Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 14 yaşındaki oğlu tam gün sigortalı çalışmış

Böyle haberleri gördükçe kılıçdaroğlunu daha çok seviyorum adamın ortaya dökecek hiç kirli çamaşırını bulamamışlar, yaptıklara habere bak
Aynen benim de aklima ilk gelen bu oldu. Demek ki Kilicdaroglu hakikatten temiz ki anca boyle seyler bulabiliyorlar.

Benim anam 13 yasindan beri calismis mecburiyetten.. Fabrikalarda da hastanelerde de.. 55 yaslarini gecince emeklilik aklina dusmus.. Senelerce aradi, sigorta ile ilgili tek bir kayit yok. Ilk defa 59 yasinda sigorta acilisi yaptirdi, bir iki sene bir arkadasinin yaninda calisiyormus gibi odedi, sonrasini da istege bagli ben odedim onun adina. 74 yasinda emekli oldu. Gencliginde sadece acilisi olmus olsaydi ve tek bir gun prim yatirilmis olsaydi hic olmazsa 74 yerine 69 yasinda emekli olabilirdi, 5 sene prim yatirmadan 15 yillik sigortalilik suresinin dolmasini beklemek zorunda kalmazdi. Ben iki kizimin da girisini 17-18 yaslarinda iken yaptirdim, bir aylik primlerini ve vergilerini de cepten yatirdim, ne olur ne olmaz diyerekten.. Benim gibi yuzbinlerce ana baba da yaptiriyor bunu, hatta emeklilik sartlari degistirildiginde yasanan panikle artan talep gazetelere haber olmustu "millet kundaktaki bebegine sigorta acilisi yaptiriyor" diye..

Calip cirpmiyoruz, parasini vergisini yatirip sigorta acilisi yapiyoruz cocuklarimiza, ne olur, ne olmaz diyerekten.. Bu ulkede her an emeklilik sartlari degisebilir, guven yok.. Gununu de kendi calisinca doldursun, 7400 gun olmustu en son dogru hatirliyorsam..
O gunki haberlerden bir parca:
Son birkaç hafta içinde cast ajanslarının telefonları çocuklarını kaydettirmek isteyen aileler nedeniyle kilitlenirken Çalışma Bakanı Faruk Çelik bu konuda uyardı: “Çocukların sigortalılığıyla ilgili bir engel yok. Ama fiilen çalışmıyor ise, karşı karşıya kalacağı, mevzuatımızda müeyyideler var. Böyle bir yanlış yola girilmesin.”
Tabi kim aldirdi ki..
 
Bencede kaynagi yok konu kapanmali.
Hayır oyle başlıklar açıldı ki başkasıyla ilgili. Hic dusunemezmi insan konuyu olustururken cekinmezmi!?????
 
Bu konunun acilmasindaki alt metni okuyorum sizlere:
"Yolsuzluk yapan bir tek erdogan degil. Bakin Kilicdaroglu da yapmis bilmem kac sene once. Yani su an akp hukumeti sahtekar evet ama kilicdaroglu basa gelse o da calip cirpacak..."
Iktidarin yolsuzluk yaptigini kabullenerek muhalefete camur atma cabasi... Ironik :) Bu konuda kasit var, kaynak yok. Copu karistirmaya ve tuy dikmeyi aman diyeyim birakmayin. Durmak yok, yola devam!
 

Maket kabe yapmaktan,

Pasta kuran yapmaktan,

Bakara makara demekten,

Erdoğan'ı Allah'ın yeryüzünde ki sureti gibi görmekten,

Üsküdar Belediye Meclisinin 4 camiiyi satışa çıkarmasından,

Millet asgari ücretle zor geçinirken sarayda ki bir kadeh değerinde bile olamamaktan ziyade sanırım aklınız başınızdan uzaya göçtü? Bunları gördüğünüz için daha nesi olabilir diye kafa patlatmak devreleri yakmaktan öteye gidememiş gördüğüm kadarıyla.

Ayrıca bunlar dediğin kişilerin ne yaptığını iyice bir araştır istersen!

1922 yılında Bakanlar kurulunda Mustafa Kemal ATATÜRK, Yunanlılar tarafından yıkılan camileri yeniletmek için bizzat emir vermiş ve görevini yapmıştır. Hatta demiştir ki;
Bu camileri yenilemek görevimizdir. Bu hizmeti nutuk atmadan gösterişe kaçmadan, siyasete alet etmeden yerine getirelim. Birileri gibi orda camii açacağıızzz, burda mescit yapacağızzz, gördünüz mü bakın helikopterim ve binbeşyüz korumamla namaz kılacağızzzz dememiştir.

Dünyada ilk defa radyodan mevlit yayının 1932 yılının Kadir Gecesi'nde Atatürk’ün yayınlattırdığını biliyor musun? Yok. Bilmiyorsun nerden bilicen çünkü Cehape camiileri ahır yaptı demekten öteye gidemiyorsunuz.(Bu arada o tez çürütüldü)

Atatürk’ün emriyle Sultan Ahmet camiinin tamiri için 1929 yılında 30 bin lira,
Eyüp Sultan camiinin tamiri için 1931 yılında 1999 lira,
Mesihpaşa Camii, Süleymaniye Camii, Sultan Selim Camii, Laleli Camii, Üsküdar Şemsi Paşa Camii, Ankara Cebeci Cenabı Ahmet Paşa Camii, Çankırı Ulu Camii tamiri için gönderilen paralarla ilgili Başbakanlık belgelerinden örnekler vardır. Haberin var mı? Yok nerden olsun. Araştırmıyorsun ki. Peygamber olarak gördüğünüz Erdoğan ne derse o çünkü.

Neyse araştırın da yazın.
Boş boş konuşmayın.
 
Bu ülkede birde ezana,namaza,oruca karışacaklar haaa hadi yaaa.
İddia o kadar vahim ki gelde gülme arkadaş.
Suçlubulundu nasılsa,cehape idi demi,dur bir güleyim azıcık hahahahaha...
 
link vermeden lütfen konu açmayın. kural bu
 
vay canına. ama bizzz çok zengin bir ülkeyiz. refahta nirvanayz. şimdi abd yle kıyaslanılırmı durumumuz hiç. :))
 
Çok komik adam yapa yapa yolsuzluk bir bunu mu yapmış?
Ne demeye getiriyorlar yani biz miryarlık saatimiz var ayakkabı kutularında paralarımız var milyonlarca rant elde etmisş olabiliriz ama kılıçtaroğluda oğlunu sigortalı yapmış kim verdiyse bu aklı davutoğluna bunu açıkladıktan sonra o bile utandı
 
hayır biz uğraşmıyoruz böyle şeyler yayınlamak içinn daha dur neler var şaşarsınn 18 sene geçmiş geçmemiş haktan hukuktan temizlikten bahsediyosunuz yaaa. özünde hani temizdi bu adamm..

Kim dedi temiz diye. Seveni var mı bilmiyorum. Akpye oy vermiyoz diye kılıçdaroğlunu sevdiğimizi nerden çıkardınız ki??

Bu ülkede kimse siyasete belli bi ideoloji için ya da bir şeyleri düzeltmek için girmiyor. Herkesin bir şeylerden nemalanmak için giriyor. Sgknın başına gelmiş yapabildiğini yapmış. Afiyet olsun ne diyelim.

Şu an büyük hırsızlığı yapan baştakiler her dönemde olduğu gibi. Akpye has bir durum da değil. Hangi başbakan cumhurbaşkanı görev süresi bitiminde eski mütevazi hayatına geri dönüyor??

Hepsi ceplerni doldurmuş şekilde lüks hayat yaşıyorlar. Yazıklar olsun ne diyelim.

Kılıçdaroğlunun oğlunun aldığı emekli aylığı da geçmesin boğazından ne diyim..

Ayrıca dönemin bakanları keşke bu açığı yakalasalardı bunlara müsade etmeselerdi..
 
17 Haziran 2001’de Hürriyet’te çıkan bir köşeyazısında Tanürek’in eşi Ahmet Tanürek’in şu sözleri yer aldı

“Tayyip’in oğlu kırmızı ışıkta hızla geçiyor. Peşine siren çalarak ekip takılıyor. Kaçarken, yaya geçidine 5 metre kala eşime çarpıyor. 30 metre sürüklüyor. Eşim 6 gün sonra vefat etti. Yakalandığında polislere Tayyip’in oğlu olduğunu söylüyor. Zaten o andan itibaren her şey değişti. Karakola gittik, çocuğun ehliyetini sormuyorlar. Polislere bunu hatırlattığımızda ‘Siz ukalalık etmeyin, biz ne yapacağımızı biliriz’ dediler. Kazadan hemen sonra caddemize belediye arazözleri geldi. Tarihte ilk kez, caddemiz baştan aşağı yıkandı. 35 metre fren izi vardı ve her şeyi bir anda yok ettiler. Çocuğun ehliyeti yoktu. Kazadan sonra, üç ay önce verilmiş gibi ehliyet düzenlediler. Mahkeme başladı, çocuk bir kez olsun gelmedi. Babası tarafından yurtdışına gönderilmişti! Ama Tayyip’in adamları hep oradaydı. Karımın hakkını ararken bir şey söylediğimizde dirsek yedik, tehdit edildik, tacize uğradık. Hákime çocuğun ehliyeti olmadığını, kazadan sonra babasının forsuyla düzmece ehliyet verildiğini söylediğimizde ‘Ne demek yani, siz koskoca belediye başkanını sahtecilikle mi suçluyorsunuz’ diye azar işittik. Sakin bir insanımdır ama o anda elimde bir şey olsaydı, kafasına fırlatırdım. Olayın oluşunu gören tanıkların hepsi tehdit edildi ve korkutuldu. Buna bir yakınımız dahildir. Sadece bir tek genç kız tanıklık yapmakta direndi. Fakat işin rengi değişmişti. Başına iş gelmemesi için ona da tanıklık yaptırmadık. Şişli karakolunda çocuğun ehliyetini sormayan polislerin ve sahte ehliyet veren trafikçilerin aileleri dava görülürken defalarca gelip yalvardılar, işin üzerine gidersek kocalarının görevine son verileceğini, aç kalacaklarını söylediler. Onlardan da şikáyetçi olmadık! Kapımızda her gün belediye araçları durur, Tayyip’in adamları önümüze çıkardı. Tanıklara olduğu gibi, bize de, uğraşmayalım diye en az 20 ‘ricacı’ geldi. Tayyip belediye başkanıydı. O zaman anladık ki, karşımızda bir ‘dev’ vardır ve onunla baş etmek mümkün olmayacaktır. Biz bu durumda aile meclisi olarak toplandık ve işin ucunu bırakmaya karar verdik… Çünkü bir sonuç çıkmayacaktı. Onlar çok güçlüydü. Sonuçta efendim, mahkeme kararını verdi! 8’de 4 kusurlu olan çocuk 3 ay hapis cezası aldı. Bu da paraya çevrildi. 1998 yılının parasıyla toplam 540 bin lira ceza ödediler. Bugünün parasıyla yaklaşık 2 milyon eder.”
 
Vay canınaaaaaa inanmıyorum. Kılıçdaroğlu hem de 14 yaşındaki Kılıçdaroğlu....
Çok büyük yolsuzluk gerçekten.
 
Gözlerim doldu. Bir on sene sonra bu olaydan tamamı gerçektir diye bir film bile yapılabilir. Gece nasıl başlarını yastığa koyuyorlar acaba??? Diğer taraftan kadının eşinin çocukları varsa onların tek bir gece başını yastığa koyunca bu olayı düşünmedikleri an yoktur. Karşı tarafın aklının ucuna dahi geldiğini sanmıyorum
 


Birinin ölümüne neden olmak nasıl bir duygu acaba? Düşünmek bile istemiyorum.
Ben teslim olduğum halde vicdanım rahat edemezdi sanırım.

Bu insanlar hayatlarına bu rahatlıkla nasıl devam edebiliyorlar?
 
Birinin oglu ehliyetsiz araba kullanip adam oldurup kaciyor, herkesin bildigi olay makamin gucu sayesinde emniyette ortbas ediliyor, ondan sonra birileri cikip ama filancanin oglu da birkac gun sigortali calistirilip sigorta baslangic gunu edindi, nasil bu adama oy verirsiniz de ilkine vermezsiniz diye kiyameti kopartiyor.. Memleket tiyatro sahnesine dondu valla.
Karadayi, senin dizideki "beyfendi"yi hallettikten sonra gel de bizim basimizdaki "beyfendi"den bizi bi kurtar sevabina..
 
Birinin ölümüne neden olmak nasıl bir duygu acaba? Düşünmek bile istemiyorum.
Ben teslim olduğum halde vicdanım rahat edemezdi sanırım.

Bu insanlar hayatlarına bu rahatlıkla nasıl devam edebiliyorlar?
işte o kısmını bende düşündüm bu gün
 
Evet ya bu adam değil miydi 700.000 tl'lik saat takan, Türkiye'nin en güzel sahil kasabasını kendi villaları için kapattıran, beyni çalışmayan kızına ayda bilmem kaç lira maaş bağlatan. Yazıklar olsun sana KILIÇTAROĞLU. Bunları yaparken hiç utanmadın mı?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…