Kıbrıs tüp bebek uzmanı Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen ile tüp bebek hakkında herşey

ERKEN MENAPOZ:

Bilinen odur ki, kadınlar henüz annelerinin karnında bir bebekken tüm yaşamları boyunca kullanacakları yumurtalar gelişir ve onlarla birlikte doğarlar. Sonrasında da yeni yumurta üretimi olmaz. Yumurtalık içindeki yumurtaların artan yaşla birlikte azalması normal ve fizyolojik bir süreçtir. Kız çocuğunun anne karnında 5 aylıkken sahip olduğu yumurta sayısı yaklaşık 6-7 milyon kadardır, bu sayı doğumda 1-2 milyona düşer, çocukluk çağında yavaş yavaş azalarak ergenlik döneminden itibaren ayda bir yumurta yumurtlamak suretiyle bu azalma menopoza kadar aylık ortalama 350-400 yumurta harcayarak devam eder. Bu yumurtalar yumurtalıklar içerisinde follikül denen içi sıvı ile dolu küçük boşluklarda saklanırlar. Küçük kız doğurganlık çağına girdiğinde aylık döngüler (adetler) başlar. Her adet sırasında yumurtalık bir yumurta geliştirir. Nadiren birden çok da olabilir. Bu yumurta erkekten gelen sperm hücresi ile birleşirse gebelik oluşur.

Bir kadının gebe kalabilme şansı aslında en yüksek 25 yaşları civarındadır. Gebe kalma oranı yaşla birlikte azalır ve 35 yaşında itibaren bu azalma hızlanır ve 40 yaşından sonra da belirgin olarak azalır. Daha önce çocuk sahibi olmuş kadınlarda bile gebe kalabilme 45 yaşından sonra neredeyse imkansız hale gelir. Kişisel farklılıklar elbette oldukça önemli rol oynayacaktır ama genel olarak 45 yaşından sonra tüp bebek tedavisi de yapılsa gebelik oranı % 5'in altındadır. Yumurtalık kapasitesinin azalması ve dolayısıyla üreme fonksiyonunun kaybı menopoz ile aynı anlamda değildir. Kadın adet görebilir ama anne olma şansı azalmıştır. Halen adet oluyorum neden çocuk sahibi olamıyorum sorusunun cevabı bu fizyolojide yatmaktadır.

Ailesinde erken menopoz olan kadınların özellikle daha dikkatli olmaları gerekir. Bu kadınlarda yumurtalık kapasitesi daha erken tükenir. Genetik olarak belirlenen menopoz yaşından yaklaşık 5-10 yıl öncesinden çocuk sahibi olmada sorunlar ve gecikmeler ortaya çıkabilir, örneğin 40 yaşında menopoza girecek olan bir kadın 30 yaşından itibaren çocuk sahibi olmakta zorlanmaya başlar. Bu nedenle özellikle annesinde, teyzesinde ve ablalarında erken adetten kesilme, erken menopoz durumları olan bayanların anne olmayı ertelememeleri gerekir.

İleri Yaşın ve genetik etkilerin dışında başka yumurtalık rezervinin erkenden azalmasına sebep olabilecek başka faktörler şunlardır:

1. Endometriosis hastalığının kendisi ve çukulata kistleri değişik faktörler üzerinden yumurtalık rezervini ve gebe kalma kapasitesini etkileyebilirler.

2. Kanser nedenli geçirilmiş radyoterapi ve kemoterapiler: Özellikle gençlik çağı kanserlerinin tedavi edilebilir hale gelmiş olması yaşamını devam ettirenlerde üreme ile ilgili sorunların daha sık olarak görülmesine neden olmuştur.

3. Daha önceden geçirilmiş yumurtalık ameliyatları:Yumurtalıktan kist çıkarılması operasyonu ne kadar dikkatli yapılırsa yapılsın yumurta sayısını azaltacağından rezerv düşecektir. Özelikle çukulata kisti olarak bilinen çikolata kistlerinin alınması o taraftaki yumurtalık kapasitesini azaltabilir. Bu tür cerrahilerin tecrübeli bir operatör tarafından yapılması şarttır. Laparoskopik operasyonlarda bu konu bazen bir dezavantaj da olabilir. Özellikle iki taraflı dermoid veya çukulata kisti olanların ameliyatlarının açık yapılması ve dokuya maksimum özen konusu hekimle iyi tartışılmalıdır.

Tüp bebek uygulamalarında başarı önemli bir oranda toplanan yumurta sayısıyla ilintilidir. Çok aşırı sayıların dışında, ideal olan 5 ve üzerinde yumurta elde etmeye çalışmaktır. Yapılan araştırmalara göre 5'den daha az sayıda yumurta elde edildiğinde seçme şansı azalmakta ve gebelik oranları beklenenden düşük olabilmektedir. Az sayıda yumurta toplanan kadınlarda ilaç tedavisi değişiklikleri ile sıklıkla çok önemli bir avantaj sağlanamaz. Önceki tedavilerinde uzun protokol (lucrin ve benzeri ilaçlar) uygulanmış olan kadınlarda kısa protokoller denilen faklı ilaçlar denenebilir. İlaç dozunun yükseltilmesi ile bazen yumurta sayısında kısmi artış sağlanabilirken bu artış aslında gebelik oranlarına istenildiği gibi yansımamaktadır. Eskiden beri uygulanan Clomiphene adlı ilaç kullanılarak, aromataz baskılayıcı adı verilen ve hap şeklinde uygulanan tedaviler ile zayıf yumurtalık cevabı veren kadınlarda yumurta sayısının artırılabileceğine dair çalışmalar vardır. Akapunktur ile yumurtalık cevabının iyileştiğine dair çalışmalar da yayınlanmıştır. Bunların hiçbirinden fayda sağlanamazsa natürel yöntem dediğimiz ilaçsız tedavi de denenebilir.

Kadında yeni yumurta yapımı sağlanabilir mi?

Klasik bilgilerin aksine yeni çalışmalar kadın yumurtalıkları içinde kök hücrelerin de bulunduğunu göstermiştir. Bu hücreler üzerinden yeni yumurta üretimi ve gebelik elde edilmesine yönelik çalışmalar deney hayvanlarında yapılmaktadır. Böylelikle çok yakın bir gelecekte diliyoruz ki yumurtalık rezervi azalmış kadınların da anne olabilmeleri imkan doğacaktır...
 
ICSI (MİKROENJEKSİON) HANGİ DURUMLARDA YAPILMALIDIR

Önceki IVF(Tüp Bebek) denemelerinde döllenme sağlanamayan veya döllenme oranı düşük olanlarda TESA/TESE gibi cerrahi yöntemlerle sperm elde edilmesi gereken olgularda Kötü sperm parametreleri olanlarda ICSİ büyük önem taşımaktadır.
Başarı oranlarının daha yüksek olması nedeniyle bir çok tüp bebek merkezi tüp bebek uygulamalarında ICSI (mikroenjeksiyon) yöntemini birlikte kullanır hale gelmiştir.


 
Tüp Bebek

Tüp bebek yöntemi, genellikle bebek sahibi olmakta zorlanan ya da genetik hastalık geçmişleri bulunan ebeveynlerin tercih ettiği bir yöntem.

Tüp bebek, erkekten alınan spermin çeşitli işlemlerle yumurta ile döllenmesinin ardından bayanın rahmine verilmesi ile yapılır. Bu yöntem sayesinde hamilelik oluşumu ihtimali %70-80 civarında artmaktadır.
 
Tedaviniz neden iptal edilebilir?

>> Birkaç günlük ilaç kullanımından sonra follikül gelişimi hiç olmaz veya çok zayıf ise size tedaviyi iptal etmeniz tavsiye edilebilir. Genellikle tavsiyeler ya ilaç dozajını yükseltme ve/veya kısa protokole dönmektir.

>> İlaçlara aşırı cevap vermiş ve şiddetli OHSS riski mevcut ise, siklus iptali bir seçenektir. Siklus iptali durumunda ileride planlanacak strateji geliştirilecektir.



 
Tüp bebek ne zaman yapılır?

Tedavi sonucunda çocuğu olmayan aileler, kısırlık ve birçok tedavi yönteminde kullanılan tüp bebeği şu durumlarda yaptırabilirler.

*Kadınların kanallarında/tüplerinde problem olduğu durumlarda,

*İleriki yaşlarda neden olduğu açıklanamayan kısırlıklarda,

*Spermlerde sorun olduğunda,

tüp bebek yöntemi uygulanır.

Bazı özel durumlarda da tüp bebek yöntemi tercih edilmektedir. Örneğin; Endometriozis veya Polikistik over sendromu gibi yumurtlama problemlerinde de tüp bebeğe başvurulmaktadır.

Tüp bebek yöntemi bayanın adetinin 2 ile 5. Günleri arasında ilaç tedavisi ve yumurta takibi yapılarak başlanır. Tedavinin sonuç vermesi açısından bu ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır.

Yumurtaların gelişimini incelemek adına ultrason kontrolü yapılır. Bazı durumlarda, bu kontroller doktorlar tarafından gün aşırı da yapılabilir.



 
Tüp Bebek Aşamaları

*Yumurtalıkların Uyarılması

Adet döneminin 2 ile 5. Günleri arasında ilaç tedavisi başlanmaktadır. Yumurtalardan daha çok verim alabilmek ve hamile olma olasılığını yükseltmek adına, iğne şeklinde hormon ilaçlarına başlanarak yumurtalıkların uyarılması sağlanır.
Yumurtaların gelişimi ortalama 12 günü bulabilir. Bu süreçde kan testi ve ultrason kontrolleri yapılmaktadır.


*Yumurta toplanması

Ortalama 12 günlük ilaç tedavisinden sonra, yumurtalar istenilen büyüklüğe geldiği taktirde, yumurtaları çatlatmak adına bir adet iğne yapılır. İğne yapıldıktan 34 ile 40 saat sonrasında yumurtaların toplanması gerekmektedir.

Yumurta toplama işleminde, hastanın acı duymaması adına bu işlem yapılırken hastaya anestezi uygulanır ve uyku halindeyken işlem gerçekleştirilir. Yumurtaların toplanma işleminden sonraki aşama ise yumurtalardan en verimli olanlarının seçilmesidir.


*Yumurtaların döllenmesi

Toplanan yumurtalardan kaliteli olanlar seçilerek spermler ile döllenilir. Spermler, yumurtalar ile döllenir ve embriyo meydana gelirler. Embriyolar transfer işlemine kadar labarotuvar ortamında embriyologlar tarafından incelenip gelişimleri izlenir.

*Embriyo transferi

Embriyolar transfer işlemi için laborotuvar ortamından alınarak anne rahmine yerleştirilir. Bu işlem esnasında hasta ağrı duymayacağı için anestezi verilmesine gerek duyulmamaktadır. Transfer işlemi yumurtalar toplandıktan sonra gelişimlerine göre 3. İle 5. Günleri arasında anne rahmine yerleştirilir. Rahime yerleştirilen embriyonun tutunup tutunamayacağı ortalama 12 günlük süreçten sonra kanda gebelik testi ile belli olur.
 
Tüp Bebek ile İlgili MERAK ETTİKLERİNİZ !!!



Tüp Bebek Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Tüp bebek tedavisine öncelikle ortalama 12 günlük yumurtalıkları uyarma süreci ile başlanır. Bu süreçten sonra yumurta toplama, yumurta döllenme ve döllenen yumurtaların transfer edilmesi süreci gelir. Transfer sürecinden 12 ile 15 gün sonrasında da gebelik sonucu için kan testi yapılır.




Tüp Bebek Tedavisine Hangi Dönemde Başlanmalıdır?

Tüp bebek tedavisine başlanırken bayanın (menapoz değil ise) adetli olunması gerekmektedir.

Ultrason sonuçları, sperm analizleri, hormon tahlilleri neticesine bakılarak tedavisinin uygulanacağı protokol belirlenir.



Kadın Yaşının Tedavideki Önemi!

Kadının yaşı tüp bebek tedavisinde oldukça önemlidir. 35 yaş üzerindeki kadınlarda yumurta rezervi azaldığı için tüp bebek yöntemi ile gebe kalma olasılığı oldukça düşüktür.

35 yaş üzerindeki kadının tüp bebek tedavisi ile hamile kalması mümkün olsa bile bebeğin düşürülmesi veya sağlıklı doğmaması gibi riskler oluşabilir.

38 yaşından daha büyük kadınlarda tüm bu riskler daha fazladır.



Tüp Bebek Tedavisinde Gerekli Olan Tetkikler

Tüp bebek tedavisinden önce bazı tahlillerin ve analizlerin yapılması süreç açısından oldukça önemlidir. Ultran kontrolleri, sperm analizleri, hormon tetkikleri, rahim filmleri, daha önce geçirilen ameliyatların sonuç raporları vs. uzman doktor ile değerlendirilmesi en uygun tüp bebek tedavisinin seçilmesi için gereklidir.



Tüp Bebek Tedavisinde Başka Birinden Sperm ya da Yumurta Alınır mı?

Eşlerin yumurta veya spermlerinde herhangi bir problem bulunmadıkça başka kişilerin sperm veya yumurtaları kullanılmamaktadır.

Sperm veya yumurtalarda tüp bebeğe engel bir problem var ise çiftler bilgilendirilir ve istekleri doğrultusunda sperm nakli / yumurta nakli uygulanılır. Kesinlikle hastaların izni olmadan işlem yapılmamaktadır.



Tüp Bebek Tedavisi Kaç Kez Denenebilir?

Tüp bebek tedavisinde bazı zamanlarda düşük bir oran olmasına rağmen başarısız sonuçlar elde edilebilir.

Bu durumda çiftler tekrar denemek isteyebilir. Tüp bebek tedavisi için bir sınır sayısı yoktur.


 



Tüp Bebek


Tüp bebek yöntemi, genellikle bebek sahibi olmakta zorlanan ya da genetik hastalık geçmişleri bulunan ebeveynlerin tercih ettiği bir yöntem.

Tüp bebek, erkekten alınan spermin çeşitli işlemlerle yumurta ile döllenmesinin ardından bayanın rahmine verilmesi ile yapılır. Bu yöntem sayesinde hamilelik oluşumu ihtimali %70-80 civarında artmaktadır.



Tüp Bebek ile Cinsiyet Belirlemek Mümkün Mü?

Tüp bebek yöntemi, doğacak bebeğin cinsiyet belirleme için de kullanılabiliyor. Eğer istenilen kromozom elde edilebilirse %98-99 oranında istenilen cinsiyet seçilebilir. Tüp bebek yöntemi ile bebeğin cinsiyetinin belirlenmesi mümkün olsada, işlemin başarı şansı %100 değildir.



Kromozomlar ve Cinsiyet

İnsanlarda cinsiyeti belirleyen 2 tip kromozom bulunur. Bunlar X ve Y’dir. Kadınların kromozomları XX dizilimine sahipken erkeklerin XY şeklindedir. Doğacak olan çocuk anne ve babadan birer kromozom alır. Anneden alabileceği kromozom mecburen X olmak zorundadır. Babadan X kromozomu gelirse bebek kız, Y kromozomu gelirse erkek olur. Kısaca, cinsiyeti babanın belirlediği söylenebilir.

Çeşitli yöntemler sayesinde, babadan gelecek olan kromozom belirlenerek bebeğin cinsiyeti de tayin edilmiş olur. Ancak her zaman için babadan hem X hem de Y kromozomunu temin etmek mümkün olmayabiliyor.
 
Merhaba Kadınlar Kulübü’nün değerli okuyucuları;

Kıbrıs'ta sağlık hizmeti veren sayılı kadın doğum doktorlarından biri ve tüp bebek uzmanı JIN. OP. DR. MÜRÜDE ÇAKARTAŞ DAĞDELEN olarak, hastalarıma olan hassasiyetimle, güvenilir tedavi süreci sağlamayı amaçlıyor ve uzman ekibimle bu doğrultuda sağlık hizmeti veriyoruz.

Gelişmiş tıbbi cihazlar sayesinde, Kıbrıs'ta yapılan farklı tüp bebek yöntemleri ile yüksek bir başarı oranı yakalamış bulunmaktayız.

T.C Sağlık Bakanlığı Tüp bebek uzmanlığı sertifikasına sahip, sayılı kadın doğum doktorlarından biri olarak, tümü kadın olan kadromuz ile hastalarımıza kendilerini rahat hissettirecek bir ortam sunuyoruz.

Gözlemlerim doğrultusunda hamile kalmayı önleyen tüm sebepler, yapılan tetkikler ile ortaya çıkarılmakta ve probleme uygun tedaviyle sorunu çözmekteyiz.

Tüp bebek tedavilerinin son derece kolay, acısız ve ameliyatsız bir yöntem olması, yüksek başarı şansı ile çocuk sahibi olabilme konusunda tercih edilen alanlardandır.

Farklı metotları olan tüp bebek tedavisini yaptırmaya karar veren çiftler için problemin ne olduğu saptandıktan sonra hangi yöntemin uygulanacağına karar veriyoruz.

Normal tüp bebek tedavisinin yanı sıra, sperm donasyonu (nakli), yumurta donasyonu, PGD yöntemi, embriyo donasyonu vb. yöntemler ile hastanın problemine en uygun tedaviyi seçiyoruz.

Türkiye’nin en büyük kadın sosyal paylaşım ağı olan Kadınlar Kulübünde, siz değerli üyelerin sorularını yanıtlarken makalelerimi sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.

Saygılarımla,
TÜP BEBEK UZMANI, JIN. OP. DR. MÜRÜDE ÇAKARTAŞ DAĞDELEN
 
Tüp Bebek ile Cinsiyet Belirlemek Mümkün Mü?

Tüp bebek yöntemi, doğacak bebeğin cinsiyet belirleme için de kullanılabiliyor. Eğer istenilen kromozom elde edilebilirse %98-99 oranında istenilen cinsiyet seçilebilir. Tüp bebek yöntemi ile bebeğin cinsiyetinin belirlenmesi mümkün olsada, işlemin başarı şansı %100 değildir.



Kromozomlar ve Cinsiyet


İnsanlarda cinsiyeti belirleyen 2 tip kromozom bulunur. Bunlar X ve Y’dir. Kadınların kromozomları XX dizilimine sahipken erkeklerin XY şeklindedir. Doğacak olan çocuk anne ve babadan birer kromozom alır. Anneden alabileceği kromozom mecburen X olmak zorundadır. Babadan X kromozomu gelirse bebek kız, Y kromozomu gelirse erkek olur. Kısaca, cinsiyeti babanın belirlediği söylenebilir.

Çeşitli yöntemler sayesinde, babadan gelecek olan kromozom belirlenerek bebeğin cinsiyeti de tayin edilmiş olur. Ancak her zaman için babadan hem X hem de Y kromozomunu temin etmek mümkün olmayabiliyor.



Microsort Yöntemi ile Cinsiyet Belirleme

Microsort yönteminde flow sitometri ve FISH tekniklerinden yararlanılmakta. Bu teknikler spermdeki farklı kromozomların floransan ışık altında incelenmesi temeline dayanmaktadır. X ve Y kromozomları farklı renklerde görünecektir; ancak filtrelerdeki hatalar nedeni ile yanlış tahminler oluşabilir ve bebeğin cinsiyeti istenen gibi olmaz.



Türkiye’de Cinsiyet Belirleme

Türkiye’de cinsiyet belirleme yöntemi yasaktır. Tekniğin, etik olup olmadığı Türkiye gibi pek çok ülkede de tartışılmakta. Nüfusta dengesizliklere neden olabileceği düşünülen cinsiyet belirleme uygulaması için genellikle KKTC tercih edilmekte.

 
Tüp bebek Tedavisinin aşamaları nelerdir?

Tüp bebek tedavisi dört basamaktan oluşur:

1. Yumurtaların geliştirilmesi: Yumurtalıkların uyarılması için hormon ilaçları kullanılır ve fazla sayıda yumurtanın olgunlaşması sağlanır.

2. Yumurtaların toplanması: Ultrasonografi eşliğinde ve lokal anestezi ile yumurtalar toplanır.

3. Yumurtaların laboratuvarda döllenmesi: Elde edilen yumurtalar ile erkek eşten elde edilen sperm laboratuvar koşullarında özel besiyerleri içinde bir araya getirilir.

4. Embriyoların anne adayının rahmine transfer edilmesi: Oluşan embriyolar ince bir katater aracılığı ile anne adayının rahmine transfer edilir.

 


Erken Menopoz Kimlerde Görülür Nasıl Tedavi Edilir?


Kadınlarda adet kanamalarının başlayıp düzenli bir düzeye geldikten sonra 40 yaşına ulaşılmasından önce kalıcı olarak kesilmesi erken menopoz’u ifade eder. Menopoz yaş aralığı genel olarak; 45-47 olup 40-50 yaş arasında erken menopoz ifade etmez. Erken menopoz doğal bir durum değildir.

Erken menopoz’a girilmesi noktasında çeşitli hastalıklardan söz etmek mümkün. Yumurtalıkların erken yaşta tükenmesine sebebiyet veren birtakım hastalıklar vardır. Bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyerek yumurtalıklara etki gösteren otoimmun hastalıklar bunlardan bir kısmını ifade eder. Bunun yanı sıra; jinekolojik hastalıklardan dolayı cerrahi işleme maruz kalmış ve bunun neticesinde yumurtalıkları zarar görmüş olabilir. Kanser tedavisinde uygulaması yapılan kemoterapi ve radyoterapi sürecinde yumurtalıkların hasara uğraması da erken menopoz nedenlerindendir.

Bunların dışında meslek seçimi, sigara-alkol gibi kötü alışkanlıklar, yaşam tarzı, aşırı stres gibi durumlar yumurtalıkları zaman içerisinde tüketerek erken menopoz oluşumunu tetikleyebilmekte. Aşırı stresin hormonal bozukluklara, adet düzensizliklerine dolayısıyla yumurtalıkların erken tükenmesine neden olabildiği gibi birçok hastalığın ortaya çıkmasına neden olabildiği unutulmamalıdır. Beslenme noktasında yapılan yanlışların hormonal hastalıkların oluşumuna yol açması erken menopozun diğer nedenlerindendir.

 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…