3 aşılama… hepsi negatif… neden bilmem aşılamaları yaptırırken içimde çok fazla umut yoktu.. belki bebeğim için doğru zaman değil diye düşünüyordum.. ama yine de denememiş olmamak için yaptırdık aşılamaları.. belki de biraz doktor önerdi diye… boşlukta gibi bekledim sonuçları… 3 kocaman negatif sonuç.. çok üzülmedim sanırım o zamanlar.. ya da üzüldüm ama zaman çabucak sardı kalbimin kırıklarını… ilk tüp bebek denemesine koşarcasına gittim, her gün bekledik değişen sebeplerle.. önce iğneleri, ilaçları sonra yumurta toplamayı, embriyoların gelişimini… ve transfer olamadan yarım kaldı umutlarımız.. 2 damla gözyaşıyla yarım kalan hayaller.. böylece bitti ilk tedavimiz…
çok üzüldüm, günlerce neden diye düşündüm, ama zaman yine yardımıma koştu.. kalbim kırık kalsa da sardı yine bizi…
2. tüp bebek denemesine ise bu kez pozitif düşüneceğim ve olacak diye başladım.. hep içimde bir umut vardı.. çevremde bize dua eden insanlar vardı bu kez.. durumumuzu bilmeyen büyüklere, birkaç arkadaşa da söyledik bu kez tedaviye başladığımızı…onlar da dua ettiler, oldu dememizi beklediler günlerce… ben daha pozitiftim.. yarım kalmadı bu kez… 3 embriyomuz oldu ve onlarla kavuştuk sonunda.. kavuştuğum sadece embriyolar değildi, sanki doktor onları transfer ederken hayallerimi, umutlarımı, beklentilerimi, gelecek güzel günleri de transfer etmişti beynime… anne olabilmenin ne kadar güzel olabileceğini tekrarladım sessizce.. dua ettim o anda.. olacak dedim ama olmadı… 10. günde sanki hayallerim de kanamayla beraber gitti...12. günde kocaman bir sıfır beklerken çıkan sonuç beni şaşırttı.. çok umutlanmasam da ( sonuç 42,2ydi) acaba bebiş benimle mi diye bir kurt düştü içime... doktor evet gebelik var dese de inanamadık.. vardı ama sağlıklı mıydı, bu değer düşük değil miydi gibi sorularla hiçbirşey hissedemedik..14. gün değer yükselir mi, meleğimiz duruyor mu gibi acabalarla hastaneye koştum..(14. gün değerim 43,8di) 15. gün de bakacaklarını söylediler.. değerim 20,5e düşmüştü... 18. gün birdaha bakılacak, son umut belki ama içimde kalmayan umutla sadece belkileri silecek bir değer bekliyorum...kimyasal gebelik denen soğuk bir terimin doğrulanması için beklenen bir değer sadece...ben bekleyemiyorum artık birşey ama doktorlar görmek istiyorlar haklı olduklarını, bunun sadece kimyasal bir gebelik olduğunu.. gerçekte olmayan hayal bir gebelik mi sadece bu.. erken kayıp mı...bilmiyorum...kimyasal gebelik mi gerçekten de...artık inancımı da mı yitirdim...
bu sefer daha çok üzüldüm… daha çok… hayallerim, umutlarım da gitti embriyolarımla.. tekrar denemek için bu yıl zamanımız olmaması, ancak seneye tekrar deneyebilecek olmak içimi acıttı…garip bir şekilde ve çocukça bir düşünceyle embriyolarımızın beni sevmediği ve gittikleri hissi kalbimi kırdı… etrafımızdakilerin söyleyemeseler de yarım kalan umutları, yazık diye düşünmeleri, streslerim, uzun süredir kurulan hayaller,her bebeği, çocuğu kıskanmadan sadece sevmek amacı ile kucağımıza alışımızda, sevişimizde ne kadar çok bebek istediğimizi düşünerek bize acımaları ve benim bunu onların gözbebeklerinden hissetmem, ne zaman hamile birini görsem gözüme biriken yaşlar,biri doğum yaptığında herkesten aldığım cevabın darısı başına olması… ve daha söyleyemediğim birsürü ayrıntı…her şey her şey canımı acıttı, kalbimi kırdı.. bu kez zaman daha yavaş davranıyor, yardımımıza koşmadı hemen.. belki kalbimizin kırıklarını kendimizin onarmasını bekliyor ama onaramıyoruz.. tek ilaç yine zaman…. Mutsuz sonun tek ilacı…:çok üzgünüm:
çok üzüldüm, günlerce neden diye düşündüm, ama zaman yine yardımıma koştu.. kalbim kırık kalsa da sardı yine bizi…
2. tüp bebek denemesine ise bu kez pozitif düşüneceğim ve olacak diye başladım.. hep içimde bir umut vardı.. çevremde bize dua eden insanlar vardı bu kez.. durumumuzu bilmeyen büyüklere, birkaç arkadaşa da söyledik bu kez tedaviye başladığımızı…onlar da dua ettiler, oldu dememizi beklediler günlerce… ben daha pozitiftim.. yarım kalmadı bu kez… 3 embriyomuz oldu ve onlarla kavuştuk sonunda.. kavuştuğum sadece embriyolar değildi, sanki doktor onları transfer ederken hayallerimi, umutlarımı, beklentilerimi, gelecek güzel günleri de transfer etmişti beynime… anne olabilmenin ne kadar güzel olabileceğini tekrarladım sessizce.. dua ettim o anda.. olacak dedim ama olmadı… 10. günde sanki hayallerim de kanamayla beraber gitti...12. günde kocaman bir sıfır beklerken çıkan sonuç beni şaşırttı.. çok umutlanmasam da ( sonuç 42,2ydi) acaba bebiş benimle mi diye bir kurt düştü içime... doktor evet gebelik var dese de inanamadık.. vardı ama sağlıklı mıydı, bu değer düşük değil miydi gibi sorularla hiçbirşey hissedemedik..14. gün değer yükselir mi, meleğimiz duruyor mu gibi acabalarla hastaneye koştum..(14. gün değerim 43,8di) 15. gün de bakacaklarını söylediler.. değerim 20,5e düşmüştü... 18. gün birdaha bakılacak, son umut belki ama içimde kalmayan umutla sadece belkileri silecek bir değer bekliyorum...kimyasal gebelik denen soğuk bir terimin doğrulanması için beklenen bir değer sadece...ben bekleyemiyorum artık birşey ama doktorlar görmek istiyorlar haklı olduklarını, bunun sadece kimyasal bir gebelik olduğunu.. gerçekte olmayan hayal bir gebelik mi sadece bu.. erken kayıp mı...bilmiyorum...kimyasal gebelik mi gerçekten de...artık inancımı da mı yitirdim...
bu sefer daha çok üzüldüm… daha çok… hayallerim, umutlarım da gitti embriyolarımla.. tekrar denemek için bu yıl zamanımız olmaması, ancak seneye tekrar deneyebilecek olmak içimi acıttı…garip bir şekilde ve çocukça bir düşünceyle embriyolarımızın beni sevmediği ve gittikleri hissi kalbimi kırdı… etrafımızdakilerin söyleyemeseler de yarım kalan umutları, yazık diye düşünmeleri, streslerim, uzun süredir kurulan hayaller,her bebeği, çocuğu kıskanmadan sadece sevmek amacı ile kucağımıza alışımızda, sevişimizde ne kadar çok bebek istediğimizi düşünerek bize acımaları ve benim bunu onların gözbebeklerinden hissetmem, ne zaman hamile birini görsem gözüme biriken yaşlar,biri doğum yaptığında herkesten aldığım cevabın darısı başına olması… ve daha söyleyemediğim birsürü ayrıntı…her şey her şey canımı acıttı, kalbimi kırdı.. bu kez zaman daha yavaş davranıyor, yardımımıza koşmadı hemen.. belki kalbimizin kırıklarını kendimizin onarmasını bekliyor ama onaramıyoruz.. tek ilaç yine zaman…. Mutsuz sonun tek ilacı…:çok üzgünüm: