- 8 Mart 2011
- 25.897
- 28.125
- 798
- Konu Sahibi _asmunikal_
- #23.201
Swann'ların Tarafı bitti.
Dün akşam kendimi iyi hissedince okumuştum.
1 senedir merakla bekledim bu seriye başlamak için. İlk başlarda adapte olamadım .Çok yorgun ve uykusuz günlerim oldu.
Öncelikle bu seri için 2'ye ayrım çok fazla var. Klasik metin sevip,uzun cümleler ve betimlemeler okumayı seviyorsanız bu kitap size hitap edecektir. Seri olaylar beklemeyin. Böyle beklentide olanlara hitap etmediği için sevilmediğini düşünüyorum.
Çünkü ciddi anlamda virgüller serisi şeklinde tasvirler okunuyor.
Ben çok sevdim.
__giz__ çok güzel yorumlamış zaten.
Kitapta anlatıcı kişinin gözlem yeteneği çok kuvvetli. İnsanların davranışlarını gözlemleyip ruhsal tepkimelerini de analiz etmiş. Kitap;
"Bazen bir koku veya bir tat aldığınızda, geçmişe gider ama daha önce yaşadığınız olayın ayrıntılarını tam hatırlayamadan, geçmişin yollarında iz sürersiniz. O koku veya tat zihninizi en bulanık hatıraların esiri eder. Eksik olan bir şey vardır. Bu eksiklik tamamlanamadığı için hatıralar netleşemez. " cümlesiyle içine alıp anlatıcının içtiği kahve den aldığı tat ile geçmişe yolculuk başlıyor.
Bazen hangisi anılarında yaşandı hangisi zihninde canlandırdığı olaylardı demeden geçemedim.
Proust'un kalemini çok sevdim. Bir şehri ,bir havayı bir insan daha güzel betimleyemezdi. Şiir gibiydi.
2. kitabı okumak için sabırsızlanıyorum.
Dün akşam kendimi iyi hissedince okumuştum.
1 senedir merakla bekledim bu seriye başlamak için. İlk başlarda adapte olamadım .Çok yorgun ve uykusuz günlerim oldu.
Öncelikle bu seri için 2'ye ayrım çok fazla var. Klasik metin sevip,uzun cümleler ve betimlemeler okumayı seviyorsanız bu kitap size hitap edecektir. Seri olaylar beklemeyin. Böyle beklentide olanlara hitap etmediği için sevilmediğini düşünüyorum.
Çünkü ciddi anlamda virgüller serisi şeklinde tasvirler okunuyor.
Ben çok sevdim.
__giz__ çok güzel yorumlamış zaten.
Kitapta anlatıcı kişinin gözlem yeteneği çok kuvvetli. İnsanların davranışlarını gözlemleyip ruhsal tepkimelerini de analiz etmiş. Kitap;
"Bazen bir koku veya bir tat aldığınızda, geçmişe gider ama daha önce yaşadığınız olayın ayrıntılarını tam hatırlayamadan, geçmişin yollarında iz sürersiniz. O koku veya tat zihninizi en bulanık hatıraların esiri eder. Eksik olan bir şey vardır. Bu eksiklik tamamlanamadığı için hatıralar netleşemez. " cümlesiyle içine alıp anlatıcının içtiği kahve den aldığı tat ile geçmişe yolculuk başlıyor.
Bazen hangisi anılarında yaşandı hangisi zihninde canlandırdığı olaylardı demeden geçemedim.
Proust'un kalemini çok sevdim. Bir şehri ,bir havayı bir insan daha güzel betimleyemezdi. Şiir gibiydi.
2. kitabı okumak için sabırsızlanıyorum.