favori Elif Şafak' ım Mahrem' dir. Belki şimdi okusam aynı şekilde etkilemez bilemiyorum tabi.
Geçmiş olsun dileklerin için teşekkür ederim. Aslında benim de çarpmalar, düşürmeler, takılmalar çok meşhurdur ama bugün kesikten aldım payımı. Özellikle misafir geldiği zaman elim, ayağım birbirine dolaşır.
Bilemiyorum canım, Araf `ı çok severek okumadım. Bulabilirsem Mahrem `i okumaya çalışacağım. Avrupa ve Amerika ile ilgili fikirlerine katılııyorum. Özellikle Avrupa ülkelerinde son zamanlarda sağ partilere aşırı ilgi var. Allah insanlığın sonunu hayır etsin.
 
Merhaba Hayatın anlamı,

5 yıl ben de Almanya'da yaşadığım için yorumun ilgilimi çekti,kitabı da okuma listeme ekleyeceğim,okumak isterim.
Kendi adıma konuşmam gerekirse 5 yıl boyunca Almalarla içiçe yaşadım.Okulumu bitirdim sorun yaşamadım,öğretmenimle hala görüşüyorum,hatta geçen ay mailleştik.Arkadaşlarım dostlarım oldu,hatta iş hayatına atıldım,beni denetimden cezadan kurtaran müdürlerim oldu :)
Üzücü şeyler de duymadım değil fakat ben insan ilişkilerinde problem yaşamadım,karşılaştığım insanlar da çok düzgün insanlardı,haklarını teslim etmem gerekir,her fırsatta da bana kattıkları herşey için teşekkür ederim.
Keşke insanları kayıtsız şartsız yalnızca insan olduğu için değerlendirebilsek,buna benzer haberleri hiç duymasak ve okumasak..
Canım zaten yazdığım şeylerin hepsini ben yaşamadım. Benim çocuklar küçük henüz.
Arkadaşların yaşadığı şeyler bunlar. Allah `a çok şükür ben de olumsuz çok az şey yaşadım burada. Elbetteki bizim de çok güzel ilişkilerimiz oldu. Mesela Alman bir doktorumuz var, epeyce Türk hastası olduğu ve çoğu kendini ifade düzgün edemediği için; doktorumuz Türkçe kursuna gitti. Şu anda gayet güzel Türkçe konuşuyor.
1.sınıfa giden kızım okula çok zor alıştı. Her sabah okulu başıma yıkıyordu. Müdürümüz o kadar iyi bir bayan ki; 1 -2 hafta kızımı kendi odasına aldı, yemeğini yedirdi, derslerini yaptırdı. Okula her gittiğimde müdire hanımı kızımın elinden tutmuş, bahçede gezdirirken buluyordum. Oturduğum ilk evde 3- 4 tane Türk komşum vardı ama benim kapımı ilk ve en çok Alman komşum çalmıştır. Taşındım oradan ama hâlâ görüşürüz o komşumla. Ikizlere doğum yaptığımda hastanedeki hemşirelerin ve eve yardıma gelen yardımcı hemşirenin güleryüz ve yardımlarını hayatta unutamam.
Ben sadece bir genelleme yaptım ve bahsedilen sorunlara üzüldüğüm için burada dile getirmek istedim.
Rabb`im her nerede olursak olalım , bizleri iyi insanlarla karşılaştırsın. Selamlar
 
kızlar bildirim topiğine ay ay değilde 2018 in tamamını yazarak ilerlesek daha kolay olmaz mı ? saymaya, tabloya gerekte kalmaz. Mesela: 2018
20) Ejderha Dövmeli Kız şeklinde.
Bu çok güzel bir fikir. Takibini yapmak kolaylaşır. Ama sene sonuna doğru destan gibi mesajlar oldukça nasıl olacak?
 
Marcel Proust__Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde bitti.

Ihlamura batırılan bir madlenle başlayan geçmişe yolculuğa bu kitapla ağır adımlarla devam ediyorsunuz. Kayıp Zamanın İzinde serisinin ikinci kitabını okurken hem geçmişin ayak izlerinin üzerinden tekrardan geçiyorsunuz hem de size kapılarını açan bu geçmişin büyülü dünyasında kendinizi kaybediyorsunuz. Kimi an geliyor sizde kendinizi yatağınıza atıp boş gözlerle tavanı seyredip zihninizde olur olmaz düşüncelere ev sahipliği yapıyorsunuz, kimi an geliyor duvarlar üstünüze geliyor kendinizi sokağa atıp sakinleşmek adına uzun yürüyüşler yapıyorsunuz, bazı zamanlarınız oluyor ki hiç bitmesini istemeyip kültürel faaliyetlere eşlik edip ruhunuzu doyuruyorsunuz. Kısacası anlatıcıyla aranızda öyle bir gönül bağı kuruyorsunuz ki onun hayatında gelişen olaylar karşısındaki düşüncelerine olumlu-olumsuz yorumlar yapıp onun sırdaşı oluyorsunuz.

Kitabı okurken aklıma gelen ilk şey ismin halleri oldu, şöyle ki bu kitap bana aşkın, sevginin 5 halini de yaşattı. Örneğin, yeri geldi yalın halini gördüm, karakterlerin içinde bulunduğu duyguları ifade edişindeki saflık, kendilerine bile itiraf edemeyişleri, çocuksu davranışları, hislerinin doğruluğunu tartışmaları, ebeveynlerine dair söylemek isteyip de söyleyemedikleri duyguları vs. yeri geldi yönelme halini yaşadık beraber, hislerin iyice açığa çıkması, dile gelme çabası, somutlaştırdığı hisleri sahibine sunmaya çalışması. Hiç istemesek de ayrılma hallerini de yaşadık, duygu dünyalarındaki süt liman hallere tanık olduğumuz gibi kopan fırtınalara da tanıklık ettik, başka kentlere rotamızı çevirdik.

Aşkı, mutluluğu, mutsuzluğu, kıskançlığı, insan ilişkilerini, hayal kırıklıklarını ve yaşadığımız bunlar gibi bir sürü duyguyu inci gibi dizilmiş kelimeler aracılığıyla okuma zevkine sahip oluyorsunuz. Altını çizdiğim onca cümleye rağmen çizilmeyi bekleyen bir o kadar daha güzel benzetmelerin olduğu nadir kitaplardan. Cümlelerin uzunluğu sağ olsun bir başlıyordum çizmeye bir bakmışım sayfa sonuna gelmişim. :)

Yazarda bir sevdiğim özellikle de birçok cümlenin ardından ilerde göreceğiniz gibi ya da aslında şöyle olacak diyerek sizi ilerisi için hazırlaması ve bir o kadar da merak tohumlarını aklınıza ekmesi. Sürpriz bozucu gibi gözükse de aksine acaba nasıl yazar bunu ifade edecek, hangi güzel cümlelerle karşımıza çıkacak diye düşünmeden edilmiyor. En azından benim için öyle :)

Son olarak yine belirtmeden geçemeyeceğim, çevirmeni takdir etmeden geçtiğim sayfa olmadı resmen, böyle zorlu bir eserin hakkını fazlasıyla vermiş. Ben okurken bazen kopup giderken başka dünyalara o birbiri ardına bağlamış o güzel duygu yüklü cümleleri. :)

Bu kitapla yolculuğuma kısa mola verdim ama 3. kitapla en kısa zamanda tekrardan yola çıkacağım, çok heyecanlıyım.
 
Back