Kıbrıs tüp bebek uzmanı Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen ile tüp bebek hakkında herşey

LAPAROSKOPİ NE ZAMAN, KİMLERE YAPILIR?

Laparoskopi, göbekten bir iğne ile girilerek karın içinin gözlenebildiği endoskopik bir ameliyattır. Tüplerle ilgili sıkıntı olan hastalarımızda tüplerdeki hasarı ve problemi ortaya koymada altın standart denilen en iyi yöntemdir.Genellikle yine adet bitimi bir hafta içinde ve anestezi altında yapılır. Hastanede 4–6 saat kalındıktan sonra eve gidilebilir. Fakat tüplerle ilgili ciddi problemler varsa, örneğin büyük bir hidrosalpenks çıkarılmış veya karın içi çok yapışık olarak tespit edilmiş ise, bu gibi durumlarda bir gece hastanede yatış ve gözetim önerilmektedir.

Yapılan değerlendirmeler neticesi hiçbir problem tespit edilmeyen çiftlerde de laparoskopi ile tüplerin durumu kesin olarak ortaya konabilir. Yani laparoskopi, çocuk sahibi olmak için başvuran ve yapılan testlerde problem tespit edilemeyen çiftlere, rahim filmi ile tüplerinde problem olduğundan şüphelenilen çiftlere, rahim filmi veya ultrason ile büyük hidrosalpenks tespit edilen ve bu yapıların çıkarılması gereken kadınlara önerilen ve faydası olduğu ortaya konan endoskopik bir ameliyattır.

logo-k-jpg.2024766
 
NEDEN BAYAN DOKTOR?
upload_2017-7-23_19-47-5-png.2025133

Adadaki sayılı bayan doktorlardan biri olarak, hastalarıma olan hassasiyetimle, güvenilir tedavi süreci sağlamayı amaçlayıp, bu doğrultularca sağlık hizmeti vermeye amaçıyoruz. Tümü bayan olan kadromuz ile güvenilir ve kendilerini rahat hissedebilecekleri bir ortam sunuyoruz.
Söz konusu jinekolojik tedavi olduğu zaman, günümüzde bayanların ve eşlerinin ilk öncelikleri ‘bayan doktor’ oluyor. Bunun en önemli sebeplerinden biri, tedavi sürecini bir bayan ile daha rahat konuşabilecek olmaları ve daha rahat muayene/tedavi olacak olmalarıdır.
Ben, Op. Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen olarak, hem doktorunuz, hem de daha önce iki kez doğum yapmış biri olarak sizin psikolojinizi ve beklentilerinizi bilerek, sizin gerçek anlamda ‘iyi bir dinleyiciniz’ olarak, sizin düşünceleriniz ile ‘empati’ çerçevesinde bu süreci birlikte daha kolay ve güzel sonuçlar ile atlatacağımızı inanıyorum.

logo-k-jpg.2025137
 
EMBRİYO GLUE (TUTKAL / YAPIŞTIRICI) NEDİR?

Embryo glue, embriyo transferi sırasında kullanılan yeni bir kültür ortamıdır. İçerisinde bulunan hyaluronan adlı maddenin etkisiyle, embriyonun rahim içerisinde tutunma şansının arttığı gösterilmiştir. Aslında bu artışta en önemli rolü embriyoların laboratuar şartlarında büyütülmesi ile ilgili gelişmeler oynamaktadır. Tüp bebek uygulamalarında üreme hücreleri anne vücudunda değil, laboratuar şartlarında birleştirilmekte ve embriyolar özel sıvılar içerisinde, aynı anne karnındaki gelişimlerini taklit edecek şekilde büyütülmektedir. Tüp bebek uygulamalarında tedavinin verimliliğini kısıtlayan önemli noktalardan birisi de budur. Laboratuar şartları hiçbir zaman anne vücudunun sağladığı özellikleri tam olarak taklit edemeyecektir.

Ancak, laboratuar şartlarındaki gelişmeler her geçen gün bu benzerliği arttırmakta, bu durumda direkt olarak tedavi başarısına yansımaktadır. Embriyo-yapıştırıcı özel bir kültür ortamının ticari adıdır. Bu kültür ortamı, embriyoların rahim içerisine transferi sırasında, embriyoların kateter içerisinde barındıkları ve rahim içerisine transfer sırasında embriyoları taşıyan sıvıdır. Bu sıvının özelliği içerisinde bulunan hyaluronan adlı maddedir. Bu maddenin embriyo transferi kültür sıvısına eklenmesinin, embriyoların rahim içerisinde tutunma şansını arttırdığı bilinmektedir, ancak embriyo glue kullanımının gebelik şansını arttırdığına dair bir çalışma yoktur. Hyaluronan bu günekadar tıbbın pek çok diğer branşında önemi kanıtlanan, hücreler arası bağlantılar ve dokuların kendine has farklı özelliklerini belirlemede rol oynayan bir maddedir.

Bu maddenin embriyo- endometrium arasındaki ilişkide ne şekilde bir rol oynadığı net olarak bilinmemektedir. Tedavide en önemli noktalardan birisi iyi kalitede yumurta hücresi gelişimini sağlamaktır. Bu noktada kişiye uygun ilaç protokolünün ve ilaç dozunun doğru seçilmesi, yumurta gelişiminin takibinin doğru ve özenli bir şekilde sürdürülmesi, çatlatma iğnesinin doğru zamanda yapılması, yumurta toplama ve embriyo transferi işlemlerinin en sağlıklı şekilde gerçekleştirilmesi gerekir. Embriyolar rahim iç duvarına yapıştırılamaz. Embriyo (eğer sağlıklı ise) rahim iç duvarına tutunma işlemini kendisi gerçekleştirir. Tutunma potansiyeline sahip olmayan bir embriyonun herhangi bir işlem veya bir madde aracılığı ile rahim iç duvarına yapıştırılması söz konusu olamaz.

logo-k-jpg.2025140
 
YUMURTA TOPLAMA (OPU) AĞRILI BİR İŞLEM MİDİR?

Tüp bebek tedavisinde yapılan yumurta toplama işlemi, damar yolu ile uygulanan sakinleştirici ve ağrı kesici ilaçlarla rahatça yapılabilmektedir. Hasta, işlem sırasında ağrı duymuyor.

logo-k-jpg.2025892
 
YUMURTA TOPLAMA İŞLEMİ (OPU) SÜRESİ:

Yumurtalıklardaki follikül (yumurta) sayısına bağlı olarak bu süre değişiklik göstermektedir. Ortalama 15 ile 30 dakika arasındadır. İşlemden sonra ortalama 15 dakikada kendinize geliyorsunuz.

logo-k-jpg.2025893
 
TÜP BEBEK İŞLEMİNDE EŞ NE ZAMAN SPERM VERMELİDİR?

Yumurtaların toplandığı gün (opu günü) bayanın eşinden de semen/sperm örneği alınmaktadır. O yüzden yumurta toplama işlemine eş ile beraber gelinmesi gerekiyor.

logo-k-jpg.2025894
 
TÜP BEBEK TEDAVİSİ SONUCUNDA DIŞ GEBELİK OLUŞABİLİR Mİ ?

Normal yolla oluşan gebeliklerde olduğu gibi tüp bebek uygulanan hastalarında da dış gebelik görülebilmektedir.

Tüp Bebek tedavisi sonrasında kanda gebelik hormonu yeterli düzeyde yükselmeyen hastalar dış gebelik yönünden mutlaka takibe alınır. Daha sonra belirli bir hormon düzeyine karşın, ultrasonografide gebelik saptanmaması veya gebeliğin USG ile rahim dışında gebelik izlenmesiyle tanı konulmaktadır.
26-07-17-jpg.2026245


Dış gebelik tanısı konulan hastalarda tedavi genellikle cerrahi şekilde olup, daha çok laparoskopik olarak yapılmaktadır. Bazı hastalarda sadece gözlemle dış gebelik gerileyebilir veya dışarıdan verilen bir ilaçla ile de sonlandırılabilir.
 
TÜP BEBEK SÜRECİNDE FOLLİKÜL (YUMURTA) SAYIMI:

Tüp bebek sırasında, ilaçların etkili olup olmadığı kontolünü yapmak amacıyla ultrason yardımıyla yumurtalıklardaki yumurtalar sayılır ve yumurtalık rezervi belirlenir.

Buna göre yüksek,normal,sınırda ve kötü cevaplı hastalar saptanır.Bu ayrımı yapmak önemlidir çünkü verilecek tedavinin nasıl ilerleyeceği ve iğne dozunun tekrar düzenlenmesi buna göre ayarlanacaktır.
logo-k-jpg.2026533
 
RAHİM ÇİZİLMESİ

Rahmin çizilmesi, tüp bebek tedavisinden ortalama bir ay önce uygulanılır. Rahmin içerisinde ince bir aletle girilir ve rahim zarı olan endometrium çizilir. Bu yöntem; rahim zarını uyarmaktadır. Bu sayede embriyonun tutunmasına yardımcı olur. Özellikle rahim inceliği olan kadınlara uygulanmaktadır.

Rahim çizilmesi kimlere uygulanır?

· Tüp bebek tedavisinde kullanılan ilaçlara yanıtı iyi olmayan kadınlara,

· Yumurta kapasitesi yeterli ancak embriyonun tutunamadığı hastalarda,

· Rahminde belirgin bir sorunu olmayan kadınlara,

· Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında,

· Rahim inceliği olan kadınlara uygulanmaktadır.
logo-k-jpg.2026961
 
Blastokist 5.Gün Transferi

Laboratuar ortamında 5 gün boyunca takip edilip geliştirilen embriyolara blastosist adı verilir. Yani 5. günde yapılan embriyo transferine denir.

Blastosist embriyolar, laboratuar ortamındaki döllenmeden sonrası 5. veya 6. gün elde edilmektedir.

Bu dönemden sonra embriyoların laboratuar ortamında kültüre edilmesi mümkün değildir. Anne rahmine transfer edilmesi gerekmektedir. Embriyo transfer sonrasında 6-7 günlerde koruyucu tabakası olan zona pellüsidadan kurtulur ve rahim dokusuna tutunmaya başlar.

Blasosist dönemi embriyoları fetusu (bebeği) oluşturan iç hücre kitlesinde ve plesantayı oluşturan trofoektoderm hücrelerinden müştekil çok hüçreli (100-120) bir yapıya sahiptir. Bu döneme ulaşmış embriyolar iç hücre kitlesinin ve trofoektoderm yapısının kalitesine gore sınırlandırlır.

Her ikisininde kaliteli olduğu embriyoların transferi ile çok daha yüksek gebelik oranları elde etmek mümkündür. Ayrica blastosist dönemine ulaşmış embriyolar ultra hızlı dondurma yöntemi olan vitrfikasyon ile başarılı şekilde dondurulabilmekte ve ihtiyaç duyulduğunda başarıyla çözülebilmektedir.
 
Yumurta Donasyonunun Önemi

Normal şartlar altında çiftlerin birleşimi neticesinde kanaldan ilerleyerek rahime tutunan sperm hücrelerinin herhangi bir problem yaşamaması halinde dölleme sağlayarak gebeliği ortaya çıkardığı bilinmekte. Fakat; anne adayının yumurta hücrelerinde bir problemin olması durumunda problem çözülemiyor ise; yumurta donasyonu akıllara gelir.

Yumurta hücresi üretimi bulunmayan kadınlarda tercih edilecek bir yöntem olduğunun altını çizelim.

Yaş faktörünü dahi devre dışı bırakacak kadar etkili bir yöntem olan donasyonun ileri yaşta bile anne olabilmeyi vaat ettiğini söylemek mümkün. Nakil denince ilk akla gelen sorunlardan biri genetik ya da bulaşıcı hastalıkların bulunup bulunmadığıdır.

Bu tarz hastalıkların yumurta hücrelerine bulaşmıyor oluşu da işin en güzel yanlarından birtanesi. Yani; bağışçı olarak yumurta bağışı yapacak kişinin taşımış olduğu birtakım geçişsel hastalıkların bebeğinizde yer almayacak olması sağlıklı bir bebek sahibi olma yolunda önemli bir adım olacaktır.

Yumurta bağışında bulunmak isteyen kadınlar ince elenip sık dokunuyor. 20-27 yaş aralığında olması, genetik bir hastalığa sahip olmaması, psikolojik bir soruna sahip olmaması, kan grubunun bilinmesi, uyuşturucu kullanmaması gibi birçok kriter bakımından incelenerek donör olarak kabul ediliyor. Bunlardan birinde ya da birkaçında problem olması halinde donörlüğü reddediliyor. Böylelikle sağlıklı gebelikler neticesinde sağlıklı bebekler dünyaya getiriliyor.
 
Sperm Donasyonu

Amerika, Danimarka gibi ülkelerde yer alan sperm bankalarından temin edilen spermlerin tüm tarama testlerinin yapılmasının ardından işleme tabi tutulması mantığına dayanan sperm donasyonu yöntemi erkeklerin menisinde hiç sperm hücresinin yer almaması ya da yeterli miktarda bulunmaması durumlarında gündeme geliyor.

Sperm bankalarına kabul edilen sağlıklı olduğu tespit edilmiş donörlerin sperm hücreleri belirli fiziksel, eğitimsel ve kültürel özellikleri de kayda alınarak uygun noktalarda muhafaza ediliyor. Dünya genelinde faaliyetlerini sürdüren tüp bebek merkezlerinden talepler gören ve aldığı talepler neticesinde de sperm hücrelerini yerlerine ulaştıran banka aracılığıyla bebek sahibi olma hayalleri yeniden yeşeriyor.

Erkek kaynaklı bir problem için son derece başarılı sonuçlarla karşılaştıran donasyon yönteminin kadın kaynaklı olması halinde de yumurta donasyonu akıllara geliyor. Hangi tarafın problem taşıdığının tespit edilmesinin ardından süreç başlıyor. Hatalı tespit edilmesi halinde geçen süre, harcanan emek ve verilen çaba baştan sona boşa gidecektir. Bu yüzden; en başından başarılı bir merkezle işe başlamak yerinde olacaktır. Ne yaptığını bilen uzmanların teknolojik, steril merkezlerde sorunun ne olduğunu anlamaya başlamaları gerekmekte. Bunun için de her şeyden evvel çiftlerin belirli bir bilinç düzeyinde araştırmalar yaparak hareket etmesi gerekmekte.

Rastgele yapılan merkez seçimlerinde geri dönüşü mümkün olmayan sağlık problemlerinden tutun da birçok problemle karşılaşılabiliyor. Kıbrıs Yumurta Donasyonu ile hareket eden hanımların yumurta rezervlerinde genel anlamda bir sıkıntı, problem oluyor. Problemin çözülemeyeceği durumlarda da donasyon doğrudan akıllara geliyor. Yıllar geçmesine gerek kalmadan çok hızlı bir şekilde gebeliği sağlama ve bir an evvel bebek sahibi olmak isteyen çiftler için son derece uygun bir yöntemden bahsetmekteyiz.
 
Tüp Bebek Hangi Durumlarda Yapılır?

İnsanlığın ilk yıllarından bu yana insanların çeşitli hastalık ve rahatsızlıklar ile mücadele verdiği ve çeşitli tedavi yöntemleri geliştirmeye çalıştığı az çok bilinir. Genel hatlarıyla bakıldığında; kısırlık problemi de ciddi problemlerden ancak; çözümü olmayan problemlerden olmadığını söylemek mümkün.

Doğal yollarla bebek sahibi olmayı başaramamış çiftlerin tüp bebekyöntemine başvurduğu dikkat çekmekte. Bu yöntemle yoluna devam etmeyi düşünen çiftlerin merkez ve doktor seçimi noktasında son derece titiz olması gerektiği akıllardan çıkarılmaması gereken konulardan.


Tüp bebek yöntemine başvurulduğu durumlar genelde erkek ya da kadın kaynaklı doğal yollarla gebeliğin oluşturulamayacağının tespit edildiği durumlar olarak ifade edilebilir. %40-45 oranlarında başarı oranına sahip olan yöntemin yumurtalıklardan yumurtalık toplanması ve gebeliğin sağlanabilmesi adına gerekli işlemlerin yapılmasını kapsar.

Laboratuvar altında uzman doktorlar tarafından döllemenin sağlanması neticesinde ilk aşamalardan biri tamamlanmış olur. Ortaya çıkan embriyonun yerleşimi ile de son bulur. İşlemin yapıldığı gün anne ya da baba adayı normal hayatına devam eder.


Gebeliğin kolaylaştırması mantığına dayanan yöntemin anne kanallarında tıkanma olması, erkek spermlerinin gerekli yeteneklerini tam olarak gerçekleştirememesi gibi durumlarda tercih edilir. Menisinde hiç sperm hücresi bulunmayan bir erkeğin süreç içerisinde yer alması yine gebeliğin olumsuz bir şekilde sonuçlanmasına neden olacaktır.

Erkek ya da kadın kaynaklı problemin çok ileri seviyelerde olmaması halinde başarıya ulaşacak bir yöntem olduğunun altını çizelim. Anne adayı taraflı bir yumurta hücresi probleminde yumurta donasyonu düşünülebilir.
 
X