Adem Güneş “in kitaplarını bende okudum .Benim de çok ters düştüğüm nokta olmustu .Güvenli bağlanma konusunda tamamen değil ama ağırlıklı olarak haklı buldum tezlerini.
(Evet tükenmesi gereken malesef cidden anne .Eğer öyle yaratılmasaydık ne bileyim erkekler doğurur biz meme verirdik ya da biz doğurur onlar meme verirdi.Yani yaratılıştan kadın hep fedakarlık eden tüketilen malesef )
Büyük oğlum da en çok ben ilgilendim baba biraz daha toparlandıgında bez felan değiştirdi .Ve oğlum meme de uyumamışsa uyumakta zorlanıyorsa pusette felan salladı.Bunun dışında oğlumu neredeyse 2 yaşınadek hiç babaya bırakıp bi yerlere gitmedim diyebilirim
Babaları küçük oğlumla 1 yasa kadar çok yakın ilgilendi herşeyi ile ama.Çünkü büyük oğlum etkilenmişti kardeşten ben daha çok onunla idim emzirme saatleri hariç .
Ve sonuç büyük oğlumla mükemmel bi bağlanma sağladık ama küçük oğlum her zaman babasını bana tercih eder .Baba yokken ben ön plandayım;baba varken sanki annesi oymuş gibi davranır .
Her ne kadar bu ipi göğüsleyemesem de iki çocuğuma da özverili davrandım .Onların beslenmeleri öz bakımları sevgi şefkat ihtiyacları en iyi şekilde yapmaya çalıştım .
“Yeter artık “diye oturup ağladım çok zaman oldu ..Uykusuz geceler..Kolikler..Hastalıklar..Kavgalar, gürültüler ..Kazalar ..Her biri ,konu açılası ayrı bi başlık .Ben karman çorman bi hayat yaşıyorum işin özeti 5,5 yıldır .Ama bunların çoğu içimde yaşıyorum buradan karamsar yazılar yazıyor olabilirim ama onlara yansıttığım çok bişey olduğunu düşünmüyorum .Her annenin sabrı taştıgında gösterdiği kızgınlıgı gösteriyorum daha fazlası yok .Ortalıkta ben neden anne oldum diye dolanmıyorum yani oyle mutsuz mutsuz .
Ben keşke anne olmasaymışım derken bu ne evlat sevgisizliği ne psikoloji bozukluğu.Bu bi yılgınlık .Bı idare edememe.Bu bi hayal kırıklıgı.Adı her ne ise işte ben cidden anne olmanın böyle birşey olduğunu bilmiyordum .
Ben diye bi kavram kalmadı çocuklar için yaşıyorum ;özgürlüğümü sorumsuz olmayı sadece kendim için yaşamayı özledim .Hayatımın saniyesinde plan önce onlar.
İki erkek çocuk ...Şimdi küçükler başlarına bi iş gelecek endişesi onların devamlı korunup kollanma muhtaçlıkları . Ve asla yadsınamz bi kaygı;geleceklerine nasıl adam olacakları korkusu .
Ben bi katilin annesi de olabilirim ,fakirlere muhtaçlara el uzatan merhametli bi yiğitin de.Nasıl olacak hayatları ..İşleri eşleri huzurları ..
İşte ben neden nasıl hangi cesaret aldım bu mesulıyeti .Onların eğitimleri iyi insan oluşları benim yörüngemde ,ben nasıl başaracağım .Agır geliyor bana.Şimdiden oğlum kapı pencere vuruyor,isteğini reddedince.5 yıl büyüsün diye bekledim 10 yıl sonra ergenliği başlayacak.Onlar büyürken ben de aynı kalmayacağım yıllar geçmiş bitmiş olacak ve üstüne daha yüzlerce başka sorunlar .
Evet ben malesef keşke anne olmasaydım ..Onlara sevgim sonsuz bunu burada yazarken bile hicap duyarım ;sevgimi de şöyle kenarıya da iliştireyim de anne olduğum kınanmasın diye yazmıyorum bu satırları ciddi anlamda evlatlarına çok düşkün ve onları cennetlerim diye öpüp koklayan bi kadınım . .
(Ben küçükken kedi yavrularını besleyip büyüyüp banyo yaptırıp havlulara saran bi çocuktum .Çok titiz basit bi kokudan bile midesi bulanan bi çocuk olmama rağmen gönlüm razı gelmiyordu onların kimsesiz olmalarına .Bababannem evinde idi kedilerim .Zaman zaman annem kedileri evin içine aldığımda tehtid ederdi atacağım onları uzaklara diye; kedilerim evin içine dışkılarını yaparlardı annem göndermesin kedilerimi diye kusa kusa onların dışkılarını temizlerdim.Boyle böyle o kadar çok kediye bakmışlığım var yanı anaç olmayan şu yapımla.
Velhasıl arkadaslar desem ki “Cennet analar ayaklar altında”ama o hak bile kadına değil evlada verilmiş :)
Hani oradan bile yırtamıyorum iyi bari oraya yatırım yaptım ,desem .Hangi anne istemez cennet de köşkte evlatlarımın olsun ama ben yine de diyorum ki “Keşke ben hiç bulaşmasaydım bu işlere”:)
Ben bu hissettiklerinizin normal olduğunu düşünüyorum.
27 yaşımda ilk gebeliğim planlıydı.
Çok Zor bir erkek bebeği/yada ben zorlandım bilmiyorum.
Ama tek çocuk hiç düşünmediğim için, ve o yaşadıklarımı sil baştan yaşayamam korkusu ile hemen ikinci olsun istedim.
İlk ikisinin arası 2 yaş oldu böylece.
2 erkek çocuğu şu an 1 ve 3 yaşlarında.
Yüzlerine baktığımda bir şey olacak diye korkumdan uzun sure uyurken izlemeye bile çekindiğim oğullarım.
Kalpleri kırılacak, kalp kıracaklar diye ödümün koptuğu oğullarım.
Benim sürpriz 3 numara.
Bir de kızım olacakmış.
3.5 yılda 3 çocuk annesi olacağım anlayacağın...
Anne olmaktan pişman değilim. Bu yazdığın bir çok kaygıyı yaşıyorum.
Ama kaybettiklerime pişmanım.
27 yaş benim için erkenmiş.
Ben 30 umdan önce anne olmamalıymışım.
Çünkü yapmak istediğim çok şey var. Ve şu an hepsini ertelemek ile meşgulüm.
O zaman öyle gelmemişti.. 10 un üzerinde ülke gezmiştim, bilmem kaç milletten arkadaşlarım vardı, okullar, yurtdışı eğitimleri, bir süre başımı alıp gitmeler, tatiller, her şeyi yapmıştım kendimce.
Okuduğum bir kitapta bahsedilen yere o haftasonu kalkıp gittiğim olurdu.
Ve inatla çocukla da devam ederim sandım.
İlk Doğumda, 3 aylık bebekle Ege turu yaptık arabalı.
8 aylık olmadan yurtdışına kayağa gittik.
İsrail, İspanya ve 4-5 yurt içi gezisi yaptık 2. Oğlum olana kadar.
2 numara 5 aylık olduğunda yine gezmeler başladı...
Doğu güneydoğu turu. Ardından Bulgaristan, Yunanistan. Yaz tatilimiz, denizimiz eksik kalmasın. Bir de Marmaris sıkıştırdık.
Şimdi 3 çocukla bir yere gitmeyi bırak, hayal kurmaya halim kalmadı. Henüz kızımı kucağıma almadım ama kollarım taşımayacak sanki :)
Ben dünyayı gezerim derken, şimdi çocuk büyütmek ile geçecek yıllarım. Dünya haritasını küçültüp büyütüp baktığım ekranımda işaretli bir sürü yer imi var.. bir gün giderim diye.
Ote yandan da bir gerçek var ki, yürüyüşe zor çıkıyorum :)
Hiç bir sorumluluğumun olmadığı +3 yıl :)
Özenmeyip de ne yapayım?