Kızlar az çok beni konularımla biliyorsunuzdur.
Artık o kadar çok yoruldum, sinirlerim o kadar çok harab oldu ki, buraya konu açarak en azından biraz hafiflerim, sorunlarımı paylaşmış olurum diye umut ediyorum.
Nasıl bir hayat çilesidir bu anlamıyorum ki, her gün ayrı bir sorun, her gün ayrı bir sorumluluk.
Evlenmeme çok az kaldı, dişlerimi sıka sıka, dişlerim dökülecek artık...
Annem psikolojik sorunları olan bir kadın. Yaklaşık 10-13 yıldır bununla boğuşuyoruz.
Annem ve ben İstanbul'da yalnız yaşıyoruz, babam ise yurtdışında.
Biz burada ne yeriz, ne içeriz, ne yaparız pek oralı değil. Yani anlattığına göre onunda maddi sorunları var.
O yüzden bize çok maddi anlamda destek olamıyor. Annem ve babam hala evliler, ama uzaktan ne kadar evli oldukları tartışılır.
Nişanlım hayatıma ilk girdiği zamanlarda babam köpürdü. Her aile babası gibi onaylamadı.
Fakat babam ile her zaman arkadaş gibi konuşabilmeyi, dertleşe bilmeyi bilmişimdir ve babamda o esnekliği zaman zaman göstermiştir.
Dolayısı ile zamanla bu duruma alıştı. İlk başlarda ön yargı ile yaklaşırken sonraları biraz daha ılımlı olmaya başladı.
Nitekim bir izne geldiği vakit, nişanlım ile tanışmıştı ve gerçekten kendime uygun birini seçtiğimi o da anladı.
Geçirdiğim şu son 4 yılda yaşadıklarım artık katlanılmaz bir hal aldı.
Ailem için elimden gelen herşeyi yapmaya çalıştım ve hala da yapmaktayım.
Kendisi yurtdışından döndüğümüz ilk 2 sene çalışmadı, iş bulamadı. Ben aileyi geçindirdim.
Daha sonrasında da yurtdışına geri dönmeye karar verdi ve onun için 7 bin TL kredi aldım ve ödedim.
Babam ise bu alınan krediye bir kuruş yardımda bulunmadı. Halbu ki krediyi alırken "kızım ben sana her ay taksit ücretini göndereceğim" demişti.
Ama hiç bir zaman evdeki hesap çarşıya uymaz ya, gerekçesi buydu. Hesabı tutmamıştı, zorlandığı için bana para gönderemedi.
3 Ayda bir 250 USD gönderirse, amenna...
Tabii bizde burada aç bilaç gezecek değiliz. Allah'a şükür ki kendi evimizde oturuyorduk.
Bir de kirada otursaydık halimiz nice olurdu hiç düşünemiyorum bile.
Babamın yokluğundaki zaman zarfında evi ben geçindirdim. Ek bir gelirimiz olmadığı için, benim maaşımı hem anneme, hem kendime, hem evin erzaklarına hem de gerekli giderlere yetirmeye çalışıyorduk. Çok şükür kimseye muhtaç olmadan kendi yağımızla kavrulduk. Fakat bu süreç içerisinde ben nişanlım ile tanıştım. Zaman geçtikçe de düşüncelerim ciddi yönlere doğru kaymaya başladı. İşte tamda sıkıntıların en büyüğü o zamanlarda başladı.
Annemin herhangi bir ek geliri yok, emekli değil birşey değil.S
Tamam kirası olmayacak ben evlenirsem, fakat babam yurtdışında olduğu için, ona kim bakacak?o
Babam para gönderse desem, hadi her ay düzenli 250 USD gönderdi diyelim, bu para ile kim geçinir?
Bir doğal gaz parası yeri geldi mi bu paranın yarısı kadar yakabiliyor. ,
Hani nerede kaldı bunun pazar alışverişi, diğer ev giderleri? İşin içinden çıkamayıp çıldıracak gibi oldum.
Ne yapsam ne etsem kar etmiyor, ağlamaktan içim dışıma çıkmıştı.
Sonunda dedim ben evlenme konusunu bir kenara atayım, önceliklerim daha önemli.
O zamanlar sevgilim olan nişanlımdan ayrılmaya karar verdim. İtirazlar etti, içinden çıkılmaz bir durum olmadığını birlikte halledeceğimizi söyledi.
Oturdu en az benim kadar kafa patlattı ve çözüm buldu.
Nihayetinde annemi bir şekilde emekli edebilecektik, fakat öncesinde annemin 1 sene boyunca bir yerde çalışıyor gösterdik.
O zamanki para ile yanılmıyorsam her ay 358 TL primini dışardan ödedim. 358 x 12 = 4296 TL
Bir yıl da bu şekilde para harcadım.
Sonunda annemin emekliliği için gereken 5000 günü tamamlayabilecektik ve annem içinde 32 bin TL yi denkleştirdim.
Biraz nakit, biraz kredi derken annemin emekli olmasını sağladık. Yurdışında çalıştığı için, yurtdışı borçlanmasını ödedik.
Tabii bunun evrak koşturmacası ayrı, stresi ayrı...
Annemden gördüğüm bir tek şey, sağolsun emekliliği beklerken biriken 3 aylık parası ile (3000 TL civarıydı) bana bir çelik tencere takımı & çatal bıçak takımı aldı.
Fakat tabii ki takım o kadar değildi, takımın fiyatı 1400 TL. Geri kalanı kendisine kaldı.
Bunun haricinde herşeyimi kendim aldım, kendim ödedim.
Kısaca kendi kendime çeyizimi yaptım, Allah'a şükür kimseye boyun eğmeyecek ve "aaa bunu mu almış" dedirtmeyecek kadar
herşeyimi yapabildim. 1 günde yapmadım çeyizimi, toparlamam yıllar aldı, ama hamd olsun başardım.
Ne anneme ne de babama "benim de şuna ihtiyacım var" demedim.
Nişan dönemi geldi çattı, nişanı bilindiği gibi kız tarafı yapar.
Bu nişan sürecinde olan bütün masrafları, bohçasından nişan salonuna, nişanlıma takılacak takıya kadar kendim yaptım.
Bir kere de gocunup kimseye "neden böyle yaptınız, neden böyle oluyor" demedim.
Herşeyi en güzel şekilde halletmeye çalıştım.
Sonrasında sıra geldi evliliğe.
Yatak odası takımından, bulaşık makinama, yatak odası perdesi ve halısı dahil olmak üzere, herşeyimi kendim yapmaya çalışıyorum.
Gel gelelim yaranamıyorum!
Son günlerde annem ve babam "boşanmaya" karar verdiler. Aralarında yıllardır süren bir geçimsizlik zaten mevcut.
Ayrıca, babam annemi 2 sefer aldattı annemde ona güvenmiyor haklı olarak. Bende boşanmalarından yanayım zaten.
Fakat böyle bir zamanda olmamalı!
Kaç sefer anlattım onlara, insanlar o gün sadece gelin&damadı görmeye değil, aynı zamanda böyle açık arayacaklarını.
Ele güne karşı beni rezil edeceklerini, ben bu kadar sabır etmişken onların bari ben evlenene kadar sabır etmelerini.
İstedim, rica ettim, yeri geldi kızdım, söylendim... Ama yok. Hiç birşey kâr etmedi ve ben çok yoruldum...
Zaten kendi yaşadığım sorunlarda, ne kayınvalidem ile olan, ne nişanlım ile olan hiç birşeyi bilmediler.
Bir gün ne anneme ne babama "benimde sorunum şu, bana bir akıl verin" demedim.
Kendi kendime halletmeye çalıştım, uğraştım... Ama bunlar çok fazla gelmeye başladı omuzlarıma artık...
Annem alt tarafı bana düğünümde bir bilezik takacak ve dediği aynen şu "baban nasılsa 2 bilezik yapacakmış, bu ayırdığımıda ben kendime ayırmak istiyorum!"
Annemin düğünde giyeceği kıyafeti, ayakkabısını, kına da giyeceği kıyafeti ben aldım!
Kına yerini ben kiraladım! Parasını ben ödeyeceğim!
Annem babam bana ne yapacak bütün bunlar karşılığında, düğünümde 2 tane bilezik!
Nişanlıma bir cumhuriyet takacaklar, o cumhuriyeti de ben yaptım!
Kızlar Allah aşkına söyleyin, ben mi çok salağım... Vallahi bıçak kemiğime dayandı.
Sus sus sus bir yere kadar. Artık dayanamıyorum... Düğünüme bu kadar kısa bir zaman kalmamış olsa, çeker kapıyı çıkardım.
İliğim iflahım kurudu. Herşeyi geçtim, kendi aralarında olan sorunlarda dahi beni arada bırakıp, en önemli günümde bu bana yapılır mı?
Altınını geçtim, parasını pulunu geçtim, hiç mi bir anne-baba evladına değer vermez?
Artık o kadar çok yoruldum, sinirlerim o kadar çok harab oldu ki, buraya konu açarak en azından biraz hafiflerim, sorunlarımı paylaşmış olurum diye umut ediyorum.
Nasıl bir hayat çilesidir bu anlamıyorum ki, her gün ayrı bir sorun, her gün ayrı bir sorumluluk.
Evlenmeme çok az kaldı, dişlerimi sıka sıka, dişlerim dökülecek artık...
Annem psikolojik sorunları olan bir kadın. Yaklaşık 10-13 yıldır bununla boğuşuyoruz.
Annem ve ben İstanbul'da yalnız yaşıyoruz, babam ise yurtdışında.
Biz burada ne yeriz, ne içeriz, ne yaparız pek oralı değil. Yani anlattığına göre onunda maddi sorunları var.
O yüzden bize çok maddi anlamda destek olamıyor. Annem ve babam hala evliler, ama uzaktan ne kadar evli oldukları tartışılır.
Nişanlım hayatıma ilk girdiği zamanlarda babam köpürdü. Her aile babası gibi onaylamadı.
Fakat babam ile her zaman arkadaş gibi konuşabilmeyi, dertleşe bilmeyi bilmişimdir ve babamda o esnekliği zaman zaman göstermiştir.
Dolayısı ile zamanla bu duruma alıştı. İlk başlarda ön yargı ile yaklaşırken sonraları biraz daha ılımlı olmaya başladı.
Nitekim bir izne geldiği vakit, nişanlım ile tanışmıştı ve gerçekten kendime uygun birini seçtiğimi o da anladı.
Geçirdiğim şu son 4 yılda yaşadıklarım artık katlanılmaz bir hal aldı.
Ailem için elimden gelen herşeyi yapmaya çalıştım ve hala da yapmaktayım.
Kendisi yurtdışından döndüğümüz ilk 2 sene çalışmadı, iş bulamadı. Ben aileyi geçindirdim.
Daha sonrasında da yurtdışına geri dönmeye karar verdi ve onun için 7 bin TL kredi aldım ve ödedim.
Babam ise bu alınan krediye bir kuruş yardımda bulunmadı. Halbu ki krediyi alırken "kızım ben sana her ay taksit ücretini göndereceğim" demişti.
Ama hiç bir zaman evdeki hesap çarşıya uymaz ya, gerekçesi buydu. Hesabı tutmamıştı, zorlandığı için bana para gönderemedi.
3 Ayda bir 250 USD gönderirse, amenna...
Tabii bizde burada aç bilaç gezecek değiliz. Allah'a şükür ki kendi evimizde oturuyorduk.
Bir de kirada otursaydık halimiz nice olurdu hiç düşünemiyorum bile.
Babamın yokluğundaki zaman zarfında evi ben geçindirdim. Ek bir gelirimiz olmadığı için, benim maaşımı hem anneme, hem kendime, hem evin erzaklarına hem de gerekli giderlere yetirmeye çalışıyorduk. Çok şükür kimseye muhtaç olmadan kendi yağımızla kavrulduk. Fakat bu süreç içerisinde ben nişanlım ile tanıştım. Zaman geçtikçe de düşüncelerim ciddi yönlere doğru kaymaya başladı. İşte tamda sıkıntıların en büyüğü o zamanlarda başladı.
Annemin herhangi bir ek geliri yok, emekli değil birşey değil.S
Tamam kirası olmayacak ben evlenirsem, fakat babam yurtdışında olduğu için, ona kim bakacak?o
Babam para gönderse desem, hadi her ay düzenli 250 USD gönderdi diyelim, bu para ile kim geçinir?
Bir doğal gaz parası yeri geldi mi bu paranın yarısı kadar yakabiliyor. ,
Hani nerede kaldı bunun pazar alışverişi, diğer ev giderleri? İşin içinden çıkamayıp çıldıracak gibi oldum.
Ne yapsam ne etsem kar etmiyor, ağlamaktan içim dışıma çıkmıştı.
Sonunda dedim ben evlenme konusunu bir kenara atayım, önceliklerim daha önemli.
O zamanlar sevgilim olan nişanlımdan ayrılmaya karar verdim. İtirazlar etti, içinden çıkılmaz bir durum olmadığını birlikte halledeceğimizi söyledi.
Oturdu en az benim kadar kafa patlattı ve çözüm buldu.
Nihayetinde annemi bir şekilde emekli edebilecektik, fakat öncesinde annemin 1 sene boyunca bir yerde çalışıyor gösterdik.
O zamanki para ile yanılmıyorsam her ay 358 TL primini dışardan ödedim. 358 x 12 = 4296 TL
Bir yıl da bu şekilde para harcadım.
Sonunda annemin emekliliği için gereken 5000 günü tamamlayabilecektik ve annem içinde 32 bin TL yi denkleştirdim.
Biraz nakit, biraz kredi derken annemin emekli olmasını sağladık. Yurdışında çalıştığı için, yurtdışı borçlanmasını ödedik.
Tabii bunun evrak koşturmacası ayrı, stresi ayrı...
Annemden gördüğüm bir tek şey, sağolsun emekliliği beklerken biriken 3 aylık parası ile (3000 TL civarıydı) bana bir çelik tencere takımı & çatal bıçak takımı aldı.
Fakat tabii ki takım o kadar değildi, takımın fiyatı 1400 TL. Geri kalanı kendisine kaldı.
Bunun haricinde herşeyimi kendim aldım, kendim ödedim.
Kısaca kendi kendime çeyizimi yaptım, Allah'a şükür kimseye boyun eğmeyecek ve "aaa bunu mu almış" dedirtmeyecek kadar
herşeyimi yapabildim. 1 günde yapmadım çeyizimi, toparlamam yıllar aldı, ama hamd olsun başardım.
Ne anneme ne de babama "benim de şuna ihtiyacım var" demedim.
Nişan dönemi geldi çattı, nişanı bilindiği gibi kız tarafı yapar.
Bu nişan sürecinde olan bütün masrafları, bohçasından nişan salonuna, nişanlıma takılacak takıya kadar kendim yaptım.
Bir kere de gocunup kimseye "neden böyle yaptınız, neden böyle oluyor" demedim.
Herşeyi en güzel şekilde halletmeye çalıştım.
Sonrasında sıra geldi evliliğe.
Yatak odası takımından, bulaşık makinama, yatak odası perdesi ve halısı dahil olmak üzere, herşeyimi kendim yapmaya çalışıyorum.
Gel gelelim yaranamıyorum!
Son günlerde annem ve babam "boşanmaya" karar verdiler. Aralarında yıllardır süren bir geçimsizlik zaten mevcut.
Ayrıca, babam annemi 2 sefer aldattı annemde ona güvenmiyor haklı olarak. Bende boşanmalarından yanayım zaten.
Fakat böyle bir zamanda olmamalı!
Kaç sefer anlattım onlara, insanlar o gün sadece gelin&damadı görmeye değil, aynı zamanda böyle açık arayacaklarını.
Ele güne karşı beni rezil edeceklerini, ben bu kadar sabır etmişken onların bari ben evlenene kadar sabır etmelerini.
İstedim, rica ettim, yeri geldi kızdım, söylendim... Ama yok. Hiç birşey kâr etmedi ve ben çok yoruldum...
Zaten kendi yaşadığım sorunlarda, ne kayınvalidem ile olan, ne nişanlım ile olan hiç birşeyi bilmediler.
Bir gün ne anneme ne babama "benimde sorunum şu, bana bir akıl verin" demedim.
Kendi kendime halletmeye çalıştım, uğraştım... Ama bunlar çok fazla gelmeye başladı omuzlarıma artık...
Annem alt tarafı bana düğünümde bir bilezik takacak ve dediği aynen şu "baban nasılsa 2 bilezik yapacakmış, bu ayırdığımıda ben kendime ayırmak istiyorum!"
Annemin düğünde giyeceği kıyafeti, ayakkabısını, kına da giyeceği kıyafeti ben aldım!
Kına yerini ben kiraladım! Parasını ben ödeyeceğim!
Annem babam bana ne yapacak bütün bunlar karşılığında, düğünümde 2 tane bilezik!
Nişanlıma bir cumhuriyet takacaklar, o cumhuriyeti de ben yaptım!
Kızlar Allah aşkına söyleyin, ben mi çok salağım... Vallahi bıçak kemiğime dayandı.
Sus sus sus bir yere kadar. Artık dayanamıyorum... Düğünüme bu kadar kısa bir zaman kalmamış olsa, çeker kapıyı çıkardım.
İliğim iflahım kurudu. Herşeyi geçtim, kendi aralarında olan sorunlarda dahi beni arada bırakıp, en önemli günümde bu bana yapılır mı?
Altınını geçtim, parasını pulunu geçtim, hiç mi bir anne-baba evladına değer vermez?
Son düzenleme: