- 16 Eylül 2009
- 14.383
- 24.221
- 398
ya facete kitap çılgınları grubunda o Işılca kitaplarını görmekten gına geldiMutlu huzurlu haftalar herkese
Turgut Uyar - Göğe Bakma Durağı bitti. Seviyorum valla o adamı
Sarah Jio - Kelebek Adası'na başladım dün gece. 30'lu sayfalardayım. Eğer baş ağrım olmasaydı bayağı ilerlerdim ama başağrısı mahvetti beni
Nazan Bekiroğlu - La Sonsuzluk Hecesi'nde de 54. sayfadayım. Bu ay içerisinde işyerindeki okumalarımla bitirmeyi hedefliyorum. Başarabilirim umarım. Bazen işler yoğun oluyor da
Geçmiş konuşmaları okudum, ben Sarah Jio, Kristin Hannah okurum, severim de. Ama çerezlik kitaplar gerçekten. Şuan sorsanız konusu neydi kitapların diye, söylemekte zorlanırım. Çoğu birbirine benziyor kitapların, akılda kalıcı olmuyor o yüzden.
Klasiklere dair çok kitap okuduğum da söylenemez aslında. Suç ve Ceza, Simyacı, Aşk ve Gurur, Notre Dame'ın Kamburu şimdilik aklıma gelenler.
Ben sanırım daha çok yıllar sonra klasikleşecek kitapları okumayı seviyorum diye teselli ediyorum kendimiNazan Bekiroğlu, İskender Pala, Stefan Zweig ve aklıma şuan gelmeyen bazı isimler gibi.
Tabi herkesin okuma tarzı, sevdiği kitaplar farklı. Kimisi kendine bişey katsın istiyor, kimi kitabı hissetmek, kimi de kafa yormadan okuyup geçmek. Hiç okumamaktansa bi sebeple bu kadarını bile olsa okumak iyidir diye düşünüyorum. Gerçi ben de Ahmet Batman okuduğum zamanı kayıp zaman olarak görenlerdenim. "Bana İkimizi Anlat" kitabını almıştım zamanında, 2 saatte okudum bitti, ama cidden çok kötüydü bana göre. Bukre çok duydum, bu ara Işılca'ydı sanırım yazarı onun bi serisi varmış onu da çok duyuyorum. Ama alıp okumam, sadece aşkı anlatan kitaplar bayık geliyor bana. İçinde farklı hikayeler de istiyorum. Mesela Nar Ağacı gibi, mesela Canan Tan - Hasret kitabı gibi. Ana temasında aşk olsa da, temelinde anlattığı, kurguladığı hikaye doyuruyor beni.
Bu arada @_meLinDa_ Mücella konusunda söylediklerine katılıyorum, yalın bir hikayeydi. Nazan Bekiroğlu anlatımı ile Mücella'nın yaşadıklarını içimizde hissedebildik ama o kadar. Çok etkileyememişti beni de.
@_asmunikal_ Struma konusunda da söylediklerine katılıyorum. Geminin içinde yaşanılanları aktarabilmiş kitap, ama nedeni, niçini yok. Farklı iki konuyu harmanlamaya çalıştığı için sanırım. Bide ben sonundaki bağlantıyı kuramadım çok fazla. Struma ile ilgili daha çok kitaplar yazılmalı diye düşünüyorum. Yzılmış kitaplar var ve ben de bilmiyor olabilirim tabi.
Defteri ulaştırma kısmıda karışıktı.Mutlu huzurlu haftalar herkese
Turgut Uyar - Göğe Bakma Durağı bitti. Seviyorum valla o adamı
Sarah Jio - Kelebek Adası'na başladım dün gece. 30'lu sayfalardayım. Eğer baş ağrım olmasaydı bayağı ilerlerdim ama başağrısı mahvetti beni
Nazan Bekiroğlu - La Sonsuzluk Hecesi'nde de 54. sayfadayım. Bu ay içerisinde işyerindeki okumalarımla bitirmeyi hedefliyorum. Başarabilirim umarım. Bazen işler yoğun oluyor da
Geçmiş konuşmaları okudum, ben Sarah Jio, Kristin Hannah okurum, severim de. Ama çerezlik kitaplar gerçekten. Şuan sorsanız konusu neydi kitapların diye, söylemekte zorlanırım. Çoğu birbirine benziyor kitapların, akılda kalıcı olmuyor o yüzden.
Klasiklere dair çok kitap okuduğum da söylenemez aslında. Suç ve Ceza, Simyacı, Aşk ve Gurur, Notre Dame'ın Kamburu şimdilik aklıma gelenler.
Ben sanırım daha çok yıllar sonra klasikleşecek kitapları okumayı seviyorum diye teselli ediyorum kendimiNazan Bekiroğlu, İskender Pala, Stefan Zweig ve aklıma şuan gelmeyen bazı isimler gibi.
Tabi herkesin okuma tarzı, sevdiği kitaplar farklı. Kimisi kendine bişey katsın istiyor, kimi kitabı hissetmek, kimi de kafa yormadan okuyup geçmek. Hiç okumamaktansa bi sebeple bu kadarını bile olsa okumak iyidir diye düşünüyorum. Gerçi ben de Ahmet Batman okuduğum zamanı kayıp zaman olarak görenlerdenim. "Bana İkimizi Anlat" kitabını almıştım zamanında, 2 saatte okudum bitti, ama cidden çok kötüydü bana göre. Bukre çok duydum, bu ara Işılca'ydı sanırım yazarı onun bi serisi varmış onu da çok duyuyorum. Ama alıp okumam, sadece aşkı anlatan kitaplar bayık geliyor bana. İçinde farklı hikayeler de istiyorum. Mesela Nar Ağacı gibi, mesela Canan Tan - Hasret kitabı gibi. Ana temasında aşk olsa da, temelinde anlattığı, kurguladığı hikaye doyuruyor beni.
Bu arada @_meLinDa_ Mücella konusunda söylediklerine katılıyorum, yalın bir hikayeydi. Nazan Bekiroğlu anlatımı ile Mücella'nın yaşadıklarını içimizde hissedebildik ama o kadar. Çok etkileyememişti beni de.
@_asmunikal_ Struma konusunda da söylediklerine katılıyorum. Geminin içinde yaşanılanları aktarabilmiş kitap, ama nedeni, niçini yok. Farklı iki konuyu harmanlamaya çalıştığı için sanırım. Bide ben sonundaki bağlantıyı kuramadım çok fazla. Struma ile ilgili daha çok kitaplar yazılmalı diye düşünüyorum. Yzılmış kitaplar var ve ben de bilmiyor olabilirim tabi.
ya facete kitap çılgınları grubunda o Işılca kitaplarını görmekten gına geldi
yazar tanıdık mı bilmiyorum sürekli o kitaplar dönüp duruyo valla bir gün yeter ama dememek için zor tutuyorum kendimi
Defteri ulaştırma kısmıda karışıktı.
Denize atıldı yıllar sonra denizin altından çıktı deselermiş bile mantıklıymış.
Gruba ben ekledim seni.ya facete kitap çılgınları grubunda o Işılca kitaplarını görmekten gına geldi
yazar tanıdık mı bilmiyorum sürekli o kitaplar dönüp duruyo valla bir gün yeter ama dememek için zor tutuyorum kendimi
O kısım tamam. Aka ulaşmasına diyorum.Gemiye gelen tekneye vermişti ya kocasına iletilsin diye, kocaya ulaşmış demek diye düşündüm. Ama sonra nesilden nesile nasıl aktarıldı, Aka aslında kimin çocuğu o kısmı anlamadım.
O kısım tamam. Aka ulaşmasına diyorum.Böyle bir kitaba okumana vesile olduğum için üzgünüm
Yeni kitap mı baksam diyordumYok canım o kadar da değil, hem sen vesile olmadın ki ben seçtim kitabı
Ben çok kötüydü demiyorum, sadece eksikti, çok eksikti diyorum. Bi de Serenad'dan sonra ne okusak kötü kalırdı bence. Sanırım Struma'yı tadında bıraksak güzel olacak
Yeni kitap mı baksam diyordumVazgeç, tadında kalsın diyorsun
bazen güzel kitaplar okuyanlar, güzel kitap yorumları görüyorum o yüzden çıkmıyorum gruptanGruba ben ekledim seni.
Hareketli güzel sayfa diye düşündüm.
Ama beğendiğim bir grup olduğu söylenemez.
Bi arkadasim kitap okudugu icin mobbinge maruz kalmisti, is boslugunda dedikodu yapip, tv dizileri geyigi yapmiyor diye dislamislardi. Dusunun artik.Evet ama malesef öyle değil. Hatta dalga bile geçenler oluyor Benimle kitap okuyorum diye. Anca dedikodu...
_meLinDa_ canımmm
vikitaptaki ortak okuma etkinliğinde kitap belirleme nasıl oluyor??
ocakta orayı da takip etmek istiyorum.
şu yılbaşı gönderilerimiz olsun da sipariş vereceğim
mobbing en antipati duyduğum kelime....hiç de şaşırmadım.Bi arkadasim kitap okudugu icin mobbinge maruz kalmisti, is boslugunda dedikodu yapip, tv dizileri geyigi yapmiyor diye dislamislardi. Dusunun artik.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?