Kızlar size başımdan geçen komik bir anımı anlatayım.
şimdi benim aşkım boğa burcu. yemeyi çok sever. ben de yapmayı severim. kursa gittiğimiz zamanlarda pasta, ymek filan yapar götürürdüm. akşam kursuna yazılmıştık. bikaç saat sonra acıkıyorduk.
bana aşkım bigün dedi ki "canım ayranlı sarma çekti" malatyanın meşhur bir yemeğidir. üzerine kavrulmuş soğan konulur. ben de dedim ki tamam evde kiraz yaprağı var yaparım yarın beraber yeriz. yaptım götürdüm kendimle birlikte. hem ince ince sarılmıştı hem de tadı çok güzel olmuştu. anneciki de gözleme yapmış aynı gün. o da gözleme almış gelmiş. haliyle gözlemeyi yedik. sarmayı da eve götürdü.
akşam aradı. dedim yedin mi, beğendin mi? dedi ki "evet güzel olmuş ama annem dedi ki bunun içine salça da konulur." ben de dedim ki olabilir tercih meselesidir. isteyen koyabilir ama bunun orjinalinde salça yok. sonra dedi ki "annem diyo ki bi dahaya soğanına salça da koysun." ben de dedim ki "ben salçayla pek sveceğimi sanmıyorum ama sen ona alıştıysan sana yaparken seninkine de salça eklerim." aşkım dedi ki "tamam bitanem eline sağlık beğendim ben güzel olmuş."
aradan bi kaç gün geçti anneciki yapmış aynı sarmadan. bana getirdi dedi ki "annem yaptı dedi ki baksın öğrensin" ben de dedim ki eline sağlık. açtım kapağı bir de ne göreyim. iri iri sarmışlar sarmaları. benim sardıklarımı hatırlıyor musun diye sordum. annenlerin bir sarma için kullandıkları hamuru ben 3 sarma için kullanıyorum. çok kalın olmuş. soğanı çok az. ekşisi az. biber salçası boğazımı yaktı çok koymuşlar. ayranının kıvamı cıvık olmuş. daha koyu olmalıydı. ama tadı güzel ellerine sağlık dedim. 3-4 kaşık yedim. bıraktım.
tabii bu eve gitmiş bahsetmiştir. şöyle dedi böyle dedi diye.
sonra bigün bize oturmaya geldiler aşkımın anneciki . kadın resmen benden özür diledi "o günki sarmanın kusuruna bakmayın kızım" dedi
"aceleyle yaptık. kalabalıktık. " dedi görümcemle ve eltimle sarmışlar.
ben de dedim ki "öenmli değil. ayranlı sarmaları ben yaparım hep."