eşiniz size destek olmuyor mu?tamam gündüzleri çalışıyor ama akşamları yarım saatliğine de olsa çocukları alıp bir boğuşmaca filan yapmıyor mu?yardımcı olmuyorsa eğer bunu dile getirebilirsiniz ondan rica edebilirsiniz bunu.büyük olanın 2 yaşında olduğunu belirtmişiniz.bu kadar hırçın,aktiv ve kavgacı olması büyük bir olasılıkla kardeşini kıskanmasından ileri geliyordur.davulun sesi uzaktan hoş gelirmiş,burda oturup sizi güzel sözlerle telkin etmek isterdim ama durumunuz gerçekten çok zor.araları az çünkü.belki büyüğüne biraz daha tavizde bulunursanız onun da hırçınlığı azalır.hani kulağına eğilip en sevdiğim oğlum sensin diyebilirsiniz.bunu özel kendine ait bir şey düşünebilir ve bundan gururlanabilir.nasıl olsa öbürü bunu anlayacak yaşta değil
hatalarından onu azarlamak yerine gayet sakin bir anını övebilirsiniz,bunun sizin ne kadar hoşunuza gittiğini kardeşinin bunu yapmadığını kendisinin gerçekten artık babası gibi kocaman küçük bir adam gibi olduğunu...ona isminden ziyade güzel bir sesleniş tarzı seçebilirsiniz,aşkım gibi.ama diğerine adıyla seslenebilirsiniz.eminim ki ikisinin arasında zerre kadar ayırım yapmıyorsunuzdur ama yapıyormuş gibi rol yapın ve büyüğüne bunu hissettirin.yanlız bunu ufağına çaktırmadan yapmaya gayret edin ve dozu ayarlayın ki büyüğü büsbütün kinlenmesin ona.sevdiği bir çikolata ya da şekeri o görmeden alın ve küçüğü görmeden büyüğünü kenara çekip fısıltıyla:'şşşşş kardeşin görmesin bak sana ne aldım!'diyebilirsiniz.onu kayırıyormuş gibi davranın yani.bu ufak jestler zamanla kendisinin kardeşinden daha değerli olduğunu hissettirecektir ona.dolayısıyla o da kardeşini pataklamaktan vazgeçer.bazen çocuklarda dayak bile ilgi sayılabiliyor,yani azar işiteceğini bile bile yanlış bir davranışta bulunabiliyor sırf anne/baba hepten tüm ilgiyi ona versin diye.yanlızlığa gelince,elbette yanlızlık allaha mahsustur ve insan ister tabiki birilerinin gelip kapınızı çalması ve bir kahveye geldim demesi.ama zamanın şartlarından mıdır nedir artık insan kendi apartmanındaki komşularını bile tam tanımıyor.bu yüzden buna çok takılmayın 3 aşağı 5yukarı hemen hemen herkes aynı gibi.ben şahsen bir insanın evlendikten sonra sağlam bir dostluk kurabildiğine inanmayanlardanım.en sağlam insanlar,okul hayatımdan kalanlardır.diğerleri sadece muhabbetinden keyif aldığım sadece vaktimi geçirdiğim candan insanlar.tekil olmayı tercih ediyorum.kanki gibi vıcıklaşmalardan haz etmiyorum ama çizdiğim profil sizi yanıltmasın,her yaştan insanlarla da görüşüyorum.bi park arkadaşım vardı mesela,teyze 78yaşındaydı ve bunaktı,her gün yeniden tanışıyorduk onunla
.dilenci samsunlu bi kadın vardı gene otobüs beklerken evlatlarının hayırsızlığından bahsederdi.eşi güneydoğuda subay eşi vardı gene muhabbetinden inanılmaz keyif aldığım.ya da hakim bir tanıdığım vardı yaşadığı herşeyi benimle paylaşan...bunlar ve niceleri değişik değişik insanlar..hergün bir şekilde parkta yolda alışverişte görüştüğüm insanlar.ama hangileri evime giriyo?hiç biri!çevremden nispeten seçtiğim 3-4kişi var bu onlarca insan arasında vakit buldukça-ki bu da nadir olur(haftada 1 belki)cidden evime kabul ettiğim ve evlerine gittiğim insanlardır.hayata biraz esnek bakın,bazen bağımsız ve tekil olmak da güzeldir.